Orakoğlu'na göre kozmik odaya girmek yetmez

Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu tür arşivlerine girilmesi gerektiğini söyledi.

Orakoğlu'na göre kozmik odaya girmek yetmez
Orakoğlu'na göre kozmik odaya girmek yetmez
GİRİŞ 29.12.2009 12:40 GÜNCELLEME 29.12.2009 12:40
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiasıyla ilgili soruşturmada Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda Özel Kuvvetler'in kalbi olarak bilinen 'kozmik oda'da arama yapılması, 'yetki' tartışmasını gündeme getirdi.

Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu tür arşivlerine girilmesi gerektiğini söyledi. Ergenekon operasyonlarıyla belki tetikçi grubun bitirilebileceğini ama bataklığın kurutulamayacağını savunan Orakoğlu, bir takım kanuni boşluklardan faydalanan derin yapıların Türkiye'yi istikrarsızlaştırmaya çalıştığına dikkat çekerek Anayasa'nın değiştirilmesini istedi. Eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastıyla ilgili çarpıcı ifadeler kullanan Orakoğlu, "Türkiye'nin en iyi korunan emniyet müdürüne bir suikast yapmak çok ciddi bir iştir. Hatta Küçük devletlerin gizli servisleri dahi yapamaz." dedi.

Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Orakoğlu, Ergenekon Operasyonu'nu yürüten savcıların çok doğru ve güzel gittikleri için bugün bu sürece girildiğini belirtti. Seferberlik Tetkik Kurulu'nun geçmiş dönemlerde Türkiye Cumhuriyeti'ni idare eden Başbakanlar, Cumhurbaşkanları, Kenan Evren'den tutun da Bülent Ecevit'e kadar, Demirel'e kadar; Seferberlik Tetkik Kurulu'nun uzantılarının bir kontrgerilla faliyeti içerisinde olduğunun, birçok eylemlerden sorumlu olduğu gibi iddiaların ortada var olduğunu anlatan Orakoğlu, askere kadrolu tercümanlık yapan Yıldırım Beğler'in "Saldırıyı Hizbullah'ın değil Özel Kuvvetler'e bağlı C Timi'nin gerçekleştirdiği" iddiası için ise "Gaffar Okkan suikastının tabi arkası var. Okkan suikastı mahkeme karar verdiği için söylüyorum Hizbullah örgütü yaptı ama arkasında kim var? Bir Diyarbakır Emniyet Müdürü'nü, Türkiye'nin en iyi korunan Emniyet Müdürü'ne bir suikast yapmak çok ciddi bir iştir. Hatta Küçük devletlerin gizli servisleri dahi yapamaz. Gaffar Okkan suikastı; mahkeme karar vermiştir ama bana göre arka perdesi tam aydınlatılamamıştır. Uğur Mumcu suikastının da arka perdesi tam olarak aydınlatılamamıştır. Mahkemede bir takım adamlar ceza almıştır ama açık konuşayım ben tatmin olmadım. İstihbaratta çalışmış biri olarak bu tür Türkiye'nin geçmişinde, Türk toplumunda derin izler bırakan, Türkiye'yi çok ciddi gerilimlere veya kutuplaşmalara sürükleyen siyasi, faili meçhul veya faili belli ama arka perdesi belli olmayan cinayetleri ortaya çıkarmak için Meclis'in ciddi çalışma yapması lazım. Türkiye'nin rahat etmesi için bir kere hem Ergenekon ile ilgili, hem de Abdullah Öcalan ile ilgili Meclis'te soruşturma komisyonlarının kurulması lazım. Geçmişte 30 yılda ne varsa ortaya dökmüş oluruz. Türkiye'de en büyük sıkıntı şu; siyaset mekanizmaları bir arada olmadığı için olaya farklı gözlüklerle baktıkları için bunlar olmuyor maalesef. Ama bu komisyonların kurulması, ülkenin geçmiş tarihinin aydınlanması açısından çok önemli." diye konuştu.

"MİT'DE HER OLAYIN ARKA PERDESİYLE İLGİLİ RAPORLAR VAR"

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)'nın da arşivlerini tam olarak açması gerektiğini vurgulayan Orakoğlu şöyle devam etti: "MİT'te Türkiye'de her olayın arka perdesiyle ilgili raporlar vardır. Çorum olayından tutun Sivas olayına kadar. En azından bu olaylar olduktan sonra devleti idare eden insanların verdiği şeyler var. Mademki bu derece her tarafa döküldü. Bunların doğrusunun bulunması lazım. Ne kadar çok yanlış komplo teorisi üretirsek, o kadar 'devlet-millet ayrışmasını' sağlamış oluruz. Bunların hangileri gerçekten devletin içerisine sızmış, insanlar tarafından işlendiğinin bulunup ortaya çıkarılması şart. Bunun için de artık herkesin elinden geleni yapması lazım. Muhalefet partileri için de söylüyorum, Genelkurmay için de söylüyorum. İzin gerekmiyor ama Seferberlik Tetkik Kurulu aramalarında isteselerdi Genelkurmay Başkanlığı direnç gösterebilirdi. Arşive, Kozmik büroya girilmesi, özel yetkili savcıların bir takım delilleri bulmasıyla ilgili giriyorlar ama birçok olayda da isteseler sokmazsa sokmaz. Ne olacak o zaman? Tam destek gözükmese de yine de yarım destek gözüküyor."

İtalya'da savcıların askerin, istihbarat servislerinin, herkesin arşivlerini açtığını dile getiren Orakoğlu, buna rağmen soruşturmanın zorlukla yürüdüğünü belirterek bizde ise her yerin kapalı olduğunu ifade etti. Mevzuatların düzeltilmesi gerektiğini kaydeden Orakoğlu, Başbakanlığın veya Cumhurbaşkanlığının denetleme kurulunun görevlerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri devreye girince durduğunu belirtti.

Anayasanın değişmesi gerektiğinin altını çizen Orakoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'deki derin yapıların nereden beslendiği belli. Karşınızda resmi ve gayri resmi bir yapı var. Demek ki resmi anlaşmalardan, Türkiye içerisindeki bir takım kanuni boşluklardan faydalanarak derin yapılar, maalesef Türkiye'de istikrarsızlık yaratabiliyor. O bakımdan bunların istismar alanlarını hukuk açısından, EMASYA gibi bunları ortadan kaldırırsak; bir de illegal unsurların üzerine ciddi anlamda gidersek bu işte başarabiliriz. Yoksa yalnız Ergenekon operasyonlarıyla bu tür yapıların belki tetikçi grubunu bitirebiliriz; ama o bataklığı kurutamayız. Oradan devamlı bu derin yapıları üreten yasalarımızdaki boşlukları düzeltmeliyiz diye düşünüyorum."

KAYNAK: CİHAN
YORUMLAR 1
  • ironimpati 14 yıl önce Şikayet Et
    sayın orakoğlu kendi kurumunu atlamış. sayın orakoğlunun sözlerinde inandırıcılık bulmak zor, emniyet istihbaratın durumundan kimlerin orada yaşadığı güç savaşlarından bahsetmeyip mit ve genelkurmaya karanlık odaklar iması yapması çok ayıp
    Cevapla
DİĞER HABERLER
İspanya'dan İsrail'e yeni adım! İsrail'e silah taşıyan gemiye ret
Başkan Erdoğan duyurdu! Gürcistan ile anlaşma sağlandı! Tüm dünyaya Filistin çağrısı