Sigarayı bırakmanın sırrını açıklıyoruz

Bu haber hapla, kimyasal takviyelerle sigarayı bırakmayı vaat etmiyor, uzun yıllar sigara içen Haber 7'nin üç çalışanı İhsan Aydın, Osman Ateşli ve Ersin Çelik'in sigarayı nasıl bıraktığını okuyacaksınız. Sırları ise ortak.

Sigarayı bırakmanın sırrını açıklıyoruz
Sigarayı bırakmanın sırrını açıklıyoruz
GİRİŞ 27.11.2010 15:00 GÜNCELLEME 27.11.2010 15:00
Bu Habere 45 Yorum Yapılmış

İhsan AYDIN'ın haberi

Haber 7’nin üç çalışanı. Hepsi 10 yıldan fazla sigara içmiş. Sigara içenin ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü dönemde, önce bu satırların yazarı ardından Osman Ateşli ve Ersin Çelik sigarayı nasıl bıraktıklarını anlattılar.

Üç bırakma hikayesinin ortak noktası ise ‘irade’…

Sigarayı bırakmak isteyen ama nasıl yapacağına karar veremeyenlere örnek olması açısından işte size üç başarılı sigara bırakma öyküsü.

BENİM HİKAYEM

Lise birinci sınıfın başıydı. Arkadaşlarımla okul tuvaletinde hocalardan saklanarak sigara içiyorduk. 13 yıl aralıksız devam etti, tuvalette başlayan bu alışkanlık.

Pis koku, havaya savrulan para… Sigara içmek için aileden köşe bucak kaçışlar. Bu kaçışların getirdiği asosyallik.

kullan2007 yılının sonuydu. Henüz kapalı mekanlarda sigara içilirken Radyo 7’den dostum Oğuz Sivri’nin sigara bırakma denemelerine ortaklık ediyordum. Nikotin sakızları, dumansız sigaralar… Bu süreçte 15 gün sigarayı bıraktım. Ancak daha önceki denemelerimde yaptığım hatayı yine yaptım. ‘Artık bıraktım, bir sigaradan bir şey olmaz’ diyerek tekrar başladım.

O dönem henüz Haber7’de çalışmıyordum. Kanal 7 binasındaki sigara içilen bölümün hemen yanında yer alan Haber 7’nin ofisine Ünal Tanık her giriş çıkışında sigara içenlere, dünyanın en büyük suçunu işlemişler gibi bakıp; “Allah kurtarsın” diyordu.

Ben sigarayı bırakmaya çabalarken, Haber 7 Kurumsal İletişim Sorumlusu olarak, Ünal Tanık’la birlikte çalışmaya başladım.

Sigarayı bırakma konusunda tüm personelini yüreklendiren ve rüşvet veren Tanık, bana da bir takım elbise vaat etti.

13 yıllık aktif içiciliğin ve başarısız bırakma denemelerinin ardından, tam da sigarayı kapalı alanlarda yasaklayacak yasa tasarısı Mecliste görüşülürken sigarayı gerçekten bırakmaya karar verdim. Sararmış dişler, kötü bir ağız kokusu ve bütçede ciddi bir gedik oluşturan sigarayı bırakmanın tek yolunun ise sağlam bir irade olduğunu düşünüyordum.

Bırakmaya yardım edecek tüm etkenlerin (Nikotin bandı, dumansız sigara, akupunktur) irade zayıflığı olacağını düşündüğüm için, tamamen iradeyle bırakmak gerekiyordu. karar verdim.

Zorlu geçen ilk hafta… Sık sık sigara içme isteği. Otobüs beklerken, vapura bindiğimde, çay içerken aklıma geldi hep. Sigaranın boşluğunu dolduran yemek bir miktar kilo olarak dönse de başardım. 3 yıldır sigara içmiyorum. Bıraktım diyemiyorum çünkü hala aklıma geliyor. Ama üç yıldır içmiyorum.

Haber 7’de uzun süre sigara içip bırakan iki arkadaşım daha var. Onların da hikayelerini dinleyelim.

OSMAN ATEŞLİ'NİN HİKAYESİ

Osman Ateşli hikayesini ‘Arkadaşımın arkadaşısın sigara!’ başlığıyla anlattı:
Ben de bir zamanlar sigaraya müptela olanlardan biriydim. İyi bir sigara tiryakisiydim anlayacağınız. Henüz çocuk denebilecekler yaşta ‘arkadaşımın arkadaşı’ olarak tanıştığım bu illeti insan ömrünü düşününce uzun sayılabilecek bir süre kullandım.  10-13 yıl…

Bundan yaklaşık 10-15 yıl öncesinde, çocuk, hamile, hasta, yaşlı demeden tüm insanların saatlerce bir arada şehirlerarası yolculuk yaptığı duman altı edilen klimasız otobüsleri bizzat yaşadım ve iyi bilirim.

İş hayatının ilk yıllarında herkes gibi masasının üzerinde kül tablası duran ben, çalıştığı penceresiz odada sigarasını tellendirenlerdendim. O gün kapalı alanlarda sigara içenlerin ‘kapı önüne konulduğu’ (işyerinde sigara içmek için bir kaç kat aşağı inip kapı önünde dışarıda kül tablası başına mecbur olan arkadaşlarımı görünce böyle düşünüyorum) günlerde değildik. Gaz odaları da henüz yeni yeni icat ediliyordu. (Ona da ilk kez vatani görevimi yaptığım Ankara’da şahit olmuştum.) Ama hiç gaz odasında sigara içme mecburiyetinde kalmadım.

kullanBen açıkçası sigarayı bırakma konusunda çok fazla uğraş vermedim. Bu noktada denemelerim de hiç olmadı. Sadece ‘irademin sağlamlığına güvenerek’ istediğim zaman bırakabileceğimi düşünüyordum. Bunu pek çok kez çevremdekilerle de paylaşmışımdır.  Ve bir gün benim için de, o beni bırakmadan, o gün geldi.

‘EVİMİN RIZKINI DUMANA VEREMİZDİM’

O anı bugün gibi hatırlıyorum. Evliliğimizin ilk yılıydı. Eşimle birlikte, tatil günümde, hafta sonu gezintimizden döndüğümüz bir akşamüstüydü. Eve girmeden önce mahallemizdeki büfeden sigara alıp evimize öyle girecektim. Tam büfeye yönelmiştim ki eşim fırından ekmek de almamı söyledi. O an için cebimde sadece kullandığım sigarayı almama yetecek kadar para kalmıştı. Ya ekmek alacaktım ya sigara… Kısa bir süre içinde beynimde çakan şimşekler bana hayatımın dönüm noktası sayılabilecek karar için yeterli zamanı vermişti: “Evimin rızkı olan bu parayı ben dumana veremez, üstelik bana zararı olan bir şey için harcayamazdım.” Fırına yöneldim ve ekmek aldım.

“SİGARA KONUSUNU BEYNİMDE BİTİRDİM”

Eve geldiğimde eşime sigarayı bıraktığımı söyledim. Eşim sigara kullanan biri değildi. Sevinç ve şaşkınlık arası ‘pek inandırıcı gelmedi’ der gibi bir eda ile beni tebrik etti. Ben o günden sonra bir daha sigarayı hayatımdan çıkardım. Bugün 7 yılı aşkın bir zaman oldu ve hiç içmedim. Bugün sigara içtiği için ‘kapı önüne konulan’lardan olmadığım için çok mutluyum.

Sigarasız hayatın gerçekten farklı olduğunu, sigara illetinden kurtulduktan sonra çok daha iyi anladım. Öncelikle sigara kullandığım döneme göre çok daha sağlıklıyım. Yediklerimin içtiklerimin tadını çok daha iyi alıyorum. (Sırf bunun için bile sigarayı bırakmaya değer diye düşünüyorum) Yürürken nefes nefese kalmıyorum. Sık sık hastalanmıyorum. Sigara içen insanlarla kucaklaştığım anlarda algıladığım berbat koku en azından benim tarafımdan salgılanmıyor. Sigara içmenin ayrıcalıkmış gibi lanse edildiği zamanlara göre bugün ‘sigara içmemenin’ bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum ve bu fikri şiddetle savunuyorum.

O günden sonra sigara içmek istediğim anlar hiç olmadı. Tekrar başlama gibi bir niyetim de hiç olmadı. Çünkü ben o gün sigara konusunu önce beynimde bitirmiştim.

Anlayacağınız benim için sigara hâla arkadaşımın arkadaşı… Ve ilk tanıştığım günlerde olduğu gibi onlar sayesinde sigaranın çok nadir denebilecek sıklıkta benimle tanışma girişimleri oluyor. Bunun dışında tütün ve tütün ürünleriyle bir ilgim alakam kalmış değil. Nargile de buna dahil. Nargileyi de hayatımda hiç içmedim desem yeridir. Ayrıca kafe ve kahvehanelerde de oturma gibi bir alışkanlığım yok.

Anne-baba çocuklarına iyi bir örnek olmalı. Sigara konusunda da bu böyle. İki oğlum var onlara bu konuda iyi bir örnek olmak istiyorum. Gelecek nesillerimiz için bunu yapmaya mecburuz. Evimizin içinde misafirlerimize  sigara yasağı uyguluyoruz. Ben çocuklarımı, kötü örnek olmaması için, elimden geldiğince sigara içenlerle aynı ortama  sokmamaya çalışıyorum.  Bunda da büyük ölçüde başarılı oldum.

Herkese sigarasız ve sağlıklı bir hayatı ısrarla tavsiye ediyorum… En azından sevdikleriniz için biraz daha uzun yaşamaya değer diye düşünüyorum.

ERSİN ÇELİK’İN HİKAYESİ

Editörlerimizden Ersin Çelik de sigarayı bırakanlardan. O da sorularımızı içtenlikle cevapladı.

Sigaraya ne zaman ve nasıl başladın?

Ortaokula giderken, arkadaş çevresinden etkilenerek başladım. Aslında bir özentiydi. Sigara içerek büyüdüğümüzü tabiri caizse adam olduğumuzu falan zannediyorduk.

Sigarayı ne zaman bıraktın? Daha önce bırakma denemelerin oldu mu? Olduysa başarısızlığının nedenleri?

2007 yılında sigaraya aktif içici olarak veda ettim. Yıllarca futbol oynadım. Haftada 3-4 antrenman ve hafta sonları kimi zaman iki farklı kategoride çift maça çıktığım oldu. Sigaranın zararlarını vücudumdan sporla atacağımı düşündüm hep. İlginçtir askerdeyken bırakmayı denedim. Birkaç gün de içmedim. Onun dışında pek bir girişimim olmadı. Nişanlandıktan sonra eşim çok baskı yaptı. Bırakmam için kendisi ya da sigara arasında tercih yapmamı bile söyledi. Ben bir süre ikisini de idare ettim ama olmadı. Sigarayı yendik.

kullanBırakmak için ne gibi yöntemler denedin?

İçilen ortamlardan kaçmaktı. Aslında irade tam olmayınca içmediğin her gün ona karşı özlem biriktiriyor. Sonra içmediğin günlerin acısını da çıkarıyorsun. Kesin olarak bırakmamda ciğerlerimdeki sorun etkili oldu. 2007'de evlendikten üç gün sonra şiddetli göğüs ağrısı ile doktora gittim. Çekilen filmde akciğerlerimdeki hava keselerinin dumanla kaplandığını söyledi doktor. Bana sağlıklı bir insanın ve ciğer filmlerini yan yana koyarak gösterdi. Aradaki farkı görünce açıkçası çok korktum. Sağlık insanda hava keseleri hilal şeklindeyken ben de ise o keseler ters dönmüştü adeta. Doktor ciddi ciddi uyardı. Eşim de yanımdaydı. Daha üç günlük evliyiz ve eşi tabiri caizse “pert” olma eğiliminde. Çok üzüldü. O gün bıraktım. 6 ay sonra kontrole gittim ve ciğerlerimdeki değişimi de gördüm.

"BEN DE BÖYLE PİS BİR ADAMMIŞIM!"

Başarılı bırakma denemesinde nikotin bandı-sakızı, akupunktur vb yöntemlere başvurdun mu?

Hayır, herhangi bir yönteme başvurmadım. En etkili yolu güçlü iradedir. Bırakmak zihnen karar vermekten geçiyor. Sadece bir süre çay ve kahve içmedim. Sigarayı aklıma onlar getiriyordu. Yemeklerden sonrasıyla mücadele ettiğim oldu. İnsanın canı istiyor. İlginçtir o süreçte toplu taşıma araçlarında az önce sigarasını söndürmüş ve çok rahatsız edici bir koku yayan insanlara rastladım. Çok da iyi oldu. Hem kendime, “ben de böyle pis bir adammışım” dedim hem de sigaradan iğrendim.

Sigaradan önce ve sonra sosyal hayatında ne gibi değişiklikler oldu?

Ya aslında içmemenin keyfini yaşamak çok güzel oluyor. Zaten son düzenlemelerle sigara içenlere ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldı. Bu tutum halka da sirayet etti. İçenlere kötü gözle bakılmaya başlandı neredeyse. İçenlere çok da saygım yok açıkçası. Çok nadir de olsa arada sırada ortamı olunca içtiğim oluyor. Keyfi içip hem irademi ölçüp hem de kendimden iğreniyorum. Ağız tadım değişince farkı ortaya çıkıyor zaten.

Sigara içmek istediğiniz anlar oluyor mu? Oluyorsa bu anlarda ne yapıyorsun?

İlk dönemler hariç hiç sigara krizine girmedim. O zamanlar kendime meşgale buluyor, ortam değiştiriyor ve imkânım varsa meyve yiyordum.

ÜÇ HİKAYENİN ORTAK NOKTASI

Üç öyküde de ortak noktanın 'irade ve kesin kararlılık' olduğunu görmüşsünüzdür. Başarılı sigara bırakmaların ardından dikkat edilmediği takdirde kiloda biraz artış oluyor. Bir sonraki haberimizin konusu ise, eğer başarabilirsek, 'Nasıl kilo verdik?' olacak...

KAYNAK: HABER 7
YORUMLAR 45
  • mert 5 yıl önce Şikayet Et
    içmeyenler içenlerden utanıyor
    Cevapla
  • GÜRKAN 5 yıl önce Şikayet Et
    12 yıl içtim eşim bırak bırak dedi işimi bıraktım sigarayı bırakmadım sigara içenlere kötü bakılıyor sanki kendileri ölmeyecek boşver sigarasız hayat bana hoş değil...
    Cevapla
  • aram 5 yıl önce Şikayet Et
    Ahaha aynen orda bende kafam karsti aż daha burakmaya vaz gece cektim ama ucuncu bana biraz gaz verdi burakacam 1 saat oldu icmiyorum
    Cevapla
  • Fırat 6 yıl önce Şikayet Et
    Bu zıkkım içilmediğinde şu tepkiler meydana geliyor. Mutluyken yeterince mutlu olmayorsunuz. Üzüntülüyken ise daha çok üzüntülü oluyorsunuz.
    Cevapla
  • Fırat 6 yıl önce Şikayet Et
    24 sene içtim ama nasılsa 4 ü 5 i geçirmiyorum kontrollü içiyorum diye hep kendimi kandırıyordum ama böyle yapmak bile içen biri olarak beni strese sokuyordu olur olmaz sinir yapıyordu çünkü bir sonraki sigarayı beklemek beni çıldırtıyordu nihayet hayatımla her anlamada özdeşleşen bu illete 100 gün önce son verdim. canı cehenneme
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Fatih Terim'e ağır darbe! Şampiyonluk şansı mucizelere kaldı
Süleymaniye'deki saldırı! Dışişleri Bakanlığı Türk vatandaşları için devreye girdi