Oran: Gölge kabine gibi çalıştık!

CHP Genel Başkanı Yardımcısı Umut Oran, iktidara geldiklerinde ilk 100 günlük icraat programlarının hazır olduğunu ve gölge kabine gibi çalıştıklarını söyledi...

GİRİŞ 13.05.2011 15:29 GÜNCELLEME 13.05.2011 15:29
Bu Habere 5 Yorum Yapılmış

CHP Genel Başkanı Yardımcısı Umut Oran, Bebek'te ekonomi muhabirleri ile bir araya geldi. İstanbul 3. bölgeden aday olan Umut Oran, Türkiye'ye ve aday olduğu bölgeye ilişkin yapacakları konusunda bilgi verdi ve basın mensuplarının sorularını cevapladı.

12 Haziran genel seçimlerinin ardından iktidara gelmeleri halinde, ilk 100 günkü icraat planı ve programlarının hazır olduğunu söyledi.

Oran, Partinin yurt dışı temaslarında Türkiye ile ilgili gündemin temel maddelerinin değiştiğini söyledi. Kürt sorunu, Ermeni meselesi, Kıbrıs ve AB'nin gündemden düştüğünü söyledi.

Özgürlüklerin kısıtlanmasının dışarda büyük yankı bulduğunu, kaset ve komplolar nedeniyle yurt dışında 'seçim güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?' gibi sorularla karşılaştıklarını anlatan Oran; Türkiye dışarda demokrasi ile yönetilen ülke olarak anılmıyor' dedi.

Oran, iktidardaki partiyle aralarındaki farkları da sıraladı; en temel farkın üreterek kalkınan Türkiye olduğunu söyledi. Şu anki anlayışın rant üzerine kurulduğunu, Ak Parti'nin ekonomideki anlayışının 'al-sat' üzerine kurulduğunu söyleyen Oran CHP'nin ise 'yap-sat' olduğunu ifade etti.

Ak Parti'nin paraya bakışının sıcak para ve yeşil sermaye olduğunu iddia eden Oran CHP'de yeşil sermayenin çevre demek olduğu bilgisini verdi.

Oran Erdoğan'ın belediye başkanı kimliğinden kurtulamadığını  ve Erdoğan'ın Anadolu'da yatırım yapmak dururken İstanbul'a kanal açarak, İstanbul'u rant olarak gördüğünü öne sürdü.

Türkiye'nin tamamını 2 kez gezdiğini belirten Oran 'Karaman'da koyun kalmamış, her taraf ithal koyun kuzudan geçilmiyor. Diyarbakır'da biz fabrika Erdoğan cezaevi yapmak istiyor' dedi.  

Ekonomide bugüne kadar 60 rapor hazırladıklarını ve bunların kamuoyu ile paylaştıklarını ifade eden Oran, Pazartesi günü Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu'nda ''CHP'nin Sanayi Stratejisi''nin açıklanacağını söyledi.

Cari açık rakamlarına da değinen Oran, ihracatta güzel işler yapıldığını bunu görmezden gelemeyeceklerini söyledi. Oran ithalat rakamlarının görmezden gelindiğini, hatta Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin siyasete alet edildiğini vurguladı.

Oran Aile Sigortası Projesi'nin kaynağı ile ilgili soruları da cevapladı. Oran sigorta için 8 milyar liralık kaynağa ihtiyaç olduğunu belirterek, "Bu büyük bir oran değil. Yoksul ailelere ve insanlara yardımı CHP değil, devlet yapacak." dedi. Oran, proje ile 14 kurumu tek çatı altında toplayacaklarını, denetimi de iyi yapacaklarını dile getirdi.

BU DÖNEM DERSİMİZİ İYİ ÇALIŞTIK

CHP'deki ''yeni'' kavramının, siyaset yapma biçiminden kaynaklandığını belirten Oran, her gittikleri il ve ilçede partiyle ilgili çalışmalar yapmanın yanı sıra o yöredeki sivil toplum örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle, meslek odalarıyla görüştüklerini anlattı.

Oran, metodoloji olarak ''sahada olmak'' ve ''genel merkezde proje üretilmesi'' şeklinde iki yönlü çalışıldığını dile getirerek, şunları söyledi:

''Bir yıl içerisinde, bir taraftan teorik çalışma yapıldı, bir taraftan da saha çalışması yapıldı. İkisinin de harmanlamasıyla politikalarımızı oluşturmaya çalıştık. Biz, bu dönem dersimizi iyi çalıştık. Gerçekten iddialıyız. Hemen hemen her konuda, hemen hemen her kesimle ilgili, herkesle, her alanla ilgili biz sorunların çözümüne talibiz. Rakip de tanımıyoruz.

Biz, bir doktor gibi hastayla ilgili her türlü tanıyı, bulguyu yerinde gidip tespit ediyoruz, onunla ilgili teşhisi konsültasyonla yapıyoruz, toplumsal mutabakatla yapıyoruz. 'Biz biliyoruz' demiyoruz. Oradan tedavi uyguluyoruz, tedaviyle beraber de onu nasıl takip edeceğimizi planlıyoruz.

GÖLGE KABİNE DE 100 GÜNLÜK PROGRAM DA HAZIR

12 Haziran'dan sonra iktidar olduğumuz noktada ilk 100 günkü icraat planımız ve programımız hazır. İlk 100 gün vergi reformunu nasıl yapacağız, kayıt dışı ekonomiyle nasıl mücadele edeceğiz, sağlık politikalarında ilk 100 günde yapmamız gereken şeyler nedir, işsizlik veya istihdam politikasıyla ilgili neler yapmamız gerekiyor, tüm bunlarla ilgili çalışmaları da mutfakta hazırlamaya devam ediyoruz.

Gölge kabine gibi düşünüldüğünde, her bakanlık ilk 100 gün ne yapacağıyla ilgili icraat eylem planı hazır. Şu anda onu test ediyoruz bir anlamda. Gölge kabinenin acil olarak ilk 100 gün neler yapması gerekiyor, somut olarak hangi adımları atması gerekiyor ve hangi hedeflere odaklanması gerekiyor belli.''

''CHP'NİN EKONOMİYE BAKIŞI, ŞU ANKİ UYGULAMADAN 180 DERECE FARKLI''

CHP'nin ekonomiye bakış açısı ile şu anki uygulamanın ''180 derece farklı'' olduğunu belirten Oran, küresel kriz döneminde işsizlikle ilgili somut politika geliştirilmediğini, kadın istihdamının artırılmadığını, genç istihdamının halen düşük seviyede seyrettiğini söyledi.

Oran, işsizliğin yoksulluğu artırdığına işaret ederek, ''Türkiye'de yoksulluk oranı 2002 yılında yüzde 14,7 idi. Şu anda yüzde 20'lere doğru çıkıyor. 12 milyon 715 bin kayıtlı yoksul var, buna mukabil bir de yeşil kart sahipleri var. 2002'de 5 milyon civarındaydı, 2004'te 6,5 milyon civarındaydı. Şu anda 10 milyon Yeşil Kartlı var'' dedi.

Türk-İş'in rakamlarına göre, nüfusun yüzde 9'unun açlık, yüzde 63'ünün yoksulluk sınırında bulunduğunu anlatan Oran, kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısının 2002 yılında 34 bin iken, şu anda 1,5 milyonu geçtiğini, çiftçilerin borcunun 5,1 milyar liradan 25 milyar liraya yükseldiğini iddia etti.

Oran, CHP'nin en büyük farkının üretim olduğunu ifade ederek, ''Şu anda uygulanan politika, ranta dayalı politika. Onlar toprağı rant olarak görüyor. Biz toprağı üretim yapılan bir alan olarak görüyoruz. Onlar al-sat olarak bakıyorlar. Bunun temelinde de ithalat oluyor.

Biz de yap-sat olarak bakıyoruz. Onların sermayeye bakışı ya sıcak para ya yeşil sermaye... Yeşil sermayeden kastım kendi çevrelerini oluşturmaya çalışıyorlar. Biz, bir bütün olarak görüyoruz ekonomiyi. Yeşil deyince de bizim aklımıza yeşil ekonomi geliyor'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'u rant merkezi olarak gördüğünü savunan Oran, ''Bizim de bakış açımız Anadolu... Pazartesi günü sanayi stratejimizde de onu açıklayacağız.

Biz, Anadolu'da bacası tüten fabrikalar, kapanan fabrikaların açılmasını ve yeni fabrikalar hayal ediyoruz. 'Her fabrika bir kaledir' anlayışı. Anadolu'da o kalelere ihtiyaç var. Çünkü, o kaleler ekonominin kaleleri, iş, aş üretiyorlar. İş, aş olduğu zaman sosyal barış oluyor'' dedi.

Oran, AK Parti'nin uyguladığı politikaların tarımı ve çiftçiyi imha ettiğini öne sürerek, CHP'nin dün açıklanan Tarım Politikası'na değinirken, buradaki hedeflerini ''kırsal refahı artırarak, açlığı yok etmek ve yoksulluğu yönetmeyip yoksulluğu yok etmek'' şeklinde açıkladı.

Arazi edindirme ofisleri oluşturulacağı, topraksız veya yeteri kadar toprağı bulunmayan köylüye toprak dağıtılacak bir reform hazırlanacağını, sulanabilir arazilerin tümüne su götürmeyi planladıklarını anlatan Oran, tarımsal Ar-Ge'ye yılda 1 milyar lira ayırma, hayvancılıkta ithalatın durdurulmasını, GAP, DAP ve Konya Ovası Projesini hayata geçirme hedefleri bulunduğunu söyledi.

''GÜVENLİĞİNİZİ NASIL SAĞLIYORSUNUZ?''

Özellikle son 6 ay Türkiye ile ilgili gündemin temel maddelerinin değiştiğini anlatan Oran, ''Eskiden biz ABD ile Türkiye arasındaki ikili görüşmelerde gündem maddelerinin başında Ermeni meselesi, Kıbrıs meselesi, Kürt meselesi, ikili ilişkiler gelirdi.

Şu anda bunların hiçbirisi gündeme gelmiyor. AB için de aynı şey geçerli. İlk madde demokrasi, sonra insan hakları, sonra özgürlük, özellikle medya üzerindeki özgürlükler. Gazeteciler ve sivil toplum örgütleri üzerindeki baskılar yurtdışında inanılmaz karşılık bulmuş durumda'' açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkanı Yardımcısı Oran, siyasetçi olarak yurtdışına gittiklerinde, kendilerine ''Siyasetçi olarak güvenliğinizi nasıl sağlıyorsunuz? Seçim güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?'' sorularının yöneltildiğini söyledi.

Bir sivil toplum örgütü veya derneğin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı toplantıya çağırması halinde toplantı alanının özel korumalar tarafından kontrol edildiğini iddia eden Oran, şöyle konuştu:

''3 gün evvelden o toplantı yeri basılıyor Başbakanın özel güvenlik birimleri tarafından. Orası talan ediliyor. Her taraf yerle bir ediliyor, aranıyor. Her alan kontrol ediliyor. Örneğin; toplantı bir otel lobisinde ise ve orada mayo firmasının standı varsa, cansız mankenler giydiriliyor. Resim sergisinin içerisinde büst varsa, o resim kaldırtılıyor. Protokol listesi birebir Başbakanın ekibi tarafından hazırlanıyor. Türkiye'de artık Başbakanın katıldığı toplantılarda devlet protokolü yok, Tayyip Erdoğan protokolü var. Konuşma yapacak kişilerin metinleri ellerinden alınıyor bir gün önceden, elden geçiriliyor.''

''SADECE MERHEM SÜRERSENİZ, BİR İŞE YARAMAZ''

Umut Oran, soruları yanıtlarken, AK Parti'nin dış ticaretle ilgili vizyonu olmadığını ileri sürerek, ''Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) bütün verilerini aldı, hedef olarak onu koydu. Raporu iyi okumamışlar. Çünkü, TİM'in ihracat hedefi 545 milyar dolar. Ama onlar 500 milyar dolar diye açıklıyorlar'' dedi.

CHP'nin büyüme modelinde iki önemli konu olduğuna işaret eden Oran, ''Türkiye'nin ilk 10 ekonomi arasına girmesini hedefliyoruz ama bizim hedefimizde gelir dağılımı eşitsizliğinde 80. olmaması lazım. 10. ekonomi ise gelir dağılımı dengesinin eşit olması lazım. Eğer Türkiye 10. büyük ekonomi olacaksa, bölgeler arasındaki ekonomik kalkınmanın, sosyal dengelerin de oturması lazım. Hep İstanbul'a yüklenmememiz lazım'' diye konuştu.

Oran, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun gelişiminin bir ayağının teşvik olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Kanayan bir yaranın tedavi edilmesi gerekiyor. Aynı anda üç işlemi yapmanız lazım. Peş peşe yapılan hata şu: Orada sadece etnik kimlik tartışması yapılıyor. Halbuki orada gerçekler var. Oradaki insanın sosyal problemleri, iş problemi, aş problemi, yoksulluk problemi var.

Bir yara kanadığı zaman nasıl önce oksijenle siliniyor mikrop ölüyor, sonra tentürdiyot sürüyorsunuz kan duruyor, sonra da merhem sürüyorsunuz, ki kabuk bağlasın. Bunu sabırla yapmanız lazım. Oraya sadece merhem sürerseniz bir işe yaramaz, sadece tentürdiyot sürerseniz de yaramaz.Etnik kimlikle başlıyoruz, etnik kimlikle bitiriyoruz. Halbuki sosyal devleti de koymanız lazım, ekonomik kalkınmayı da koymanız lazım.''

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 5
  • bayram güner 12 yıl önce Şikayet Et
    kendisi olamayacağını söylemiş. arkadaş diyorki 20 - 25 milyar tl lazımmış bu iş için ??? nerede herzaman söylenen devlet zaten bunu öder.:) çok akıllılar halkın onlara oy vermeyenleri hariç:))
    Cevapla
  • sd 38 12 yıl önce Şikayet Et
    101..... GÜN::::::. çokoprens almaya giderler.. pisükiviti olmayanlara dağıtırlar...:)
    Cevapla
  • mysel 12 yıl önce Şikayet Et
    Güldürme beni yaw.. AKP 2023 diyor bu daha 100 numarayı geçememiş.Ama durrrr siz 100 günde bu memlekiti 100 yıl geriye götürüsünüz işte bundan eminim.Ama 100 yılda AKPnin yaptığı 1 yıllık kalkınmayı yapamazsınız hem ölünüz hem diriniz... o kadar...
    Cevapla
  • Bahadır Bahadıroğlu 12 yıl önce Şikayet Et
    İlk İcraatları. 1- Sultan Ahmet Camiini Ahıra çevirmek. 2- Ezanı Türkçe okutmak ibadeti türkçe yapmak. 3- Cuma namazını kaza edin diyerek kaldırmak. 4- Kur an daki sevmedikleri ayetleri kaldırmak. 5- Bunları yaptıktan sonra geriye bir şey kalıyor, sabahlara kadar balo yapmak.
    Cevapla
  • Murat BÖÇKÜN 12 yıl önce Şikayet Et
    ben söyliim icraatlarını. ilk yüz günde tüm daire müdürlerini değiştirip.. rektörleri değiştirip.. sonrada silivrinin kapısını açıp herkesi salacaklar..
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Milli muharip uçak KAAN ikinci kez gökyüzü ile buluştu
Erdoğan'dan son dakika İsrail mesajı!