'Sivil dikta' kavramı kimin çocuğu?

Perihan Mağden, Turgay Türker güzellemesinden yola çıkıp, basının birçok kalemini topa tutu. 'Sivil dikta' kavramının kime ait oluduğu da Mağden'in gündeminde.

'Sivil dikta' kavramı kimin çocuğu?
'Sivil dikta' kavramı kimin çocuğu?
GİRİŞ 28.10.2011 11:54 GÜNCELLEME 28.10.2011 11:54

Taraf yazarı Levent Yılmaz geçtiğimiz çarşamba günü ‘Sıkıgözetim altında ‘doğru’ söz: Yıldırım Türker’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Levent Yılmaz, Mağden’in 16 Ekim’de yazdığı  “Müjde! Vijdan Kuaförleri sizin sitenizde de salon açabilir” başlıklı yazısını eleştirerek şunları yazdı:

“Yani, açıkçası, Taraf’ta Yıldırım’ı hedef alan kimi yazıları ve Yıldırım’ın Taraf’ı (ve tavrını) külliyen hedef alan kimi yazılarını okuyunca iyice ifrit oluyorum. Sevdiğim bir yazarın, bir arkadaşımın, Yıldırım’a “vicdan kuaförü” gibi abuk sabuk sıfatlar yakıştırmasına sinirleniyorum, bu ülkenin en iyi muhabirlerinden birinin kaleminden “Cihangir kafeleri” lafının çıkmasına üzülüyorum; “kusmuk” sözcüğünden zaten oldum olası hoşlanmam, bıçkın ve hassas romancı dostum kullanınca cin çarpmışa dönüyorum.”

Perihan Mağden bugün “Türkler’de Türker Güzellemeleri ya da bir gafletin yapıbozumu adına!” başlıklı yazıda Levent Yılmaz’ın bu yazısından başlayarak, eleştiri oklarını sıraladı.


Mağden, Nuray Mert, Yıldırım Türker'den Ahmet Hakan'a, Ertuğrul Özkök'ten Nuray Mert'e kadar bir çok ismi eleştirdi. Nuray Mert’in ekranlarda ‘sivil diktayı ben buldum’ söylemlerine değinerek, bu söylemlerin Sonar Yalçın ve ekibi tarafından üretildiğini belirtti:

İşte Perihan Mağden’in yazısından ilgili bölüm:

Ekranları az inletmedi “Sivil diktayı ben buldum! Ben armağan ettim bu toplumaaaa! Yerinizi bilin lan! Yerim sizi!” diye diye.

OYSA Soner Yalçın’ın bilgisayarından çıkan dosyalarda “sivil dikta” kavramının bu cenah tarafından iki yıl kadar önce keşfedilip “Bu kavram dolaşıma sokulup panik yaratılmalı” tarzı ibarelerle kitlelere gagalanmasının planlandığı ortaya çıkmadı mı? (Ama tabii Türkler’de “Devamlılık” çok ıraklarda bir dağ köyünün adıdır.)

Aaa, meğer ampulü Edison Nuray değil de tutuklandığında açıkladığı üzre “kankası” olan Soner Yalçın (ve caz arkadaşları) bulmuş!

ODATV iddianamesinin ek delil klasöründeki belgeler, mahlasla o kirlilik odasına yazı yazanların Ezgi Başaran, Tuğçe Tatari, Ahmet Hakan ve Nuray Mert olabilirliğini ortaya çıkarttı. Çıkarttı da bu konu Ergenekonlanmış Türk Medyası’nda yeterince yankı buldu mu?

Yooo! Diyelim “Sonerim için de yürüyün! Olay çıkartın!” tadında yazı yazan (T. Tatari’yi saymıyoruz: o eski Güler Kömürcü) bir tek Ahmet Hakan oldu aralarında.

Ki, Ahmet Hakan’ın Deniz Hakyemez, Deniz Hakan, Sait Çakır gibi takma adlardan bir ya da iki-üçünün hakiki sahibi olduğu şiddetle zannediliyor ODATV yazılarında.

Ezgi Başaran ise (hani müthiş “genç” yetenek Kanat Atkaya’yla nikâh şahitleri E. Özkök olan, aşkları Ertuğrul ağbilerinin evlerinde yeniden başlatılan büyük istidat) Ergenekon Minnie’si olarak Tavşan Şeyi Eyüp Can’ın Radikal’ine konuşlandırılmış durumda. Acayip acayip yazılar yazıp mikserliyor; röportajlar, olay yerinden bildirmeler – yapı yapıveriyor.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
AK Partili Çalkın'dan skandal paylaşımda bulunan DEM'li Koçyiğit'e tarihi cevap!
Paşinyan: 1915 travmasını atlatmalıyız