"Arap Baharı, Arap Yazı'na dönüşmeyebilir"

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, ''Eğer Ortadoğu'daki değişim güçleri iktidarı yine tekeline almaya çalışırsa, Arap Baharı'nı takip eden Arap Yazı olmaz'' dedi.

"Arap Baharı, Arap Yazı'na dönüşmeyebilir"
"Arap Baharı, Arap Yazı'na dönüşmeyebilir"
GİRİŞ 24.01.2012 10:46 GÜNCELLEME 24.01.2012 10:46

Tan, North Carolina eyaletinin Charlotte kentini ziyareti çerçevesinde, down sendromu, ortopedik veya akıl rahatsızlıkları, öğrenme güçlüğü gibi birçok rahatsızlıkla mücadele eden 500'den fazla çocuğa ışık olan Allegro Vakfı'nın okulunu ziyaret etti.

Burada okulun öğrencileri tarafından ellerinde Türk bayraklarıyla karşılanan Tan ve eşi Fügen Tan, vakıf ve okulun çalışmaları hakkında bilgi edindi. Çocuklarla uzun süre vakit geçiren Tan çifti, onlarla sohbet etti, Türkiye'yi tanıtıcı çocuk kitaplarından hediye etti. Tan, çocukların kendisi için hazırladığı gösteriyi izledi.

Tan, temasları çerçevesinde North Carolina Üniversitesi'nde konferansa da katıldı.

Büyükelçi Tan, Türkiye'yi daha aktif bir dış politika izlemeye yönelten ve Türk dış politikasının son yıllarda ağırlığının artmasını sağlayan unsurları, içinde bulundukları coğrafyadaki sorunlara seyirci kalamayacakları gerçeğinden hareketle bölgede istikrar, barış ve zenginliği temin edici politikalar takip etmeleri gereği, büyüyen Türk ekonomisi, Türkiye'nin farklı dünya görüşlerini kavrama, onlarla empati ve diyalog kurabilme yeteneği ve Türk demokrasisinin güçlenmesi olarak sıraladı.

Konuşmasında Ortadoğu'daki son gelişmelere değinen Tan, ''Eğer Ortadoğu'daki değişim güçleri, iktidarı yine tekeline almaya çalışır ve sosyal, dini ve etnik azınlıkların beklentilerini görmezden gelirse, Arap Baharı'nı takip eden bir Arap Yazı olmaz'' diye konuştu.

Kapsayıcı bir diyaloğun ve uzlaşı kültürünün yaratılmasının başarılı bir siyasi değişim için gerekli olduğunu vurgulayan Tan, ''Bu zorluklara karşı aşırı derecede dikkatli ve uyanık olmalıyız. Sorumlu, şeffaf ve katılımcı bir demokrasi, bu tür tehlikelerin üstesinden gelmede tek uygulanabilir yol'' dedi.

Tan, Türkiye'nin, kendi demokrasi deneyimlerini temel alarak, en az 10 yıldır bölgede değişim ihtiyacına dikkati çektiğini belirterek, maalesef son 10 yılda bölgede gerçek bir reform görmediklerini dile getirdi.

Ortadoğu'daki son olayların başlangıcından bu yana Türkiye'nin ilke ve değerlere dayalı bir yaklaşımı benimsediğini kaydeden Tan, özgürlük, adalet ve demokrasi ihtiyacını vurguladıklarını, halkların iradesini geciktirmek ya da daha kötüsü, görmezden gelmenin çıkmaza yol açacağı mesajını net olarak ortaya koyduklarını söyledi.

Tan, Suriye yönetimini demokratik değişime öncülük etmeye ikna etmek için gerek kamuoyu önünde gerekse de kapalı kapılar ardında büyük çabalar harcadıklarına işaret ederek, ''Üzülerek söylüyorum ki, komşumuz Suriye bölgedeki gelişmeleri doğru biçimde analiz edemedi'' ifadesini kullandı. Suriye'deki rejimin kendi halkına karşı baskı ve şiddet uygulamaya devam ettiğine dikkati çeken Tan, dolayısıyla Türkiye'nin bu rejime karşı daha ciddi tedbirlere başvurduğunu kaydetti.

Türk vatandaşları olarak, nüfuslarının çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu 57 ülke arasındaki tek laik demokrasi olmaktan gurur duyduklarını ifade eden Tan, ''Ancak artık istisna olmak istemiyoruz. Ortadoğu halkları haysiyetli bir hayatı, demokrasiyi ve barışı haklı olarak hak ediyor'' diye konuştu.

Tan, Türkiye'nin her zaman olduğu gibi, ABD ile birlikte bu demokratik ilkeleri desteklemeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

Tan, Türk toplumuyla bir arada

Tan, üniversitedeki konuşmasının ardından eyaletteki Türk toplumu ve temsilcileriyle biraraya geldi.

Eyalette yaşayan Türk-Amerikalıları çalışmalarından dolayı tebrik eden Tan, hepsinin burada Türkiye'nin birer ''büyükelçisi'' olduğunu söyledi.

Tan, ABD'deki Türklerden hem birbirleriyle daha çok temas halinde bulunmalarını hem de Amerikan toplumunun içine daha çok müdahil olmalarını istedi. ABD'deki Türklerin Amerika'dan daha çok Türkiye'deki siyasetle ve olan bitenle ilgilendiğini ifade eden Tan, onlardan asıl içinde yaşadıkları toplumun siyasetiyle ilgilenmeleri, bu sayede yönetim veya Kongre'de Türkiye ile ilgili konularda ülkelerini daha iyi savunabileceklerini anlattı.

Tan, ABD'de farklı Türk kuruluşları bulunduğuna dikkati çekerek, günlük yaşamda farklı anlayış ve hayat tarzlarına sahip olsalar da Türkiye ve Türk toplumuyla ilgili konularda farklılıklarını bir kenara bırakıp birlikte çalışmaları çağrısında bulundu.

Türk toplumunun sorunlarını ve taleplerini de dinleyen Tan, büyükelçiliğin kapılarının her zaman kendilerine açık olduğunu kaydetti.

"Çok verimli bir seyahat oldu"

Temaslarıyla ilgili büyükelçi Tan, Farmer kendisini Washington'da ziyaret edip, vakıfları hakkında bilgi vermesinin ardından davetlerini kabul etmekte en ufak tereddüt duymadığını söyledi.

Allegro'nun okulunda öğrencilerle vakit geçirdiklerini, vakfın çocukların hayat kalitesini artırma yönünde nasıl çalıştığını gözlemleme fırsatı bulduklarını anlatan Tan, ziyaretinde Allegro'nun çalışmalarını ''çok etkileyici'' bulduğunu kaydetti. Çalışmalarından dolayı vakfın başkanı Farmer'ı kutlayan Tan, Allegro çocukları Washington'u ziyaret ettiklerinde onları büyükelçilikte ağırlamak istediklerini dile getirdi.

Tan, ziyaretleri kapsamında iki gündür çeşitli yerlerde ağırlandıklarını da belirterek, ''Charlotte, özellikle bankacılık sektörü konusunda çok önemli bir yer ve New York'tan sonra finans ve bankacılık konusunda merkezlerden birisi. Ziyaretimizde bu konuda uzman birçok bankacıyı ziyaret ettik, ülkemizi tanıttık. Kentin önemli iş adamları bizleri evlerinde ağırladı. Vakfın çalışmalarıyla hem ülkemiz tanıtılmış oldu hem de Türkiye'nin önemi konusundaki mesajımızı dinlediler, çok verimli bir seyahat oldu'' dedi.

North Carolina eyaletindeki Türk toplumuyla temaslarına da değinen Tan, ''Buradaki Türkler çok güzel işler yapıyorlar, topluma katkılar getiriyorlar'' dedi. Tan, eyaletteki Türk toplumuyla biraraya gelmenin ve sorunlarını dinlemenin kendileri açısından çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

"Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz"

Allegro Vakfı'nın kurucusu ve başkanı Patricia Farmer da, aslında Charlottelı olduğunu, ama kuruluşu 21 yıl önce Los Angeles'ta kurduğunu söyledi.

Allegro'nun, engelli çocukları eğitim ve tıbbi uzmanlığı birleştiren yeni teknikle hayata döndürmeyi misyon edindiğini belirten Farmer, merkezlerinin Charlotte'da olduğunu ama diğer eyalet ve ülkelerle de ilişkilerinin bulunduğunu kaydetti. Farmer, aralarında Türkiye'nin de olduğu bir çok ülkeden gelen yetkililere uyguladıkları teknikler hakkında bilgiler verdiklerini dile getirdi.

Okullarda, hastanelerde de çalışmalar yaptıklarını söyleyen Farmer, büyükelçi Tan'ın Charlotte'a gelmesi ve okullarında incelemelerde bulunmasından çok memnun olduklarını, Türk büyükelçiliği ve Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istediklerini ifade etti.

ABD Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçi Parti North Carolina milletvekili Sue Myrick de, Allegro Vakfı'nın, yürüttüğü eşi benzeri görülmemiş çalışmalarla olağanüstü ve alanında lider bir kuruluş olduğunu kaydetti.

Vakfın, çocuklara adeta yaşamayı tekrar öğrettiğini ve onların hayatını değiştirdiğini ifade eden Myrick, ''Vakfın başardığı işleri kelimelerle tarif edemem. Bir çocuğun hayatını nasıl değiştirdiklerini kendiniz görmeniz lazım. Yürüyemeyen çocuklar, Allegro Vakfı sayesinde dans ediyorlar, şarkı söylüyorlar. Bu tam anlamıyla hem fiziksel hem de ruhsal bir terapi. Çocuklara hayal bile edemeyecekleri bir yaşam sunuyorlar. Onlara yardım etmek adına herşeyi yaparım'' diye konuştu.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
İsrail'den ABD'ye 'UCM' tehdidi: Filistin'i cezalandırırız
Bakan Yerlikaya: 1 Mayıs'ta 226 kişi gözaltına alındı