Kurtulmuş: Evet oyları yükselişte!

Referandum çalışmalarına katılmak üzere Ordu’ya gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Odu-Giresun Havalimanında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Hayır cephesinin zayıflığı karşısında Avrupa ülkelerinin devreye girdiğini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Her gün evet oylarının trendi yükseliyor. Başlangıçta belki halkımız yeterince bilgilenmediği için evet oyları daha düşük bir noktadaydı ama çok şükür Türkiye’nin her yerinde evet oyları artıyor. Türkiye 16 Nisan’da büyük oranda bu sistemi onaylayacaktır. Ben siyaseti hayatım boyunca hiç rakam vermedim, rakam vermem çünkü halkın iradesine saygısızlık olur ama çok büyük bir oy çıkacağını düşünüyorum. Yani şeksiz, şüphesiz bir şekilde millet bu sistemi onaylayacaktır. Allah’ın izniyle Türkiye 16 Nisan akşamından itibaren Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ilgili süreci başlatacaktır.”

"AVRUPA DAVETSİZ MİSAFİR"

Kurtulmuş, “Hayır cephesi içeride zayıf kalınca ilk defa bu seçimde dışarıdan davetsiz misafirlerimiz oldu. Hollanda, Almanya, Avusturya’daki evet oyları ile ilgili müdahaleleri görüyorsunuz. İsviçre’nin bir gazetesi Türkçe manşet atıp ‘Erdoğan’ın diktatörlüğüne son vermek için hayır oyu kullanın’ diyor. Koskoca Bild gazetesi ‘Erdoğan ve arkadaşlarını Avrupa’da görmek istemiyoruz’ diyor. Yetmiyor bizim gurbetçilerimizin üzerine askeriyle köpekleriyle saldıranlar PKK’nın Avrupa’nın şehirlerinde hayır kampanyasına destek vermesine müsaade ediyor. Görüyorlar ki Türkiye’de hayır cephesi biraz zayıf. Onu takviye etmek için bütün güçleriyle Türkiye’nin üzerine abanıyorlar” diye konuştu.

KABİN YASAĞI ELEŞTİRİSİ

ABD ve İngiltere’ye yapılan direkt uçuşlarda yolcuların cep telefonlarından büyük elektronik cihazlarını kabine almalarını yasaklayan kararı değerlendiren Kurtulmuş, “Son derece kasıtlı bir karar olduğu ortadadır. Özellikle Türkiye’nin, İstanbul’un uluslararası uçuşlarda önemli bir merkez haline gelmesi bazı çevreleri rahatsız ediyor. Ben bu alınan kararın güvenlik endişesinden daha ziyade ticaret endişesi ile alınmış bir karar olduğunu değerlendiriyorum. Eğer güvenlik endişesiyle bu iş yapılıyorsa bu maksada hizmet etmez. Yani İstanbul’dan başka şehirlerden gelenlerin laptoplarını alacaksınız, yani herhangi bir şekilde güvenliği tehdit eden adam başka havaalanlarından gider. Son derece mantıksız hiçbir maksada hizmet etmeyecek, terörün muhtemel saldırılarını önleme amacına hizmet etmeyecek bir uygulamadır. Ben yakında Amerikalıların bu karardan vazgeçeceğini düşünüyorum. İstanbul havalimanının bu kapsamın dışında bırakılacağını ümit ediyorum. Gerekli tüm girişimler Ulaştırma Bakanlığımız ve Dışişleri Bakanlığımız nezdinde sürdürülmektedir. Kararın değiştirilmesi için Türkiye en türlü çabayı ortaya koymaktadır” dedi.