Hamas Sözcüsü, Türkiye'ye övgüler dizdi

Haber7 Dış Haberler muabiri Ali Osman Ünal'a konuşan Hamas Sözcüsü Sami Elzuhri gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.  

Sami Elzuhri açıklamaları şu şekilde;

TÜRKİYE'YE ÖVGÜLER YAĞDIRDI

Trump'ın yaptığı 'Kudüsün yahudi şehri olduğu' açıklaması ve alınan karar batıldır,bu kararın hiçbir kıymeti yoktur,uluslararası kanunlarla çelişmektedir,biz Türkiye'nin duruma ilişkin pozizyonunu takdir ediyoruz. En başından beri kararı reddetti, siyasi düzeyde kararın reddi için çaba sarfetti.

Bu kararın karşısında  hergün sokaklara inen çok sayıdaki Türk halkını da takdir ediyorum. 

'YAHUDİLERE ABD'DEN YER VERME HAKKINA SAHİPTİR AMA...'

Filistin halkı bu karara karşı heryerde sokaklara iniyor ,Gazze'de Batı Şeria'da, Kudüs'te.. Ve halk Kudüs'ün indirilemeyeceğini teyit ediyor ve bu şehir Arap şehridir Amerikan şehri değildir.

Trump, Yahudilere Amerika'dan bir yer verme hakkına sahiptir ama Kudüs'ü Yahudilere verme gibi bir hakkı yoktur. Bu Kudüs toprağı Filistin-İslam toprağıdır...

Filistin halkı gerçek bir duruşu destekliyor bu duruşu kuvvetlendirmek için çaba sarf ediyor.

Filistin halkını, özellikle  yahudileştirme çabalarına karşı koyulan Kudüs'te kuvetlendirmeliyiz, ve aynı şekilde kuşatma altındaki Gazze'de de güçlendirmeliyiz..

Ve bu noktada siyasi  bir kararın olması gerekir. elçiliklerin Washington'dan geri çekilmesi gerekir. ABD yönetiminin tehlikeli kararından, İslam'ın ve Arapların haklarını gasp eden kararından dönmesi için,baskı kurmak için  boykot edilmesi gerekir. Ve yine aynı şekilde diğer Arap taraflarında bu yönde adım atmaları için dua ediyoruz.

'İNTİFADA HER GÜN ARTARAK DEVAM EDİYOR'

İntifada şuanda hergün artarak devam ediyor, işgalciler de günlük olarak tutuklamalar yapıyorlar, protestoculara vahşice baskı uyguluyorlar. İntifadayı zayıflatmaya çalısıyorlar ama elhamdulillah başarısız oluyorlar,orada günlük olarak işgalci askerlerle karşı karşıya geliniyor, Filistin halkının sokaklara çıkması Kudüs'ü kucakladıklarını ve Trump'ın aldığı karara teslim olmadıklarını teyit ediyor.. 

'TÜRKİYE GİBİ CÜRETKAR BİR DURUŞUN BULUNMASI...'

Genel bir şekilde Arapların duruşu istenilen seviyede değil. Bu sebeple biz Arap hükümetlerine ve yöneticilere cüretkar kararlar alsınlar diye dua ediyoruz. Biraz önce de söylediğim gibi en azından elçilikleri geri çekmek gibi bir karar alınmalıdır.

Türkiye gibi cüretkar bir duruşun bulunması; zayıfları birbirine yakınlaştırıyor. Ve bu cüretkar tavır diğer yöneticileri mevcut durumdan daha güçlü karar almak zorunda bırakıyor. ABD kararına karşı,alınan kararı tanımama noktasında biz Türkiye'nin tavrının doğallığını savunuyoruz.

Türkiye'nin tavrını takdir ediyoruz ve yine aynı şekilde Cumhurbaskanı Erdoğan'ın ve Türk halkının tavrını ve tutumunu takdir ediyoruz. Türkiye'nin duruşu ve  tutumu  diğer tavırlardan ayrıcalıklıdır. Bu duruşun devamlılığı için dua ediyoruz, bütün ümmeti İslam'a dua ediyoruz. Trump'ın kararından sonra ardı ardına sokağa inmeler başladığı için bütün İslam ümmetine dua ediyoruz.

Bugün Kudüs şehri yahudileşmeyi reddediyor,Kudüs sıradan bir şehir değildir,Kudüs Peygamberimizin (s.a.v) kıblesiydi. Bu topraklar İsra ve Miracın topraklarıdır, haremi şeriflerin üçüncüsüdür...Bugün Trump bu İslam şehrini Yahudileştirmek istiyor, böyle bir karar karşısında Müslümanların susması nasıl mümkün olur? İnanıyorum ki dünya Müslümanları inançlarını(akidelerini),dinlerini, mukaddeslerini savunmak için bir imtihanla karşı karşıyalar.

Ve bu imtihan sebeple;karşılaştığımız her tepkiye rağmen tepki göstermeliyiz,Trump kararından dönene kadar gerçek bir baskı kurmalıyız tepkimizi yükseltmeliyiz, tepkimizi artırmalıyız. 

'YAPILAN DÜŞMANLIK VAHŞİCEDİR'

Trump kararından sonra  İsrail'in düşmanlığı Filistin halkı üzerine arttı, bu da Trump'ın kararını neden reddettiğimizi ortaya koyuyor. Gazze'ye saldırılar,hava saldırıları günlük olarak yapılıyor, tutuklamalar,özellikle Kudüs'te ve Batı Şeria'da yapılıyor. Burada protestoculara karşı yapılan düşmanlık vahşicedir.

Geçtiğimiz günlerde Trump'ın kararından sonra en az 5 filistinli şehid verdik.Bunlardan dördü Gazze Şeridi'ndendi ve orda yüzlerce yaralı var.

Biz Kudüs'ü himaye altına alana kadar bütün haklarımızı himaye altına alana kadar mücadele etmeye karşılaşmaya devam  edeceğiz.