Bakan Yılmaz: BDP de terörün bitmesini istiyor

Artan terör olaylarından sonra bölge halkının PKK'ya gösterdiği tepkiyi yorumlayan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, artık BDP'liler de terörün bitmesini istiyor dedi. Ekonomi gündemini de değerlendiren Yılmaz, GAP'la ilgili ise bakın neler söyledi?

Bakan Yılmaz: BDP de terörün bitmesini istiyor
Bakan Yılmaz: BDP de terörün bitmesini istiyor
GİRİŞ 16.12.2012 16:21 GÜNCELLEME 18.12.2012 15:35

Ömer Süt'ün röportajı

BAKAN YILMAZ'DAN BDP İLE İLGİLİ ÖNEMLİ TESPİT

Bakan Yılmaz, Sadece Ak Parti, CHP ya da MHP'ye oy verenler değil, BDP'ye oy verenler de artık terörün bitmesini istiyor. Bölgede yaşayan insana zarar veren terörü, bölge insanının isteyeceğini kabul etmiyorum. Ama şu bir gerçek ki, bölgede ezici bir çoğunluk terör belasından kurtulmak istiyor ama maalesef bazılarının sesi daha çok çıkıyor, dedi.

Hükümetin doğu ve batıya yapılan yatırımlarda pozitif ayrımcılık yaptığını dile getiren Bakan Yılmaz, terör yüzünden ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin potansiyelini yüzde yüz kullanamadığını savundu: "Terör hadisesinin mala ve cana doğrudan verdiği bir zarar varken, diğer taraftan bölgenin imajını kötüye yorumlanmasına sebep olan dolaylı bir zarar var. Ben dolaylı zararın daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum."

Haber7.com editörlerinden Ömer Süt'e açıklamalarda bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, son büyüme rakamlarındaki düşüşü normal olarak görürken geleceğe dair umutlu konuştu. 

İşte o röportaj: 

"SON BÜYÜME RAKAMLARINI KÜÇÜMSEMEYİN"

-Son büyüme rakamlarındaki düşüşü nasıl yorumlamak gerekiyor? Türkiye ekonomisi kötüye mi gidiyor? 

Üçüncü çeyrekte büyüme rakamları beklediğimizden bir puan daha düşük geldi ancak ekonomi, ihracat ve istihdam rakamlarımıza baktığımızda dördüncü çeyrekte daha olumlu bir büyüme bekliyoruz. Orta vadeli programımızda bu rakamı 3.2 olarak tahmin etmiştik, dördüncü çeyrekte 3 puan civarında bir büyümeyi hedefliyoruz. Bu rakam geçtiğimiz iki yıla göre biraz düşük gözükebilir fakat bunun bir takım artıları var. Bunlardan birincisi, iki sene üst üste gelen büyümenin üstüne gelen bir büyüme... Olaya bu açıdan bakarsanız, Türkiye'nin büyümesi devam ediyor, dar boğaza girdik diyebir havanın yaratılması doğru değil. İkinci durum ise ülkemizin ihracatı arttı ki bu da büyümenin kalitesini artırıyor. Üçüncüsü, Türkiye istihdam yaratmaya devam ediyor. 2009 yılında krizin 'dip' yaptığı günden bu yana ülkede 4 milyona yakın bir istihdam yaratılmış, işsizlik gerilemiştir. Bunları göz önünde bulundurursak son büyüme rakamlarını küçümsememek gerekiyor.

"2013'TE DAHA DA BÜYÜYECEĞİZ"

Hükümetimiz, iki senelik bir büyümenin ardından daha yumuşak bir geçişle istikrarlı bir büyümeyi bilerek tercih etmiştir. Dünyanın içinde bulunduğu ekonomik kriz de göz önünde bulundurulduğunda biz 4 puanlık bir büyüme beklerken daha düşük bir büyüme rakamı ile karlı karşıya kaldık. Ancak şunu gönül rahatlılığıyla söyleyebilirim ki 2013 yılı çok daha güzel olacak. 2013'te yüzde 4, 2014 ve 2015'te ise yüzde 5'lik bir büyüme hedefliyoruz.

MERKEZ BANKASI'NIN ALDIĞI TEDBİRLER

Cari açık rakamlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Önümüzdeki dönemde 7.3'ün de altında bir rakam bekliyoruz. Gerek Avrupa gerekse ABD milyonlarca dolar karşılıksız para basmasına rağmen ekonomiyi canlandıramadılar. Bir taraftan devletlerin borcu artarken, vatandaş da hem ABD hem de Avrupa'nın para politikasına güven duymuyor. İşte Türkiye'nin başarısı da burada devreye giriyor. Bu kadar güçlü devletlere güven sarsılırken Türkiye'ye olan güven her geçen gün daha da artıyor. Merkez Bankası'nın ihtiyatlı bir yaklaşımı söz konusu. ABD ve Avrupa'da basılan bu paranın dengemizi bozmaması için bir takım önlemler alarak Merkez Bankası gerekli adımları atıyor. Merkez Bankası'nın yaptığı son açıklamaya göre faizlerde bir indirim düşünüyor ve bunun derecesini göreceğiz. Hem içeride kaynak maliyeti azaltan bir yatırımcıyı rahatlatan bir uygulama olacak hem de dış piyasadan aşırı bir sermayenin girmesine engel koymuş olacak.

SINIR İLLERİ SURİYE'DEN FAYDALANACAK

Yeni teşvik sistemiyle beraber Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yatırım yapacak yatırımcıya ciddi kolaylıklar sağlandı. Suriye'de devam eden iç savaşı bölge ekonomisini nasıl etkiledi?

Geçtiğimiz günlerde Gaziantep ve Kilis'teydim, gördüğüm kadarıyla genel anlamda olumsuz bir tablo ile karşılaşmadım. Yeni teşvik sisteminden yararlanan birçok yatırımcı bölgeye yatırım yapmak için kolları sıvamış durumda. Gerek Hatay'da, gerek Gaziantep'te, gerek Mardin'de gerekse Şanlıurfa'da Suriye'deki iç savaştan dolayı küçük esnafta yani oteli veya lokantası olan esnafa olumsuz etkisi olabilir ancak savaş bittikten sonra buranın yeniden inşasında Türkiye'nin rolü büyük olacak. Bu aşamada sınırdaki illerimiz bundan en çok yararlanacak, istifade edecek iller olacak. Suriye'deki savaş süreci sona erene kadar olumsuz bir tablo olmuş olabilir ama bunun geçici olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde ekonomik canlılık açısından bir sorun görmüyorum.

GAP'A 4 MİLYARLIK YATIRIM

2013 yılı için, GAP'a ne kadar bir bütçe ayrıldı?

2013 yılı için kesin bir rakam söylemek için Ocak ayının sonunu beklememiz lazım ancak son yıllardaki trende baktığımızda GAP bölgesi için 2013 yılı için 4 milyar TL'lik bir yatırımın olacağını tahmin ediyorum.

SİLVAN VE ILICA BARAJI KRİTİK PROJELER

GAP'taki projelerden biraz bahsedebilir misiniz?

Antalya, İstanbul, İzmir, Adana veya Ankara'nın kalkınması bitmediği gibi GAP'ın da kalkınması da bitmeyecek. Hangi hedefe ulaşırsanız ulaşın, bizim daha ileriye dönük hedeflerimiz var. Bu anlamda düşündüğünüzde GAP'taki kalkınma devam edecek. Klasik anlamda GAP'ın iki kritik eşiği var. Enerjide Ilısu Barajı, sulamada Silvan Barajı... Ilısu Barajı projesini hayata geçirdiğimizde enerjide yüzde 90'lık bir eklentiyi karşılamış olacağız. Ilısu aynı zamanda Cizre Barajı'nın da önünü açmış olacak. Silvan Barajı ise Atatürk Barajı'ndan sonra en büyük sulama barajı... Alt kanalları, barajları, ve tünelleriyle tam olarak bittiği zaman önümüzdeki 5 yıl içerisinde peyder pey hayata geçecek. Projenin bitmesiyle 250 bin hektar sulanacak. Kızılırmak büyüklüğündeki ana kanallarla, Suruç, Mardin, Kızıltepe ve Batman'daki alanları sulama imkanına kavuşacağız.

"50 BİN HEKTARI SULADIK"

Ceylanpınar'daki uygulamayla ilgili olarak ne gibi bir çalışma yaptınız?

Ceylanpınar'ın altında deniz gibi yeraltı suyu vardı. Oraya da eylem planı bazında yatırımlar yaptık, 50 bin hektarlık alanı sulu hale getirdik. TİGEM karlı bir işletmeye dönüştü. Çok kısa sürede kendini geri ödeyen yatırımlar bunlar... Sulamaya yönelik yatırımlarımı devam edecek.

***

GAP'a yapılan yatırımlar zaman zaman eleştiriliyor. Yapılan bu eleştirilere katılıyor musunuz?

AK Parti Kürt sorununu çözecek adımlar atarken hiç mi hata yapmadı? 

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ne oldu da BDP'ye oy verenler terörün bitmesini istiyor? 

BU SORULARIN CEVABI VE DAHA FAZLASI 2. SAYFA'DA

"GAP BİR TÜRKİYE PROJESİDİR"

GAP'a yapılan yatırımlar zaman zaman eleştiriliyor. Yapılan bu eleştirilere katılıyor musunuz?

GAP'a yapılan yatırımların karşılığını önümüzdeki dönemde fazlasıyla alacağız, GAP'ın geleceğini çok parlayacağını savunuyorum. Bir de GAP'a yapılan yatırımı sadece o bölgeye yapılmış gibi düşünmemek gerekir çünkü bu Türkiye'ye yapılmış bir yatırımdır. GAP bir Türkiye projesidir. GAP, DAP,KOP ve DOKAP'a yatırım yapmazsanı burada yaşayan insanlar, büyükşehirlerin varoş bölgelerine göç eder ve burada çözemediğiniz sorunları büyükşehirlerde çözmeye çalışırsınız. Burada sulama ve tarıma yaptığınız yatırımlar, Türkiye'nin gıda ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlanıyor. Gıda güvenliği, kalite ve ucuzluğu açısından buradaki yatırımlarımız kritik önem taşıyor. 21. yüzyılda tarım sektörü stratejik bir sektör olacaktır. İstanbul, İstanbul, Kocaeli ya da Ankara ucuz ve güvenilir gıda tüketmek istiyorsa bizim bu projelere yatırım yapmamız kaçınılmaz olacaktır.

"AK PARTİ POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYOR"

AK Parti Hükümeti'nin Doğu ve Batı'ya yatırım konusunda pozitif bir ayrım yaptığını düşünüyor musunuz?

Hükümetimiz, geri kalmış her bölgeye pozitif ayrımcılık yapıyor ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Konya Ovası ve Doğu Karadeniz bölgelerine hükümetimizin farklı bir yaklaşımı söz konusu. Saydığımız bölgeler kalkınma bakımından diğer bölgelerimizden geri kalmış bir durumda olduğundan pozitif bir ayrımcılık yaptık. AK Parti iktidara geldiği dönemde, 35 ilimizi kapsayan bu bölgelerin kamudaki yatırım payı yüzde 20 civarındaydı ancak bu dönem bu rakam yüzde 35'e çıktı. AK Parti hükümetinin bu bölgelere bakışını anlatan en güzel rakamlardır. Sadece kamu yatırımlarında değil özel sektörü de teşvik ederek bu bölgelere öncelik verdik. Kalkınma Bakanlığı olarak bir taraftan kalkınma ajansları kurarken bir taraftan bölgesel kalkınma idarelerini oluşturduk, bir taraftan da KÖYDES, SODES gibi SUKAP gibi uygulamalarıhayata geçirdik.

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ EN GÜZEL ÖRNEK

Gerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gerek Milli Eğitim Bakanlığı'nın gerekse Ekonomi Bakanlığı'nın çalışmalarıyla topyekün bir hizmet yarışı içerisine girmiş bulunmaktayız. Bakanlıkların ortak çalışmasına örnek olacak en güzel çalışma Bingöl Üniversitesi'dir. Bundan 10 yıl önce Bingöllüler bir fakültemiz olsun diye hayal ederdi ancak şu an sosyal tesisiyle, kütüphanesiyle, fakülteleriyle, araştırma merkeziyle, lojmanıyla, idari binalarıyla Bingöl tam bir üniversite şehri oldu. Bingöl iline benzer birçok şehrimiz var; Ağrı, Çorum, Çankırı, Muş, Şırnak, Hakkari vs... Diğer taraftan yine Bingöl, Hakkari, Şırnak, Elazığ, Batman gibi illerimize havaalanları inşa ettirdik. Altyapı, sağlık ve eğitim alanında yaptığımız yatırımları herhalde anlatmama gerek yok. Onun için eğer siz diğer bölgedeki insanları buralara eriştiremezseniz, ne üniversite, ne sermaye, ne yatırım ne de huzur olur.

"TERÖRDEN EN ÇOK GENÇLER ZARAR GÖRÜYOR"

Peki bu bölgelerin potansiyelini yüzde yüz kullanabiliyor muyuz?

Terör hadisesinden dolayı bölgenin potansiyelini yüzde yüz kullanamıyoruz. Terör hadisesinin mala ve cana doğrudan verdiği bir zarar varken, diğer taraftan bölgenin imajını kötüye yorumlanmasına sebep olan dolaylı bir zarar var. Ben dolaylı zararın daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Sermayenin ve nitelikli insanların bölgeye gelmemesinin maliyeti oldukça fazla. Bölge insanı ve özellikle de gençler bundan zarar görüyor. Kendilerini geliştirme imkanı bulamayan bölge insanının istihdam imkanı ve sosyal hayatları daralıyor. Bu bölgelerin tarihi, turistik, tabiat ve jeopolitik değerleri var. Terörün bitmesi halinde bölgenin potansiyelinin ortaya çıkacağı kesin. 2023 hedefine gideceksek bütün bölgelerimizle gitmeliyiz.

"TÜRKİYE KALKINDIKÇA ONLAR SALDIRIYOR"

AK Parti temel haklarda ve özgürlüklerde önemli adımlar attı hem de ekonomik kalkınmada değerli projeleri hayata geçirdi. Türkiye'yi terör belasının içine sokanların başka amaçları var ki bölgeye yapılan yatırımlardan rahatsız oluyor. Aksi takdirde vatan ve milletine yapılan okul, yol, hastane ve tesislere insan neden saldırsın ki? Türkiye kalkındıkça, büyüdükçe, demokratik ve özgürleştikçe birilerinin hoşuna gitmiyor. Biz onların hoşuna gitmese de çalışmaya ve vatandaşlarımıza hizmet götürmeye devam edeceğiz.

"FARKLILIKLARIMIZ, ZENGİNLİĞİMİZ OLSUN"

İsteyen istediğini yapabilir. Türkiye'nin derin bir tarihi güçlü bir kültürü var. Biz farklılıklarımızı zenginlik bilerek, demokratik zeminini artırarak, ekonomimizi geliştirerek bunları aşarak daha ileri gidereceğiz. Son 10 yılda bunu yapabileceğimiz gösterdik, önümüzdeki 10 yılda da süreç devam edecek.

"BDP'LİLER DE TERÖRÜN BİTMESİNİ İSTİYOR"

PKK son eylemlerinde eğitim kurumları ve öğretmenleri hedef aldı. Buna karşılık olarak bölge halkı teröre karşı bir tepki gösterdi ve bölgede yaşayan halk artık terörün bitmesini isteyen davranışlarda bulundu. Siz halkın teröre karşı bu tepkisini nasıl yorumluyorsunuz?

Ben de bir bölge insanı olarak bunu görüyorum. Sadece Ak Parti, CHP ya da MHP'ye oy verenler değil, BDP'ye oy verenler de artık terörün bitmesini istiyor. Bölgede yaşayan insana zarar veren terörü, bölge insanının isteyeceğini kabul etmiyorum. Ama şu bir gerçek ki, bölgede ezici bir çoğunluk terör belasından kurtulmak istiyor ama maalesef bazılarının sesi daha çok çıkıyor. Terör olaylarında ortaya çıkan bazı görüntüler, çoğu zaman yanıltıcı oluyor. Akıl ve mantık kuralları çerçevesinde makul düşünen insanın bunu onaylaması doğru değil, onun için insan ve halka gitmemiz gerekiyor. Terör örgütü sadece eğitim kurumlarına mı saldırıyor? Hayır... Yol, havaalanı, şantiye, hastanelere ve bölgenin kalkınması için yapılan herşeye saldıran birterör örgütü var. Bunları yapan bir örgüt şöyle bir propaganda yapıyor: Buralara hizmet getirilmiyor, bölge ihmal ediliyor. Geçmişte böyle bir serzenişte haklı olabilirler ancak AK Parti döneminde böyle bir ihmalsizlik söz konusu değil. Böyle şey olmaz, bunun adı samimiyetsizlikten başka bir şey değil.

"AK PARTİ MİLLETİN PARTİSİDİR"

AK Parti Hükümeti, bu hizmetleri yaparken ya da demokratik reformları hayata geçirirken üslupta bir hataya düştü mü? Bununla ilgili olarak bir özeleştiri yapabilir misiniz?

Özeleştirimizi parti içerisindeki platformlarda yaparız ancak AK Parti'de ortak aklın güçlü olduğu bir partidir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İl, belediye ve kadın kolları başkanlarını her ay toplantıya çağırır ve onları MYK, MKYK toplantılarında dinler. Bakanlar Kurulu toplantılarında her konu yeri geldikçe tartışılır. Yine AK Parti bilime ve kamuoyu araştırmalarına önem veren bir parti olduğundan her zaman halkın beklentilerini karşılamaya gayret eder. AK Parti, milletin partisi olduğunu başından beri iddia eder, partinin bunun dışında hareket etmesi söz konusu olamaz. Bugün yapılanlar 10 yıl sonraki taleplere karşılık bulamayabilir, bunu da göz önünde bulundurarak yapımızı değiştiririz.

Haber7

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
ABD'den Netanyahu'ya tarihi Gazze cevabı: Aşırılık yanlısı ve ırkçı hükümetiniz...
Bakan Kacır müjdeyi verdi! Türkiye'nin 'ilk ilaç adayı geliştirildi'