Kronikleşen Sinüzite Dikkat!

Şiddetli baş ağrılarıyla kendisini gösteren sinüzit, kişinin yaşam kalitesini de olumsuz yönde etkiliyor.

Kronikleşen Sinüzite Dikkat!
Kronikleşen Sinüzite Dikkat!
GİRİŞ 11.12.2007 13:16 GÜNCELLEME 11.12.2007 13:16

Şiddetli baş ağrılarıyla kendisini gösteren sinüzit, kişinin yaşam kalitesini de olumsuz yönde etkiliyor. Ancak biraz dikkat ederek bu hastalıktan korunmak mümkün.

Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op.Dr. Murat Şirin'in verdiği bilgilere göre, kafa kemikleri içinde burun çevresinde yerleşmiş içi hava dolu odacıklara sinüs boşlukları, bu boşlukların enfeksiyonlar sonucu iltihaplanmasına sinüzit adı veriliyor.

Sinüsler burnun her iki yanında bulunurlar ve 4 ayrı kısma ayrılırlar. Bütün bu sinüsler bir delik aracılığı ile burun içine açılırlar. Buruna açılan bu delikler sinüslerin havalanmasını da sağlarlar.
Sinüsleri temizleyen ince kanallar tıkanırsa sinüzit hastalığı başlar.

Bu tıkanıklık tedavi ile ya da kendiliğinden açılırsa sinüzit iyileşir ama eğer açılamazsa hastalık kronikleşir. Sinüs kanallarının tıkanıklığına bazı burun içi ve sinüslerle ilgili yapısal koşullar, tekrarlayan üst solunum yolu infeksiyonları, allerjik sebepler, polip ve geniz eti gibi oluşumlar yol açabilir. Bazı kalıtsal sorunlar ve bağışıklık sorunları da sinüzitin diğer sebepleridir.

Kronik Sinüzitin Tedavisi Zor

Sinüzit genel olarak akut ve kronik olarak ikiye ayrılır. Akut sinüzit yeni oluşan sinüzit anlamına gelir. Uygun tedavi edildiği zaman tamamen iyileşir. Ancak kronik sinüzit sinüslerde sürekli bir iltihap olması anlamına gelir ve tedavisi de zordur. Uzun süreli medikal tedaviye cevap vermez ise cerrahi müdahale gerektirebilir.

Kimler Risk Altında?

Gerçekte herkes sinüs enfeksiyonu geçirebilir ancak bazı gruplar daha hassastırlar.

- Allerjisi olanlar: Bir allerji atağı soğuk algınlığı gibi mukozanın şişmesine, sinüs kanallarının kapanmasına, mukus akımının engellenmesine ve bakteri enfeksiyonuna neden olur.

- İyi nefes almayı ve mukus akışını engelleyecek yapısal burun bozuklukları olanlar : Örnek olarak kırık bir burun veya septum deviasyonu (septum burun delikleri arasında burnu sağ ve sol olmak üzere ikiye bölen kıkırdak bir yapıdır. Bunun bir tarafa doğru eğilmesine deviasyon denir.)

- Sık sık enfeksiyona maruz kalanlar: Öğretmenler ve sağlık personeli hassastır.

- Sigara içenler: Tütün dumanı, nikotin doğal direnç mekanizmasını bozarlar.

Belirtileri Neler?

Akut ve kronik sinüzitin belirtileri birbirinden farklıdır. Akut sinüzit daha şiddetli şikayetler ile kendini gösterir. Ağrı en sık görülen şikayettir. Bu, baş ağrısı, yüz ağrısı, göz çevresinde ağrı şeklinde olabilir.

Genellikle öne doğru eğilmekle artan dolgunluk tarzında tarif edilebilen bir ağrıdır. Ayrıca burun tıkanıklığı, koyu kıvamlı ve sarı-yeşil renkli burun akıntısı, koku duyusunda azalma, geniz akıntısı, ateş, çene ve dişlerde ağrı, ağız kokusu, burun kanaması, göz kapakları ve yüzde şişme gibi belirtiler olur.

Öksürük hem akut hem de kronik sinüzitin belirtisidir. Kronik sinüzitte şikayetler daha az şiddetlidir ancak süre olarak 3 aydan uzun sürer. Sanılanın aksine ağrı daha az hatta bazen belli belirsizdir.

Hastada daha çok burun tıkanıklığı, öksürük, geniz akıntısı, koku almada azalma veya kötü koku rahatsız eder. Bunun dışında yine burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi ve ağız kokusu olur. Kronik sinüzitte zaman zaman şiddetli ağrı, ateş ve akıntı ile giden akut enfeksiyon atakları olabilir.

Ayrıntılı Muayene Şart

Hastanın şikayetleri dikkatlice sorgulanmalı, tam bir KBB muayenesi yapılmalıdır. Ancak akut sinüzitte muayene sırasında çoğu zaman burun içinde akıntı görülüp teşhis konulabilse bile kronik sinüzitte bu genelde pek mümkün olmamaktadır.

Hastanın şikayeti ve muayene bulguları muhakkak radyolojik yöntemler ile desteklenmelidir. Bunun için en çok çekilen film Waters filmi denilen klasik grafilerdir. Ancak klasik grafilerde yanılma payı oldukça yüksektir. Bu yüzden kronik sinüzit düşünülüyorsa hastanın bilgisayarlı tomografisi muhakkak istenmelidir.

Hastada tümöral bir oluşum düşünülmüyorsa bilgisayarlı tomografi ideal görüntüleme yöntemidir. Cerrahi tedavi düşünülen hastalarda tomografi cerrahi sırasında da yol gösterici olacaktır.

Cerrahi Müdahale...

Günümüzde standart olarak olarak yapılan cerrahi endoskopik sinüs cerrahisidir. Burada muayene sırasında kullanılan endoskoplarla yakın zamanda geliştirilmiş ince araçlar kullanılıyor. Endoskoplar aracılığı ile sinüslerin burun içine açıldıkları deliklere ulaşıp deliklerin genişletilmekte ve sinüslerin havalanması sağlanmaktadır.

Cerrahi genel ve lokal anestezi altında yapılabilmektedir. Cerrahi sonrası burun içine kısa süreli küçük tamponlar yerleştirilmekte ve ameliyat sonrası hasta birkaç kez pansumana çağrılabilmektedir.

Genel olarak çok ağrılı olmayan, hasta konforunun çok fazla bozulmadığı ameliyatlardır.
Son dönemde adı duyulmaya başlayan balon ile sinüzit ameliyatları (balon sinoplasti) henüz çok yeni bir teknik olup ancak çok sınırlı oranda hastada kullanılabilecek bir tekniktir ve endoskopik sinüs cerrahisinin yerini tam olarak tutmamaktadır.

Başarı Oranı Nedir?

Sinüzit cerahisi sonuçlarının başarılı olmadığı ve hastalığın sık tekrarladığı yönünde bir inanış vardır. Bu bir yanılgıdan kaynaklanır. Allerjik zemin üzerinde gelişen polipli sinüzitlerde tekrarlama eğilimi gerçekten yüksektir. Ancak hastaların çoğunluğunu sadece sinüs kanallarının daralmış ya da tıkalı olduğu basit tekrarlayan sinüzitler oluşturur ve bu hastalarda cerrahinin başarı oranı % 90'ların üzerindedir.

Ayrıca ameliyat tedavisinden sonra uygun bir ilaç tedavisi ve düzenli bir hasta izlenimi, ameliyat sırasında kullanılan donanım ve doktorun bu konudaki özel deneyimi başarıyı etkileyen diğer faktör.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Öğretmen atamaları ne zaman yapılacak?
Süper Lig'e yükselen 2. takım belli oldu!