Rahat bir uyku için iki yıl sıra bekliyorlar

Türkiye'de uyku apnesi rahatsızlığı nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısı giderek artıyor.

Rahat bir uyku için iki yıl sıra bekliyorlar
Rahat bir uyku için iki yıl sıra bekliyorlar
GİRİŞ 30.01.2015 10:41 GÜNCELLEME 30.01.2015 10:41

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, toplumda obezitenin yaygınlaşmasıyla uykuda solunum bozukluğu şikayetlerinin de çoğaldığını, şu anda Türkiye'de 700-800 bin hastanın uyku apnesi tedavisi gördüğünü anlattı.

Uyku apnesinden yakınanların, geceleri nefes darlığı hatta kısa süreli soluk alamama sıkıntısı yaşadığını, sabahları kalktığında kendilerini yorgun ve halsiz hissettiğini belirten Karadağ, bunun da sosyal yaşantılarını olumsuz etkilediğini vurguladı.

Bu hastalığın, trafik kazalarının en önemli nedenlerinden biri olduğu bilgisini veren Karadağ, 11 yıl önce UÜ Tıp Fakültesi bünyesinde Uyku Laboratuvarı oluşturulduğunu dile getirdi.

Laboratuvarda, hastaları uykudayken izleyerek tanı ve tedavilerini gerçekleştirdiklerini aktaran Karadağ, "Tanısı konulan ve tedavileri yapılan hastalarımızın yaşantılarında olağanüstü değişiklikler görülüyor. Şeker hastalarının şekeri, tansiyon hastalarının tansiyonu düzenli oluyor. Kilo veremeyen hastalar kilolarını verebiliyor ve bu hastalar artık daha dinç uyanıyor'' dedi.

"Hastaların büyük çoğunluğu kilolu, obez ve erkek"

Karadağ, uyku apnesinde en belirgin özelliğinin horlama olduğunu ve bu durumun genellikle önce eşler tarafından fark edildiğini bildirdi.

Kendilerine başvuran hastaların şikayetlerinin çoğunlukla sabahları baş ağrısı, zor uyanma, gündüzleri aşırı uyku hali olduğunu kaydeden Karadağ, şöyle konuştu:

"Hastaların söyleyemediği, hastalarla yaşayanların ifade ettiği şeyler var. Bunların birincisi horlama. Diğerleri ise gündüz aşırı uyku hali ve gece uykusunda hastanın nefesinin durduğunun bir başkası tarafından görülmesi. Boyun çevresinin kalın olması, üst solunum yollarının daralması, burun kemiğinde eğrilik gibi durumlar da hastalığın nedenleri arasında olabiliyor. Uyku apnesinin nedeni kesin olarak bilinmiyor. Genetik faktörler araştırılıyor ancak üst solunum yollarında nefes alıp vermeye yardımcı kasların çalışmasında bir sorun olduğu düşünülüyor. Tedavi için birçok çalışma var ancak bugünkü bilgilerimize göre sadece bu üst solunum yollarındaki darlığı açabilecek basınçla hava veren cihazlar en etkin tedavi yöntemi olarak görülüyor. Biz de bunları kullanıyoruz. Ayrıca uyku apnesi hastalarının büyük çoğunluğu kilolu, obez ve erkek."

Mehmet Karadağ, uyku apnesi nedeniyle sağlık kuruluşlarına başvuran hasta sayısının her geçen gün arttığına dikkati çekti.

Bu durumun, hastaların tedavi için uzun süre sıra beklemelerine yol açtığına işaret eden Karadağ, "Şu anda Türkiye'de uyku bozukluklarıyla ilgili 50'den fazla akredite uyku merkezi var. Bu merkezlerin hepsinde bir, iki yıllık randevular dolu. Hastanelerimize müracaat eden hastalarımıza baktığımızda her geçen yıl, bir önceki yıla göre daha fazla hastaya tanı konulduğunu görüyoruz'' ifadesini kullandı.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
CHP'nin depremzedeler üzerinden çirkin algı operasyonuna 13 maddede cevap
Son Dakika... 7 ilde 'Mahzen' operasyonları: Bir suç örgütü daha çökertildi!