Hamza Dağ uyardı: Ciddi bir oyun oynanıyor!

Haber7 Gündem Masası'nın bu haftaki konuğu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Hamza Dağ uyardı: Ciddi bir oyun oynanıyor!
Hamza Dağ uyardı: Ciddi bir oyun oynanıyor!
GİRİŞ 20.03.2019 10:59 GÜNCELLEME 20.03.2019 11:10
Bu Habere 14 Yorum Yapılmış

Haber7 Gündem Masası'na konuk olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli, Yayın Koordinatörü Tarık Dağlı, ve Haber Şefi İbrahim Günay ve Editör Asya Karagül'ün gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. 31 Mart seçimleri konusunda beka vurgusu yapan Dağ, " Yerel siyasette PKK'yı meşrulaştırma, cazip gösterme yarışı var. CHP, İP, Saadet bu işin içerisinde. Öbür taraftan AP, PKK'yı terör örgütü listesinden çıkarmak için adımlar atıyor, Birinci beka meselesi bu. Burada ciddi bir oyun var." ifadelerini kullandı. 

İşte Hamza Dağ'ın Haber7'ye özel açıklamaları

BU TEHLİKELİ OYUN İKİSİNDEN BİRİSİ OLMASI LAZIM

 

 

Önümüzde bir yerel seçim var. Bu seçimde CHP’nin İYİ Parti ve HDP ile bir ittifak yaptığını görüyoruz. Özellikle İzmir’de HDP’ye yakınlığı ile bilinen Tunç Soyer’i aday gösterdi. Farklı çizgilere sahip bu partilerin bir araya gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tunç Soyer'den başlayalım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 1 Ekim tarihinde aday olmadığını açıklamasına rağmen bu isim telaffuz edildiğinde soluğu Ankara'da aldı. Genel Başkanın odasında hararetli bir görüşmede bu isim aday olduğu takdirde kendisinin de aday olacağını söyledi. Şuan her ne kadar ilçelere gidip bu isim için oy istediğini iddia etse de, bu yaşanmış bir gerçeklik. O dönemden bu döneme değişen bir şey olmadı. Tunç Soyer'in zihninde, fikrinde değişen bir şey olmadı. O dönemde Sayın Kocaoğlu'na aday olmadan belediye başkanlığını bırakma imkanınız varken sizi aday adayı yapan sebep nedir diye sorulduğunda, "İzmir'in üzerine oynanan tehlikeli bir oyun var, ben bu oyunu gördüm ve bunu bozmak için aday oldum" dedi. Bu tehlikeli oyun ne, biz bunu soruyoruz. Bu tehlikeli oyun Tunç Soyer'in HDP/PKK çizgisine yakın olması mı, yoksa Seferihisar'daki 10 yıllık belediye başkanlığı sürecinde bazı koyları yurt içi-yurt dışı sermaye gruplarına satması mı? Bu tehlikeli oyun ikisinden biri olması lazım.

HENDEKLERE VE FETÖ'CÜLERE DESTEK VERDİ

Yaşanmış hadiseler var. 43 bin nüfuslu bir ilçenin belediye başkanısınız, Türkiye'de bu şekilde yüzlerce belediye başkanı var. Sur'a kayyum atandığında bir açıklama yapma ihtiyacı hisseder misiniz? Grup başkan vekili değilsiniz, milletvekili değilsiniz. Fakat Sayın Soyer, o dönemde çıkıp Sur'a atanan kayyumu darbe olarak nitelendirip, "Asıl şimdi tankların üzerine çıkmak gerekir" açıklamasında bulundu. Hendeklerin başındakilere ağlamaklı bir ses tonuyla, onlara yardıma gidemiyoruz bu da bizi kahrediyor cümlelerini kullandı. Yine Gündoğdu meydanındaki eyleme katılıp onlara psikolojik destek sağladı. Bununla da kalmadı, Zaman gazetesi ve Samanyolu'na 15 Temmuz öncesinde yapılan işlemlerde onların yanında yer aldı. Babası ile ilgili konu gündeme geldiğinde, "FETÖ'ye, cemaate, paralele ilk operasyon yapan benim babam" diyen adam yıllar sonra gidip bunlara destek verme gereği hissetti. Bir Büyükşehir Belediye Başkanı olsa dahi ülkenin genel siyasi konjonktürü ve durumu hakkında görüş bildirmesi bence mantıklı değil.



BUNLARIN HEPSİ PROJE

Kaldı ki 43 bin nüfuslu bir ilçenin belediye başkanının bu konular ile ilgili açıklama yapmasını çok manidar görüyorum. Ben bunları bir proje olarak değerlendiriyorum. Sadece bugünler için değil kazanabilirse, ki inşallah olmayacak, İzmir genelinde bir proje olarak değerlendiriyorum. Hem PKK/HDP çizgisine kritik noktalarda yardımcı olacaksınız hem FETÖ'ye kritik operasyonlarda destek çıkacaksınız. CHP'ye gönül veren kardeşlerimize FETÖ'cü demiyorum. Mesele bu da değil. Mesele böyle kritik süreçlerde nerede durduğunuz gerçeği. Bu iki kritik süreçte 43 bin nüfuslu bir ilçenin belediye başkanı neden kendini o tarafta konumlandırmayı tercih eder. Ne grup başkan vekilisiniz, ne milletvekilisiniz bir ilçenin belediye başkanısınız. İzmir'de 22 tane CHP Belediye başkanı vardı, acaba yaptığı o açıklamalar mı kendisine bu yolu açtı? O günlerde yaptığı açıklamalar, İzmir Millet İttifakı Belediye Başkan Adayı olmasına imkan verdi. Yaptığı açıklamalar neticesinde aday olmasıyla beraber ilk açıklamalar HDP ilçe eş genel başkanlarından geldi. İzmir'de yaşayan ve 8 yıldır İzmir milletvekili olan biri olarak şunu söyleyebilirim ki, bu hal İzmir'i huzurun bozulmasına sebebiyet verecek bir noktaya doğru götürecektir. 

 

 

TUNÇ SOYER KANDİL VE KILIÇDAROĞLU'NUN ADAYIDIR

HDP/PKK çizgisine yakın birini İzmir'in geleceği için bir tehlike olarak mı görüyorsunuz?

Bir tehlike olarak görüyorum. Zaten dediğim gibi bu tehlikeyi sadece ben değil, Aziz Kocaoğlu'da zamanında ifade etmişti. Her ne kadar ilçe ilçe gezip oy istiyor olsa da, Ocak ayından Mart ayına bir şey değişmedi. Ocak ayında böyle düşünürken Mart ayında böyle bir oluşumun içerisine girmek o arkadaş içinde ilkesizlik ortaya koyuyor. Mademki çok faydalı biriydi, o zaman karşı çıkmasaydınız. Sırf partim bunu aday gösterdi, aidiyetten dolayı bunu yapayım dersiniz, onu anlarım. Ama 2 ay önce söylemiş olduğu sözler, orada duruyor. İzmir'de biz hizmet konusunda sorunlar olduğunu söyledik, daha iyi belediyecilik yapılması gerektiğini söyledik ama hiçbir zaman belediye başkanlarımız noktasında vatan severlik konusunda hiç endişe etmedik. Kılıçdaroğlu'nun tercihlerinin, CHP'nin demiyorum, İzmir'in uzun vadede huzur ve sükununu bozacak tehlikeli bir gidişata dönük olduğunu düşünüyorum. Tunç Soyer isminin de Kılıçdaroğlu ve Kandil tarafından aday gösterildiğini düşünüyorum. Tunç Soyer ne CHP'nin ne HDP'nin ne de İyi Parti'nin adayıdır, Kandil ve Kılıçdaroğlu'nun adayıdır. 



HDP YAVAŞ VE İMAMOĞLU'NU TEHDİT ETTİ, SOYER'E İHTİYAÇ DUYMADI

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin CHP adaylarına yönelik sarf ettiği;‘Bizim oylarımızla seçildiklerini bilecekler’ sözleri ‘Biz HDP ile ittifak yapmıyoruz’ diyen CHP ve İYİ Parti’yi sizce ele mi verdi?

Bence eklememek gerekiyor. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na tehditte bulunuyor. Yarın öbür gün seçilirseniz belediyeyi bizimle yönetmek zorunda olacaksınız. Buradaki sözler dışarıya dönük değil. Kendi tabanını sandığa götürmek için, hemde seçimler sonrasında bugünleri hatırlatmak adına bir not düşme. Ama Tunç Soyer'e bunu söylemiyor. Çünkü zaten o yapıda, o fikirde. Bugün seçim çalışmalarında reklamlarındaki sloganları dahi,"Çok renk, çok ses." Kimse bunun demokrasiyi kastettiğini söylemesin. Bunun ne anlam ifade ettiğini, hangi subliminal mesajlar verildiğini biz çok iyi anlıyoruz. Ne yazık ki öyle bir zihniyet var ki karşımızda, PKK terör örgütü terörist eylem yaptıklarında çıkıp yüzsüzce terörü lanetlemeden "analar ağlamasın" diyebiliyorlar. Bu yapı öyle bir zihniyete tekabül ediyor ki; cümleler çok güzel, ifadeler çok güzel, demokrasi, çiçek, böcek ama icraata baktığınızda icraat rezalet, berbat. Karşımızdaki insanların tamamında bunu görüyorum, endişe ettiğim nokta bu. Bugün Tunç Soyer konuşmaya başladığında, HDP vekilinden bir farkı yok. Ama icraata bakar insan. Sezai Temelli'nin bu sözlerinde İzmir'i söylememesinin temelinde Ankara ve İstanbul'a bir tehditin yanı sıra İzmir zaten bizden düşüncesi olduğunu düşünüyorum. 

İZMİR'İN İKİ TEMEL İHTİYACI VAR...

İzmir’in yıllardır çok kötü yönetildiği tüm Türkiye gördü. Ulaşım, çöp, deniz kirliliği, ödenemeyen işçi maaşları gibi birçok problem olmasına rağmen, seçmenin sandığa giderken tamamen idolojik hareket ettiğini görüyoruz. Bu defa seçmene ne gibi bir mesajınız olacak? Neden partinizin adayını tercih etmeliler?

İzmir'in ihtiyacı olan şeyler ilk etapta temel belediyecilik hizmetleri, ikinci etapta ise İzmirli gençlerin İzmir'de kalmasını sağlayacak istihdam alanlarının açılması. Temel belediyecilik hizmetleri ötelenerek içinden çıkılmaz bir hal aldı. Yağmur yağdığında çok yeri sel basar ama İzmir'de çok sıradan yağmurlarda bile bu durum ile karşılaşıyoruz. bizim yağmur sularımız ile kanalizasyon aynı yoldan gidiyor. Bu sorun başlamış, yeni gelen kimse de bunu düzeltmeye çalışmamış. Bugün 1 milyon konut olduğunu tahmin ediyoruz İzmir'de. 780 bini imar barışına başvurmuş. Hadi bunun 100 binini, imarlı evdi balkonu fazlaydı gibi küçük tadilatlardan dolayı olduğunu varsayalım. Bakarsanız neredeyse 650 bin tane gerçekten bir şekilde değişime ve dönüşüme geçmesi gereken bir konut stoku var. Bunun yanı sıra deprem bölgesindeyiz. Deprem bölgesinin ötesinde bende böyle bir mahallede yaşadığım için, Bayraklı Gümüşpala mahallesinde, çocukların ufak yaştan kendi enerjilerini atabilecekleri bir yeşil alan imkanları yok. Bizim Karabağlar ilçemiz var, 500 bin kişi yaşıyor. Ne bir yüzme havuzu var, ne tiyatro salonu var, ne de bir yeşil alan var. Dolayısıyla bir yerden başlamamız lazım bunlara.



İZMİR'DE HİZMET ANKETİNDE AK PARTİ  BİRİNCİ ÇIKIYOR

Ekonomik açıdan bakarsak, yatırımcıyı çekmek adına hem sağlık turizmini hem de organize sanayi bölgelerini çoğaltmamız lazım. Dediğini doğru, bunları söylüyorsunuz, böyle planlarınız var. Seçime kaldı 12 gün, 24 Haziran seçimlerinin sonuçları ortada. Seçmen sizi neden seçmeli? Sorun sizde mi? Biz sorunu kendimizde görelim. 24 Haziran'da oyunuzu kendi gönül verdiğiniz partinize verdiniz. İzmirli hemşehrilerime söylüyorum, eğer siz 20 senedir CHP'li belediyelerden memnunsanız gelin hep beraber CHP'ye oy verelim zaten blokun oyu yüzde 60'ı geçiyor, yüzde 80 ile alırlar. Ama memnun değilseniz, ki konuştuğum herkes bu anlamda memnun değil, gelin bu 31 Mart'ta hizmete oy verelim. Bizim yaptığımız bir ankette, İzmir ile ilgili, kim daha iyi hizmet yapar dediğimizde AK Parti birinci çıkıyor.

İZMİRLİ HEMŞEHRİLERİME ÇAĞRIM: BU GENEL SEÇİM DEĞİL...

Onun için benim İzmirli hemşehrilerime çağrım, 8 ay önce gittik kendi partimize oy verdik, bu genel seçim değil. Gelin bir kere bizi deneyin. Biz bu İzmir'in temel belediyecilik sorunlarını çözmeye başlayalım. Ama eğer diyorsanız ki CHP bu dönem başlayacak, o da sizin kararınız. Ama başlamayacak. Biz bundan 5 yıl sonra sokaklarda propaganda yaparken, bakın 5 geçti hiçbir şey değişmedi diyeceğiz.  Bizim nüfusumuz normal oranda artmasına rağmen, trafik azalmıyor artıyor. Bunun sebebi yanlış politikalar. Bir tramvay yapıldı, bu trafiği arttırdı. İnsanlar Alsancak'a girip çıkmaya çekiniyorlar. Özetleyecek olursak, hemşehrilerime dediğim şu; 8 ay önce hepimiz partilerimize oy  verdik, bu seçimde gelin kim daha iyi hizmet ediyor ona oy verelim.

ÖNCEKİ BELEDİYE BAŞKANLARININ BİRİKTİRDİĞİ MALLAR SATILIYOR

Seferihisar'da yapılan bir sokak röportajında bu konuda halkın eleştirilerinin de oldukça çok olduğu hissediliyordu. Tunç Soyer ile ilgili Seferihisar'da sorgulanması gerekir herhalde?

Seferihisar 43 bin nüfuslu bir ilçemiz. Orada 10 yıldır yapılan bir belediye başkanlığı süreci var. Bu süreçte belediye borçlarının çok ciddi bir şekilde artışı var. Bu süre zarfında Seferihisar'a ait hem köy malları, hem de önceki belediye başkanlarının biriktirdiği malların satışı var. Hatta Tunç Soyer belediye başkanı olmadan önce Seferihisar sınırlarında bir aile oteli inşa edildi, toprak belediyeye ait, oteli ise kiralamış. Toprağı bir gruba sattıktan sonra, oteli de toprak fiyatından daha yüksek bir meblağ ile aynı gruba satıldı. Yine Eşek adası da satıldı. Seçim süreci başladığından beri soruyoruz, Seferihisar'da Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı hizmetler dışında ne yaptınız? Cevap yok. Sadece mitinglere gidip süslü cümleler kuruyorlar, zıplayarak mitingler yapıyorlar. Seçmene hakaret adeta. Ceketimizi koysak kazanırız mantığıyla yapılan işler. Bizim görevimiz doğruları söylemek ve seçmenimizin bu konudaki kararına saygı duymak. İzmir'de biz 3 yerel seçime girdik, 2002'den bu yana da genel seçimlere giriyoruz, birinci parti olamadık. Ama inşallah değişimin geldiğine inanıyorum.



4 BENZEMEZ BİR ARAYA GELDİ! DERNEKTE OLSALAR KAVGA EDERLER

Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli seçimi bir "beka meselesi" olarak değerlendiriyorlar. Bu konu ile ilgili ne düşünüyorsunuz? 

Biz İzmir'de bir yerel seçim üzerinden kampanya yürütüyoruz ama işin beka meselesi boyutu da var. Şu anda Türkiye'de bunu ister AK Parti karşıtlığı, ister Erdoğan karşıtlığı olarak tanımlayın, hiç bir araya gelmeyecek olanların, 4 benzemezin bir araya geldiklerini görüyoruz. Bunların ne ideoloji, ne dünya görüşü olarak bir araya gelmeleri mümkün değil. Ekonomiye bakışları bile ayrı. Bu dört lider bürokraside veya bir dernekte olsalar, kavga ederler. Ama tamamen bu karşıtlık üzerinden bir araya gelmiş bir yapı ortada. CHP'ye bugün seçmen Atatürkçü diyebilir mi, Kemalist diyebilir mi, sosyal demokrat diyebilir mi, HDP yanlısı diyebilir mi? Oluşturulmuş bir ideoloji yok. Yerel siyasette PKK'yı meşrulaştırma, cazip gösterme yarışı var. CHP, İP, Saadet bu işin içerisinde.

CİDDİ BİR OYUN OYNANIYOR, BİRİNCİ BEKA MESELESİ BU

Öbür taraftan AP, PKK'yı terör örgütü listesinden çıkarmak için adımlar atıyor, Birinci beka meselesi bu. Burada ciddi bir oyun var. Yarın öbür gün biz burada terörü bitirdiğimiz için mutlu olamayacak mıyız? Buradaki amaç tamamen bir meşrulaştırma çalışması mıdır? Diğer bir taraftan dünyada yaşanan hadiseler ortada. Yeni Zelanda Dünyanın öbür ucu. Ben İsmail Karaman ile birlikte gitmiştim. Dünyanın en huzurlu yerlerinden birisi. Böyle bir yerde Mart ayında bir katil çıkıyor, orada Müslümanları şehit ediyor. 

ENDİŞE EDİYORUM, BUNLAR ÇIKIP 'ERDOĞAN ORGANİZE ETTİ' DER

Bunun verdiği mesajlar Müslümanlar üzerine, Türkler üzerine, Recep Tayyip Erdoğan üzerine. Ben bunlardan bazen endişe ediyorum, bunlar çıkar bunu da Erdoğan organize etti derler. Bunlar yapar. 17-25 Aralık'tan sonra Meclis'te bir konuşmamda, "Biz 2014 seçimlerini de kazanacağız, 2015'i de 2019'u da kazanacağız ama sonra çıkıp 17-25 Aralık olaylarını siz yaptınız diyeceksiniz" demiştim. Çünkü inişe doğru geçmiştiniz, 17-25 Aralık ile tekrar bir yükseliş yakaladınız. Bunlarda böyle işin kolayına kaçma mantığı var işte. Türkiye belki devletler noktasında sıkıntılar yaşayabilir, bu onların liderleri ile ilgili sorunlar.



BÖYLE BİR TERÖR EYLEMİ TESADÜF DEĞİL

Şuan Türkiye'nin ne yapacağına dikkat kesilen Filistin'den Mısır'a, Yeni Zelanda'ya kadar Müslümanlar var. Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Dünya 5'ten büyüktür" demesi birileri tarafından her ne kadar zaman zaman eleştiri konusu yapılsa da birilerini uyandıran bir söylem. Açıkçası birilerini rahatsız ediyor ki, böyle hamleler yapılıyor. 18 Mart'tan hemen önce Müslümanları hedef alan, içerisinde Türklere tehditler barındıran böyle bir terör eylemi tesadüfi değil. 

KILIÇDAROĞLU'NUN DİNİMİZE NASIL BAKTIĞINI GÖSTERİYOR

Kemal Kılıçdaroğlu, Yeni Zelanda'da gerçekleşen terör saldırısını tanımlarken "İslamdan kaynaklanan terör" ifadesini kullandı. Bu talihsiz söylem için ne düşünüyorsunuz?

Aslında Kemal Kılıçdaroğlu'na şimdi sorsanız, "ben böyle bir şey demedim" der. Bu, zihin altyapısında dinimize karşı nasıl bir bakışın yattığını gösteriyor. Sadece Kılıçdaroğlu değil, Dünyanın hiçbir yeri bunu terör eylemi olarak nitelendirmedi. Açıkçası, ben Dünyada Müslümanlığa doğru bir gidişatın olduğunu gören çoğu kesimin İslam ile terörü yan yana getirmek konusunda özellikle bir çaba sarf ettiğini düşünüyorum. DEAŞ da aynı şey. Sonuç olarak insanlar İslam'a biraz bakıp araştırınca dinimize karşı temayülleri oluşuyor. Özellikle Batı'da ciddi bir şekilde İslam'a yönelim olduğu zaman DEAŞ gibi bir yapı ortaya çıktı. Herkes kendi davasının insanı. Hristiyanlarda dinini yayma çabası hala var, onlar bunu yapabilir. Ama bir Müslüman ülkenin muhalefet partisi liderinin zihni arka planında böyle bir şeyin var olması, dünyada oluşan bu algı yönetim probleminin çok net olduğunu gösteriyor. 

KILIÇDAROĞLU KANDİL İLE İZMİR'İ DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYOR

Sayın Tunç Soyer'in babasının 12 Eylül'deki rolü ile ilgili durum çok tartışıldı. İttifak içerisinde olan İP tabanında bu durumun bir memnuniyetsizlik yaratacağı düşünülüyor. Aynı şekilde muhafazakar seçmen üzerinde rahatsızlık yaratabilecek bir ittifak var. Bunun temelde seçim sonucuna etki edeceğini düşünüyor musunuz?

Ortada bir gerçeklik var. Bunun seçmen tarafından bilinmesi gerek. Bir de kendisinin buna bakış açısı önemli olan. Tunç Soyer'in bunu eleştiren ve yanlış olduğunu söyleyen bir beyanatı yok. İnsanın babasını sevmesi kadar normal bir şey yok. Ama her icraatını savunacak diye bir şey de yok. Ama şöyle bakıyorum ben, bu konuda neredeyse seçmenin tamamı duydu ve biliyor. Seçmen bu konuyla alakalı tercihini belirledi. Bu konu konuşulduğu için artık çok fazla üzerine gitmedik. Asıl mesele bu değil çünkü. Asıl mesele, Tunç Soyer'in CHP teşkilatı ve yönetimi tarafından istenen bir aday olmaması. Kendisi Kılıçdaroğlu'nun adayıdır. Zaten Kılıçdaroğlu da Tuncay Özkan da İzmir'in ithal milletvekilleridir. Bunlar ne İzmir'i bilirler, ne sokaklarını gezmişlerdir. Şimdi İzmir'in ithal milletvekilleri İzmir'i dizayn etmeye çalışıyor. Asıl konuşulması gereken Kılıçdaroğlu ve Tuncay Özkan'ın İzmir'i Kandil ile beraber bir dizayn çalışmasına giriştiğidir.



NİHAT ZEYBEKÇİ İZMİR'İN İHTİYACI OLAN ŞEYLERE VAKIF

Nihat Zeybekçi de Ege'nin tanınan ve sevilen bir yüzü. İzmirliler Nihat Zeybekçi'ye nasıl bakıyorlar? 

Nihat Zeybekçi'nin Ege'li olması çok büyük bir avantaj. Coğrafyayı çok iyi biliyor, İzmir'de iş durumu olması da çok büyük bir avantaj. Hem bakanlığı hem de belediye başkanlığı döneminde yaptığı icraatlar ile bölgemizde konuşulan bir isim. Biraz önce ben İzmir'in ihtiyaçlarını söylerken Nihat beyi tarif etmiş oldum. İzmir'in temel belediyecilik hizmetlerine ihtiyacı var, bir de istihdamın, sağlık turizminin, serbest ve organize sanayi bölgelerinin artması ihtiyacı var. Temel belediyecilik hizmetlerinde kendisi Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir isim, 43 bin nüfuslu küçük bir ilçenin değil. Hem de ekonominin artması, yatırımcının talebini çekmek konusunda Dünyadaki yatırımcıları bilen, tanıyan, bunları İzmir'e dahil edebilecek birisi. Dolayısıyla Nihat Zeybekçi, bu anlamda İzmir'in şuanda ihtiyacı olan iki ana konuya tamamen vakıf ve bütün özellikleri bu anlamda uyan birisi. Ben 31 Mart seçimlerinde bundan önceki seçimlerden farklı olarak, bir şeylerin artık yanlış gittiğini görerek, Nihat Zeybekçi'nin hizmet belediyeciliğine ve vizyonuna İzmirlilerin destek vereceğini düşünüyorum. İdeolojik olarak da baktığımız zaman bu HDP/PKK ve CHP yakınlaşması CHP seçmeninde de bir rahatsızlık ortaya çıkardığını biliyoruz.




CHP VE HDP BELEDİYELERİNDEN BİR KISMI CUMHUR İTTİFAKI'NA, BİR KISMI BAĞIMSIZ ADAYLARA GEÇEBİLİR

Seçim sonuçlarına gelecek olursak, bir öngörünüz var mı? Partinizin bu konuda yaptığı anketler ve sahadaki durum ile ilgili ne söylemek istersiniz?

Seçimin sonuçları itibariyle Türkiye geneli bir oran tespit etme imkanımız yok. 27 Büyükşehir'de biz, 3 Büyükşehir'de MHP giriyor. Bizim aldığımız oy, sadece bizi aldığımız oy anlamına gelmiyor. Aynı şekilde MHP'nin aldığı oy da sadece onların aldığı oy anlamına gelmiyor. Bunun dışında 21 ilde yine beraber giriyoruz, geri kalanda rakip halindeyiz. 24 Haziran'da kendi partisine oy verecek yasal bir düzenleme vardı. Şimdi öyle bir durumda yok. Dolayısıyla burada Türkiye geneli bir oy değerlendirmesi imkan dahilinde olmayacak. Kim hangi Büyükşehirleri aldı, kaç il ve kaç ilçe aldı onu konuşacağız. Ben Cumhur İttifakı'nın şu anda yönetiminde olan belediyelerde bir sıkıntı olmayacağını fakat CHP ya da HDP belediyelerinden bir kısmının Cumhur İttifakı'na geçeceğini anketlerden ve sokaktaki durumdan tespit edebiliyorum. Hatta, CHP'nin şuanda yönettiği bazı belediyelerin de bağımsız adaylar tarafından kazanılma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu gördüğümü de ifade etmek isterim.

YORUMLAR 14
  • Kuşbakışı 5 yıl önce Şikayet Et
    AP yakında, Venezuela'da olduğu gibi, Demirtaş'ı "Türkiye'nin Başkan'ı olarak tanıyoruz" derse şaşmayalım.
    Cevapla
  • hasan 5 yıl önce Şikayet Et
    tabii ki Erdoğan'a suç atacaklar çünkü bu sözde muhalifler buna inanmak istiyorlar. erdoğan dışında suçlu arayan komplo teorisyeni çünkü onlar için...
    Cevapla
  • sadi 5 yıl önce Şikayet Et
    kaşıkcı olayınıda erdoğana yıkmaya çalıştılar öyle olabilir gözlerden uzak sakin bir ülke seçilmiş avrupa yada amarika deyil hepsi manidar
    Cevapla
  • ucrun 5 yıl önce Şikayet Et
    bizde bu oyunları az çok gördüğümüz için AKP diyoruz...
    Cevapla
  • Milli 5 yıl önce Şikayet Et
    Ulkemizdeki kripto yahudi ve ermeniler saldiriua gecti uyanin muslumanlar uyanin
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Bakan Şimşek'ten kamuda tasarruf ve enflasyon açıklaması
Mirasta yeni uygulama: Yıllar sonra evinizden olabilirsiniz!