Kızılkaya: Çağrılarının arkasında Öcalan var

Muhsin Kızılkaya, çözüm sürecine yönelik önemli açıklamalarda bulunurken sokak çağrılarının arkasında Abdullah Öcalan’ın olduğunu belirtti.

GİRİŞ 04.11.2014 09:45 GÜNCELLEME 04.11.2014 10:30
Bu Habere 10 Yorum Yapılmış

Habertürk Gazetesi Yazarı Muhsin Kızılkaya terör örgütü PKK’nın iç yapısı, çözüm süreci ve Kobani provokasyonlarının perde arkasını anlattı. Kızılkaya, 6-7 Ekim sokak çağrısı ile 1 Kasım sokak çağrılarının birbirinden farklı olduğunu ve her iki çağrının iyi okunması gerektiğini ifade etti.

‘ÖCALAN ÖRGÜTÜN EBEDİ ŞEFİDİR’

Kızılkaya, Abdullah Öcalan’ın örgütün ebedi şefi olduğunu ifade etti. Kızılkaya; “İki tane PKK yok. Bir tane PKK var. Başında da Abdullah Öcalan var. ‘Kandil ayrı İmralı ayrı’ söylemi iflas etmiş bir söylemdir. PKK dikine hiyerarşik bir yapıdır. KCK sözleşmesinin 11. Maddesi Abdullah Öcalan’ı ebedi şef ilan etmiştir. Bu sözleşme KCK’nın içine girmiş herkesi bağlayan bir sözleşmedir. Bu sözleşmeye aykırı davranan herkes ihanetçidir. PKK’da ihanetin cezası da ölümdür.” ifadelerini kullandı. 

‘İMRALI’NIN FARKLI AÇIKLAMALARI POLİTİKADAN İBARETTİR’

Muhsin Kızılkaya, Abdullah Öcalan ile Kürt siyaseti veya Kandil’in farklı açıklamalar yapmasının politikadan ibaret olduğunu da söyledi. Kızılkaya; “Kandil’de silahlı bir güç var ve bu silahlı gücü zaman içinde caydırıcı bir güç olarak elinde bulunduruyor. Zaman zaman caydırıcı etkisi de görülmüş bir araç hala. Kandil’in söyleyeceği şeylerin bizi çok fazla korkutmaması lazım.” dedi.

ÖCALAN’DAN HABERSİZ PKK’DA BİR SANDALYENİN BİLE YERİ DEĞİŞMEZ

Sokak çağrılarının arkasında Öcalan olduğunu belirten Kızılkaya, Öcalan’dan habersiz bir sandalyenin yerinin bile değişemeyeceğini iddia etti. Kızılkaya şunları kaydetti: “İsyan çağrılarının hepsinin arkasında Öcalan’ın imzası var. Abdullah Öcalan’dan habersiz PKK’da bir sandalyenin yeri bile değişmez. 6-7 Ekim ile 1 Kasım isyan çağrısı birbirinden farklıdır. Birbirine karıştırmamak lazım. 6-7 Ekim’de bir isyan provası oldu. Bir isyanın nelere muktedir olabileceğini aşağı yukarı gördük. Aynı kitlenin demokratik yollarla mobilize edilebileceğini de 1 Kasım’da gördük. İkisi de aynı ve bilinçliydi. Oldukça politize edilmiş iyi organize edilmiş hareketle karşı karşıyayız. Hem barışa var, hem de savaşa da var. Bu 40 yıllık bir süreç. Bunları hafife almamak gerekiyor. "

DEMOKRATİK ÖZERKLİK KÜRTLERİN UMURUNDA DEĞİL

Demokratik özerklik talebinin Kürtlerin umurunda olmadığını ifade eden Muhsin Kızılkaya bunun sadece PKK’nın umurunda olduğunu söyledi. Kızılkaya; “Demokratik özerklik bir yönetim biçimidir. Kürtlerin umurunda değildir. PKK’nın umurundadır. Kürtlerin bir kısmı böyle bir yönetim biçimi isteyebilir. Ama en az onlar kadar bir kısmı da Ak Parti’ye oy veriyor. Dolayısıyla oradaki yönetme meselesi başka bir şeydir, temel insan haklarından kaynaklanan sorunlar ayrı meseledir. Bunlar ile ilgili önemli iyileştirmeler yapıldı ama bitmedi. Bunu hükümet bitirdiği zaman Kürtler’e ‘bu adamlar size Pol Pot tipi bir yönetim dayatmak istiyorlar’ dersin. Onlarda ikna olurlar.” şeklinde konuştu.

‘ABDULLAH ÖCALAN TELEVİZYONA ÇIKARILSIN’

Abdullah Öcalan’ın televizyona çıkması gerektiğini ifade eden Muhsin Kızılkaya, çözüm sürecinin şeffaflaşmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Kızılkaya şunları söyledi: “Çözüm sürecinin şeffaflaşması gerektiğini de söyleyen Muhsin Kızılkaya, özellikle İmralı’nın şeffaflaşması gerektiğinin altını çizdi. Kızılkaya; “Yasası çıkmış görüşmeler ile ilgili. Her türlü şeffaf yürüyen bir süreç var. Bunu daha da şeffaf hale getirmek lazım. Adının koyulması lazım. Öcalan ile görüşüldüğünü dünya alem biliyor. Öcalan televizyona çıkıp, ‘Türkiye cumhuriyeti devleti ile tarihi bir uzlaşma noktasına geldik’ desin. O zaman kardeşi çıkıp başka bir şey söyleyemez. Bu şeffaflıkta işlerin yürümesi lazım. Herkesin işi kolaylaşmış olur. Çözüm sürecinde enseyi karartmamamız lazım. Biz çok önemli merhaleler atlattık. Dilimiz değişti birbirimize karşı. Barış mümkündür. Önemli aşamaya gelindi. Elimizi uzatsak barışı alırız. Bu şeffaflıkta işler yürürse bahara kalmadan bu iş halledilebilir kanaatindeyim.” ifadelerini kullandı.

‘ÇÖZÜM SÜRECİ ÖCALAN’IN ERDOĞAN’A YAZDIĞI MEKTUPLA BAŞLADI’

Kızılkaya, çözüm sürecinin Öcalan’ın dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektupla başladığını ifade etti. Kızılkaya; “Ateşkes artık bozulmaz. Siz isteseniz de istemeseniz de PKK artık ateşkesi bozmaz.  Kurt dumanlı havayı seviyor. Bu tür ortamlarda herkes bu tür eylemler yapabilir. Eğer gerçekten PKK’nın içinden birileri bu eylemleri yapıyorsa, kendi içinde bu eylemleri engellerler. Bu eylemlerin kendilerine çok büyük zarar verdiğinin farkındalar. Barış dediğimiz süreç, Abdullah Öcalan’ın dönemin Başbakanı Erdoğan’a yazdığı mektupla başlamıştır. Kendisinin talep ettiği bir süreci  yeniden eskiye döndürmesi mümkün değildir. Eskiye dönmüş bir sistemde 30 yıllık silahlı mücadelede katledilen yol 2 yıllık barış sürecinde katledilen yol ondan 5 kat daha fazladır. Kürt siyasi hareketi ilk defa barış sürecinde yüzde 10 oy aldı.” dedi.  

Kızılkaya bu açıklamaları Kanal 24'teki Söz Bitmeden programında Elif Çakır'a yaptı. 

YORUMLAR 10
  • bir AK 9 yıl önce Şikayet Et
    örgütün karapropagandasını yapıyor sanki ya.çözüm süreci halklar arasındadır.kendini halklarının temsilcileri sayanlar bu sürecin tarafı değil samimiyetleri ölçüsünde taraftarları olurlar.bu açıklama bizatihi milliyetçi damarı kaşımaya yönelik provakatif bir açıklamadır ve yersizdir.yersiz ve dengesiz bir açıklama çözümün insancıl temellerini olduğundan farklı göstermek yetisini barındırmaktadır.iş bu bağlamda itibar edilmemelidir...
    Cevapla
  • kartal 9 yıl önce Şikayet Et
    Tespitler çok doğru barış sürecine çok katlı sağlayabilir.
    Cevapla
  • halef selef 9 yıl önce Şikayet Et
    öcalan kürt halkının başına gelen en büyük talihsizliktir. Bu tarihi talihsizliği çözüm sürecine koşulsuz destek verip pkkyı bitirerek doğuda kamu düzenine uyulmasını sağlayıp kürtlere yapılan zulmü bitirerek lehine çevirebilir. Tarih önünde adını temizlemesi için elinde büyük bir fırsat var. Bunu kullanamazsa tarih onu ve yoldan çıkarrtıklarını hiç iyi anmayacak.
    Cevapla
  • muhammet 9 yıl önce Şikayet Et
    daha yeni mi anladınız.siz masaya oturmaya devam edin.dün beni asmayın diye yalvaran terör başı çocuk katilini adam ettiniz.bu islam alemi koministlere yer vermemeli
    Cevapla
  • Vatansever 9 yıl önce Şikayet Et
    Bu bebek katili her şeyi planlıyorsa hala hükümet neden bunu muhatap alıyor. Anlamak mümkün değil.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Fitch'ten Türkiye değerlendirmesi: Enflasyonda ciddi düşüş yaşanacak
Ergin Ataman'a yapılan Siyonist tehdit anı kamerada: Yeni görüntüler ortaya çıktı