Özkök ve Çekirge darbe komisyonuna konuştu

TBMM Darbe ve Muhtıralar Araştırma Alt Komisyonu, "28 Şubat" döneminde Hürriyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni olan Ertuğrul Özkök'ü ve gazeteci Fatih Çekirğe'yi dinledi.

Özkök ve Çekirge darbe komisyonuna konuştu
Özkök ve Çekirge darbe komisyonuna konuştu
GİRİŞ 03.10.2012 18:42 GÜNCELLEME 04.10.2012 00:59
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

Gazeteci-Yazar Ertuğrul Özkök, 28 Şubat döneminde atılan manşetlere ilişkin, ''O askeri brifinglerin olağan olduğunu iddia edemeyiz. Benim için bunların hepsi haberdi. 28 Şubat süreci boyunca hiçbir askerden 'şu şekilde manşet yapın' diye talimat almadım'' dedi.  TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş başkanlığında toplanarak, gazeteci ve yazarları dinlemeye devam etti. Komisyon toplantısının öğleden sonraki oturumunda gazeteci-yazar Ertuğrul Özkök ile Fatih Çekirge dinlendi.

28 Şubat döneminde Hürriyet Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmenliği'ni yapan Ertuğrul Özkök, o dönemde atılan manşetlerle ilgili olarak, ''O askeri brifinglerin olağan olduğunu iddia edemeyiz. Benim için bunların hepsi haberdi. 28 Şubat süreci boyunca hiçbir askerden 'şu şekilde manşet yapın' diye talimat almadım. Genelkurmay'a bir kez gittim, o da basına brifing vardı, herkesle birlikte katıldım'' diye konuştu.

Dönemin etkili isimlerinden emekli Orgeneral Çevik Bir ile bir tek telefon görüşmesi yaptığını dile getiren Özkök, onun da yurt dışındaki Türk okullarıyla ilgili olduğunu ve Bir'e bu okullara yönelik haksızlık yapıldığını ifade ettiğini söyledi. Özkök bu görüşmede, Alaattin Kaya'nın kendisine telefonda söylediği, ''Bu okulları gerekirse devretmeye hazırız'' sözünü Bir'e ilettiğini ve daha sonra da Bir ile Kaya arasında bir görüşme yapıldığını anlattı.

Hürriyet gazetesinin 28 Şubat sürecindeki manşetlerini savunan Özkök, örneğin Güven Erkaya'nın ''Bu defa silahsız kuvvetler halletsin'' şeklindeki manşete taşınan ifadesinin aslında demokrasi açısından bir sorun teşkil etmediğini söyledi.

''Adnan Menderes asıldığında bizim evimizde sabaha kadar Kur'an okundu'' diyen Özkök, hayatı boyunca darbelere karşı olduğunu ve gazetecilik yaşamı boyunca herhangi bir askerden veya siyasiden talimat almadığını ifade etti.

''Darbe Günlükleri'' adlı metinlerde kendisinin askerler tarafından ''Güvenilmez bir kişi'' olarak görüldüğünü belirten Özkök, ''Benim askerlerle ilişkim iyi değildi. Ancak bazen askerlerle de aynı düşünüyor olabilirsiniz, bazen de olmazsınız'' dedi.

Özkök, 28 Şubat sürecinde Refahyol'u destekleyen yazılar da yazdığını belirterek, Refah Partisi'nin kapatılmaması gerektiğine ilişkin yayımlanmış bir yazısını komisyon üyelerine gösterdi.

-''Andıç'ta dolduruşa geldik''-

Geçmişinde utandığı hususların da bulunduğunu belirten Özkök, bazı gazetecilerin işine son verilmesine neden olan Andıç haberinin bunlardan birisi olduğunu vurgulayarak, ''Dolduruşa geldik. Kendi arkadaşları olduğu için bunları vermiyor diyorlardı. Ama verdik. Onun benim vicdanımda bıraktığı yarayı, acıyı hiçbir şey vermedi. Ama bu uygulamalar halen yürüyor'' şeklinde konuştu.

Komisyon üyelerinin, Andıç belgesi gibi manşet haberlere konu olan bilgilerin kendilerine nasıl geldiğine ilişkin soruları üzerine Özkök, ''Bugün bunlar nasıl geliyorsa bazı gazetecilere, öyle geliyordu. Nereden geldiği belli. Nazlı Ilıcak çıkardı yazdı, 'bu Andıç'tır' dedi ve ben de 30 kez özür diledim'' dedi.

Özkök, bugün de ''Ergenekon'' davasıyla ilgili bazı gazetelerde Andıç benzeri yayınlar yapıldığını ve birbiriyle ilgisi olmayan isimlerin aynı çetenin üyesi gibi gösterilmek istendiğini ileri sürdü.

Özkök, ''28 Şubat'ta işini kaybeden gazeteci oldu ama içeriye giren gazeteci olmadı. Bugün içeride gazeteciler var. Bu dönemin değerlendirmesi de ileride yapılacak'' diye konuştu.

Artık yorulduğunu ve sorumluluk almak istemediğini ifade eden Özkök, ''Hayatımı yaşıyorum, geziyorum. Allah bana bu imkanları verdi. Artık sorumluluk taşımak istemiyorum'' dedi.

Darbelerin arkasında ABD'nin olduğuna ilişkin iddiaları komplo teorisi olarak değerlendirdiğini belirten Özkök, ancak karısının bile bu düşüncede olduğunu ve bu sebeple kendisiyle kavga dahi ettiğini anlattı.

Özkök, bir üst düzey askerle sohbet sırasında, gazeteci Emin Çölaşan'ın ''Darbe yapacak mısınız?'' sorusuna, söz konusu askerin ''Ne diyorsunuz Emin bey, böyle soru mu olur?'' diyerek tepki gösterdiğini de ifade etti.

Danıştay saldırısıyla ilgili yazdığı yazının çok tartışıldığını, ancak devam eden yargılama sonucunda aksi sonuç çıkarsa yanıldığını kamuoyuna açıklayacağını belirten Özkök, ''Yargılama sonucu başka şekilde çıkarsa elbette çıkar özür dilerim'' şeklinde konuştu.

-''Çekirge: ''O dönemde bir fitnenin içinde olmadım''-

28 Şubat döneminde Sabah gazetesinin Ankara Temsilcisi olan gazeteci Fatih Çekirge de komisyona bilgi verdi. Çekirge, ''O dönemde kesinlikle bir fitnenin içinde olmadım. Gazetecilik yaptık, haber peşinde koşturduk. Aslında her şey herkesin gözleri önünde oluyordu'' dedi.

Milli Güvenlik Akademisi'nden ders alıp almadığına ilişkin soruya da Çekirge, şu cevabı verdi:

''Milli Güvenlik Akademisi'nden ders alan gazeteciler olduğunu biliyorum ama ben almadım. İsim vermek, gammazlamak olacağından bize yakışmaz.''

Çekirge, maddi durumuna ilişkin soruya ''İki çocuğunu okutabilecek seviyede'' karşılığını verdi.

KAYNAK: İHA
YORUMLAR 11
  • abbas yolcu 12 yıl önce Şikayet Et
    zırvalama....!!!. aynen bukelemun gibi renk değiştirmekteler,bugün 28 şubat olsun bu gazeteciler yine aynı rollerine geri dönerler,baktılarki karşı çıktıkları "balyoz-ergenekon" davaları ciddi bir duruma geldi bu yazarlar bu işin ucunun kendilerine geleceklerini zaten biliyorlardı,şimdi rol değişikliğine bürünmekteler,yok öyle yağma! o süreçteki yazılarını,attıkları manşetleri verdikleri röportajları bir incelesinler ,kimlerle iş tuttukları görülecektir,bunların türkiyeyi o dönem karartmasıyla nice insanlar özgürlüklerinden,nice insanlar işlerinden olmuştur,bu veballer karşılıksızmı kalacak,mustafa balbay bunların yanında hafif kalır,adaletten yapanın yanına kar kalmayacak uygulamalar bekliyoruz..
    Cevapla
  • kasım yurtlu 12 yıl önce Şikayet Et
    timsah gözyaşları dökmenize gerek yok. millet olarak patron yardakçılarını çok iyi biliyoruz.. bu millete ihanet ettiniz. halkın haber özgürlüğünü kullanrak deniz feneri, başörtülü kızlarımız, müslüman yöneticilere karşı hasmane ve bağnaz tutumunuz henüz unutulmalıdı. bu çirkinliklerinizi millet ve tarih unutmayacaktır.
    Cevapla
  • CEMİL BAL 12 yıl önce Şikayet Et
    bir teklifim olacak. bu 28 şubat darbesini yapan tespit edilen onlara yalakalık yapan destekleyen kim olursa olsun 28 yıl ağırlaştırılmış hapis cezasını verelim adamlar şuan 55-60 yaşlarında çıktıklarında bir daha darbe yapamasınlar
    Cevapla
  • YILMAZ BABUTCU 12 yıl önce Şikayet Et
    ..ah korku. ..korku neler yaptırıyor insana..koca koca adamlar başladı kıvırmaya, delikanlı gibi bilerek isteyerek yaptık pişman değiliz desenize.. o zamanlar kükrüyodunuz yardımcı eleman falanda değildiniz esas oğlandınız ,yalan düzmece haberlerle adeta öncü idiniz cuntaya yol açıyordunuz,biz unutmadık bunları,çok zavallı bir durumdasınız,birinci dereceden sanıksınız
    Cevapla
  • CEMAL ERDOĞAN 12 yıl önce Şikayet Et
    meğer hepsi müslümanmış!.. 28 şubat ve sonrasında ilticacı diye devlete kafa tutan komutanlar ve onların şakşakçıları keser dönüp sap dönünce; cezaevinde namaz kılar, başucuna kur-an asar oldular. kiminin dedesi hacı çıktı kimininki derin müslüman. velhasıl bukalemun gibi ortama göre renk değiştiriyorlar.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Sırrı Süreyya Önder hayatını kaybetti
Sırrı Süreyya Önder'in hafızalarda yer eden renkli görüntüleri