Altunyaldız: Ellerinde tek bir oyun kaldı

Samet Tunçer'in haberi

7 Haziran'da tek başına hükümet kurma oy çoğunluğunu alamayan AK Parti tüm girişimlerine rağmen muhalefetin olumsuz cevaplarına karşı koalisyon hükümeti kuramadı. 7 Haziran'dan sonra ise artan terör olayları, sokağa inme çağrıları ile Türkiye'yi kaosa sürüklemeye çalıştı. 1 Kasım'a ise sayılı günler kala Türkiye'nin özellikle yeniden istikrara kavuşması için çok önemli bir gün haline geldi.

İşte 1 Kasım'ı, Türkiye'nin ekonomisi ve siyasi istikrarını konuştuğumuz AK Parti Konya Milletvekili ve adayı Ziya Altunyaldız, AK Parti hükümetinin 7 Haziran'a kadar birçok badire atlattığını, 7 Haziran'dan sonra ise terör sarmalı içine sokulmaya çalışılarak Türkiye'nin küresel aktör olma yolunda önünün kesildiğini söyledi. Oyun kurucu küresel güçlerin Türkiye üzerindeki oyunlarına değinen Altunyaldız, "Ellerinde sadece tek oyun var o da Türk-Kürt kardeşliğini yok ederek, Kürt halkını yeniden devletlerine düşman ederek Türkiye'yi ayrıştırmak" dedi.

İlk olarak seçim hükümetine değinen Altunyaldız, "7 Haziran’dan sonra ülkemiz önemli bir tecrübe dönemi yaşadı. Bu dönemi partimizin basireti, istikrarlı duruşu, memleket sevdası ve kararlılığıyla seçim hükümeti değilmiş de sanki AK Parti hükümetiymiş gibi görev alarak yönetti" diye konuştu.

"AK PARTİ TÜRKİYE'NİN GÜVENCESİ KONUMUNDA"

Partisinin 13 yıl boyunca Türkiye'nin alt yapısını oluşturduğunu söyleyen Altunyaldız, "Başbakanımız Davutuoğlu, '1 saniyem bile kalsa bir karar alacak olsam sanki bu hükümet gibi sürekli devam edecekmiş gibi o kararı alırım' dedi. Dolayısıyla biz kesintisiz bir şekilde kararlı bir hükümete devam ettik. Millet, Türkiye’nin istikrarının kesintiye uğratılmak istendiğini gördü. Türkiye her alanda 13 yıl boyunca önemli bir alt yapı oluşturdu.  AK Parti Türkiye’nin aktörü, katilezörü, istikrarı ve güvencesidir. Milletimiz istikrarın olmadığı dönemlerde AK Partimizin bu kadar iradesini ve varlığını ortaya koymasına rağmen ülkemizin nelerle karşılaşabileceğini gördü" diye konuştu.

"7 HAZİRAN VE SONRASI KÜRESEL SENARYOLARI GÖSTERDİ"

Türkiye'nin prangalarından kurtularak koşmaya başladığı dönemde, senaryoların bir kez daha sahnelendirilmeye başlandığını belirten Altunyaldız, "Ülkemiz üzerinde oynanabilecek muhtemel küresel senaryoları gördü. Bu küresel senaryoların Türkiye’nin 13 yıllık duruşuna ve geleceğine ve küresel dünyadaki gelişen olaylardaki insiyatif alma iradesine bir kesinti olmasındaki küresel iradeyi keşfetti vatandaşımız. Bu noktada arka arkaya yaşanan olayları gördü. Türkiye her alanda gelişmelerini kaydetti. IMF olan borç bağını koparmış. Faizlerini 4.6’ya kadar düşürmüş. Ekonomik olarak gayet iyi, faizler ve enflasyon düşmüş ve üretim öğrenmiş ve en önemlisi ise milletle devleti kaynaştırmıştır. Daha önceki paradigmada yer alan milletin devlet için varlığı şimdi çok ciddi bir felsefe değişikliği ile devlet millete hizmet için vardır paradigmasına döndü. Biz millete hizmet ölçüsünde, milleti kucaklama ölçüsünde siyaset yapıyoruz" dedi.

Türkiye'nin millet-devlet içinde yeniden yükseliş ve yücelişinin küresel güçlerin hoşuna gitmediğini ifade eden Altunyaldız, "Ben Türkiye’de yaşananları olaylar zinciri olarak görüyorum. Milleti ile kucaklaşan, iç sorunlarını halleden ve projelerini tamamlayan Türkiye milleti ile birlikte küresel yürüyüşünü gerçekleştirmeye başladı. Küresel arenada küresel aktör olarak sözü dinlenen bir devlet oldu. Özellikle bölgesel meselelerde insiyatif alması son derece güçlü olan bir devlet var. Bu noktada tabiki küresel aktörler ortaya çıkıyor. Ekonomik boyundurluktan çıkan Türkiye ekonomik yürüyüşünü istikrar içinde yürütüyor. Sadece ve sadece milletinin menfaati yolunda alacağı kararlarla yürümeyi becerebilmiş başı dik millet-devlet adımları atıyor. Bu noktada artık küresel yürüyüş bu coğrafyadan bir medeniyetin sesinin yükselmesi dünyanın 5’ten büyük olduğunu söyleyen lideriyle yeniden yükselişi ve yücelişi tabiki küresel aktörlerin hoşuna gitmedi" dedi.

"KÜRESEL GÜÇLERİN ELİNDE TEK MESELE KALDI"

Tüm bu yaşananlarla birlikte küresel senaryoların yeniden oynanmaya başladığını söyleyen Altunyaldız, "Özellikle 2012 yılından bu yana Kürt kökenli kardeşlerimizle yürüttüğümüz barış ve kardeşlik süreci sürdü. Bu süreç sonunda tüm bu alanları düzenlemiş devlet bir şeyi daha düzeltecek. O da birlik ve beraberlik. Ama bugünlere gelen vatanı birlikte vatan eden Türk-Kürt kardeşliği üzerinden küresel güçler oynamaya başladı. Buradan Türkiye bir terör belasıyla yıllardır hep uğraştırılmıştır. Türkiye bunu da halletmek için insiyatif aldı ve emin adımlarla ilerledi. Bunun ilerleyişi de Küresel güçleri rahatsız etti. Ellerinde tek mesele kaldı o da Türk-Kürt kardeşliğini yok etmek. Çözümü neredeyse garantileyen süreç bir plan silsilesi ile bozguna uğratılmaya çalışıldı. Gezi olayları başladı ve demokrasimize kasetti. Ardından 17/25 Aralık darbe girişimleri oldu. Bunu da büyük bir metanet ve duruşla atlatıldı. Arkasından Kobani, MİT hadisesi yaşandı. Bu iş bir halk ayaklanması provasına kadar ilerletilmeye çalışıldı. Suruç’ta da barış sürecine gidilen noktada küresel aktörler rol almaya başladı. Bir küresel aktör varsa bunların da mutlaka ama mutlaka yerli işbirlikçileri, maşaları, taşeronları vardır. Terör yeniden hortlatıldı. Milletin devletine olan güvenini sarsıcı adımlar atıldı. Türkiye manevi birliğini sağlamak için terörle mücadelede büyük adımlar attı" diye konuştu.

"ÇOK KRİTİK BİR NOKTADAYIZ"

Türkiye'nin geldiği noktanın çok kritik olduğunu söyleyen Altunyaldız, "Çok kritik bir noktadayız. 1 Kasım ile birlikte Türkiye’de yeniden tek başına AK Parti iktidarıyla politik ve ekonomik asayiş sağlanacaktır. Bunun umudu ve sevdasındayız. Terörü mutlaka ama mutlaka bitireceğiz. Bizim için terör vardır başka bir ad yoktur" dedi.

"KONYA BİR LABORATUVARDIR"

Son olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da hem memleketi hem de birinci sıra adayı olduğu Konya'ya değinen Altunyaldız, Konya'nın Türkiyei'nin laboratuvarı olduğunu söyledi.

Konya'nın Türk-Kürt kardeşliği ile de Türkiye'ye örnek olduğunun altını çizen Altunyaldız, "Konya ekonomik, sanayi, tarım, medeniyet ve Mevlana şehri olmasıyla tam bir labaruvatardır. Konya’nın sevgi ve hoşgörüyle yoğrulmuş bir mayası vardır ve terör sorununun ülkemizin başından def edilmesi noktasında vereceği çok mesajı var. 7 Haziran seçimleri ve sonrasında küresel bir senaryo gereği milletimizin birliğine, dirliğine ve beraberliğine kasteden kara propagandalar ile sunumlar yapıldı. Bu sunumlar terörü azdırdı. Konyalı kardeşlerimize hiçbir etnik ayrım yapmadan yaptırmadan kucaklıyoruz. Konya bir başbakan şehridir. Konyalı kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Konya’da olan farklı kökendeki kardeşlerimizle mozaik gibi hep beraber olduk. Konya kardeşlik hukukunu tüm ülke ve dünyaya haykırıyor. Birliğin, kardeşliğin ve AK Parti’nin tek başına istikrar için iktidar olmasını Konya’dan haykıracağız" ifadelerini kullandı.

Manşet fotoğrafı ise bu oyunun halk tarafından bozulduğunu ortaya koyuyor. Sur'da emniyet güçlerinin gerçekleştirdiği operasyonda teşekkür eden Surlu bir kadın...

samet.tuncer@haber7.com