Dikkat eksikliği yüzünden onlara kızmayın

'Çocuklarda Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve Davranış Sorunları' etkinliği düzenlendi.

Dikkat eksikliği yüzünden onlara kızmayın
Dikkat eksikliği yüzünden onlara kızmayın
GİRİŞ 23.03.2016 09:38 GÜNCELLEME 23.03.2016 09:38

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Vahdet Görmez konuyla ilgili önemli ayrıntılara dikkat çekti.

Dikkat eksikliği yaşayan çocukların bu durumu kasıtlı olarak yapmadığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Görmez, “Dikkat eksikliği olan çocuklarda sorunlardan biri bu durumun elinde olmamasıdır. Bu beynin ön kısmındaki lobun sorunlu olmasıdır. Yani yeni beyin olgunlaşmamıştır. Bu tembel bir ön beyindir ve olgunlaşacaktır. Dolayısıyla bu çocuğun elinde olan bir şey değildir. Çocuğun çok konuşması hemen sıkılması gibi sebepler elinde olan sebepler değildir. Bu çocuk yaramaz olduğu için değil, elinde olmadığı için böyle davranıyordur. Davranışlar kontrol edilemez. Bir şey yapmadan önce düşünme yetisi yeterince çalışmıyordur" dedi.

DEHB'de tanı koymak için birçok yöntemi dikkate aldıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Görmez, “DEHB'de tanıyı dikkatli öykü alma ve klinik değerlendirme ile koyarız. Anneden bilgi alırız fakat bunun yanı sıra semptomlar iki farklı alanda görülmeli. Dolayısıyla biz bunu da göz önüne alırız. Bu olay aynı zamanda nörogelişimsel bir hastalıktır. Beynin ön kısmının en son olgunlaşması durumudur. Çocuklarda geç olgunlaşır. Bu durum büyük çoğunluğunda sürekli değildir" şeklinde konuştu.

Zeka azlığı ve ebeveyn yetersizliği sebep değil

Hastalığın zekâ azlığı ve ebeveyn yetersizliğiyle alakalı olmadığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Görmez, “Bu hastalık zeka azlığı, motivasyon azlığı, yetersiz ebeveynlik gibi durumlarla ilişkili değildir. Davranışsal, Bilişsel, Sosyal ve Duygusal bir sorundur. Bu durum günlük hayatı da etkiler. Gerginlik huzursuzluk olur, uyku problemi yaşanır, aşırı inat ve zıtlaşma olur. Faaliyetlerden çabuk sıkılır. Biraz daha yetişkinlerde sosyal ilişki alanlarında ve akademik alanda başarısızlıklar yaşanır" ifadelerini kullandı.

Toplumda hastalığın genelde yüzde 3 ila 5 oranında olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Görmez, buna karşın Çocuk ve Ergen Psikiyatrisine gelenlerde ise oranın yüzde 30-35'e çıktığını ifade etti. Görmez ayrıca, hastalıkta tanı koyulması için en az iki farklı ortamda semptomların bozulma göstermesi gerektiğini söyledi.

KAYNAK: İHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Bu nasıl kibir! Hamit Altıntop'un tepki çeken sözleri!
MSB duyurdu: 7 PKK'lı terörist etkisiz!