Mahkeme salonunu ağlatan 28 Şubat ifadesi!

28 Şubat mağdur-müştekilerinden 80'den fazlası, talimatla İstanbul'da ifade verdi. İfadeye çağrılanlardan Çiller, yazılı ifade gönderirken, mağdurlardan bazılarının anlattığı "28 Şubat'ın yaşanmış gerçekleri" mahkeme heyeti dahil herkesin gözlerinin dolmasına neden oldu.

Mahkeme salonunu ağlatan 28 Şubat ifadesi!
Mahkeme salonunu ağlatan 28 Şubat ifadesi!
GİRİŞ 28.09.2013 07:17 GÜNCELLEME 28.09.2013 15:55
Bu Habere 27 Yorum Yapılmış

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davası kapsamında yaklaşık 100 kişi, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde müşteki sıfatıyla ifade verdi.

Müşteki olarak ifade vermek için İstanbul Adliyesi'ne davet edilen eski Başbakan Tansu Çiller, ifadeye gelmedi ve yazılı ifade gönderdi. Müşteki olarak ifade veren Merve Kavakçı, çıkışta 28 Şubat mağduru olup da müşteki olmayanlara sitemde bulunurken, eski asker Ahmet Uçar'ın anlattıkları duruşmaya damgasını vurdu.

Çiller: BÇG sivillerle yürüdü

Kimlik tespitinin yapılmasının ardından görüntülü kayıt sistemi kurularak müştekilerin ifadelerinin alınmasına başlandı. Mahkeme Başkanı, Tansu Çiller'in yazılı beyanda bulunduğunu ve 4 sayfalık bir dilekçe verdiğini söyledi. Çiller'in yazılı ifadesinde BÇG'nin sivil kesimlerle birlikte hareket ederek 28 Şubat darbesini gerçekleştirdiğini ve Refahyol hükümetini çökerttiğini savunduğu öğrenildi.

Salondakileri ağlatan ifade

Star'ın haberine göre; Müşteki Ahmet Uçar'ın anlattıkları ise salonda soğuk duş etkisi yaratırken, mahkeme heyeti dahil herkesin gözlerinin dolmasına neden oldu. 17 Ağustos 1995'te Tuğgeneral Doğu Silahçıoğlu'nun birliğine atanana kadar herhangi bir olayla karşılaşmadığını anlatan Uçar "O gelince maddi manevi baskılar görmeye başladım. Ailemiz başörtülü olduğu için lojmanlara girememeye başladık. Geceleri arabamın arkasına battaniye örterek lojmana giriyorduk. Rütbe alma sırasındaydım. Rütbe takma törenine eşlerinizle gelmemiz bildirildi. Ben de eşimle gittim. Kürsüye çıkınca Doğu Silahçıoğlu, 'Bu annen mi?' dedi. Eşim olduğunu söyleyince 'TSK'ya böyle eş yakışmaz' dedi. Yanındakilere de 'Hanımefendiye nizamiyenin yolunu gösterin' dedi. Orada kendimi zor tuttum. Ve şimdi çok pişmanım. Eşim çok kızdı, 'Beni korumadın' dedi, psikolojisi bozuldu. 28 Şubat sanıklarından özellikle de Osman Doğu Silahçıoğlu'ndan şikayetçiyim" diye konuştu.

Eşimi silah zoruyla içeri aldım

Müştekilerden Abdurrahman Yıldırım, 1983 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun olduğunu anlatarak, "O dönemde sıralı amirlerim 'istifa et, yoksa biz seni atacağız. Çocukların ordudan atılmış bir babanın çocuğu olur' dedi. Ben de 1996'da BÇG tarafından aileme ve bana yapılan sözlü işkenceler nedeniyle istifa ettim. Eşim örtülü olduğu için yaşadığımız lojmana alınmıyordu. O yüzden evden çıkamıyordu. O dönemde 3 aylık çocuğum vardı. Bir gün mecburen markete gitmesi gerekti. Çocuğu evde bırakıp markete gitti ve bir daha lojmana alınmadı. Çocuğum içerde kaldı. Ben eşimi silah zoruyla içeri aldım" dedi.

Altun: Üzerimizden silindir gibi geçti

Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, "Erbakan başbakan olduktan sonra bana inançlar arası bilgisizlik olduğunu söyledi. Derin devlet de büyük bir korku içine girdi. Benim, ülkeye şeriat getireceğim söylendi. Beni öldürmek veya hapse düşürmek için harekete geçtiler. Yakınlarımıza işkence yapıldı. Kısacası 28 Şubat üstümüzden bir silindir gibi geçti. Bu sürecin medya ve sivil ayağıyla ilgili suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

Başörtüm, bombalı eylemle eş tutuldu

Müştekilerden  eski Yüzbaşı Abdurrahman Yıldırım, "Çetin Doğan cami bombalatır mı" diye sorduktan sonra "Evet bombalatır. 'Kocatepe Camisinde bugün büyük bir kalkışma olacakmış. İrticacılar devleti ele geçirecekmiş' diyerek toplara tahrip mermisi koymamız emrini vermişti. O dönem bunların çoğunun aklı başından gitmişti" dedi.

Başörtüm, bombayla eşti

28 Şubat'ta öğrenci olan Deniz Kılınç "Başörtüm o dönemde bombalı bir eylemle eş değer tutuldu. O dönemde Ziraat Bankasına bile alınmadım. Ailemin gönderdiği parayı içeri girip çekemedim. TC.'nin Kürt bir vatandaşıyım. Terörist damgası vurarak toplumdan dışlayarak bizi farklı bir konuma ittiler. Ancak sonuna kadar ülkemin birlik ve beraberliği için mücadele edeceğim. Dönemin yöneticilerinin ve yaptıkları zulmün hesabının sorulmasını istiyorum" dedi.

'BÇG bir terör örgütüdür'

Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) adı altında örgütlenen eski askerler adına derneğin başkan yardımcısı emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları, 28 Şubat sürecinde ordudan ihraç edilen askerler adına basın açıklaması yaptı. 28 Şubat'ın darbe olduğunu belirten Hacımustafaoğulları, darbeyi yapan cuntanın ordu içinde illegal bir şekilde oluşturulduğunu ve TSK'nın hiyerarşisini ele geçirdiğini belirtti. Hacımustafaoğulları, "Darbeci cunta, darbe düşüncesine karşı olanları tasfiye etmek ve hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla ordu içerisinde kurumsal hiyerarşi dışında farklı bir illegal örgütlenmeden de yararlanmıştır. Bu örgütlenme Batı Çalışma Grubu terör örgütüdür" dedi.

İntihar ettim, beni ipten eşim aldı

Müştekilerden Ali Eryılmaz ise eşine başını açması için baskı yaptığını ve bu sebeple boşanma aşamasına geldiklerini belirtti. Gördüğü baskılar yüzünden intihara teşebbüs ettiğini anlatan Eryılmaz, "Eşim beni ipten kurtardı. GATA'da 21 gün tedavi gördüm. Beni namaz kıldığım için görevden atan zihniyet 7 şehidimizin olduğu bir gün 11 terörist öldürüldü diye rakı içerek kutlama yaptılar" dedi. Yapılanları anlayamadığını belirten Eryılamaz, "Diyelim ki ben suçluyum ama eşimin ve çocuklarımın suçu neydi? Eşim şu an evlere temizliğe giderek bana yardımcı oluyor. Hak etmedim. Bir insan Cuma namazına gitti diye başına bunlar mı gelmedi?" dedi.

O ihtilalcilere hep çanak tutar

Dönemin Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak, "Doğu Silahçıoğlu bayram törenlerinde bizim oraya gelirdi. Elimizi bile sıkmazdı. Kaymakamın suçu imam hatip mezunu olmasıydı. Onun da elini sıkmazdı. Özellikle Doğu Silahçıoğlu, Çevik Bir ve Aydın'dan Doğan'dan şikayetçiyim. Milletvekili adayı olduğum dönemde Çevik Bir, bunu engellemek için yazılar göndermiştir. Milletvekili olmama engel olmuştur. Aydın Doğan gazeteleriyle ihtilale çanak tutan bir insandır. İdris Naim Şahin, Erdoğan Bayraktar, Durmuş Erdoğdu'yla birlikte Necmettin Erbakan'a ziyarete gittik. Erbakan, Aydın Doğan için 'mert düşmandır' dedi. şikayetçiyim" dedi.

YORUMLAR 27
  • HalitBinVelit 10 yıl önce Şikayet Et
    Ben tekrar tekrar söylüyorum?...bu islam inanç düşmanlarının tarlası CHP,dir...... ...chp,ye oy verildiği sürece bu ülkede Müslümanlar daha çok zarar görecek!!!!!.
    Cevapla
  • fehmi kaplan 10 yıl önce Şikayet Et
    28 şubat mağduru öğretmenler. 28 şubat döneminde 15 yıllık bir öğretmen iken sırf mütedeyyin bir öğretmen olduğum için bir ay ara ile iki defa göz altına alındım. Diyarbakır DGM de yargılandım. Bu nedenle idari soruşturma geçirdim. Bu süre içinde hiçbir yargı kararı olmadan sırf iki ilköğretim müfettiş istedi diye öğretmenlik mesleğinden atıldım. Tüm yargı sürecini takip ederek hak arama yoluna gittim, ama hep olumsuz neticeler aldım. Bu arada okula giden çocuklarım zaman içinde büyüdü, onlardan ikisi üniversite de okuyor.(biri bu yıl mezun oldu.) diğer iki çocuğum liseye devam ediyor. Onları okutmak için çok uzun ve büyük sıkıntılar geçirdim, bazen hayata küsecek oldum ama, hep ALLAHA sığındım. GSM: 05068629142
    Cevapla
  • Ahmet Kargülü 10 yıl önce Şikayet Et
    28 subat doneminde . Yaz tatillerinde turistik halici dukkani isleten bi ingilice ogretmeni arkadasimin yanina ugramistim. Elimde o zamanlar okudugum akit gezetesi. Cay icip sohbet ederken dukkanin onunde bi araba durdu. Gelen okulun müdürü imis. O da bi cay icmek icin ugramis. Dukkana girip selam verdikten sonra ilk gördügü , masanin ustunde duran akit gazetesi oldu. Sert sert bakti, Mudur beyle tam tartismaya baslamistik ki arkadasim kibarca beni dukkanindan gonderdi. Korku duygusu o donemlerde insanlarin iliklerine kadar islemisti. Ogün kü baskiyi simdi Akp iktidari yapsa kesin ic savas cikar. Ama o zamanlar mütedeyyin kesim hem korkudan hem devlete isyan olmaz duygusuyla haklarini arayamadi. Insallah o ugursuz gunler tekrar gelmez.
    Cevapla
  • nur dülger 10 yıl önce Şikayet Et
    işte şimdi bunlar. bu zulmü yapanlar inançlı insanlara hayatı bu kadar zindan edenler karşılarında tüm kabalık ve vahşetlerine rağmen naif ve hassa duran erbakanı mumla arayıp sen bizm imamızssın diyorlar keşke bir daha sen gelsen diye hayıflanıyorlar demeki çok büyüksün başbakanım
    Cevapla
  • hacı mustafa ersözlü 10 yıl önce Şikayet Et
    ZALİMLERDEN BAŞKASINA DÜŞMANLIK YOKTUR. zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Macron'dan nükleer silahlı ortak Avrupa savunması teklifi
Troller insanlıktan çıktı: İBB çukurunda ölen çocuk için Ekşi Sözlük'te iğrenç yorumlar