İHH'nın "Kürt Meselesi ve Çözüm Süreci" toplantısı

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsanı Yardım Vakfı (İHH), bölgedeki kanaat önderi, alim ve 724 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katılımıyla Diyarbakır'da düzenlediği "Kürt Meselesi ve Çözüm Süreci" toplantısı, barış konusunda bölgenin umut ışığı oldu.

Diyarbakır'daki toplantıyı değerlendiren Siirt'teki sivil toplum kuruluşu temsilcileri, toplantıda kabul edilen ortak bildirgeye tam destek verdiklerini açıkladı.

"Özlenen tablo"

Mustazaflar Cemiyeti Siirt Şube Başkan Yardımcısı Zülfikar Fırat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplantının barış konusunda yitirilen umutlara yeni bir ışık olduğunu söyledi.

Diyarbakır'da özlemle beklenen bir tablonun ortaya çıktığını ifade eden Fırat, özelikle 6-7 Ekim olaylarından sonra Kürt meselesi ve çözüm sürecinin sadece birkaç söz ile geçiştirilecek bir mesele olmadığının anlaşıldığını kaydetti.

Fırat, Diyarbakır'daki toplantıya kendisinin de katıldığını anımsatarak, şöyle konuştu:

"Daha ciddi çalışmaların olması gerekiyor bu noktada, İHH öncülüğünde Diyarbakır'da yapılan ve 700'ün üzerinde sivil toplum kuruluşu ve sendikanın katıldığı çalıştayı önemsiyoruz. Özelikle medrese alimlerinden, üniversite aydınlarına, akademisyenlere kadar perspektifin geniş olması, toplumun bir çok katmanında kişilerin orada bulunuyor olması, Diyarbakır'daki özlenen bir tabloydu. Hepimiz biliyoruz ki bu süreç; çözüm süreci ve diyalog süreci içerisinde devam etmesi gerekiyor. Kanın daha fazla akmaması için adaletin gerçekleşebilmesi ve barışın daha yüksek bir ses ile dile getirilmesi açısından önemlidir."

"Bu süreci takip edecek olan halktır"

Cihannüma Derneği Siirt Temsilcisi Fatih Sevgili de İslami hassasiyete sahip sivil toplum kuruluşlarının yoğun katılımla bir araya gelmesini bir milat olarak değerlendirdi.

Çözüm sürecinin nihai hedefine ulaşacağını ve barışın mutlaka sağlanacağına dair umutların arttığına işaret eden Sevgili, "Hepimiz şunu çok iyi biliyoruz, sorunun ana kaynağının başında cumhuriyettin kuruluşundan sonra devlettin başlattığı asimilasyon, ulusçuluk, tek tipçilik politikaları ve buna tepki olarak ortaya çıkan ve sonradan da silahlı bir teröre dönüşen olayların geldiği bu noktadan sonra çözümün yine en başa dönme yani tek millet olma milleti İbrahim olma yeniden bir olma yolunda iyi bir adımdır. Bu toplantıdan sonra çözüm süreci hükümeti de PKK'yı da aşan bir duruma geldi. Halk top yekun olarak bu sürece sahip çıktı. Bu sürecin nihai hedefi olan bu coğrafyada kanın durması, kardeşliğin yeniden tesis edilmesi noktasına gitmek için daha ümit var olduk. Bu süreci artık takip edecek olan halktır. Bundan geri dönüş kalmamıştır" dedi.

"Tülbentlerin yere bırakılma zamanı gelmiştir"

Medeniyet Gençliği Siirt İl Koordinatörü ve Eğitim Bir Sen İl Başkan vekili Zekeriya Batur ise Diyarbakır'daki toplantının ardından barış konusunda var olan ümitlerinin bir kat arttığını ifade etti.

Çözüm sürecinin vatanın, millettin ve bölge halkının hayrına, refahına karşı güzel sonuçlanacağına inandıklarını dile getiren Batur, "Bölge halkımız arasında kadınlar barışta aktif rol oynarlar. Bayanlarımızın, tülbentlerini yere bırakması demek, 'barış istiyoruz' demektir. Tülbentlerin yere bırakılma zamanı gelmiştir. Daha fazla kan akmasını istemiyoruz. İnşallah dönüş olmadan halkımıza, barışı, kardeşliği sağlayacağız, refahı yükselteceğiz. Bölgenin kalkınması için de bu dakikadan sonra elimizden ne geliyorsa sivil toplum kuruluşu olarak yapmaya çalışacağız" diye konuştu.