"Çözüm Süreci devam etmeli"

Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Tezcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bütün millet ve kesimlerin yüzde 90 temsil gücünün Meclis'te olduğunu söyledi.

Sorunların sokaklarda değil Meclis'te çözüleceğine işaret eden Tezcan, "30 yıldır özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü görmedik. Hep barut kokusu, kan ve gözyaşı gördük. Ülkenin bölünmez bütünlüğü dahilinde, bütün demokratik hakların verilmesi ve anayasal güvence altına alınması gerekir. Bu haklar sokaklarda verilemez" diye konuştu.

"Silah sesleri kesildiğinde süreçten ümit vardı. Bu nedenle süreci bozanlar ne Allah'a ne de halka hesap verebilir. Ancak bölgede şiddeti bitirmek istemeyenler var" diyen Tezcan, nereden gelirse gelsin şiddeti lanetlediklerini belirtti.

Herkesin şiddet olaylarına "dur" demesi gerektiğine işaret eden Tezcan, "Ülkemizde yatırım yapmak isteyenler vardı ancak ülkedeki son olaylar nedeniyle bu yatırımcılar düşünmeye başladı. Mutlak suretle halkın tepkisini koyması gerekiyor. Son günlerde ülkemizde 32 gencecik çocuk paramparça oldu, 24 yaşında ailesine bakan polisler yatağında şehit edildi. Diğer bir yandan da astsubaylar şehit oluyor" ifadelerini kullandı.

Çözüm Süreci'nin devamı için farklı dinamiklerin baskı yapması gerektiğini anlatan Tezcan, süreçle sağlanan çatışmasızlık, huzur ve güven ortamının sürmesi için gerekli adımların atılmasını istedi.

Süreçte belli bir yol alındığını, bunun için büyük çaba gösterildiğini belirten Tezcan, "Bunu bozmak isteyenleri, canlı bombaları yapanları tespit etmek, sorgulamak ve hesap sormak lazım. Bunların adalete hesap vermesi gerekir. Ne olursa olsun Çözüm Süreci devam etmeli. Bu bakımdan çözümün adresi Meclis'tir" diye konuştu.

- "Dünya emperyalizmi, Türkiye'deki güçlü hükümetten rahatsız"

Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) Genel Sekreteri Nizamettin Yakışık ise Çözüm Süreci'nin Türkiye, Orta Doğu ve dünyayı ilgilendirdiğini söyledi.

Sürecin özellikle Türkiye halkları açısından büyük önem taşıdığına dikkati çeken Yakışık, şunları kaydetti:

"Tarih boyunca Türkler ve Kürtlerin birbirleriyle hiçbir sorunu olmamıştır. Sorunlar hep dikta sistemlerden kaynaklanmıştır. Türklerin Kürtlerden, Kürtlerin de Türklerden başka dostu yoktur. Ancak dünya emperyalizmi, Türkiye'deki güçlü hükümetten rahatsız. Bu hükümeti ortadan kaldırmak için çeşitli planlar yapılmakta ve oyunlar oynanmaktadır. Türkiye'nin de bunlara karşı kendisini koruması için kendi vatandaşıyla barışık olması ve sürecin sekteye uğramadan sonuna kadar devam etmesi elzemdir. Hatta kardeşlik elini bunlara uzatması İslam'ın ve Kur'an-ı Kerim'in emridir. Tarih boyunca kardeşliğimiz bunu gerektirmiştir."

Yakışık, hükümet yetkilileri ve HDP'nin sorumlularının bu konuda çok hassas ve duyarlı davranması, dışarı ve içeriden gelen tahriklere aldırmadan gelecek için aklıselimi hakim tutarak adım atması gerektiğini ifade etti.

Tersi durumun kimseye fayda sağlamayacağını dile getiren Yakışık, "Son günlerde yaşanan olaylar, Türkiye'nin güçlü olmaması ve devam eden Çözüm Süreci'nin bozulması içindir" değerlendirmesinde bulundu.