YÖK Başkanı açıkladı! Üniversitelerde yeni dönem

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, bu yıldan başlayarak üniversitelerin başarı karnesini her yıl yayımlama kararı aldıklarını belirterek, "Üniversitelerin değerlendirilmesi 5 ana başlıkta 42 göstergede olacak" dedi.

YÖK Başkanı açıkladı! Üniversitelerde yeni dönem
YÖK Başkanı açıkladı! Üniversitelerde yeni dönem
GİRİŞ 04.03.2019 13:09 GÜNCELLEME 04.03.2019 13:09

YÖK Başkanı Prof. Dr.  Yekta Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk yükseköğretim sisteminde  öğrenci sayısının 8 milyona ulaştığını, üniversite sayısının da 206 olduğunu,  artık yükseköğretim sisteminin nicel olarak belli bir düzeye geldiğini ifade  etti.

Yükseköğretim sisteminde sayısal büyümenin tamamlandığını, artık  kalite ve nitelik üzerinde odaklanılması gerektiğini belirten Saraç, göreve  geldiğinden beri kaliteyi öncelediklerini, yükseköğretim sistemini başarı  temelinde seçkinci bir yaklaşımla yönetmeye, yeniden kurgulamaya çalıştıklarını,  mevcut sistemden ve mevzuattan şikayet etme yerine mevcut imkanlarla tedrici bir  şekilde adım adım sistemi yeniden yapılandırmaya başladıklarını vurguladı.  

Daha önce üniversitelerde başarı sıralaması şartı gibi çıktı odaklı  birtakım düzenlemeler yapıldığına işaret eden Saraç, bu yıl özellikle sağlık gibi  uygulamalı alanlarda da daha nitelikli bir eğitim için süreç odaklı denetlemelere  başlayacaklarını söyledi. 

Kalite Kurulunu kurduklarını hatırlatan Saraç, çıktı odaklı  değerlendirmeler için hukuk fakültesinden başlamak üzere meslek icra sınavlarının  yapılması gibi birtakım çalışmaların yürütüldüğünü de dile getirdi.

"Yıllık karneler önemli bir aşama"

Yekta Saraç, çıktı odaklı değerlendirmelerde üniversitelerin yıllık  karnelerinin çıkarılmasının da önemli bir aşama olacağını ifade etti.  Üniversitelerin her yıl çeşitli açılardan değerlendirilerek  sonuçlarının kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğine vurgu yapan  Saraç, şöyle devam etti:

"Bu yıldan başlayarak üniversitelerin başarı karnesini her yıl  yayımlama kararı aldık. Üniversitelerimiz çeşitlendi, farklılaştı, sayıları  arttı, rekabet gerekiyor. Rekabetin sonucunda başarının gözlemlenmesi, ölçülmesi  ve bunun da topluma objektif ve nesnel bir şekilde açıklanması gerekiyor.  Üniversitelerin değerlendirilmesi 5 ana başlıkta 42 göstergede olacak. Bu  göstergelere ait 2018 yılı verileri ile üniversitelerimiz ölçülecek ve  değerlendirilecek. Her bir üniversitenin geçen bir yıl içindeki performansının  değerlendirilmesi her yılın başında açıklanacak."

Saraç, üniversitelere verilecek karne için belirlenen kriterler  hakkında şu bilgileri verdi:

"Üniversite izleme ve değerlendirme ana kriterleri olarak eğitim ve  öğretim; araştırma geliştirme, proje ve yayın; uluslararasılaşma; bütçe ve  finansman; topluma hizmet ve sorumluluk ana başlıklar olarak belirlendi.   

Ana kriterlerin altında yer alan 42 alt gösterge arasında ise  mezunların KPSS ve ALES gibi merkezi sınavlardaki başarıları, mezun olan doktora  öğrenci sayısı, teknokent projelerine katılan öğrenci sayısı, üniversitenin  doluluk oranı, ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış makale  sayısı, sonuçlanan patent sayısı, YÖK, TÜBA, TÜBİTAK Bilim, Teşvik ve Sanat  Ödülleri sayısı, YÖK 100/2000 Projesi kapsamındaki öğrenci sayısı, üniversitenin  dünya veya bölgesel akademik başarı sırası, yabancı uyruklu öğrenci sayısı,  yabancı uyruklu doktoralı öğretim elemanı sayısı, üniversite öğretim  elemanlarının aldığı uluslararası fonlara dayalı proje sayısı, Ar-Ge'ye harcanan  bütçenin toplam bütçeye oranı, endüstri ile ortak yürütülen proje sayısı, genel  bütçe dışında üniversiteye kazandırılan bağış ve fon miktarı, başta engelliler  olmak üzere sosyal sorumluluk projeleri, sıfır atık, yeşil kampüs ve çevrecilik  alanlarında varsa ödülleri gibi göstergeler bulunuyor.

Böylelikle üniversitelerin endüstri ile birlikte yürüttüğü projeler,  öğrenci ve akademisyenlerin sosyal ve endüstriyel hayattaki sorunları çözmeye  ilişkin geliştirdikleri projeler, yeni mali kaynaklar oluşturma, engellilerin  hayatını kolaylaştırma, sosyal sorumluluk ve daha yeşil, sürdürülebilir bir  çevreye yönelik yapılan projeler de artık üniversitelerimizin nitel  gelişimlerinin bir göstergesi olacak."

Yekta Saraç, geçen sene doluluk oranlarında çok ciddi bir iyileşme  olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Üniversitelerin karneleri arasındaki başlıklardan bir tanesi de  üniversitelerimizdeki doluluk oranları olacak. Yani üniversitelerimizin, yetkili  kurulları ile birlikte ve o bölgenin ticaret odası, sanayi odası ve benzeri  kuruluşların görüşlerini de alarak bizden talep edecekleri programları ve  kontenjanları belirlemesi lazım. Boş kontenjan meselesi yükseköğretim sisteminde  kötü bir algı oluşturuyor ve o üniversitenin de özelinde onun marka değerini  düşürücü bir unsur olarak gözüküyor. Dolayısıyla bu kriter, üniversitelerin artık  daha rasyonel bir planlama yapmalarına ve tekliflerde bulunmalarına yol açacak."   

"Amaç üniversiteler arasında adalet temelli rekabet"

Başlangıçta bütün üniversitelerin belirlenen 5 alanda da başarılı  olmasının beklenmediğine dikkati çeken Saraç, "Ancak bir üniversitenin 5 ana  alanda da kayda değer başarı sergilemesi, ilgili üniversitemizin olgunlaşma ve  gelişme düzeyini ortaya koymuş olacak. Bu göstergelerin ana amacı yükseköğretim  kurumları arasında adalet temelli rekabet ortamı oluşturmak ve bu rekabetin  nesnel ve ölçülebilir başarı kriterlerini ortaya koymaktır." dedi.  

Saraç, bu izleme göstergeleri ile üniversitenin fonksiyonlarını hangi  düzeyde yerine getirdiğine dair verilerin oluşacağını, üniversiteye yönelik  geliştirilecek politikalarda bu verilerin dikkate alınacağını bildirdi.  Amaçlarının her bir üniversiteyi kendi gelişim şartları içerisinde değerlendirmek  olduğunu ifade eden Saraç, ilk aşamada üniversitenin kendi kendisiyle rekabet  etmesini, daha sonra sistemdeki diğer üniversitelerle rekabete yöneltmeyi  hedeflediklerini anlattı.  

Yol haritası oluşturulacak 

Yekta Saraç, "Belirlenen göstergeler ile üniversitelerin daha görünür,  şeffaf ve üniversal fonksiyonlarını ne oranda yerine getirebildiklerine dair veri  tabanı oluşturmuş olacağız. Üniversitelerimizden her birisi ile ilgili  politikalar geliştirilirken bu veriler ve bu verilere ilişkin analizler dikkate  alınacak. Hangi alanlarda güçlü ve fırsatlarının olduğuna, hangi alanlarda ise  daha zayıf ve muhtemel tehditlerinin olduğuna dair üniversite yönetimlerine  rehberlik yapacak yol haritası oluşturulacak." diye konuştu.  

Bu izleme sürecinin başarısının "şeffaflığa" bağlı olduğunun altını  çizen Saraç, "Başarılı olanla başarısız olanın tefrik edilmesi lazım. Bütün  sisteme aynı nazarla bakılmaması lazım. Başarılı aktörlerin belirlenmesi, onların  öne çıkarılması lazım. Burada eşitlikçi bir rekabet ortamının da sağlanması  lazım. Tek bir düzlemde, tek bir platformda ve tek bir alanda bu üniversitelerin  yarıştırılmaması, farklı alanlarda ve üniversitelerin kümeleştiği yerlerde  rekabet ortamlarının oluşturulması lazım. Buna çalışıyoruz." değerlendirmesini  yaptı.

Veri girişleri için dijital sistem kuruldu  

Prof. Dr. Yekta Saraç, elektronik ortamda veri girişlerinin yapılacağı  bir sistem kurulduğunu ve üniversitelerden belirlenmiş göstergelere ilişkin 2018  yılına ait verilerin girilmesinin isteneceğini söyledi. 

Belirli dönemlerde veriler sistemden çekilerek, "Üniversite İzleme  Raporları"nın oluşturulacağını bildiren Saraç, bu sayede yükseköğretim sisteminin  genel durumunu tahlil etme fırsatı elde edileceğini söyledi. Saraç, "Belli  dönemlerde de bu veriler, sistematik bir şekilde kamuoyuna açıklanacak." dedi.

"Sıralamayı toplum yapacak" 

Saraç, üniversitelere karnenin verilmesinin ardından bir sıralama  listesinin yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine, "Belirlenen ana  başlıklar içerisinde sıralamalar söz konusu olabilir. Fakat biz her yıl karneyi  açıklayacağız ama sıralamayı yapmayacağız. Sıralamayı, toplum devletin diğer  ilgili kurumlarının ve tabii ki üniversitelere girmeye aday olan genç nüfusumuzun  yapacağına inanıyoruz." diye konuştu. 

Üniversitelere başarı odaklı ödüller verilecek  

YÖK olarak başarı odaklı seçkinci bir yaklaşımla konuya  yaklaştıklarını dile getiren Saraç, başarının ödüllendirilmesinin bu  üniversitelerin karnelerinin açıklanmasının ardından iki yolla olabileceğine  dikkati çekti. Özellikle devlet üniversitelerinde yıllar içinde başarı çizgisi  yükselen üniversitelerin kadro ve başarılı oldukları alanlarda fonlama ile  ödüllendirilmesinin doğru olacağını ifade eden Saraç, vakıf üniversiteleri için  de kontenjan noktasında imkan sağlanabileceğini söyledi.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
AK Partili Çalkın'dan skandal paylaşımda bulunan DEM'li Koçyiğit'e tarihi cevap!
Adli tıp raporları ortaya çıktı! Katilleri başıboş köpekler