TRT çalışanları eylem yaptı

TRT İstanbul Bölge Müdürlüğü çalışanları, aralarında Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (HABER-SEN), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Küresel Barış ve Adalet Komisyonu (BAK), Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyelerinin de bulunduğu çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin desteğiyle Harbiye'deki tarihi TRT binası önünde saat 12.30'da toplandı. Çevik kuvvet polisinin güvenlik önlemi altında çalışanlar, 'TRT'de baskıya sansüre son, Yaşasın özerk demokratik TRT mücadelemiz, TRT'de Akp propagandasına son' yazılı pankart ve döviz açtı.

Sanatçı Umut Akyürek ve Salih Güney'in de gruba katılmasının ardından çalışanlar bir basın açıklaması yapmak istedi. Basın açıklaması için oluşturulan ses sistemindeki elektriğin kesilmesi ise eylemcilerin tepkisini çekti. Elektriğin TRT İstanbul Bölge Müdürü Abdullah Günday tarafından kesildiğini iddia eden eylemciler, durumu alkışlarla protesto etti. Elektiriğin gelmeyeceğini anlayan eylemciler daha sonra açıklamalarını megafon yardımı ile yaptı.

İlk açıklamayı yapan HABER-SEN basın danışmanı ve TRT muhabiri Mehmet Demir, hükümetlerin TRT'yi propaganda bürosu gibi kullanmak istediğini savundu. 'AKP iktidarından sonra TRT'de siyasal kadrolaşmanın da, sansürün de boyutları adım adım büyüdü. TRT yöneticileri, anayasayı, yasaları ve kendi yönetmeliklerini ihlal ederek halkın, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm muhalif kesimlerin sesine sansür uyguladı' diyen Demir, konuşmasında sansüre uğrayan programlardan örnekler verdi.

Program yapımcısı Yeşim Elibol'un hazırladığı 'Öğle Üzeri' isimli program ile köy enstitüleri programının da sansüre uğradığını iddia eden Demir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mersin'de bir çitçiyi azarlamasının da TRT haber bültenlerinde 'haber değeri taşımadığı' gerekçesiyle müdürler tarafından yayınlanmadığını savundu.. Konuşmasında birçok örnek veren Demir, 'TRT yönetimi, halkın parasıyla hükümet propagandasına hizmet ediyor. TRT yönetimi sansür uygulayarak halkın haber ve bilgi alma hakkını ihlal ediyor. TRT yönetimi muhaliflerin sesini kısarak suç işliyor. Dini içerikli program sayısı hergün artıyor ve programlarda şeriat yanlısı yayınlar yapılıyor" iddialarında bulundu.

DİSK Genel Sekreteri Musa Çam ise, 'TRT TRT olalı böyle işkence, böyle bir uygulama, haberlerin çarpıtıldığı böyle bir dönem görmedi.' diye konuştu.

BAK sözcüsü Ufuk Uras ise, TRT'nin hükümetin propaganda aracı olamayacağını ifade ederek, 'TRT'nin T'si Tayyip'ten, tekkeden, tarikattan gelmiyor' dedi.

Eyleme destek için gelen sinema sanatçısı Salih Güney de, 'TRT, ordudan sonra Türkiye'nin en önemli kurumudur' şeklinde konuştu.

Eylemlerinin bir başlangıç olduğunu belirten çalışanlar, konuşmaların ardından olaysız şekilde dağıldı.