Özal'ı küresel enerji lobisi öldürdü

Vefatının 15. yılında merhum Turgut Özal hakkında yakın tarih araştırmacısı ve gazeteci Fatih Bayhan’dan ses getirecek bir iddia: Özal Türkmenistan gezisi sırasında zehirlendi.

Özal'ı küresel enerji lobisi öldürdü
Özal'ı küresel enerji lobisi öldürdü
GİRİŞ 17.04.2008 06:55 GÜNCELLEME 25.08.2020 16:01
Bu Habere 27 Yorum Yapılmış

Özal’ın vefatının 15. yılında, ölümü üzerindeki şüpheler büyüyerek devam ediyor. Kimi zehirlendiğini iddia ediyor, kimi ise normal kalp krizi olduğunu söylüyor. Araştırmacı Fatih Bayhan bu konuda yeni bir iddia ortaya atarak, Özal’ın ölümünden önce Orta Asya’da yaptığı enerji anlaşmalarına dikkat çekiyor ve Özal’ın ölümünün “küresel enerji lobisi’nin işi olduğunu ifade ediyor. 

 

 

 

 

ÖLÜMÜ ÜZERİNDEN 15 YIL GEÇTİ, ÖLÜM SIRRI ORTA ASYA SEYAHATİNDE!

 

 

 

 

 

 

Yakın tarih araştırmalarıyla tanınan Gazeteci-Yazar Fatih Bayhan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü üzerindeki sır perdesini aralamaya çalıştı. Bayhan, Özal’ın ölüm sırrının son yaptığı Orta Asya seyahatinde gizli olduğunun altını çizerek, “Bu seyahat iyi incelenmeli, bugüne kadar herkes bu seyahate vurgu yaptı ama nedenleri üzerinde duran olmadı. Oysa bu seyahatle ilgili resmi gazete ve arşiv araştırmasında ortaya çıkan belgeleri inceledim ve şok bilgilere ulaştım, dedi. 

 

 

 

 

 

 

ÖLÜMÜNDEN ÖNCEKİ SON ON GÜNDE NELER OLDU?

 

 

 

 

 

 

ÖZAL ÖLMEDEN 2 GÜN ÖNCE TÜM ORTA ASYA İLE RESMEN “BİRLİK ANLAŞMASI” İMZALAMIŞ!

 

 

 

 

 

 

Araştırmacı Bayhan, Özal’ın vefatından önceki son on güne dikkati çekerek, “Bakınız Türkiye’de ulusal gündemimizde o zaman İLKSAN skandalı patlak verdiği bir dönemde Özal, Orta Asya’ya gidiyor. Evet, sağlığıyla ilgili sıkıntıları da var ama kendisi bunu seyahatine engel olarak görmüyor. Bu son 10 günlük seyahatinde, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’la anlaşmalar yapıyor. Bu anlaşmaların tamamını inceledim, hepsinin ortak üç noktası var. Birincisi, gümrük anlaşması, ikincisi, seyahat ve turizm, üçüncüsü ise vize kolaylığı. Özellikle gümrük anlaşmalarında kullanılan ifadeler dikkat çekici. Resmen fiili “birlik ve sınırların açılması” anlamını taşıyor.

 

 

 

 

 

 

AZERBAYCAN’A KIBRIS GİBİ MÜDAHALE HAKKI ELDE ETTİ, ERMENİLER ÇEKİNDİ

 

 

 

 

 

 

Önce Azerbaycan sıkıntısına dikkat çekelim. Çok önemli. Özal bu seyahatinde “Tüm dünya duysun, Azerbaycan’la Türkiye arasındaki dostluğu kimse bozamayacaktır. Türkiye sonsuza kadar Azerbaycan’da olacaktır” diyor. Ama bu söz burada kalmıyor, Ermenilerin sınırda çıkarttıkları huzursuzlukları gidermek için müthiş bir entegrasyon adımı atıyor.


ÖZAL'IN VEFATINDAN ÜÇ GÜN ÖNCE TÜRKMENİSTAN'DA ÇEKİLMİŞ FOTOĞRAFLARI

 

 

 

 

 

Bakınız burası çok mühim, Özal daha bu seyahatteyken Meclis’in gündemine ikili anlaşmalar öne alınarak dünyaya “Bu bölgede Türkiye’den izinsiz hareket edemezsiniz” mesajı veriliyor. İkili anlaşmada ne var? Dikkatle bakın, anlaşmanın 6 ve 7. maddesi. Bu iki madde özetle şu anlama geliyor, eğer Türkiye veya Azerbaycan’a bir başka devlet saldırıda bulunursa ikili devletlerden her biri bunu gerekçe göstererek BM yasası çerçevesinde yardımda bulunabilir” diyor. 7. madde ise “teçhizat ve kadro desteği” konusunu karara bağlıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Bu anlaşmanın anlamı açıkça şudur ki, Türkiye, nasıl garantörlük hakkıyla Kıbrıs’a müdahale ettiyse, Azerbaycan’da da bu ikili anlaşma çerçevesinde eğer Ermeni veya Rusya saldırısı olursa müdahale hakkını içeriyor. İşte bu kritik anlaşmanın mimarıdır Turgut Özal. Ama bununla kalmamış ki bu anlaşma 13 Nisan 1993’te, yani vefatından 4 gün önce imzalanıyor, gazetelere haber oluyor. Kendisi daha sonra Azerbaycan meclisinde de bir konuşma yaparak, “dostluğa ve beraberliğe vurgu yapıyor. Özal’ın bu hamlesi sonucunda Ermeni saldırıları ayyuka çıksa da diplomatik olarak sona erdirilmiş oluyor. Ve bu adım başta ABD ve Avrupa olmak üzere bazı lobileri rahatsız ediyor.

 

 

 

 

 

 

KAZAKİSTAN’DA 26 MİLYAR DOLARLIK PETROL İHALESİNİ TÜRK ŞİRKETE ALDI, ALMANLARIN GİRİŞİNİ ENGELLEDİ!

 

 

 

 

Araştırmacı Bayhan’a göre Özal’ın Orta Asya seyahati tam anlamıyla bir “entegrasyonu” amaçlayan bir geziydi. Bu bölgedeki özellikle petrol ve doğalgazın ABD ve Alman şirketlerince ele geçirilmesine mani olmayı da amaçlıyordu. 13 Nisan günü, yani ölümünden 4 gün önce Kazakistan’ın en büyük petrol arama ihalesini Türk-Kazak ortak yapımı bir şirkete alarak Almanlar’ın burayı almasına engel oldu. Anlaşmayı da 25 yıl süre koyarak garanti ettirdi ve 26 milyar dolarlık bir anlaşma yapmış oldu. Bu hamle o kadar önemliydi ki, Özal bu hamlesiyle resmen ve açıkça kendisini hedef haline getirmişti. 

 

 

 

 

 

 

DÜNYA DEVLERİ PEŞİNDEYKEN O, GÜRCİSTAN’LA “ENERJİ” İŞBİRLİĞİNİ YAPMIŞTI BİLE!

 

 

 

 

 

 

Bayhan’ın verdiği çarpıcı örneklerden bir tanesi de Gürcistan’la yapılan ikili anlaşma. O yıllarda dünya devlerinin enerji anlaşmaları yapmak için peşinden koştuğu Gürcistan Devlet Başkanı Edvard Şevardnadze, Turgut Özal’ın bir işaretiyle bakın nasıl bir anlaşmaya imza atıyor. Gürcistan ile yapılan ikili anlaşmada 7. madde dikkat çekici idi. Bu madde diyor ki bu maddede, “Akit taraflar, ülkeleri arasındaki yatırımları ve teknolojik işbirliğini, kendi piyasaları ve üçüncü ülkelere yönelik faaliyete bulunacak ortak girişimlerin tesisi yoluyla teşvik edeceklerdir. Aşağıdaki alanları muhtemel işbirliği konuları olarak belirlemişlerdir:
1- Enerji,
2- makine İmalatı, 
en sonunda da petrol ve maden aramaları…
olarak geçiyor. Bakın, ilk madde enerjidir. O dönemde ve hala bu bölgedeki enerjiye sahip olmak için dünya devleri büyük oyunlar oynamaktadır. Özal, ölümünden önceki bu gezide neredeyse tüm Orta Asya’yı Türkiye’yle entegre ediyor, anlaşmaları yapıyor, enerji, petrol ve doğal gaz kaynaklarının kullanımında söz sahibi olmaya çalışıyor.

 

 

 

 

 

 

ÖZAL’IN REFEKATÇİSİNE VERDİĞİ “GİZLİ” ORTA ASYA TALİMATI, “DERHAL PARA BASALIM!!!”

 

 

 


Araştırmacı Fatih Bayhan, açıklamalarına devam ederek, “Bu bölümde şunu da sözlerime eklemek istiyorum, rahmetli Özal, o dönemde MİT’in ilk Sovyetologu Enver Altaylı’ya özel bir talimat veriyor. Talimat aynen şudur; Altaylı şöyle anlatıyor:

“Bakü’den Afganistan’a uçarken, rahmetli Özal’la Türkiye ve Türk Dünyası’nın geleceğiyle ilgili son derece önemli projeler ve stratejiler üzerinde konuştuk. Bunların hepsini anlatmam mümkün değil, doğru da değil. Ancak Özal şunu söyledi:

“Bu muazzam bir potansiyel, Türk Dünyası yeni bir küresel güç olmak için gerekli şartlara ve potansiyele sahip. Bunu için her yıl sarf edilmesi gereken para 250 milyon dolardır. ‘Bunu buluruz, yaparız’ dedikten sonra gerçekleştirilmesi gereken o büyük projelerle ilgili olarak kısa zamanda bir takım taktik adımların atılması gerekiyordu. Özal, bana sürekli, ‘Ne yapıp edip, bunların Türk parasını esas alarak para çıkarmasını temin etmemiz lazım. Çünkü iktisadi entegrasyon şart. İktisadi kültürel ve arkasından siyasi entegrasyon gerekli’ diyordu.”

 

 

 

 

 

STALİN ATATÜRK’E ENGEL OLMUŞTU, ÖZAL’A İSE ENERJİ LOBİSİ ENGEL OLDU!

 

 

 

 

Araştırmacı Fatih Bayhan, Turgut Özal’ın kafasında Bosna-Hersek’ten, Çin seddine kadarki alanda “Büyük Türk devleti” fikri olduğunun açıkça görüldüğünü ifade ederek, “Rahmetli zaten ölümünden iki gün önce resmen bunları yapmıştı. Anlaşmalar yürürlüğe girdi ve Özal, Nakşıbend Hazretlerinin türbesine gidip, secdeye kapandı. O secde, bu topraklarla buluşmanın şükrüydü. O da Atatürk gibi düşünmüştü, biliyorsunuz Atatürk’ün harf devrimini yapmasının en önemli nedeni Orta Asya’daki Türklerle aynı dili konuşmak ve dil birliğinin zamanla “ülke birliği”ne dönüşmesiydi.

 

 

 

 

Bunu hedefledi açıkça, 1926’da dil devrimini ilan edince Stalin derhal Atatürk’ün planını bozmak için harekete geçti ve Latin Alfabesine geçişini tamamlayan Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Kril Alfabesini zorunlu kıldı. Latin harflerle yazılmış bütün belgeleri ve kitapları imha ettirdi. Atatürk’ten sonra hiçbir lider bu hedef için adım atmadı. Sadece Özal’a tarih, böyle bir fırsat vermişti. Bunu değerlendirdi, her adımı planladı, resmileştirdi ancak enerji lobisine yenik düştü. Atatürk’e Stalin engel olmuştu, Özal’a ise enerji lobisi engel oldu” dedi.

 

 

 

 

 

 

ÖZAL TÜRKMENİSTAN’DA ZEHİRLENDİ!

 

 

 

 

 

 

Bayhan’ın yaptığı araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından birisi de Özal’ın nerde ve nasıl öldürüldüğüne dair verdiği bilgiler. Yaygın kanaate göre Turgut Özal, ölümünden bir gün önce gittiği Bulgar ressamın sergisinde içtiği limonata ile zehirlendi ve ertesi sabah öldü. Oysa Bayhan’a göre Özal’ı ölüme götüren adım Türkmenistan’da atıldı. “Özal tüm şimşekleri Kazakistan’da üzerine çekmişti. Burada yabancı şirketlerin hesaplarını alt üst ederek Kazak petrolünü ve enerjisini Türk şirketlere imza ettirmiş ve bunu da garantiye alıp 25 yıl süre koydurarak ülkeye 26 milyar dolarlık bir kazancın kapısını aralamıştı. Ama Özal bununla yetinmedi, ardından gittiği Türkmenistanda da aynı şekilde görüşme yapıp, Saparmurat Niyazov’la anlaşarak TPAO’ya buradaki petrolleri arama yetkisini de aldı.

 

 

 

 

Enerji lobisinin planlarını alt üst etmişti. İşte ne olduysa burada oldu ve Özal, Türkmenistan’da zehirlendi. İşin içinde neredeyse gizli servislerin tümü olduğunu sonradan öğreniyoruz” dedi. Bayhan, Özal’ın Türkmenistan’da zehirlendiğini Haydar Aliyev’in yıllar sonra özel bir görüşmede bazı isimlere itiraf ettiğini söylediğini belirtti.

 

 

 

 

 

 

ÖZAL’IN ÖLÜMÜYLE ANLAŞMALARIN UYGULANMASINDA CESUR HAREKET EDEMEDİLER!

 

 

 

 

Turgut Özal’ın bu anlaşmaları yaparak Türkiye’yi “küresel oyun”un bir parçası haline getirdiğini ifade eden gazeteci yazar Fatih Bayhan, “Evet, Türkiye bu anlaşmalarla küresel oyunda aktör olmuştur. “Büyük Türk Birliği” projesi yolunda resmi anlaşmalarla yol kat edilmiştir. Ancak rahmetlinin öldürülmesiyle birlikte yerine gelenlerin bu noktada cesaretle hareket edemediğini iddia etti. Bayhan, “Sayın Demirel de kamuoyu baskısıyla Türki Cumhuriyetleriyle iletişim kurdu, hatta Özal’ın projesi olan buradan öğrenci getirip Türkiye’de okutmak ve ülkelerine geri göndermek projesini çok sürdüremedi. Projeden en çok Rusya rahatsız olmuştu. Sonradan uygulamadan kaldırıldı. Fethullah Gülen okullarını bu projeyi devam ettirmek için kurdu” dedi. 

 

 

 

 

bayhanfatih@mynet.com

HABERİN İNGİLİZCESİ İÇİN BU LİNKİ KULLANABİLİRSİNİZ

 

 

YORUMLAR 27
  • zeki alperen 16 yıl önce Şikayet Et
    Hadi buyrun Beyler, Özal ikinci Erdoğan\'da üçüncü ADAMDIR.Kim ne derse desin..!.
    Cevapla
  • mehmet tozlu 16 yıl önce Şikayet Et
    özalın neyini ariyonuzki..?. 15 sene olmuş degişen ne? kuklalar konuşmaz\' ırak işğalinin bedelini bzie özal ödetti sansürcüydü.! o gece trt i sansürletmedimi? neresi liberal..ırak işgal edilcek kerküke koncaz sandı ..!abd yedirmedi..pkk suskundu ..neden özal eyalet sistemine geçiriyordu..dtp ne diyor şimdi..?ben özlemedim allah bildigi üzere muamele etsin! ha bakınız mirası bugün hala yaşıyor turkiyede degişen ne? dolar serbest peki turkiye dahamı zengin dahamı güçlü ..?Hayır niye acaba? ülkede kuklalar bitmyiorki ..!
    Cevapla
  • emre kavak 16 yıl önce Şikayet Et
    Bizimkiler içeriyle uğraşırken!. Elin ajanları, gizli servisleri dışarıyla uğraşırken bizimkiler içeridekilerle uğraşırlarsa sonuçlar hep Rahmetli Özal\'ın ki gibi olur. MOSSAD 14 milyon yahudi için Dünyayı karıştırıyor. Ama bizim Gizli(!) servislerimiz, Derin Devletlerimiz(!), Ülke içinde KArışıklık çıkarmak için uğraşıyorlar. Bu çabalarını Dışarı için kullansalar; Türkiye Tek Süper Devlet çoktan olmuştu. Ama tabii bizimkilerin(?!) kime hizmet ettiği malum.
    Cevapla
  • hursit dilaver 16 yıl önce Şikayet Et
    . aynı şekilde rahmetli türkeş te orta asya gezisinden geldiği akşam vefat etti. almanyada çek-up yaptırdığında turp gibi çıkmıştı.elbet türkeşin vefatı da 28 şubat öncesinde bazı kişilerin öldürülmesi,sabotaj gibi (teknik tabiri ile) bir ÖN SÜPÜRME idi.. böylece 28 şubatın önü açıldı.. sanmayın ki,laiklik falan.. değil tabi.. dış konjonktör nedeni ile..ama her zamanki gibi bahane sevgili dinimiz edildi. laiklik falan bildiğiniz gibi işte..
    Cevapla
  • istanbulmedeniyeti 16 yıl önce Şikayet Et
    HADİ ORDAN. özal vatanına ve dinine bağlıyMIŞ da islam birliğini kuracakMIŞ da...hangi gezegende yaşıyorsunuz..ABEDE ile iş birliği yapıp 1 koyup 3 alan ve ıraklı msülümanları satan kimdi...tıpkı tayyip gibi...ayşelerin leylaların ırzına geçilirken bush larla müttefik olan kimdi..kendi kendinizi kandırmayın ...tayyip de özal da aynı...abede kullanıyor ve sonra buruşturup atıyor...ayrıca haber 7 bu yorum bugünkü 4. yorumum..şu ana kadar diğerleri yayınlanmadı
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Son dakika haberi: Okullardaki yeni müfredat modeli açıklandı
İsrail lobileri engellemeye çalışıyor: Erdoğan'ın ABD ziyaretinde son durum ne?