Çelik: Alevilerin CHP sempatisini anlamıyorum

Çelik, MAZLUMDER Gaziantep Şubesi'ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, Gönüllü Teşekküller Vakfı'nın, özellikle 28 Şubat sürecinden bu yana Türkiye'nin demokratikleşmesinde, insan haklarının mesafe kat etmesinde, daha gerçek anlamda hukuk devleti olma çabasında çok ciddi katkıları olan bir çatı kuruluşu olduğunu söyledi.

Türkiye'de tek partili dönemde beş kesimin ötekileştirildiğini, üvey evlat kabul edildiğini ifade eden Çelik, ''Bunlar köylüler, mütedeyyin insanlar, Kürtler, Aleviler ve gayrimüslimler'' dedi.

Osmanlı döneminde ister Müslüman ister gayrimüslim olsun herkesin bu memleketin garantisi altında olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:

''Sonra Kürt diye bir şey yoktur, Kürtçe diye bir şey yoktur denmiş. İnkar edilmiş, asimilasyona gidilmiş. Biz bunları biliyorsunuz hepsini elimizin tersiyle kenara attık. Bir başka unsur Alevilerdir. Alevileri yok saymışız. İlk defa Türkiye'de başbakan düzeyinde Alevi kardeşlerimiz muhatap alınmıştır. Cumhurbaşkanı Cemevi'ne gitmiştir. Sayın Başbakan, Muharrem Orucu dolayısıyla ilk defa iftar yemeklerine katılmıştır. Ben defalarca Gadr-i Hum bayramlarına Başbakanımızın görevlendirmesiyle katılmışımdır. Biz, Cem Vakfı'nın toplantılarına katılmışız. Çalıştaylar düzenlendi vs... Bütün bunlara rağmen Alevilerin bizim partimize sempati duyması gerekirken, CHP'ye sempati duymalarını anlamak mümkün değildir.''

AK Parti gelinceye kadar ülkede ''millet devlet içindir'' zihniyetinin hakim olduğunu dile getiren Çelik, şunları söyledi:

''Biz dedik ki, hayır, kusura bakmayın, devlet millet içindir. Kendi halkını potansiyel düşman kabul eden bir zihniyetten, kendi halkının farklılıklarını zenginlik kabul eden ve bunlardan azami derecede yararlanmaya çalışan bir hükümet biçimi Türkiye'de hakim olmuştur. Hala her konuda bazı problemler vardır ama takdir edersiniz ki, toplumsal değişim dönüşümü şuna benzetebilirsiniz; bu Kürt meselesinde de öyledir, diğer meselelerde de öyledir, 200 kiloya ulaşmış obez bir adam düşünün, siz bir ayda bunu 80 kiloya indiririm diye bir çaba içinde olursanız bunu öldürürsünüz. Eğitimde fırsat eşitliği, kılık kıyafet meselesi üniversitelerde büyük çapta aşılmıştır. Halen yaşanan bazı problemler vardır ama bu toplumsal değişim dönüşüm çok da kolay değildir. Masanın karşı tarafında olduğunuz zaman, bunun ne kadar komplike mesele olduğunu da hepimizin bilmesi gerekiyor.''

-KÜRT MESELESİ-

AK Parti'nin uç ideolojik platformlarda siyaset yapan bir parti olmadığını belirten Hüseyin Çelik, Türkiye'de milli ve manevi değerler konusunda hassasiyeti olan, din ve vicdan özgürlüğünü önemseyen bir kitle olduğunu, kendilerinin de dayandığı temel kitlenin bu olduğunu ifade etti.

MAZLUMDER Genel Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Alkış'ın konuşmasında ''Kürt meselesini, BDP'ye ve PKK'ya bırakmayalım'' dediğini hatırlatan Çelik, şöyle dedi:

''Yüzde 100 katlıyorum. Geçmişte zaten böyle olduğu için biz buraya geldik ama bakın AK Parti daha kurulduğunda, programında, 'bu dert nedir, bunun devası nedir' bütün detayları ile orada vardır. Bakın Kürt yoktur noktasından, Kürtçe yoktur noktasından, olağanüstü hali kaldıran, yargısız infazları ortadan kaldıran, faili meçhul cinayetleri ortadan kaldıran, işkence ve kötü muameleyi ortadan kaldıran, DGM'yi ortadan kaldıran, terör ve terörle mücadele esasında zarar gören vatandaşların zararlarının tazmin edilmesi hakkında kanunu çıkaran ve bu çerçevede Doğu ve Güneydoğu'nun 13 vilayetine aşağı yukarı 2 katrilyon tazminat ödeyen bir hükümetten söz ediyorum. Şimdi Kürt meselesine Allah aşkına başka nasıl sahip çıkılabilir? Kürtçe kursları açtıran bizim hükümetimizdir. Şu anda üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümleri var. Devlet tiyatrolarında Kürtçe eserler sahneleniyor. Kütür Bakanlığı tarafından, Kürt dili ve edebiyatının önemli eserleri devlet tarafından basılıyor.''

Sivil toplumu arka bahçeleri olarak görmediklerini de belirten Çelik, ''Ben hükümetlerimizin, partimizin hiçbir eksik yapmadığı, her şeyi süt limana, gül gülistana çevirdiği gibi bir iddiada değilim ama elini vicdanına koyanlar, bu hükümetin artılarının eksilerinden çok daha fazla olduğunu kabul edecektir'' diye konuştu.

MAZLUMDER Genel Yönetim Kurulu Üyesi Alkış ise konuşmasında, Türkiye'de bulunan Müslüman çoğunluğunun hakları konusunda kapsamlı bir çalışma yapılmadığını ve bunu ciddi bir eksiklik olarak gördüklerini söyledi.