Bahçeli'den yeni Türkiye'ye sert salvolar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'den güven oyu alan 62. hükümeti değerlendirdi.

Bahçeli'den yeni Türkiye'ye sert salvolar
Bahçeli'den yeni Türkiye'ye sert salvolar
GİRİŞ 06.09.2014 16:31 GÜNCELLEME 06.09.2014 16:31
Bu Habere 13 Yorum Yapılmış

MHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Bahçeli'nin hedefinde Erdoğan'ın vesayeti altına girmekle suçladığı Davutoğlu ve 62. Hükümet vardı.

"YENİ İMAJIYLA YEDİRİLMEYE ÇALIŞILAN HER ŞEYİN YEĞNİ VE YENİLGİ OLDUĞUNU İBRETLE GÖRÜYORUZ"

Bahçeli, "Parti olarak, milletimizin sıkıntı ve sorunlarının tahammül ve dayanma eşiğini çoktan geçtiğini düşünüyoruz. Yeni diye sunulan, yeni diye yutturulmaya, yeni imajıyla yedirilmeye çalışılan her şeyin yeğni ve yenilgi olduğunu ibretle görüyoruz. Anlaşılan odur ki, ihanetin yeni bir dalgası, çözülmenin yeni bir fazı, bölücülüğün yepyeni bir furyası düne eklemlenerek, düne iliştirilerek ilerletilecektir. Bildiğiniz gibi, 10 Ağustos Cumhurbaşkanı Seçimi'nin toz bulutu altında halef-selef Cumhurbaşkanları arasında devir-teslim işlemi tamamlanmıştır. Seçilmiş 12. Cumhurbaşkanı Erdoğan hukuki nitelikli haklı eleştiri ve tartışmaların gölgesinde koltuğuna oturmuş, görevine başlamıştır. Müteakiben AKP'nin 5'inci, Türkiye Cumhuriyeti'nin 62'inci Hükümeti Konya Milletvekili ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Başkanlığında 29 Ağustos 2014 günü kurulmuştur. Başbakan Davutoğlu, Hükümet Programı'nı 1 Eylül 2014 günü TBMM'nde okumuştur. Hükümetin tam manasıyla göreve başlayabilmesi için gerekli olan güven oylaması bugün yapılmış ve 62'inci Hükümet TBMM'nden vizeyi almıştır. Normal tarihi 7 Haziran 2015 olan 25.Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi'ne kadar Türkiye'nin siyasi sorumluluğu bu Hükümet'in omuzlarında olacaktır" diye konuştu.

"62.HÜKÜMET GELİP GEÇİCİ OLDUĞU KADAR BAĞIMLI, TUTSAK, HAVASI İNİK, BAŞI EĞİKTİR"

"Yeni AKP Hükümeti'nin niyet, mizaç ve maksadı baştan sorunlu, baştan hasarlıdır" diyen Bahçeli, şunları söyledi; "Çünkü bu Hükümet'in ipleri hala Erdoğan'ın elindedir. Çünkü bu Hükümet Erdoğan'a zimmetlenmiştir. 62.Hükümet gelip geçici olduğu kadar bağımlı, tutsak, havası inik, başı eğiktir. 62.Hükümet icazetle tesis, pazarlıklarla tezahür, karşılıklı menfaatlerle tecelli etmiş siyasi bir kukladır. Bu Hükümeti, özellikle bir önceki Erdoğan Hükümeti'nden ayıran, farklılaştıran, özel kılan hiçbir yan yoktur. Yaygın kanı ve kabule göre; 62'inci Hükümet'in program, söylem, eylem ve hedefleri Çankaya'da belirlenmiş, Çankaya'dan dikte edilmiştir. Bizim de düşüncemiz bu yöndedir. Yeni Hükümet Programı'nın ana yörüngesi 61'inci Hükümetinkine sabitlenmiş ve çivilenmiştir. Ahmet Davutoğlu Çankaya'nın Başmabeyincisi olmaya peşinen rıza göstermiş, komutla ve kumandayla hareket eden Başçuhadarlık vazifesini gönüllüce kabullenmiştir. Bu, Türk milleti adına üzüntü duyduğumuz bir durumdur. Elbette 62'inci Hükümet'in ne getirip ne götüreceğini zaman içinde görmek mümkün olacaktır. Biz önyargısız, iyi niyetle, içtenlikle ve samimiyetle Hükümet'in başarılı olmasını ister ve bunu dileriz. Fakat ilk düğmesi yanlış iliklenen, ilk adımı yanlış atılan, baştan aşağıya Erdoğan'ın siyasi dürtülerine teslim olan, Türkiye'nin asıl ve gerçek sorunlarına yabancı duran bir Hükümet'ten çok şey beklemenin de zaman kaybı olacağına yürekten inanırız."

"ÇİÇEĞİ BURNUNDA BAŞBAKAN SELEFİNDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENMİŞTİR"

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü; "62'inci Hükümet Programı'nda öne çıkan ve göze çarpan dört ana vurgu olduğu şüphesizdir. Bunlar; yeni Türkiye, yeni Anayasa, paralel yapıyla mücadele ve sözde çözüm sürecidir. Çankaya'da hazırlanıp Davutoğlu'nun önüne koyulan Program'ın özü ve ana omurgası bu dört hedefle çizilmiş ve şekillenmiştir. Başbakan Davutoğlu, Erdoğan tarafından kulağına fısıldanan ve hatta talimatlandırılan ne varsa benimsemiş, daha doğru bir deyimle benimsemek zorunda kalmıştır. AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık koltuğunun şarta tabi olarak Davutoğlu'na tevdi edilmesi boşuna değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 62'inci Hükümet'in ruhunu haczetmiş, iradesini gasp etmiştir. Davutoğlu siyasi velayet altına girmiş, Erdoğan vasiliğine ve vesayetine boyun eğmiştir. Ayakları üzerinde duramayan, ilkeleri ve ahlaki sınırları bulanık bir iktidarın iç ve dış problem sahalarının genişlediği bir dönemde siyasi sorumluluk üstlenmesi milletimiz adına bahtsızlıktır. 62'inci Hükümet'in terzisi Erdoğan, kumaşı BOP, hastalıklı bedeni yeni Türkiye, gıdası bölücülük, vitamini paralel yapıyla mücadele, ezberi yeni anayasa, kirli mayası ise rüşvet ve yolsuzluk dosyalarıdır. Bu yüzden 62'inci Hükümet'ten doğruluk beklemek, bütüncül politikalar izleyeceğini sanmak, Türkiye'nin ve Türk milletinin hayrına faaliyet göstereceğini ummak saflık ve akılsızlıktır. Başbakan Davutoğlu '10 Ağustos ile birlikte yeni Türkiye'nin inşa süreci başladı' diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan manen ve ahlaken ağır kusurlu mirası devraldığını açıkça beyan etmiştir. Başbakan, Hükümet Programı'nda yeni Türkiye ucubesine methiyeler düzmüş, övgüler yağdırmıştır. Başbakan'a göre, yeni Türkiye'nin kapıları 10 Ağustos'ta ardına kadar açılmıştır. Yine Davutoğlu'na göre, son 12 yılda yapılanları yeni bir atılım dönemi ile taçlandırmak Hükümet'in temel misyonu olarak belirlenmiştir. Davutoğlu kitabi ve beylik sözlerle binbir gece masallarını aratmayacak hayaller peşinde koşmuş, suya yazı yazmanın yanında hayal tacirliğiyle avunmuştur. Belli ki, çiçeği burnunda Başbakan selefinden çok şey öğrenmiştir. Ancak öğrendikleri hep yanlış, hep yüz karasıdır. Yeni bir medeniyet ihyasından bahseden Başbakan'ın, örtülü şekilde Türk-İslam medeniyetini küçümsemesi, kafasına göre, keyfi olarak kötülemesi müktesebatıyla haddinden fazla çelişmektedir. Davutoğlu siyasi varlığını, siyasi vazifesini Erdoğan'ın gözüne girmeye, verdiği ev ödevlerini yapmaya adamıştır. Yeni Hükümet'in gündeminde millet yoktur, Türkiye yoktur, Cumhuriyet yoktur, millilik yoktur, heyecan yoktur, insan yoktur, sosyal ve ekonomik kesimlere umut da yoktur. Yeni Hükümet'in tek hedefi Recep Tayyip Erdoğan'ın ikbal ve çıkarlarına hizmettir. Sırf bu yüzden 62'inci Hükümet bir Erdoğan kumpası, bir Erdoğan komplosudur ve tepeden tırnağa zincirli, A'dan Z'ye prangalıdır. Eskinin bir türevi, eskinin bir yansıması, son 12 yıllık başarısızlığın mirasçısı olan 62'inci Hükümet ve başındaki zat aslında yeniye, yenilenmeye ve yeni olan her şeye tümden uzaktır. Ağzından restorasyon kelimesi düşmeyen, saçma sapan nakillerle, özenti ve kopya kavramlarla Türkiye'nin gerçeklerini örten, yeni Türkiye tetikçiliği yapan Başbakan ve hükümeti 12 yıllık bozgunun miadı dolmuş ürünüdür. Türkiye'yi bölücülüğün kör testeresiyle restore etmeye, rejim ve sisteme yeni kılıflı zehirli hançer saplamaya azmeden bugünkü güruhun önce kendisini yenilemesi ve kirli emellerini gözden geçirmesi en halisane temennimizdir."

"DAHA BİR HAFTALIK CUMHURBAŞKANI OLMASINA RAĞMEN TÜRKİYE'Yİ GERMİŞTİR"

Bahçeli, "Her devletin, her milletin tarihi nitelikli teamül, kural ve yerleşmiş ilkeleri vardır. İktidara gelen hangi siyasi görüş, hangi parti olursa olsun, kökü derinlere tutunmuş, herkesçe benimsenmiş ve öteden beri var olagelmiş kaidelere uymakla mükelleftir. Türkiye Cumhuriyeti'nin İmparatorluk geçmişinden elde ettiği, Türk asırlarının içinden olgunlaşarak bugünlere taşıdığı bir devlet geleneği, bir devlet felsefesi vardır. Teamüller zaman içinde durmuş, donmuş, demirlemiş davranış kalıpları değildir. Her teamül; yaşanmış, özümsenmiş, kabullenilmiş, olağanlaşmış bir uygulama ve deneyimin mahsulüdür. Yeni teamüller elbette imkansız değildir.

Ne var ki, bu konuda öncelikle niyet önemlidir, varılmak istenen gayenin içeriği esastır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aklı sıra yeni teamül oluşturmanın peşindedir. Daha bir haftalık Cumhurbaşkanı olmasına rağmen Türkiye'yi germiş ve rahatsız etmiştir. Erdoğan'ın eski alışkanlıklarından kurtulmaya ve arınmaya niyeti yoktur. Kendisi, bu zamana kadar 11 cumhurbaşkanına evsahipliği yapmış olan Çankaya'da oturmama tercihini teamül değişikliği olarak yorumlamaktadır. Erdoğan'ın yeni ikamet adresi ise, Atatürk Orman Çiftliği'nde 150 dönümlük arazi üzerine hukuksuz şekilde bina edilen sözde Ak Saray olacaktır. 'Bu fakirin o proje üzerinde çok emeği var' sözleriyle yeni sarayı sahiplenen milyarder Erdoğan debdebe sevdasındadır. Çankaya'daki Cumhurbaşkanı yerleşkesini de Başbakan ve hükümeti kullanacaktır. Açıklamalardan çıkan sonuç bu yöndedir. Küçük bir bağ evinden 91 yıllık birikime uzanan Çankaya Köşkü'nü kullanmamanın kanunen bir yaptırımı yoktur. Kaldı ki böylesi bir müeyyide olsa bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın buna uyacağını kimse söyleyemeyecektir. Zira geçmişi her şeyin tanığıdır. Bizim anlayamadığımız taraf, Çankaya'nın manevi varlığından Erdoğan'ın niçin rahatsızlık duyduğudur. Çankaya, millet ve Cumhuriyet'e mal olmuş milli ve tarihi bir simgedir. Başbakanlığa tahsis edilecek olması da değersizleştirme ve manevi mevkiini düşürme hazırlığıdır. Gazi Mustafa Kemal'in Çankaya duvarlardan çınlayan sesi mi Erdoğan'ı gocundurmaktadır? Türkiye Cumhuriyeti'nin bir asra yaklaşan birikim ve heybeti mi Erdoğan'ı ürkütmektedir? Şayet mesele yeni teamül oluşturmak ise, bilinsin ki, Çankaya'yla ilgili tasarrufun adı teamül değil; korsanlık, dayatma, yangından mal kaçırma, aşağılama ve küçümsemedir. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde kişiye bağlı teamüller olmayacak, olamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin sembolü olan Çankaya'ya oturmamakla geçmişten intikam alınacağı, geçmişin silineceği hesaplanıyorsa; bu devletin kişilerle kaim ve baki olmayacağını hatırlatmayı görev sayarım. 12'inci Cumhurbaşkanı'nın Çankaya'da oturmama kararı kendisinin bileceği bir iştir. Şimdiden söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi'nin iktidarında, AKP'ye ait ne kadar yanlış ve marazi uygulama varsa düzeltilecek ve hak yerini bulacaktır. Bilinmesinde fayda görüyorum ki, Çankaya'ya anlam yükleyen, layık olduğu değeri veren yaşanmış on yılların yanı sıra aziz Türk milletinin haslet ve isabetli seçimidir" dedi.

YORUMLAR 13
  • Temiz Bey 9 yıl önce Şikayet Et
    Bigit be bigit görünme artık !. biri şunu sandalyadan kadırsın baksın sandalyaya yapışıkmı diye ?
    Cevapla
  • Keçi KEÇİ 9 yıl önce Şikayet Et
    RAB'BİM!.... Tekvin sıfatınla neler yaratıyorsun! (Amenna ve saddekna)
    Cevapla
  • hakan 9 yıl önce Şikayet Et
    ya ne deyim. atı alan edirneden çıkdı sen ne diyon
    Cevapla
  • halil soba 9 yıl önce Şikayet Et
    LAF OLA BERİ GELE,GELİP GEÇİCİ OLMAYAN HÜKÜMETMİ OLUR.DİKTATÖRLÜKMÜ ZANNETTİN.. Bahçeli 62 hükümet gelip geçici demiş.Gelip geçici olmayan hükümetmi olur yaw.bu nasıl ifade,nasıl anlayı,nasıl anlatım.diktatörler bile gelip geçici,demokratik seçimin yapıldığı ülkede hükümetler kalıcımı olur tabiki geçici olur.laf ola beri gele yine güldürdün beni bahçeli.)))))
    Cevapla
  • revaha 9 yıl önce Şikayet Et
    ///////////////. eskiden gülmek için cem yılmaz izlerdim , şimdi bunları izliyom :D
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Kamuda sıkı tedbir dönemi: Sert frenle tasarruf
ABD'den Netanyahu'ya tarihi Gazze cevabı: Aşırılık yanlısı ve ırkçı hükümetiniz...