İsrail'den skandal karar! Şeyh Raid Salah hapis cezasına çarptırıldı

İsrail mahkemesi, 1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah'ı 28 ay hapis cezasına çarptırdı. Hamas'tan ise Salah'ın hapse çarptırılması kararına tepki geldi.

GİRİŞ 10.02.2020 11:44 GÜNCELLEME 10.02.2020 15:43
Bu Habere 30 Yorum Yapılmış

İsrail'in kuzeyindeki Hayfa kentinde bulunan mahkemede yapılan duruşmada, Salah yaptığı konuşmalar nedeniyle aralarında "terör örgütüne destek" iddiasının da bulunduğu 4 ayrı suçtan 28 ay hapse mahkum edildi.

 

Daha önceki 11 aylık tutukluluk süreci göz önünde bulundurulacak olan Şeyh Salah, 28 aylık fiili hapis cezasının 17 ayını cezaevinde geçirecek.

Şeyh Salah'ın hazır bulunduğu duruşmaya İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden milletvekilleri ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri katılırken, yüzlerce Filistinli de mahkeme önünde Salah'a destek gösterisi düzenledi.

 

İsrail mahkemesi, 24 Kasım 2019'daki duruşmada, Şeyh Salah'ı kendisine yöneltilen 4 ayrı suçlamadan suçlu bulmuş ancak herhangi bir ceza açıklamamıştı.

Şeyh Salah'ın avukatlarından Halid Zabarka, AA muhabirine, İsrailli yargıcın, Salah'ı, "terör örgütüne destek olmak" dahil, yaptığı bazı konuşmalar nedeniyle 4 ayrı suçtan mahkum ettiğini bildirmişti.

HAMAS'TAN TEPKİ

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in bu kararlarını ve hükümlerini; Filistin halkını, Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı savunan tüm ulusal sesleri hedef almak olarak değerlendiriyoruz" ifadelerine yer verildi. Bu kararların İsrail yargısı ve mahkemeleri başta olmak üzere Siyonist kurumları yöneten "aşırı ırkçı zihniyeti" yansıttığı belirtilen açıklamada, bu hükümlerin halkın, liderlerin ve alimlerin mücadele yürüyüşünü durdurmayacağı vurgulandı. 

EVİNE DÜZENLENEN BASKINLA GÖZALTINA ALINMIŞTI

İsrail güçlerinin yakın merceğinde bulunan 1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Salah, 9 aylık tutukluluğunun ardından 17 Ocak 2016'da aralarında Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya girme ve seyahat yasağı da olmak üzere birtakım kısıtlamalarla serbest bırakılmıştı.

Şeyh Salah, İsrail polisinin 15 Ağustos 2017'de Ummul Fahm'daki evine düzenlediği baskınla yeniden gözaltına alınmıştı.

İsrail polisi, Salah'ın "kışkırtıcılık yaptığı ve yasa dışı bir derneğin faaliyetlerini desteklediği" iddiasıyla gözaltına alındığını açıklamıştı.

Hayfa Sulh Ceza Mahkemesi, 1 Temmuz 2018'deki duruşmada, Şeyh Salah'ın zorunlu ikamet alanı, elektronik bileklik ve benzeri "teknik işlemler" tamamlandıktan sonra şartlı tahliye edilmesine karar vermiş ve Salah, 6 Temmuz'da şartlı tahliye ile serbest bırakılmıştı. Toplam 11 ayını cezaevinde geçiren Şeyh Salah'ın zorunlu ikamet cezası bulunuyordu.

İsrail yönetimi, 1948 Filistin İslami Hareketi'nin kuzey kanadını Kasım 2015'te Mescid-i Aksa ve Doğu Kudüs'te işgal karşıtı faaliyetler yürüttüğü gerekçesiyle "terör örgütü" ilan ederek yasaklamıştı.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 30
  • Şimal 4 yıl önce Şikayet Et
    Yurduna şeyhine sahip çıkamayanlar yaşamasınlar.
    Cevapla
  • Ekber 4 yıl önce Şikayet Et
    Sen çıktınmı,çıkıyormusun!
    Cevapla
  • Zeki DURAN 4 yıl önce Şikayet Et
    Bu İşgalci İsrailin yargılaması hukuki değildir başta bunlar işgalci ve karşı taraf Müslüman kendi yargıları yahudi bu insan ve kanun literatürüne aykırı niye'mi yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış bunlar kendi çıkar ve işgallerini meşrulaştırmanın yargısını yapmakta olup güya Müslümanlar işgalci gibi gösterilmek isteniyorda ondan.
    Cevapla
  • Safya HARMAN 4 yıl önce Şikayet Et
    Korunaklı sıcak evlerde üşümemizin sebebi barakalarda ve çadırlarda yaşayanların üşümesinden, beğenip de yemek yemememiz, yiyecek yemek bulamayanların zorunlu açlığından, her şeye rağmen yerli yersiz konuşmamız ve belki gülümsememiz de gönlümüzün sarhoşluğundan diyelim.
    Cevapla
  • Safya HARMAN 4 yıl önce Şikayet Et
    Dünya ülkelerinin sorunları çözmek üzere düzenledikleri toplantıların ve aldıkları kararların ne ölçüde sonuç verdiği sadece bölgemize bakıldığında bile anlaşılacak açıklıkta gözler önündedir.
    Cevapla
  • Safya HARMAN 4 yıl önce Şikayet Et
    Ülkeler kendi toprakları içerisinde terörist faaliyetlerde bulunduğunu iddia ve ispat ettiği kişileri vatandaşlıktan ve ülke sınırlarından çıkarabilmeli yapılan işlemin hukuka uygun olmadığını savunan ülkeler de bu kişilere vatandaşlık hakkı vererek iddialarını savunabilir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Son yapılan anket ortaya çıktı! CHP iktidar olur mu?
Edanur'un ölümünde İBB çalışanı 4 kişiye gözaltı kararı