Türkçe ezanla ilgili 'utanılacak' şok belge!

Diyanet İşleri Reisi imzasıyla Afyonkarahisar'a gönderilen belgede, minarelerde Arapça selatüselam okumanın ahenksiz düşeceği anlatılıyor. Belgede Türkçe tekbirlerin de suretlerinin gönderildiği ifade ediliyor.

Türkçe ezanla ilgili 'utanılacak' şok belge!
Türkçe ezanla ilgili 'utanılacak' şok belge!
GİRİŞ 19.07.2013 06:47 GÜNCELLEME 19.07.2013 15:01
Bu Habere 104 Yorum Yapılmış

Türkiye'de ezan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile Türkçe okunmaya başlandı. Merhum Başbakan Menderes tarafından aslına çevrilen ezan şimdilerde Arapça okunmaya devam ediyor.

MUSTAFA ARMAĞAN BELGEYİ PAYLAŞTI

Ezanın Türkçe okunduğu yıllarda ise Diyanet İşleri Başkanlığı'nın müftülüklere bazı uyarı yazıları gönderdiği ortaya çıktı. Tarihçi Mustafa Armağan'ın paylaştığı bir belgede ezanın Türkçe okunuşu anlatılıyor. ‘Diyanet İşleri Reisi Rıfat' imzalı belgede şu ifadeler dikkat çekiyor: "Öz dilimizle her tarafta Türkçe ezanın okunduğu bir zamanda minarelerde Arapça selatüselam okumak, ahenksiz düşeceği gibi Hükümet-i Celile'nin takip buyurduğu maksadı milliyede uygun gelmediğine binaen İstanbul'daki erbabı ihtisasla bilmuhabere balaya yazılan üç suret ile Türkçe tekbir gönderilmiştir. Herhangisi arzu olunursa icabında alakadarların ondan okumaları lüzumu taminan beyan olunur efendim."

Ezanın Türkçe okunmaya başlanmasının yıldönümü münasebetiyle tarihçi Mustafa Armağan sosyal paylaşım sitesindeki hesabından şu görüşleri paylaştı: "81 yıl önce bugün ezanın kendisini okumak yasaklanmış, minarelerde yabancı bir şarkı okunmaya başlanmıştı. Şarkı diyen ben değilim, Said Nursi. Minareden neyin okunacağı belliyken çarpıtılmış çeviriye ezan demek ezana hakaret. Hatta başta reisleri, ezanın anlamından o kadar etkilenmişler ki, gavur eseri diye Ayasofya'yı kapatmışlar. Önce ‘Tanrı'dan başka Tanrı yoktur' ifadesi varken sonra ‘Tanrı'dan başka yoktur tapacak' denilmiş. Yalnız Tanrı tapacak ama kime tapacak?

‘Tanrı'dan başka yoktur tapacak' yerine ‘Tanrı'dan başka yoktur tapılacak' demek çok mu zordu? Sonra Tanrı kime tapacak? Tartışalım o zaman. Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Türkçe ezana minarede okunan şarkı demesi yanlış mı sizce? Çeviri Aksekili tr da kıyasıya eleştirilir. Biz seslendirilişini tartışıyoruz. S. Nursi minareden okunan şeye şarkı demiştir."

YORUMLAR 104
  • mustafa öztürk 10 yıl önce Şikayet Et
    ürperdim. yazıyı okurken bile tüylerin diken diken oldu...Allah Menderes'ten razı olsun.Mekanı cennet olsun...
    Cevapla
  • yasir özel 10 yıl önce Şikayet Et
    yanlız kurtcuğa. Peygamberimizden (a.s.m.) başka diğer peygamberler de Arapça konuşurdu. Meselâ, Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. İsmail, Hz. Sâlih, Hz. Şuayb Arapça konuşuyorlardı. Ayrıca Kastalânî, Hz. Aişe'den "Cennet ehli Muhammed Aleyhisselâmın diliyle konuşacaklar" rivayetini kaydeder..
    Cevapla
  • yavuz aksoy 10 yıl önce Şikayet Et
    vatana millete ve bayrağa tapanlar. Allah rızası için yazdığım yorumun neden yayınlanmadığını bana açıklar mısınız?
    Cevapla
  • yasir özel 10 yıl önce Şikayet Et
    yalnız kurt bu sana.... ahirette arapça mı konuşucaz diyodun..bu benim bildiğim sadece bi kaynak,araştırma lüzumu görmedim daha fazla araştırıp kaynakda koyabilirim önüne..ahiret günü olmasada inşallah sonraki kademelerde hangi dilde konuşacağımıza az da olsa ışık tutar umarım bu hadis...
    Cevapla
  • mehmet boyraz 10 yıl önce Şikayet Et
    Tercüme okuyanların düşecekleri çukurlar. (Yedullahi fevka eydihim = Allah’ın eli onların elleri üstündedir.) [Fetih 10] (Yahudiler, Allah’ın eli bağlıdır [sıkıdır, cimridir] dediler. Hayır, Allah’ın iki eli [dünyada ve ahirette her çeşit nimeti] de açıktır; nasıl dilerse, öyle infak eder, öyle verir.) [Maide 64] Dinden habersiz birisi bu ayeti kerimenin tercümesine bakınca ya da arapça bilen birisi bu ayeti kerimeyi okuyup anlayışına göre mana verirse haşa Allahü teâlânın eli olduğunu düşünmeye başlayabilir. Oysa ki el ikinci ayeti kerime mealinde parantez içindeki manalarda kullanıldığı gibi kuvvet manasında da kullanılabilir. Nitekim ilk mealde kuvvet anlamında kullanılmıştır. Allahü teâlânın bizim ellerimiz gibi elleri olduğunu düşünmek, haşa Allahü teâlâyı mahluklara benzetmek olur ki bu küfrdür. Tercümelerde bunlar gibi nice örnekler vardır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Kırşehir'de akraba belediyeciliği halkı isyan ettirdi! Çeşme çamur aktı...
Fransız başkandan skandal Türkiye haritası paylaşımı