Eski Dağlıca Komutanı: İzin alamadık

Eski Dağlıca Komutanı Onur Dirik'ten 12 askerin şehit olduğu 4 yıl önceki saldırıyla ilgili çok tartışılacak açıklamalar yaptı. 'Daha buzdağının arkası var' diye de ekledi...

Eski Dağlıca Komutanı: İzin alamadık
Eski Dağlıca Komutanı: İzin alamadık
GİRİŞ 17.10.2011 10:45 GÜNCELLEME 17.10.2011 10:45
Bu Habere 20 Yorum Yapılmış

Mustafa Gürlek'in haberi

Dağlıca baskınının üzerinden 4 yıl geçti. 12 Mehmetçiğin şehit düştüğü saldırıyla ilgili ihmal ve ihanet iddiaları yargıya taşındı. Olayın yaşandığı dönemde yarbay rütbesiyle görev yapan Dağlıca komutanı Onur Dirik, çarpıcı iddialarda bulundu. Baskından üstlerini sorumlu tutan Dirik, "Saldırıdan 4 saat önce operasyon yapacaktık. Emir geldi, iptal ettik. Ardından baskın yedik." diyor.

Dağlıca 3. Motorlu Piyade Taburu, 21 Ekim 2007'de teröristlerin saldırısına uğradı. Baskında 12 asker şehit düştü, 8 asker de kaçırıldı. Saldırının üzerinden 4 yıl geçti. İhmal ve ihanet iddiaları yargıya taşındı. O günlerde adı en sık gündeme gelen isimlerden biri de o dönemin Dağlıca komutanı olan Yarbay Onur Dirik'ti. PKK'nın döşediği mayını eliyle imha etmesi için emir vererek Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüne sebep olmaktan yargılanan Dirik, geçtiğimiz günlerde hapse mahkûm edildi. Ordudan atılan eski Dağlıca Komutanı'nın rütbeleri de söküldü.

Dağlıca saldırısını Zaman'a anlatan Dirik, kamuoyuna yansıyan bilgiler için "Buz dağının görünen kısmı." diyor ve bütün bildiklerini savcılara anlatmaya hazır olduğunu söylüyor. Baskından 28 gün önce teröristlerin olağanüstü hareketlilik içerisinde olduklarını tespit ettiklerini vurguluyor. Bunun üzerine tabur içinde özel bir bölük oluşturarak saldırıdan 4 saat öncesinde teröristlere baskın planladıklarını dile getiriyor. Ancak üst komutanların bu operasyonu iptal ederek, bölüğü teröristlerin bulunduğu bölgenin tersi bir istikamete yönlendirdiğini iddia ediyor. Dirik, görevine odaklanamaması konusunda da ilginç açıklamalar yapıyor: "Tabur Çukurca'dan Dağlıca'ya taşındığı günden beri inşaat işiyle meşgul edildim."

Yüksekova'ya bağlı Dağlıca köyünde bulunan 3. Motorlu Piyade Taburu, 21 Ekim 2007'de teröristlerin saldırısına uğradı. Hain eylemde 12 asker şehit düştü. Elini kolunu sallaya sallaya tabura kadar gelen PKK'lılar, 8 askeri de kaçırdı. İhmal ve ihanet iddiaları yargıya taşındı. Adı en sık gündeme gelenlerden biri de baskın olduğunda Dağlıca komutanı olan Yarbay Onur Dirik'ti. Hakkında pek çok şey yazıldı. Onur Dirik, geçtiğimiz günlerde PKK'nın döşediği mayını eliyle imha etmesi için emir verdiği iddiasıyla Üsteğmen Çağlar Canbaz'ın ölümüne sebep olmaktan hapse mahkûm edildi. Albay rütbesindeyken ordudan atılan Onur Dirik, 'er' statüsüne düşürüldü. Dirik, Zaman'a Dağlıca saldırısına ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu.

Onur Dirik, kamuoyuna yansıyan bilgilerin buz dağının görünen kısmı olduğunu anlatıyor. Baskınla ilgili tüm bildiklerini cumhuriyet savcılarına anlatmaya hazır olduğunu söylüyor. PKK'nın, Dağlıca taburu hakkında ciddi istihbarata sahip olduğuna dikkat çekiyor. Saldırı anında düğünde olduğu yönündeki iddiaların yalan ve iftira olduğunu söylüyor. Köydeki düğüne saldırıdan 36 saat önce gittiğini ve o gün personelin önemli bir kısmının izinli olmadığını da vurguluyor. Saldırıdan iki ay sonra taburda yapılan yılbaşı eğlencesini askerlere moral olması amacıyla düzenlediklerini belirten Dirik, o görüntülerin amacından saptırılmış bir şekilde servis edildiğini savunuyor. Saldırıya ilişkin hazırlanan idari tahkikat raporunun akıbetinden endişe duyduğunu belirtiyor. Birilerinin, kendisini itibarsızlaştırarak saldırıya ilişkin ihmalleri üzerine yıkmaya çalıştığını savunuyor. İşte Onur Dirik'in açıklamalarından bazı bölümler:

MUHAREBE KABİLİYETİMİZ TÖRPÜLENDİ


"Dağlıca saldırısı öncesinde ve sonrasında bazı olağanüstü gariplikler yaşandı. Bu yaşananlar askerlik tabiatına aykırı. Tabur, Çukurca'dan Dağlıca'ya taşındığı günden beri inşaat işiyle meşgul edildim. Bir müteahhidin yapması gereken işler, sırf kaynak yokluğu bahane edilerek bize yaptırıldı. Alan hâkimiyeti kurmakla görevli taburun yaşadığı gelişmelere ilişkin cevaplandırılması gereken ciddi ve vahim noktaların olduğunu düşünmekteyim. Taburun muharebe etkinliği zaman içerisinde törpülendi. Ve sanki saldırıya karşı güçsüz hale getirilmek istendi. İnşaat malzemesi gelmeyen yere Kobra da gelmez. Bunu ben görüyorsam, terörist de görüyordur. Ancak yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen teröristlerin varlık ve faaliyetlerine yönelik gerekli tedbirleri aldık."

TABUR NEREDEYSE TÜMÜYLE BOŞALTILDI (Sayfa 2'de)
KİMLİĞİ BELİRSİZ HAVA ARACINI GÖRDÜK


"Saldırıdan 28 gün önce teröristlerin olağanüstü hareketlilik içerisinde olduklarını tespit ettik. Tabur içerisinde oluşturduğumuz özel bir bölükle saldırıdan 4 saat öncesinde operasyon planı yaptık. Operasyonun hedef ve istikametinde teröristlerin toplandıkları Oramar Tepe ve 2522 rakımlı tepe bölgeleri vardı. Ancak bu operasyon, başlamadan hemen önce üst komutanlıklar tarafından iptal edildi. Ve amaçlanan operasyonun tam tersi yönde, taburu bütünüyle boşaltacak mahiyette bir yol emniyet operasyonu emri verildi. Dağlıca'da yaşananlarla ilgili idari tahkikat dosyasına konulmak üzere ilgili makamlara takdim ettiğim çok kritik raporların emin ellerde muhafaza edildiğini ümit ediyorum. Çünkü bu raporlar Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutacak mahiyettedir."

KİMLİĞİ BELİRSİZ HAVA ARACINI GÖRDÜK

"Dağlıca'ya yönelik yapılan saldırı, PKK'nın o güne kadar yürüttüğü taktiğin çok ötesindeydi. Orada bir cephe savaşı yaşandı. 33 saat süren çatışmada PKK'nın hedefi taburu tamamen ortadan kaldırmak ve beni dahi esir almaktı. Saldırının amacı da hükümeti, kamuoyu ve farklı güç eksenleri nezdinde zor duruma düşürmekti. Teröristler, 18'e yakın ağır uçaksavar silahı kullandı. Zamanında aldığım tedbirler olmasaydı şehit sayısı 100'ü geçerdi. Olay sonrasında en doğru açıklamaları rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile Şamil Tayyar yaptı. Tayyar'ın köşesinde bahsettiği 'kimliği belirsiz hava aracını' 4 saat boyunca çatışma anında tüm tabur gördü. Halbuki o dönemde TSK'nın envanterinde İHA (insansız hava aracı) yoktu. Helikopterlerin gelmesiyle o araç kayboldu. Olay sonrasında bu konu üzerinde bir tahkikat yapılmadı."

Dağlıca'yı üzerime yıkmak istiyorlar

"Şehit Üsteğmen Çağlar Canbaz'a mayını sökmesi yönünde emir vermedim. Olayın üzerinden iki yıl geçtikten sonra hakkımda dava açılması, Dağlıca saldırısıyla ilişkili. Canbaz, bana yazdığı bir mektupta, amirlerinin baskısından bunaldığını ve bir gün bir mayın bulup kendisini patlatacağını söylüyordu. Canbaz'ın kendi el yazısıyla yazdığı mektup, mahkeme tarafından dikkate alınmadı. Ayrıca olaya ilişkin tüm belgelerin imha edildiğini üst düzey bir generalden şifahen duydum. Kusurlu bir komutan olarak gösterilerek, Dağlıca'da yaşananların böylece üzerime yıkılmak istendiğini düşünüyorum."

Raporlar yakın tarihe ışık tutacak

Dağlıca saldırısında PKK'nın, o güne kadar yürüttüğü taktiğin çok ötesine geçtiğini belirten Onur Dirik, teröristlerin 18'e yakın ağır uçaksavar silahı kullanmasına dikkat çekiyor. Dirik, Dağlıca'da yaşananlarla ilgili idarî tahkikat dosyasına konulmak üzere yetkili makamlara çok kritik raporlar verdiğini belirtiyor ve ekliyor: "Bu raporların emin ellerde muhafaza edildiğini ümit ediyorum. Çünkü bu raporlar Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutacak mahiyettedir."

Zaman
YORUMLAR 20
  • selami 12 yıl önce Şikayet Et
    terör dinsizliktir. dini olmayanın vicdanıda yoktur allahıda yoktur dünyada hiçbir devlet yoktur ki terörle kurulsun düşün dağa taşa akıtın boş yere kardeşinizin kanını helal olsun kardeşi kardeşi vurdurana .
    Cevapla
  • muhsin corug 12 yıl önce Şikayet Et
    son derece haklı. olay olduğu gün yazdığım yorumda "bu işin içinde ankaradan sivil ve asker kişilerin bulunduğunu,hatta abd askerleri ile peşmergelerin teröristlerle birlikte saldırıya katıldıklarını" yazmıştım.aynı iddialarımı tekrarlıyorum.sadece rahmetli muhsin yazıcıoğlunun söylediklerini okumak hadiseye vakıf olmak için yeterlidir,kaldıki benzer şeyleri şamil tayyarda defalarca dile getirdi.olay gecesi rahmetli muhsin yazıcıoğlu almanyada ve saldırıdan 10dk sonra,saldırıyı haber alıyor,3-4 saat sonra şırnaka varıyor.olay o kadar mühimki rahmetli liderim işini gücünü bırakıp mehmetçiğin yanına koşuyor.ülkemize karşı çok ciddi operasyonlar yapılıyor,bunları iyi idrak etmek lazım.
    Cevapla
  • mehmet ali 12 yıl önce Şikayet Et
    bu adam işler tersine dönünce aslanlara yem edildi. yoksa bu olaydan sonraki ilk yaş toplantısında kurmay albaylığa terfi ettirilmesi yaptıklarını üstleri taraından doğru bulunduğu hatta belkide laf dinlediği için ödüllendirilidiği ihtimalini akla getirmiyor mu?ne oldu da sonradan bu üsteğmen mayın imha emri suçlaması çıktı.madem hakkında bir soruşturma ve suçlama vardı o zaman nasıl terfi ettirildi.bakın aynı oyun zavallı ıslak imzacı dursun çiçek albayın da başına geldi.intihar eden şerefli albay ve yarbayları hatırlayın.bu da gösteriyor ki paşalık beklentisinde olan bu insanlar zincirin en üstündeki grup ya da ekip tarafından çok iyi kullanılıyor.en ufak bir fiyaskoda da hemen bunlar aslanların önüne atılıp yem ediliyor.adamın suçu varsa cezasını çekiyor.kalanını da öbür tarafta çekmeye devam edecek ama anlattıklarında gerçek payı olma ihtimalide kuvvetli.bunu da bir kenara yazalım.ihanet çemberi sandığımızdan geniş.yıllarca MİT bile mossadla içiçe çalışmadımı.öyleki mit te iki taraflı oynayanlar olacağı gibi orduda da olabilir
    Cevapla
  • mehmet ali 12 yıl önce Şikayet Et
    samet demir kardeşim sadece üstlerin israil ile işbirliğini kastetmedim. baskını yapa ve planlayan tamamen israil komandoları olmuştur bana göre.çünkü taburu uzak koruma birliği çok dik ve sarp kayalıklara yaslanmış korunaklı bir tepede ike aşağıdan saldırılarla ancak tepenin altındaki mevziler zayiat verebilir.o da gene de verdiklerinden çok kelle alırlardı.oysa aşağıdaki siperlerin içine kadar girilerek askerlerimiz şehid edilmiş ve tepedeki bölük komutanı da yaralanmış tepede en az 15 yaralı ve 6-7 şehit vardı takipettiğim kadarıyla.bu durumda tepedeki sarp ve dik kayalıklardan ancak dağ komandolarının indirme yapıp tepe üstündeki uzak koruma bölüğüne baskın yaptığını ve kendi başının derdine düşen tepedekilerin aşağıdaki mevzilerde düşmana yakın hatta yer alan arkadaşalrını koruyamadıklarını düşünüyorum.ayrıca aşağıdaki askerleri teslim olmaya zorlayan hatta belkide onları sırtından vuran sözde silah arkadaşları hainleri de dikkatten kaçırmayalım.aşağıda direnen astsubayın çok yakından açılan ateşle vurulduğu ifadelerde vardı yanılmıyorsam.
    Cevapla
  • Tuvad Nıdya 12 yıl önce Şikayet Et
    son derece ustaca dizayn edilmiş. son derece ustaca dizayn edilmiş bir ihanet planı var ortada.Planı yapanlar başarılıda olmuşlar anlaşılan..Bütün suç oyuna getirilmiş tabur komutanına ihale edilmiş.Bu planları yapanlar büyük oynuyor,olan mehmetçiğe ve alt rütbeli subaylara oluyor...PKK ya destek veren İSRAİL.ALMANYA,ERMENİSTAN,YUNANİSTAN, RUSYA,fransa,ingiltere,abd gibi ülkelerin içimizde çok kuklaları var.Adamların kolları uzun..Alt rütbeli cephe subayları,savaşta olduklarının ve kimseye güvenemeyeceklerinin bilincinde olmak zorundalar artık..SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Şırnaklı damatla Ukraynalı gelinin düğününde servet takıldı
Fitch'ten Türkiye değerlendirmesi: Enflasyonda ciddi düşüş yaşanacak