Özkök'ün Simavi'li gelip Doğan'lı gidişi

Yetkin Yıldız'ın haberi

Uzun süredir konuşulan söylenti gerçek oldu. Ertuğrul Özkök dün itibariyle yaklaşık 20 yıldır yürüttüğü yayın yönetmenliği görevinden ayrıldı.

Hiç şüphesiz Hürriyet, Türkiye'nin en önemli gazetelerinden birisi. Kimilerine göre Türk basının 'amiral gemisi' kimilerine göre ise 'devlet gazetesi'

Hatta gazetenin sahibi Aydın Doğan'ın bu konuda şöyle bir söz söylediği de rivayet edilir: “Hürriyet devlet gazetesidir. Ben bile karışamam"

Ertuğrul Özkök böyle bir gazetede 20 yıl genel yayın yönetmenliği yaptı.

Önceleri Ankara'da Hacettepe'de sosyoloji bölümünde öğretim üyeliği yapan Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet serüveni nasıl başladı? Nasıl genel yayın yönetmeni oldu?

Üniversitede öğretim üyesi iken o dönemde Hürriyet'in sahibi Erol Simavi, Özkök'e danışmanlık teklifinde bulunur. Yalnız bir şartı vardır Simavi'nin: Üniversiteyi bırakacaksın. Ertuğrul Özkök, teklifi kabul eder ve İstanbul'a gelir. O'na gazetede bir oda verirler. Yalnız üniversite ile bağlarını henüz koparmamıştır.

Özkök'ün İstanbul günleri Erol Simavi'ye danışmanlıkla başlar sonra Gazete'nin yayın koordinatörü ve en sonunda da genel yayın yönetmeni olur.

Halit Esendir'in 'Babıali'nin Meşhurları' kitabında Ertuğrul Özkök, Hürriyet'teki bu süreci bakın nasıl anlatıyor? Kendi ağzından dinleyelim:

"ŞEKERİM SENİ YAYIN KOORDİNATÖRÜ TAYİN ETTİM"

"Ben işe başladım, 3 ay geçti; bana danışan yok! Ankara'dan üniversiteden ayrılmamıştım. Ankara'ya dönmeye karar vermiştim. Canım sıkılmıştı. Üniversiteye dönmeye hazırlanıyordum.

Tam ayrılacaktım ki bir akşam üzeri saat 6:30'da telefonda Erol Simavi: Ne yapıyorsun, işin var mı dedi? İşim falan yoktu. Halbuki kimsenin bana birşey danıştığı yoktu.

Birçoğu orada bir çocuk oturuyor diye düşünüyordu. Erol Simavi: İşin bitince buraya gel dedi. Gittim; yine masada oturuyordu. Beyaz leblebi, içki vs. vardı.

Yine direkt: "Şekerim seni ben Hürriyet gazetesinin yayın koordinatörlüğüne tayin ettim" dedi. Tabii şok oldum. O sırada Hasan Pulur yayın koordinatörü idi ve ayrılacaktı.

Ben "Efendim, ben gazetenin nasıl çıkarıldığını bilmiyorum ki" dedim. Onun cevabı aynen şu oldu: "Öğrenirsin şekerim, merak etme"

Ben de ne cesaretse peki dedim. Erol Bey: Haydi şekerim hayırlı olsun dedi. sırtıma vurdu, yemeğe çıktık"

Erol Simavi'nin tarzı buymuş. 'Şekerim' diye hitap edermiş. Yayın koordinatörü olan Özkök, daha sonra tenzili rütbe (kendi isteğiyle) Hürriyet Ankara Temsilcisi ve daha sonra Rahmi Turan'dan sonra Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna oturuyor.

Özkök'ün Hürriyet'teki yayın yönetmenliği serüveni 20 yıl sonra dün sabah görevden ayrıldığını Yazı işlerindeki arkadaşlarına bildirmesi ile son buldu.

O zaman biz de eski patron Erol Simavi'nin deyimi ile "HAYDİ ŞEKERİM GÜLE GÜLE" diyelim...

"Babıali'nin Meşhurları" kitabından Ertuğrul Özkök'ün hayatı ile ilgili bazı ayrıntılar...

* Ertuğrul Özkök'ün ailesi Bulgaristan Kırcaali bölgesinde ikamet ederken Türkiye'ye yerleşirler.

*Önce Akhisar'a sonra İzmir'e taşınırlar...

* Asıl soyadları Rodop'tur. "Özkök" soyadı eniştelerinin soyadıdır, Türkiye'ye taşınınca o soyadını alırlar.

* Şarkıcı Ali Kocatepe ile sınıf arkadışıdır.

* Önce Ankara Siyasal'ı kazanır ama Gazetecilik Yüksek okuluna kaydolur.

* Gençlik yıllarında Türkiye İşçi Partilidir. İlk oyunu da Türkiye İşçi Partisi'ne verir...

* Devlet bursu ile Fransa'da okudu.

*1976-1985 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptı.

* Özkök'ün 12 Eylül Darbesi'ni duyduğunda ilk sözü "Ohh kurtulduk" olur. Kenan Evren aleyhine tek satır yazmaz.

* Bülent Ecevit'le beraber Arayış Dergisi'ni çıkardı

* Bir gece Ertuğrul Özkök'ü yanına çağırdan Turgut Özal Özkök'e şöyle der: "Sen bir gün bu gazetenin genel yayın yönetmeni olacaksın"

* Eşi CHP milletvekili Hüdai Oral'ı kızı. Nişan yüzüklerini İsmet İnönü takmış...