Kılıçdarğlu: AK Parti 12 Eylül ürünü

CHP lideri Kılıçdaroğlu, ''12 Eylül ürünü olan partilerin, 12 Eylül rejimi ile hesaplaşamayacaklarını'' ifade ederek, ''AK Parti'nin de 12 Eylül ürünü bir parti olduğunu'' söyledi.

Kılıçdarğlu: AK Parti 12 Eylül ürünü
Kılıçdarğlu: AK Parti 12 Eylül ürünü
GİRİŞ 03.05.2011 20:50 GÜNCELLEME 03.05.2011 20:50
Bu Habere 9 Yorum Yapılmış

 Baykan ilçesine bağlı Ziyaret beldesindeki Veysel Karani Türbesi'ni ziyaretinin ardından Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, binlerce faili meçhul cinayetin bulunduğunu, bunlar aydınlansın diye araştırma önergeleri verdiklerini, fakat bunun araştırılmasına engel olunduğunu belirtti.

''Kim engel oldu? Demokrasi ve 12 Eylül diyorlar. 12 Eylül ürünü olan partiler, 12 Eylül rejimi ile hesaplaşamazlar. AK Parti 12 Eylül ürünü bir partidir. Değil diyorlarsa, Recep Tayyip Erdoğan gelsin, konuşalım, hesaplaşalım'' diyen Kılıçdaroğlu, binlerce vatandaşın kayıp olduğunu, bunlar için uluslararası standartta bir komisyon kurulmasını istediklerini anlattı.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Bir de diyorlar ki siz statükocusunuz, statükocuların Allah'ı Ankara'dadır. Demokrasi ve özgürlüğü, barışı ve insan haklarıyla birlikte genişleterek getireceğiz. Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Biz CHP'yiz. Halktan, demokrasiden yana. Yani halkın partiyiz. Herkesi etnik kimliği ve inancı benim başımın üstüne. Ben etnik kimliklerle ve inançlarla, mücadele ve müdahale etmem. Milletin derdiyle ilgiliyim. Herkes kimseyi ötekileştirmeden, biz kardeşçe barış ve huzur içinde bu ülkeyi ayağa kaldıracağız. Kaldırmaya da kararlıyız.

Başbakan Diyarbakırlılara söz verdi. Dedi ki 'Sevgili Diyarbakırlılar Diyarbakır'a daha modern bir hapishane yapacağım.' Dünyada hiç bir başbakan hapishane sözü vermez. Eski hapishaneyi insanlık müzesi yapacağız. Orada yaşananları bütün dünyaya anlatacağız. İnsanımızı seviyoruz. O acılar bedel ödeyenleridir. Bedel ödeyenlere saygı duyacağız.''

Yatırımlara sağlanan teşvikler konusunda Mısır örneğini veren Kılıçdaroğlu, bu teşvikleri Türkiye'de de vereceklerini, fabrikaların Türkiye'ye de geleceğini ve istihdam yaratacağını anlattı. Kılıçdaroğlu, gerekirse o fabrikalar için vergiyi sıfırlayacaklarını bildirdi.

TEKEL fabrikalarının da ABD kazansın diye kapatıldığını, tütünün yasaklandığını savunan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bana yetki verin, kul hakkı yiyenden kesinlikle hesap soracağım. Bana güç ve destek verin. 1 milyon 700 bin çocuğun umutlarıyla oynadılar. Sınava aldılar. Bir baktık şifre var. Önce yok, sonra sehven, sonra var dediler. Bu çocukların günahı onların boynuna. Temiz siyaseti getireceğim. Halk için çalışacağım. Sizin için mücadele edeceğim. Çocukların hesabını soracağım. Biz yola demokrasi, insanımız mutlu olsun, kardeş kavgası olmasın, huzuru getireceğiz diye çıktık. Tek düşüncemiz, herkes huzur ve barış içinde yaşasın. Sizden yetki istiyoruz. Güç bizden, yetki sizden.''

Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet'in bir şiirini de okudu.

CHP'nin Siirt milletvekilleri adaylarının tanıtıldığı mitinge, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da katıldı.

Miting alanında, ''Sözde değil, özde Kürt dostu yiğitoğlu yiğitoğlan Siirt'e hoşgeldin'' yazılı pankart yer aldı.

Mitingin ardından, Aydınlar Caddesi'nde vatandaşlarla sohbet eden Kılıçdaroğlu, vatandaşların sorunlarını dinledi. Burada kendisine ikram edilen çayı içerek adaşı olan bir vatandaşla konuştu.

Daha sora kendisine mektup yazan engelli Ebru Babaoğlu'nun (17) evini ziyaret etti. Ayakkabılarını çıkararak içeri giren Kılıçdaroğlu, Babaoğlu'nun annesi Gülbeyaz, babası Murat Babaoğlu tarafından karşılandı. Tekerlekli sandalyede oturan Ebru Babaoğlu ile bir süre sohbet eden Kılıçdaroğlu'na Ebru, ''Geldiğiniz için teşekkür ederim'' dedi. Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi.

Öte yandan, Babaoğlu ailesini ziyareti bitiminde ismi öğrenilemeyen bir kişinin Kılıçdaroğlu'nu protesto etmek istemesi, partilerce engellendi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 9
  • Ahmet BİLGİN 13 yıl önce Şikayet Et
    BU MİLLETTEKİ İMANI YIKAMADINIZ..... Ne yaptıysanız olmadı olamadı olamayacak... Anladınız bu durumu yeni eklentilere bürünmeye çalıştınız değil yenileşme isimleriniz değişse bile bu milletin mayasını bozamayacaksınız... Bu mayayı siz oluşturmadınız o genlerinde yani asil kanlarında mevcuttu zaten....
    Cevapla
  • aydınlık 13 yıl önce Şikayet Et
    chp zihniyeti :). Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz.heleki kemal kılıçtaroğlu nun lafına hiç bakılmaz.başında bulunduğu parti ve kendisi ETÖ. nün avukatlığını yapan ve ETÖ. sanıklarını kurtarabilmek için milletvekili adayı yapan bir zihniyetin kimlerin ve neyin ürünü olduğunu bu millet çok iyi biliyor.ve ne kadar iyi bildiğinide 12 haziranda çamurcu düzenbazların suratına bir tokat gibi indirecektir.ama o tokat onları derin uykularından uyandırmaya yetermi orasını bilmem....
    Cevapla
  • xmenbln 13 yıl önce Şikayet Et
    27 MAYIS, 12 MART, 12 EYLÜL, 28 SUBAT ve 27 NISAN. ADNAN MENDERESI asan, BASÖRTÜLÜ diye fislenen, SAGCI-SOLCU kavgayi körükleyen, DINCI-LAIK diye ayristirmaya calisan ve bilumum DARBELERE alkis tutan CHP degilmi? ASKERLER GÖREVE diye TSKyi PROVOKE eden CHP degilmi? YÜRÜÜÜÜ CHP ancak gidersin.CHP esittir DARBE derim baska birsey demem
    Cevapla
  • Cafer UÇA 13 yıl önce Şikayet Et
    DOBRA (Mert) OLMAK: Ya olduğunuz gibi ya da göründüğünüz gibi olacaksınız -1. Devletin kurucu kadrosu, Müslümanlığı batıl, biat kültürü, yobaz insanların oluşturduğu bir inanç sistemi olarak görüyor, modern hayatın ve gelişmenin önünde engel olduğu bunun içinde yok edilmesi gerekli idi. Fakat Müslümanlığın üstünü birden çizmek o kadar kolay değildi. Laiklik adı altında getirilecek kısıtlamalarla zaman içersinde sulandırmak ve mümkün olduğunca yok etmekti. Bunun için Uluslararası komünizmde olduğu gibi din kesinlikle yasaklanmadan bize özgü bir komünizm anlayışı Kemalizm adı altında, Türk tipi komünizmi rejim olarak oluşturuldu. Bunu zaman içersinde dini laiklik bahaneleri ile konulacak kısıtlamalar la sulandırmak şekil değişikliğine uğratmak ve yok etmektir. Mustafa Kemal Atatürk müftü gibi camilerde ve toplantılarda halka hitap ediyor. Bu şekilde halkın inanç konusunda devlete güvenmeleri gerektiğini anlatmaya çalışırken, geçmişle yazılı tarih ve yazılı kültür bağlarımızın kopartılası için yazı değiştirildi.
    Cevapla
  • Cafer UÇA 13 yıl önce Şikayet Et
    DOBRA (Mert) OLMAK: Ya olduğunuz gibi ya da göründüğünüz gibi olacaksınız -2. Daha sonra İslamiyetin simgesi ezan Türkçeleştirildi, Atatürke suikast ve Kubilay (ne kadar gerçek olduğu tartışılır) olayları bahane edilerek. İnançlı insanlar ve rejime muhalif olabilineceğini düşündükleri insanlar üzerinde katliama varan uygulamalar yapılmış. Sonuç da laiklik nedeni ile cenaze namazlarının kılınmaması noktasına gelinmişti. Yeni nesil insanlarımız da bulunduğu ortamın bir müddet sonra bir parçası oldu. Yaşananları ve gördüklerini içselleştirip zaman içersinde kendiside uygulamaya başladı. Kendi yaptığı nesneleri kutsallaştırıp, bulunduğu ortamın bir parçası haline getirildi. Müslümanlığa biat kültürü diyenler, yeni bir biat şeklini başlatıp Anıtkabiri kutsal alan yaparken yeni bir inanç sisteminin de oluşturulduğudur. Ulusalcılık ise Atatürk ün vefatından sonra İnönü nün, Atatürk ün resimlerini paradan ve resmi dairelerin duvarlardan indirilmesi. Kemalistliğin sulandırılmış komünistliyin yerine gerçek komünistlik olan ulusalcılığı getirildi.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Alimler Birliği'nden Erdoğan'a övgü dolu sözler!
Kassam Tugayları, 3 İsrail askerinin öldürüldüğü anları paylaştı!