Çiçek: Hiç bir zaman insanlık suçu işlemedik

İçinde bulunulan yılın Balkan Savaşlarının yüzüncü yılı olduğunu hatırlatan Meclis Başkanı Çiçek, "Biz hiçbir zaman soykırım gibi bir insanlık suçu işlemedik. Bunu söyleyen milletimizi de tarihimize de iftirada bulunur." dedi.

Çiçek: Hiç bir zaman insanlık suçu işlemedik
Çiçek: Hiç bir zaman insanlık suçu işlemedik
GİRİŞ 19.10.2012 16:51 GÜNCELLEME 19.10.2012 16:51

Konya'da özel bir üniversitenin akademik yılı açılışında konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin yarım yüzyıldır terörün her türlüsüyle son 30 yıldır ise bölücü terörle uğraştığını ifade ederek, "Kafa kafaya gelip çözeceğiz. Başkasının yardımını beklemeye gerek yok. Başkasının ne diyeceğini beklemeye gerek yok. Onların geçmişte ne dediğini biliriz. Onların dediklerinin hiçbirinden bu ülkeye hayır gelmez, gelmedi" dedi.

Mevlana Üniversitesi'nin 2012-2013 Akademik Yılı açılışına katılmak üzere Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile Konya'ya gelen TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Konya Vali Vekili Hasan Karakaş, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. Polis mangasını selamladıktan sonra programın yapılacağı üniversiteye geçen TBMM Başkanı Çiçek, üniversiteyi gezerek öğrencilerle sohbet etti. Üniversitenin Spor Salonu'ndaki programa TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Konya Vali Vekili Hasan Karakaş, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, davetliler ve öğrenciler katıldı.

"ÜNİVERSİTELER DEMOKRASİDEN YANA OLMALIDIR"

Protokol konuşmalarının ardından Mevlana Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahattin Adam ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Odyakmaz tarafından TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e cübbe giydirilerek, fahri doktora diploması verildi.

Akademik Yılının ilk dersinde konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Üniversitelerimiz zaman zaman çözümün parçası olmak yerine bizatihi sorunun parçası oldu. Özellikle darbe dönemlerinde. Türkiye'de demokrasinin askıya alındığı dönemlerde, millet idaresine saygısızlığın her türlüsünün yapıldığı dönemlerde üniversitelerimiz maalesef bu işin merkezi olmuştur. Bunu tarihe not düşmek adına bu açılışlarda mutlaka hatırlamamız lazım. O halde bizim üniversitelerden beklediğimiz şey demokrasinden yana olmaları, özgür düşünceden yana olmaları, insan hak ve özgürlüklerinden yana olmaları. Ve en başta millet iradesine saygı duyan kurumlar olmalıdır" dedi.

"TERÖR BİZİM MESELEMİZ, BİZ ÇÖZECEĞİZ"

Türkiye'nin yarım yüzyıldır terörün her türlüsüyle son 30 yıldır ise bölücü terörle uğraşıp durduğunu ifade eden Çiçek, "Allah'ın izniyle bu sorunu çözeceğiz. Bu bizim meselemiz biz çözeceğiz. Bir araya gelip, kafa kafaya verip çözeceğiz. Güç birliği yapacağız, iş birliği yapacağız. Ortak akılla biz bu sorunu çözeceğiz. Çözmek mecburiyetindeyiz. Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz. Başkasının yardımını beklemeye gerek yok. Başkasının ne diyeceğini beklemeye gerek yok. Onların geçmişte ne dediğini biliriz. Onların dediklerinin hiçbirinden bu ülkeye hayır gelmez, gelmedi. Onun için bizim işimizi biz çözeceğiz. Şimdi bu kadar üniversitemiz var. Terör bölgesinde olan üniversitelerimizin bir kısmı 37-38 yıllık üniversite. Şimdi bu kadar teröre can vermiş, kan kaybetmiş, o kadar senedir uğraşan ve her gün de yüreği yanan bir ülkenin insanları olarak acaba kaç tane üniversitemiz bu konuyla ilgili araştırma yaptı. Devletten her şeyi isteyeceğiz eyvallah, toplumdan da isteyeceğiz de şimdi bir hesaplaşma zamanı üniversitelerimizde de bir muhasebe yapalım. Birbirimizin yakasına belki yapışmayalım ama bu sorumluluğumuzu da hatırlayalım" diye konuştu.

"SOYKIRIM GİBİ BİR İNSANLIK SUÇU İŞLEMEDİK"

İçinde bulunulan yılın Balkan Savaşlarının yüzüncü yılı olduğunu hatırlatan Çiçek, "Elin oğlu, elin adamı sözde soykırım için 25 senedir hazırlanıyor. 2015 yılını tüm dünyada bir yalan yılı bir bühtan yılı olarak ilan ediyor Türkiye aleyhine. Bizim sabıkamız yok tarihte. Biz hiçbir zaman soykırım gibi bir insanlık suçu işlemedik. Bunu söyleyen milletimizi de tarihimize de iftirada bulunur. Elin oğlu bir yalanın içinde o kadar hazırlık yapıyor. Ama Balkan Savaşlarının yüzüncü yılıyla ilgili daha doğru dürüst bir üniversitemizde bir tek toplantı yapılmadı. Biz defter karıştırmak adına bunu gündeme getirmiyorum. Nihayet bir iki yerde birkaç küçük toplantı olmuş. Milyonlarca insanımızı kaybettik. Bir millet zaferiyle övünmez, acılarını hatırlamazsa ondan ders çıkarmazsa o sadece kuru bir kalabalık olur. Ona millet denmez. Üniversitelerimiz bu duyguyu vermek mecburiyetinde" şeklinde konuştu.

"İNSANLIĞIN DEĞERİ OLAN İNSANLAR BİLİNMELİ"

Bizim üniversitelerimizde eğitim kurumlarımızda yetiştirdiğimiz insanlar elbette insanlığın değeri olan ve insanlığın kitaplarından bilgisinden istifade ettiği insanları bilecektir. Mesela bir Gothe'yi, Victor Hugo'yu, Balzac'ı bilir. Bunda hiçbir yanlışlık yok. Şimdi benim insanım bunları bilirken, Ali Şir Nevai'yi, Kaşgarlı Mahmud'u bilmezse. İbni-Sina'yı Ankara'daki bir hastanenin adı olarak bilirse, Farabi kim dediğinde Çankaya'daki bir sokağın ismi olarak bilir de bu ismin ifade ettiği anlamdan yoksunsa bunun vebali kimedir biri söylesin bana? İbni Haldun dediğinde bu da nereden çıktı diyorsa, o kadar geriye gitmeye gerek yok. Ali Fuat Başgil kimdir dediğinde, size böyle bakıyorsa bizim insanımız bir rahmet okumuyorsa, bir Fatiha okuyamıyorsa bir saygı duymuyorsa, o zaman bu nice okumaktır. 'İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsen bu nice okumaktır, bu nasıl eğitimdir bu nasıl öğretimdir" dedi.

KAYNAK: CİHAN
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Netanyahu: Saldırıların sonlandırılması talebini reddediyoruz
Venezuela ordusu hava sahasına giren iki uçağı düşürdü