Erdoğan: CHP denince akla kuyruk gelir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'nin seçim mitingleri kapsamında Sakarya'da yaptığı konuşmada CHP'nin iktidar olduğu dönemleri eleştirdi.

Erdoğan: CHP denince akla kuyruk gelir
Erdoğan: CHP denince akla kuyruk gelir
GİRİŞ 05.06.2011 14:54 GÜNCELLEME 05.06.2011 14:54
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bugün artık millet, demokrasiye, özgürlüklere, hakkına ve hukukuna en güçlü şekilde sahip çıktı. Vesayet altında siyaset yapma dönemi bitmiştir. Bugün demokrasi anlam kazanmıştır, milli irade en güçlü şekilde işler hale gelmiştir'' dedi.

Erdoğan, partisince Sakarya'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, buradan tüm Sakarya'ya, Adapazarı'na, Akyazı'ya, Arifiye'ye, Erenler'e, Ferizli'ye, Geyve'ye, Hendek'e, Karapürçek'e, Karasu'ya, Kaynarca'ya, Kocaali'ye, Pamukova'ya, Sapanca'ya, Serdivan'a, Söğütlü'ye, Taraklı'ya, oralarda yaşayanlara sevgi ve selamlarını yolladığını söyledi.

Buradan, bu renkli ve hoşgörü şehrinden, Balkanlar'a, Kafkasya'ya, Bosna'ya, Makedonya'ya, Kosova'ya, Arnavutluk'a, İskeçe'ye, Kırcaali'ye, Gümülcine'ye, oralardakilere de selamlarını gönderdiğini ifade eden Erdoğan, 81 vilayetin 81'ini de en renkli şekilde temsil eden Sakarya'dan, tüm Türkiye'ye selamlarını gönderdiğini belirtti.

Türk'ü, Kürt'ü, Çerkez'i, Abhaz'ı, Gürcüsü, Adige'si, Manav'ı, Boşnak'ı, Pomak'ı, Tatar'ı, Roman'ı herkesle bir olduklarını, yaratanı yaratılandan ötürü sevdiklerini kaydeden Erdoğan, hoşgörü şehri ve farklılıkların nasıl bir zenginlik güzellik oluşturduğunu görmek isteyenlerin Sakarya'ya gelmesi gerektiğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, partisinin son günlerde çok beğeni kazanan reklam filmini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ne diyor o film: Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz. Yazımız bir, kışımız bir, aynı dağın yeliyiz biz. Şarkılar bir, türküler bir, hep beraber söyleriz biz. Halaylar bir, horonlar bir, aynı sazın teliyiz biz. Gönüller bir, dualar bir, bir Allah'ın kuluyuz biz. Has bahçemiz yurdumuzdur, aynı bağın gülüyüz biz. İşte Türkiye bu, işte Sakarya bu. Evde hangi yemek pişerse pişsin, evde hangi dil konuşulursa konuşulsun şurada, Orhan Camisi'nde, kıblemiz, kitabımız, duamız bir. Allah, muhabbetimizi daim etsin. Ağzımızın tadı hiç bozulmasın. İnşallah kardeşliğimiz daha da büyüsün, ebedi olsun inşallah.''

Bu vesileyle İkinci Lig'den Birinci Lig'e yükselen Sakaryaspor'u, Tatangalar'ı gönülden tebrik ettiğini söyleyen Erdoğan, Sakaryaspor'u Süper Lig'de de göreceklerine inandığını vurguladı. Erdoğan, yöneticisinden teknik direktörüne, sporcularından taraftarına kadar herkesi kutladığını ifade ederek, Sakaryaspor'a Bank Asya 1. Lig'de başarılar diledi.

12 Haziran seçimlerine artık bir hafta kaldığını, gelecek pazar sandığa gidileceğini ve vatandaşların Türkiye'nin geleceği adına son derece önemli bir karar verileceğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Söz de karar da bir kez daha milletimizde olacak. Ben inanıyorum ki benim Sakaryalı kardeşim, istikrara oy verecek. Sakaryalı kardeşim, 8 yıldaki başarıya oy verecek. Türkiye'nin büyümesinden, demokrasiden, özgürlüklerden yana oyunu kullanacak. Şunu çok açık yüreklilikle ifade ediyorum: Eğer hizmetlerimizden, icraatımızdan memnunsanız, mührü bir kez daha gelin AK Parti'ye vurun. Eğer hedeflerimizden, 2023 projelerimizden memnunsanız, mührü bir kez daha AK Parti'ye vurun. 'Türkiye büyüsün' diyorsanız mührü AK Parti'ye vurun, 'başlayan yatırımlar tamamlansın, yeni ve büyük projeler başlatılsın' diyorsanız, 'hayaller gerçek olsun' diyorsanız, mührü AK Parti'ye vurun. Tercihinizi eser siyasetinden, hizmet siyasetinden yana kullanın. Ne olur Sakaryalı kardeşlerim, futbol takımı tutar gibi siyasi parti tutmayın. Futbol takımı tutmak başka bir şey, eser siyasetine oy vermek başka bir şey. Soruyorum size şu CHP, Sakarya'da geçmişinden bugüne hangi eseri bıraktı. İşte şurada ne güzel bir pankart asılı: Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.''

Erdoğan, MHP'nin kendilerinden önce 3,5 yıl iktidarda olduğunu anımsatarak, ''Şu Sakarya'ya, Türkiye'ye ne yaptı?'' dedi. Milli geliri 280 milyar dolarla devraldıkları Türkiye'yi, 230 milyar dolarla devrettiklerini, kendilerinin ise bunu kısa sürede 740 milyar dolara çıkarttıklarını ifade eden Erdoğan, işçinin maaşından nema adı altında yapılan kesintileri de ''devlet işçisine memuruma borçlu olamaz'' diyerek kendilerinin ödediğini kaydetti.

Erdoğan, ''MHP'ye, CHP'ye oy verenlere, işçiye memura soruyorum: Kim düşündü seni onlar mı, biz mi? Bunlar soydular benim işçimi memurumu, şimdi çıktı 'ben işçiden, memurdan yanayım' diyor. Nasıl işçiden memurdan yanasın?'' diye konuştu.

Devletin borçlanma faizini yüzde 63'ten yüzde 7'ye indirdiklerini, enflasyonu yüzde 30'lu rakamlardan düşürdüklerini aktaran Erdoğan, ''Neredesin CHP, neredesin MHP? Siz yaptınız bu rezilliği siz?'' dedi.

MHP'nin 30 milyar dolar IMF'den borç aldığını, 23,5 milyar dolar borçla kendilerine devrettiklerini, şimdi bu borcu ödeye ödeye çok aza indirdiklerini dile getiren Erdoğan, 27,5 milyar dolarla aldıkları Merkez Bankası rezervini de 97 milyar dolara çıkardıklarını belirtti.

-''ÇİLE ÇEKENLERİ BİLİRİZ, ÇEKTİKLERİMİZİ BİLİRİZ''-

Başbakan Erdoğan, ''Gerçekten biz bu ülkede çok çileler çekenleri biliriz, çektiklerimizi biliriz. Biz, düşüncenin yasaklanması nedir çok iyi biliriz, bu ülkede inancın yasaklanması nedir çok iyi biliriz'' şeklinde konuştu.

Elindeki dosyayı gösteren ve dosyada bu ülkede inançların nasıl yasaklandığının belgelerinin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''CHP'nin camileri nasıl kapattığının belgeleri burada. Benim Sakaryalı kardeşim bu CHP'ye mi oy verecek? Ne diyor beyefendi, 'Biz eski CHP değiliz, yeni CHP'yiz.' Senin bu kelime oyunlarına mı uyacağız. Senin geçmişin kim?'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, CHP'li bakanların imzası ve İsmet İnönü'nün onayıyla Türkiye'de camilerin kapatıldığını, ayet, hadis ve ahlaki öğütleri içeren Arapça levhaların yasaklandığını, Sorgunlu Ahmet Taşkın tarafından yazılan İlmihal'in broşürünün toplatıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Biz bunları babamızdan, dedemizden çok dinledik. Babam bu yasaklardan dolayı Rize'den kaçtı, İstanbul'a geldi. Ağabeyim önce Zonguldak, oradan Sakarya'ya gitti. Bu çilelerle adeta kovalamaca oynadı, okutturulmadılar, okuyamadılar, kümeslerde saklandıklarını anlattılar. Bu çileleri çektiler, biz bunları biliyoruz. Sakaryalılar'a, kardeşlerime gelin bu oyunu 12 Haziran'da beraber bozalım. Üstat Necip Fazıl ne diyor Sakarya Türküsünde: Vicdan azabına eş, kayna, kayna Sakarya. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya. Artık biz bu ülkede parya olmayacağız, bu ülkenin öz evlatlarıyız. Bir avuç seçkin, bir avuç çete, bir avuç sermaye, bu ülkenin tüm kaynaklarını tüketirken, bütün enerjisini kullanırken, geriye kalanlara, millete 'siz uzak durun' dediler. 'Sen okuyamazsın, senin başörtün var, sen ancak temizlik yap' dediler, 'sen git süpürge al çaycılık yap' dediler. 'Senin neyine okumak, doktor olmak' dediler, 'idareye siz karışmayın' dediler, 'demokrasi sizin neyinize, özgürlük sizin neyinize, biz size gerektiği kadarını, daha doğrusu istediğimiz kadarını veririz' dediler.

'Mürteci' dediler, 'gerici' dediler, 'cahil' dediler, 'yoksul' dediler, 'işçi' dediler, 'köylü' dediler, 'taşralı' dediler. Güya bizi aşağılamak istediler. Bugün ne diyorlar ''göbeğini kaşıyan adam', 'bidon kafalı', 'yüzde 60 aptal, beyinsiz' bu ifadeleri kullanıyorlar. Şahsımla alakalı ne dediler, 'muhtar bile olamaz' diye manşet attılar. Allah kuvvet kudret sahibi. Halkın ve Hakk'ın dediği oldu. Bugün artık millet, demokrasiye, özgürlüklere, hakkına ve hukukuna en güçlü şekilde sahip çıktı. Vesayet altında siyaset yapma dönemi bitmiştir. Bugün demokrasi anlam kazanmıştır, milli irade en güçlü şekilde işler hale gelmiştir.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'yi yeni, özgürlükçü, sivil bir anayasaya kavuşturacak olmamız, bazı çevreleri çok ciddi şekilde tedirgin etti. Artık son kullanma tarihleri geçen, hükmü kalmayan çeteler, son bir gayretle istikrarı hedef almaya başladılar. Türkiye'nin kaynaklarını, enerjisini yıllarca tüketen çeteler, yeni bir organizasyonla suyu bulandırmanın mücadelesi içine girdiler. Önce CHP'yi yeniden dizayn ettiler, yeniden tasarladılar, adına da 'yeni CHP' dediler. Çetelere avukatlık yapan CHP'yi, çetelere kol kanat geren CHP'ye dönüştürdüler'' dedi.

Erdoğan, Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde, şimdi artık sıranın yeni bir anayasaya geldiğini, 12 Haziran'dan sonra milletin kendi anayasasını yapacağını söyledi.

Dışlayan değil, kucaklayan, ayıran, bölen, parçalayan değil, birleştiren; devleti değil, vatandaşı düşünen; kısıtlayan değil, özgürlükçü bir anayasayı milletle birlikte yapacaklarını vurgulayan Erdoğan, ''74 milyonun tamamı, 'İşte bu benim anayasam' diyecek. Van, Muş, Bitlis bu anayasaya sahip çıkacak, Sakarya, Bolu, Düzce bu anayasa 'Benim anayasam' diyecek. İnşallah, hem demokrasiyi artık çok sağlam bir zemine kavuşturacak, hem de 2023 hedeflerimizin önünü açarak büyük Türkiye'yi beraber kuracağız'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Türkiye'yi yeni, özgürlükçü, sivil bir anayasaya kavuşturacak olmamız, bazı çevreleri çok ciddi şekilde tedirgin etti. Artık son kullanma tarihleri geçen, hükmü kalmayan çeteler, son bir gayretle istikrarı hedef almaya başladılar. Türkiye'nin kaynaklarını, enerjisini yıllarca tüketen çeteler, yeni bir organizasyonla suyu bulandırmanın mücadelesi içine girdiler. Önce CHP'yi yeniden dizayn ettiler, yeniden tasarladılar, adına da 'yeni CHP' dediler. Çetelere avukatlık yapan CHP'yi, çetelere kol kanat geren CHP'ye dönüştürdüler. İşte şimdi yavaş yavaş komplolar ortaya dökülmeye başladı. Yeni CHP'yi kimlerin tasarladığı, arkada kimlerin pusuya yattığı ortaya çıktı. Biz, ulusalcı çeteleri biliyorduk, akıl hocalığı yapan eski siyasetçileri biliyorduk, iş adamı kisvesinde siyaset mühendisliği inşa edenleri biliyorduk; ama şimdi buna bir de uluslararası çeteler dahil oldu. Ben, İsrail'e, On Emir'den birini, 'öldürmeyeceksin' emrini hatırlattığımda, CHP'nin bu sanal genel başkanı çıktı, Tel Aviv adına bana cevap yetiştirmeye kalktı. Genel başkanlık koltuğuna oturtuldu, daha ilk ayda Tel Aviv'in avukatlığına soyundu. İngiltere'ye gidiyor, 'Ben olsaydım, Mavi Marmara'yı göndermezdim. Ben olsaydım, İsrail'le ilişkilerin bozulmasına izin vermezdim' diyor. Tel Aviv de kendisine verilen bu selamı alıyor, uluslararası dergi ve gazetelerde AK Parti aleyhine bu Musevi gruplar kampanya başlatıyor.

Ya sayın Kılıçdaroğlu, sen istersen bu uluslararası meselelere hiç girme. Bu meseleler senin boyunu aşar. Çok istiyorsan, git Yunanistan'ı kurtar, git Yorgo'yu kurtar. Geçen bir gazete ile röportaj yapıyor. Ne diyor? 'Dayan Yorgo, Kılıçdaroğlu geliyor'. Yunanistan'ın en çok satan gazetesi de ne diyor? 'Dayan Yunanistan Kılıçdaroğlu geliyor', dalga geçiyor.

Ama Atina'nın ötesine hiç geçme Kılıçdaroğlu, uluslararası ilişkiler çark etmeyle yürümez. Uluslararası ilişkiler yalanla yürümez. Uluslararası ilişkiler popülizmle yürümez. Filistin'e, Gazze'ye sırtını dönenler, bu millete sırtını dönmüştür. Benim başörtülü kızlarıma; 'Suudi Arabistan'a gitsin' diyenler, onları aşağılayanlar, Arap kadınlarını aşağılayanlar, aslında kendi milletine, kendi değerlerine de hakaret etmiştir. Uluslararası şebekelerin projesi olarak meydana çıkanlar, millet nezdinde daha baştan kaybetmiştir. Sen kaybedebilirsin, kendi bileceğin iş... Ama milletimizle birlikte biz, Türkiye'nin kaybetmesine asla müsaade etmeyiz. Benim milletim, bütün tarihi, kendi halkına ve onun değerlerine karşı mücadeleyle geçmiş olanlar bunlara çanak tutanlara bu ülkeyi asla teslim etmez.''

-BURSA'DAKİ PANKART-

Sakarya'da 2007 seçimlerinden her 3 kişiden 2'sinin ''AK Parti'' dediğini hatırlatan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Bursa'da bir pankart okuduğunu ve ardından da teşekkür ettiğini hatırlatarak, şöyle dedi:

''Ne yazıyordu bu pankartta? 'AK Partiye oy vermeyeceğim, çünkü hala bir beynim var'. Şimdi orada biri densizlik yapıyor, hadi bunu anlarız da CHP'nin Genel Başkanı nasıl oluyor da bu densizliği tekrar ediyor, nasıl oluyor da bu pankarta teşekkür ediyor? Bu hakaret, tüm demokrasiye inananlara yapılmış bir hakarettir, tüm halkımıza yapılmış bir hakarettir.''

Konuşmasında 1973 yılına ait toz şeker dağıtım kartını da gösteren Erdoğan, ''Gençler yeniden toz şekeri karneyle almak istiyorsanız gidin oyunuzu CHP'ye verin. Yağı, benzini yeniden karneyle almak istiyorsanız, oyunuzu CHP'ye verin'' dedi.

Erdoğan, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in geçmişte, 'CHP'ye oy verdiğiniz zaman süt veren ineğin sütü kurur' dediğini anımsatarak, şimdi ise kendileri iktidarda olduğu için Demirel'in CHP ile beraber olduğunu söyledi.

CHP denince akla yokluk ve kuyruk geldiğini ifade eden Erdoğan, Deniz Baykal Enerji Bakanı iken çiftçinin karne ile mazot aldığını anımsattı.

Artık Sakarya'da doğalgazın olduğunu belirten Erdoğan, 81 ilin tamamına doğalgazı götüreceklerini, batıda ne varsa doğuda da onun olacağını kaydetti.

Erdoğan, dün, 205 bini aşkın kişiyi çok yakından ilgilendiren bir müjdeyi açıkladıklarını, Bakanlar Kurulu kararıyla, 4/B statüsündeki kamu çalışanlarını, artık daimi kadroya alacaklarını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu'nun 'Emeklilerin derdinden biz anlarız' dediğini de ifade eden Erdoğan, ''Siz ne anlarsınız'' dedi.

BAĞ-KUR tarım emeklisinin iktidara geldiklerinde 66 lira maaş aldığını, şimdi ise bunun 473 lira olduğunu bildiren Erdoğan, BAĞ-KUR esnaf emeklisinin 149 lira alırken, şimdi 634 lira, memur emeklisinin 377 lira alırken, şimdi 936 lira, SSK emeklisinin 257 lira alırken, 782 lira aldığını anlattı.

Emekliliğe ilişkin intibakları da kendilerinin halledeceğini söyleyen Erdoğan, istikrar sürdükçe, imkanlar arttıkça, Türkiye büyüdükçe iyileştirmelere devam edeceklerini vurguladı.

Erdoğan, Türkiye genelinde 500 bin konut inşa ettiklerini, 360 binini teslim ettiklerini, öğrencilere ücretsiz kitap dağıtıldığını hatırlattı.

''Artık okullarda kara tahtayı kaldırıyoruz. Okullarda akıllı tahtaya geçiyoruz. Bilgisayar donanımlı. Bilgisayar ile dünyaya bağlı elektronik kitap dağıtacağız'' diyen Erdoğan, seçimden hemen sonra ihalesi yapılacağını ve 4 yıl içinde tüm Türkiye'deki okullara akıllı tahtanın monte edileceğini ve elektronik kitabın da çocuklara dağıtılacağını anlattı.

Sakarya'da yapılan yatırımlara da işaret eden Erdoğan, bu alanda 227 milyon lira yatırım yaptıklarını dile getirdi.

''İstediğin hastaneye gidiyor musun? İstediğiniz eczaneden ilacını alıyor musun?'' diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iktidar olduğu dönemde hastanelerde rehin kalma olaylarının yaşandığını anımsattı.

Kılıçdaroğlu'nun 8 yıl SSK Genel Müdürlüğü yaptığını, sağlık sorunlarını çözemediğini belirten Erdoğan, ''SSK'yı batırdı. Sağlam aldı, çürük bıraktı. Ama şimdi benim vatandaşım istediği hastaneye gidiyor. Özele de gidiyor, devlete de gidiyor'' diye konuştu.

Akyazı Adalet Sarayını tamamladıklarını ve hizmete açtıklarını, Sapanca ve Sakarya adalet saraylarının inşasını tamamladıklarını anlatan Erdoğan, TOKİ aracılığı ile Sakarya'da bugüne kadar 5 bin 228 konut uygulaması başlattıklarını, bu konutların 4 bin 796'sını tamamladıklarını ve sahiplerine teslim ettiklerini kaydetti.

Erdoğan, 2002 yılına kadar Sakarya'da 64 kilometre bölünmüş yol yapılmış olduğunu, kendilerinin buna 8,5 yılda 144 kilometre daha bölünmüş yol eklediklerini ifade ederek, kendilerinden önce yolların çile ve ölüm yolu olduğunu dile getirdi.

Sakarya'yı Kocaeli, Bilecik ve Düzce'ye bölünmüş yol ile bağladıklarını anımsatan Erdoğan, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi kapsamında Sapanca’da yapılacak istasyon ile artık Sakarya, Ankara ve İstanbul'a Yüksek Hızlı Trenle ulaşılacağını da kaydetti.

Erdoğan, Adapazarı-Karasu-Ereğli-Bartın limanı bağlantılı demiryolu projesinin sözleşmesini nisan ayında yaptıklarını anlattı.

Erdoğan, kente 2003–2010 yıllarında toplam 294 milyon lira tarımsal destek sağladıklarını, Ziraat Bankasının yüzde 59 olan tarımsal kredi faiz oranlarını yüzde 5'e kadar düşürdüklerini belirtti.

Halkbankın esnafa uyguladığı kredi faiz oranının 2002 yılında yüzde 47 iken, bu oranın bugün yüzde 5'e kadar düştüğünü dile getiren Erdoğan, Sakarya'da 75 milyon lira hayvancılık desteği verdiklerini de söyledi.

Seçimlere bir hafta kaldığını anımsatan Erdoğan, ''Çok çalışarak sandıklardan AK Parti'yi gümbür gümbür çıkartacak mıyız? Çok çalışacağız. Siz isterseniz olur. Çok çalışacağız. Çünkü inşallah inanan ve çalışan kazanır. Ben sizde bunu görüyorum. Size inanıyorum. İnşallah haftaya pazar akşamı 'Türkiye durmak yol yola devam' diyeceğiz. 'İstikrar sürsün Türkiye büyüsün' diyeceğiz. Türkiye hazır hedef 2023'' diye konuştu.

Erdoğan, daha sonra alanda bulunanlarla ''Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bize her şey sizi hatırlatıyor'' şarkı sözlerini tekrarladı ve AK Parti'nin reklam filmindeki şarkıya alandakilerle eşlik etti.

Başbakan Erdoğan, ''12 Haziran Türkiye'miz için, Sakarya'mız için tüm milletimiz için, Sakaryalılar için hayırlı olsun. Yeni anayasamız için, temel hak ve özgürlükler için, ileri demokrasi için yeni bir milat olsun'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını Necip Fazıl'ın, ''Sakarya Türküsü'' şiirindeki ''Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya'' dizeleriyle bitirdi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 1
  • NECATİ DEMİR 12 yıl önce Şikayet Et
    Daha 1 ay önce. İmamhatipler Polis olmasın diye Anayasa Mahkemesine giden CHP değilmiydi?
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Baldızdan sonra sıra yeğende! CHP'li belediyeden tepki çeken atama
'Yasal zorunluluk' diyerek açıkladı! 27 belediyeye kayyum geliyor