Doğulu kadınlar: PKK'dan bizi kurtarın
“Doğu’daki kadınlar, ‘Operasyonlar devam etsin. Bizi bu terör örgütünden kurtarın’ diyor.
Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, kadın teşkilatları olarak Doğu bölgelerinden hiç kopmadıklarını ve o bölgelerde de gece gündüz çalışmalara devam ettiklerini belirtti. Bölgedeki kadınların “çocuklarınızı dağa kaldırırız” gibi tehditlerle karşı karşıya olduğunu söyleyen Çam, “Anneler bize, ‘Operasyonlar devam etsin. Bizi bu terör örgütünün eline bırakmayın, kurtarın’ diyor. Doğu’daki anneler bizim yanımızda” diye konuştu.
Çam, Ak Parti Genel Merkezi’nde kadın teşkilatının çalışmalarını anlattı, sorularımıza şu yanıtları verdi:
YURTDIŞINA ÖZEL EKİP: 7 Haziran sonrası sahadan hiç kopmadık, sürekli sahadayız. Kadın kolları olarak 81 ilde 919 ilçemizde aktif bir şekilde çalışan 4 milyon 200 bin üyesi olan bir teşkilatımız var. Şu anda biz genel merkez olarak orkestra şefliği yapıyoruz. Koardinasyonu sağlıyoruz ve herkes sahada. Daha çok milletvekilliği yapmış kadın milletvekillerimizden oluşan bir grubu da yurtdışında çalışmak üzere görevlendirdik. Avrupa’daki oy kullanılan tüm ülkelerde gruplarla biraraya gelerek oy kullanmalarının önemini ve Türkiye’deki gelişmeleri anlatıyorlar.
KAPI KAPI ZİYARET: Kadın kolları olarak halkımızla, sivil toplum örgütlerimizle bir araya gelmeye başladık. Bizden beklentilerini alıyoruz. Bir de üyelerimizle bire bir temasa geçiyoruz. Salon toplantıları ve ev toplantıları yapılıyor. Ayrıca partili kadınlarımız ellerinde karanfille kapı dolaşıp çay, kahve içiyorlar.
HER SANDIKTA KADIN MÜŞAHİT: Sandık bazlı toplantılarımız oluyor. Her sandıkta müşahit kadınlarımız var. Resmi müşahitlerin dışında da her sandıkta mutlaka bizim kadın müşahitimiz olacak. İki haftadır üzerinde durduğumuz çalışma da bu. Ben de bizzat 81 ili arayıp, özellikle bu konu üzerinde durmalarını istedim. Müşahitlerimizi de iyi bir eğitim geçiriyoruz, ne yapacaklarını anlatıyoruz.
SOSYAL MEDYA: Yanlış bilgileri sosyal medya aracılığıyla yayıyorlar. Anında bunlara müdehale etmek gerekiyor. Bizim kadınlarımız sadece kapı kapı dolaşarak değil, sosyal medya aracılığıyla da milyonlara ulaşıyor. Bütün teşkilatla ortak WhatsApp grubumuz var. Anında bir çok şeyden haberimiz oluyor.
TEHDİTLER BİZİ YILDIRMAZ: Doğu’da ev ev dolaşıyoruz, köylere gidiyoruz. Oradaki arkadaşlarımız zorluklarla karşılaşıyorlar. Bir takım darba bile maruz kalabiliyorlar. Maalasef örgütün gençlik yapılanması çok sıkıntılı bir şekilde arkadaşlarımızı zorluyor. Gittikleri mahallelerde kapılarını açanlara, tehditlerde bulunuyorlar. ‘Neden Ak Partili kadınları eve alıyorsunuz’ diyorlarmış. Arkadaşlarımız yılmıyor, vazgeçmiyorlar. Doğu’da arkaşlarımıza eşlik eden bir gönüllüler ordusu var. Sadece ilçelerde değil bütün mahallelerde de teşkilatlarımız var. Biz çok büyük bir aileyiz.
DOĞU’DAN HİÇ KOPMADIK: Biz Doğu’dan hiç kopmadık. Özellikle doğudaki kadın kolları başkanlarımızı batıdaki kadın kolları başkanları ile kardeş il yaptık. Arkadaşlarımızı zaman zaman biraraya getiriyoruz.
‘OPERASYONLAR SÜRSÜN’ DİYORLAR: Milli birlik ve kardeşlik projesinde anneler ağlamasın diye yola çıktık. Cumhurbaşkanımız bu yola baş koydu. Çatışmalı dönemlerde en büyük sıkıntıyı çocuklar ve kadınlar çekiyor. Yaptığımız bir ziyarette bir anne vardı, bir çocuğu şehit olmuş diğer çocuğu dağda ölmüş. Artık bu terörün bitmesi için bizden medet umuyor. Bize de, ‘Operasyonlar devam etsin. Bizi bu terör örgütünün eline bırakmayın, kurtarın’ diyorlar.
GÜVENLİK İSTİYORLAR: Doğudaki anneler bizim yanımızda. Güvenliklerinin sağlanmasını istiyorlar. Güvenlik sıkıntısı ve tehditler sebebiyle kadınlarımız HDP’ye oy vermiş. HDP 7 Haziran’da onlar için bir ümitti. Çünkü söylemleri hep özgürlükçü, barışçı idi. Ama sözlerini tutmadılar. Geldikleri noktada HDP’nin bir parti değil terör örgütünü arkasına almış bir bir siyasi parti olduğunu söylüyorlar. ‘Bunların amaçları farklıymış’ diyorlar.
HDP’YE GÜVENMİYORLAR: Doğu bölgelerinde kadınlarımız, ‘çocuklarınızı dağa kaldırırız’ gibi tehditlerle karşı karşıya. HDP’ye güvenmiyorlar. Samimi bulmuyorlar. ‘Eğer bizi rahat bırakırlarsa, özgür irademize bırakırlarsa, takip yapmazlarsa, sandık başlarında fotoğraflarımızı çekmezlerse ve gelip evimize tehdit etmezlerse biz oy vermeyiz’ diyorlar.
