Lübnanlılar ülkelerini terk ediyor

Lübnan'dan kaçma girişiminde bulunan Samir Avad: - "İnsan kaçakçısının benden istediği parayı ödemek için araba ve cep telefonu dahil sahip olduğum her şeyi sattım. Kıbrıs'ta yakalandıktan sonra Lübnan'a getirildik ve sorguya çekildik"

Lübnanlılar ülkelerini terk ediyor
Lübnanlılar ülkelerini terk ediyor
GİRİŞ 16.10.2021 15:58 GÜNCELLEME 18.10.2021 14:15
Bu Habere 6 Yorum Yapılmış

Lübnan'daki ekonomik ve siyasi krizin giderek derinleşmesi nedeniyle ülkede birçok kişi çareyi yasal olmayan yollardan Avrupa'ya göç etmekte buluyor.

Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.

Lübnan yerel para birimi, 2020 itibarıyla dolar karşısında yüzde 90 değer kaybetti.

Ülke tarihinin en ağır krizine tanık olan bazı Lübnanlılar "ölüm tekneleri" adı verilen tekne ve botlarla deniz yoluyla Avrupa ülkelerine kaçmaya çalışıyor.

Lübnanlılar, kaçma girişimi için sahip oldukları mal varlıklarını satarak teknelerle yeni bir hayata başlamak istiyor. Güvenlik güçleri ise düzensiz göçü önlemek için sıkı önlemler alıyor.

SAHİP OLDUĞU HER ŞEYİ SATTI

Lübnan'ın kuzeyinde yer alan Trablusşam kentinden Samir Avad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yasa dışı yollarla ülkesinden kaçma girişimini anlattı.

Avad, Lübnan'da 2019 yılındaki gösterilerin kendisine umut verdiğini belirterek, durumun düzelmemesi nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını ve yasa dışı yollarla ülkeden çıkmaya karar verdiğini ifade etti.

"Yasal seyahat; para ve üniversite diploması gibi sahip olmadığım şartlar gerektiriyor." diyen Avad , yasa dışı ilk göç denemesini şu ifadelerle aktardı:

"İnsan kaçakçısının benden istediği parayı ödemek için araba ve cep telefonu dahil sahip olduğum her şeyi sattım. Kıbrıs'ta yakalandıktan sonra Lübnan'a getirildik ve sorguya çekildik."

Avad, ilk göç girişiminden bu yana işsiz olduğunu ve maddi durumunun giderek kötüleştiğini kaydetti.

Yeniden ülkesinden kaçma girişiminde bulunmak istediğine dikkati çeken Avad, maddi durumunun buna izin vermediğini söyledi.

Avad, insan kaçakçılarının Lübnan uyruklu olduğunu ancak devletten saklandığını ifade ederek, "Bu göç, ölümden kaçma girişimidir." ifadesini kullandı.

BİREYSEL KAÇIŞ ÇABALARI

Yolcu gemisi şirketi sahibi Muvaffık Sidavi de ülkenin kuzeyindeki Trablus Limanı'nda faaliyetlerde bulundukları için düzensiz göçe alışkın olduğunu belirterek, burada organize kaçaklık yerine bireysel kaçış çabalarının bulunduğunu ifade etti.

Sidavi, "Aileler altınlarını ve eşyalarını satıyor, Lübnan topraklarından ayrılmak için küçük bir tekne satın alıyorlar." dedi.

Teknelerin küresel konumlama sistemi (GPS) sayesinde yolunu bulabildiğini söyleyen Sidavi, acil durumlar için de birçok imkana sahip olduğunu kaydetti.

Sidavi, sözlerine şöyle devam etti:

"Limanda geçirdiğim sürede, geleceklerini Lübnan'da görmedikleri için ülkeden ayrılmak isteyen insanların hikayelerini duyuyorum. Tüm dünya ülkemizin mali, ekonomik ve siyasi açıdan çöktüğünü görüyor."

Yasa dışı göç yolculuklarını "ölüm yolculukları" şeklinde nitelendiren Sidavi, "Göçmen, Avrupa'ya ulaştığı anda kendisi için yeni bir sayfa başlıyor." dedi.

SIKIN DENETLEME

Trablus Valisi Remzi Nuhra ise insan kaçakçılığı yapanların yakalandığına bu nedenle Lübnan'dan düzensiz göç girişimlerinin çoğunluğunun başarısız olduğuna dikkati çekti.

Nuhra , "Lübnan ordusu deniz kıyılarında özellikle önceden insan kaçakçılığının yapıldığı bölgelerde sıkı denetleme yapıyor." diye konuştu.

Lübnan ordusundan yapılan açıklamalara göre, son 5 ayda ülkeden kaçma girişimi sırasında 310 kişiyi taşıyan 6 tekne yakalandı.

BM Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu tarafından 3 Eylül'de yayımlanan araştırma raporunda, Lübnan nüfusunun yüzde 74'ünün yoksulluk çektiğine işaret edilmişti. Raporda, bu oranın 2020 yılında yüzde 55, 2019'de ise yüzde 28 olduğu hatırlatılmıştı.

YORUMLAR 6
  • Tmn 3 yıl önce Şikayet Et
    Fotoğrafın bütününe bakarsak vadedilmiş topraklar ideolojisinin bir grup yahudi koluyla işlendiğini görürüz. Abd ve israil avrupa ülkelerindeki derin yapılarda bu gruba hizmet ediyor. Arap baharı, Afganistan Suriye Irak son olarak Lübnan. Her biri için ayrı senaryo. 2015 teki darbe başarılı olsaydı 1.planları tutacaktı. Türkiyenin tüm sınırları kuşatılmış halk göçe zorlanmış. Yunanistan sınırı ise Abd konuşlanmış saldırıya hazır. İçerde muhalefet adı altında hainler iş tutmuş . Okadar ki bu cesaret ancak Türkiyeden daha güçlü bir ülkenin desteklemesiyle olur (Abd-Gandi K).milliyetci yapı hasar alsın diye çaba var. Hem seçmde hemde seçmden önce olabilceklere karşı
    Cevapla
  • kartal 3 yıl önce Şikayet Et
    turkiyeye gelin
    Cevapla
  • Gel gel 3 yıl önce Şikayet Et
    Bizde sinir falan fark etmez cikin cikin gelin...
    Cevapla
  • Ensar 3 yıl önce Şikayet Et
    Gelsinler. Baş göz üstüne
    Cevapla
  • Ayyıldız 3 yıl önce Şikayet Et
    Sınırımı olsaydı gelecekleri yer belliydi.
    Cevapla
  • Mizah 3 yıl önce Şikayet Et
    Oradaki haçlı kalıntısı Hristiyanları Avrupa geri alsa çok iyi olur.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
ODTÜ'lü profesörü 35 milyon TL dolandırmışlardı: Yeni gelişme!
Fırat Sarı'nın avukatından ilginç savunma: 'Olsa olsa kapının dış mandalı olur'