ABD Genelkurmay Başkanı hakkında suç duyurusu

Avukat Mert Eryılmaz, 15 Temmuz darbe girişimine destek verdiği iddiasıyla ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper ve Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Vottel hakkında, “Anyasayı ihlal”, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından suç duyurusunda bulundu. Avukat Eryılmaz ayrıca, suçun işlenmesinde bir araç olarak kullanılan İncirlik Üssü’nün de tedbiren kapatılmasını talep etti. 

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper ve Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Vottel hakkında suç duyurusunda bulunan Avukat Mert Eryılmaz, anlaşmalarla Amerika’nın kullanımına tahsis edilen İncirlik üssünün bugüne kadarki tüm darbelerin lojistik merkezi olduğunu savunarak, “İncirlik Hava Üssü gerçekte 15 Temmuz emperyalist işgal hareketinin yönetildiği yerdir” iddiasında bulundu.

Eryılmaz, şikayet dilekçesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı oteli vurmakla görevli Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görevli Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu'nun oğlu Muhammet Emrah Kuzu’nun İncirlik’te görevli olduğunu belirterek, “Uzman Çavuş Muhammet Emrah Kuzu ifadesinde 15 Temmuz’da mesaisinin ardından lojmana gittiğini, 22.30’da İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van’ın kendisini arayarak göreve çağırdığını, saat 08.00’da komutanla araca binerek üs içinde Amerikalılara ait bir binanın önüne gittiklerini, Bekir Ercan Van’ın içeri girerek 15-20 dakika içeride kaldığını beyan etmiştir” dedi.

Eryılmaz dilekçesinde şu görüşleri savundu:

“Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından tespit edilen ilgili trafiklere ait radar kayıtlarında İncirlik Üssü'nden havalanan 3 tanker uçağının İstanbul'da alçak uçuş yapan ve Ankara'da bombalamaya katılan F16 uçaklarına yakıt ikmali yapmış, İncirlikten kalkan bazı savaş uçaklarının ise Ankara'da bombalama eylemine katılmıştır. İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Bekir Ercan Van, darbe girişimi başarısız olunca ABD'den sığınma hakkı istemiştir.”

Şikayet dilekçesinde sıralayamayacağı kadar çok delil bulunduğunu öne süren Avukat Eryılmaz, “Bir çok delil, 15 Temmuz darbe görünümlü işgal hareketinin İncirlik’ten yönetildiğini, İncirlik Üssü’nde görevli TSK içine sızmış Fethullahçı, subayların üste görevli ABD silahlı kuvvetleri mensuplarıyla birlikte hareket ettikleri, dahası işgal hareketinin direkt ABD’den yönetildiğini ortaya koymuştur. ABD silahlı kuvvetleri mensuplarının da Amerikan Genel Kurmayından, CIA'den bağımsız hareket ettikleri düşünülemez. Dolayısıyla Amerikan Genelkurmay Başkanı’nın bu alçak işgal hareketinden, darbe girişiminden doğrudan sorumludur” denildi.

ABD’Lİ KOMUTANLARIN DARBEYE İLİŞKİN SÖZLERİ DİLEKÇEDE

Şüpheliler James Clapper’in, “Darbe girişiminin geri tepmesi Türkiye’deki ulusal güvenlik aygıtını tamamen etkiledi, bizim bazı muhataplarımız ya tasfiye edildi ya da tutuklandı şeklindeki sözlerine yer veren Avukat Eryılmaz, şüpheliler arasında yer alan Votel'in de, “Birçok Türk lider, bilhassa askeri liderlerle şüphesiz ki ilişkimiz var. Bu ilişkilerin nasıl etkileneceği konusunda kaygılıyım” şeklindeki sözlerine de yer verdi.

Avukat Eryılmaz, dilekçesini şöyle sürdürdü:

“Şüpheliler, Türkiye vatandaşlarının milli iradesinden yana uluslararası sözleşmelerden hareketle darbeye karşı tavır koyacaklarına, uluslararası sözleşmeleri yok sayarak FETÖ silahlı terör örgütü üyesi darbecileri sahiplenmişlerdi. Şüphelilerin suça konu eylemleri, sözde müttefik ABD'nin bir bütün olarak 15 Temmuz darbe girişimi karşısındaki tavrını, duruşunu da ortaya koymaktadır. Bütün bu beyanlar diğer deliller ile değerlendirildiğinde darbe girişiminin arkasında ABD'nin olduğu, hareketin İncirlik'ten yönetildiği şeklinde kuvvetli suç şüphesini ortaya çıkarmaktadır.”

Dilekçede, şüpheliler Dunford, Clapper ve Votel'in FETÖ/PDY'yi madden ve manen desteklediğini, uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini savunarak, bu şüpheliler hakkında, “Anayasayı ihlal” ve “Terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından kovuşturma başlatılmasını istedi.

Avukat Eryılmaz ayrıca, suçun işlenmesinde bir araç olarak kullanılan İncirlik Üssü’nün de tedbiren kapatılmasını talep etti.