TYB İstanbul'da 'Fatih' konuşuldu

TYB İstanbul Şubesi, yönetim ve kültür ilişkilerinin güçlenmesine yönelik faaliyetlere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Bu minvalde, AK Parti Fatih Belediye Başkan Adayı Mehmet Ergün Turan, basın ve kültür alanından önemli isimlerle TYB İstanbul’da buluştu.

TARİHİ DOKUYA UYGUN HAREKET EDİLECEK

Önümüzdeki süreçte Fatih’in öncelikli problemlerini dile getiren ve bunlara yönelik çözüm üretmede önemli yol kat ettiklerinin altını çizen Turan, hazır bulunan kültür ve sanat insanlarıyla fikir alışverişinde bulundu, tavsiyeleri dinledi. Fatih'i herkesin yaşamak istediği bir ilçe haline getirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Ergün Turan, "Yedikule'den başlayıp Topkapı'ya kadar olan Suriçi bölgesini kamulaştırmaları tamamlayıp, Millet Bahçesi'ne çevireceğiz. Bu bölgede yapı yasaklı, hiçbir yapı söz konusu olmayacak. Yürüyüş, bisiklet yolları ve açık sportif alanların olduğu bir bahçe olacak. Tarihi dokusuna uygun hareket edilecek." diye konuştu. 

Fatih’in tarihî yapılarının asli hüviyetine uygun olarak yeniden değerlendirileceğini dile getiren Ergün Turan, Fatih’in giderek insansızlaşma gibi bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu, bu durumun en çok Sultanahmet civarında öne çıktığını dile getirdi. Fatih’in İstanbul’un en eski yerleşim bölgesi olduğunu hatırlattı. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nin çok önemli kültürel çalışmalara imza attığını belirten Turan, seçildikten sonra STK'larla istişarelerinin devam edeceğini belirtti.

FATİH, ECDAT YADİGARI

Kültür sanat faaliyetlerinin mekân, muhit ve imkân bağlamında genel ve yerel yönetimlerle sıkı bir bağı olduğunu kaydeden TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, hem yönetim kadrosunu hem de yönetici adayları tanımanın önemine değindi.

AK Parti Fatih Belediye Başkan Adayı Mehmet Ergün Turan’a başarı dileklerinde bulunan Bıyıklı şunları söyledi:

''Fetihten bu yana sürekli çoğalan alçakgönüllü ve masum aydınlığıyla eski İstanbul’dan nelere sahip çıktık ve ne kadarını koruyabildik; düşünmemiz gerekiyor. Pascal’dan, Kopernik’ten bahsederken İbni Heysem’den, Harezmî’den, Bîrunî’den, mikrobiyolojiyi Pasteur’den önce kuran Akşemseddin’den habersiz yeni kuşakların zihninde neyi, nasıl kaybettiğimizin bir soru olarak belirmesi gerekiyor. Ve en çok da medeniyetimizin esaslı dinamiklerine dönmeden öncü bir millet olamayacağımızı hatırlatmak gerekiyor.

Şehirler daima sakinlerinin aynası olmuştur. Sakinlerinin sükûn bulduğu eski şehirlerimizde cennet huzuru yaşayan ecdadın ahfadının, modern şehirlerde nasıl bir cinnet geçirdiğini üzülerek izlemekteyiz. 

İslam mimarisi insani olan bir anlayışı benimsemiştir. İnsanın ruhuna uygundur. Gayri insani bir unsura rastlanmaz. Hep ümitvar, daim taze bir hayat sunan, huzurlu ve aydınlık bir mimaridir. Batı’nın iç karartıcı, güç sarhoşluğu içindeki insanı ümitsizliğe sevk eden mimarisinden uzaktır. Peki, bu muhteşem mimari mirastan faydalanarak ve çağa uygun yeni üsluplar da katarak bu örnekliği bugüne taşımak konusunda neden bir başarı sağlayamadık?

Fatih gibi ecdadın yadigârı tarih ve kültür semtine Belediye Başkanı olmak, büyük sorumluluk üstlenmektir. Fatih herhangi bir semt değildir. Burada yanlış oynatılan bir taş, ecdadın gazabını çeker. Yarın Fatih Sultan Mehmed’in huzuruna çıktığımızda yüzümüzü kara çıkarmayacak hizmetlerde bulunmalı, bu kutlu emanete hakkıyla sahip çıkmalıyız. Maalesef Fatihliler Fatih’i terk ediyor. Hükümet bu konuda politikalar üretmeli. Ayrıca Suriçi’nin tarihî ve kültürel dokusuna yönelik kalıcı projeler üretilmelidir. Sultanahmet havzasının kültürden arındırılıp tamamıyla turizme sunulması yanlışından dönülmelidir. Sayın Ergün Turan’dan Belediye Başkanı olduktan sonra Fatih’in kültürüne, sanatına yönelik atılımlar beklediğimiz ifade eder; kendisine başarılar dileriz.''