Manisa'yı ayağa kaldıran katiller Adliyeyi de karıştırdılar

Duruşması sırasında birbirlerini suçlayan ve yumruklaşan katil zanlılarına, duruşma sonrası saldıran muhasebecilerin yakınları adeliye koridorlarında arbede yaşanmasına neden oldu.
25 Şubat 2005 tarihinde meydana gelen cinayetin ardından Manisa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 11 Şubat günü yakalanan katil zanlıları Mehmet Sakin Aydın (27), Murat Özkır (21) ve Turan Hano (25) bugün ilk kez hakişm karşısına çıkarıldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı duruşmaya, ellerinde öldürülen muhasebeciler Cenap Yapıcı'nın fotoğrafıyla katılan yakınları, 'Biz buraya adalet bulmaya geldik. Adalete güvenimiz sonsuz. Katilleri polisler kısa sürede yakaladı. Hakimler de elbette hakettikleri cezaları verecektir.' dediler. Mahkemeyi maktüllerin yakınlarından çok sayıda kişi duruşma salonunda izledi.
Savcının iddianamesini sunmasının ardından gazeteciler duruşma salonuna alındı. Katil zanlılarından ilk ifadeyi veren Mehmet Sakin'in, 'Benim öldürülme olayından bilgim yok' demesi üzerine sanık bölümünde yanında bulunan Murat Özkır, 'Neden yalan söylüyorsun' diyerek hakim karşısında Mehmet Sakin Aydın'a yumrukla saldırdı. Bunun üzerine hakim, ifadelerin tek tek alınmasına karar verdi. Mehmet Sakin Aydın ifadesinde, 'Ben silah zoruyla kooperatife götürüldüm. Kimsenin öldürüldüğünü görmedim. Yalnızca maktül Selçuk Duman'ın ağzından kan geliyordu ve ağzı bantlı elleri ve ayakları bağlıydı. Kooperatiften çıktık, Spil dağına gittik. Burada bazı eşyalar suya atıldı. Burada Murat beni öldürmeye çalıştı. Turan araya girdi ve öldürülmemi engelledi. Bu kez Murat beni konuşursam hamile olan eşimi öldürmekle tehdit etti. Benim soygun ve öldürme ile olayı ile ilgim yok. Hem benim paraya da ihtiyacım yok. Zaten ben para falan da almadım.' dedi. Hakim daha sonra sanık bölümünde araya güvenlik güçlerinden birini koydurarak diğer sanık Murat Özkır'ı ifadesini dinledi. Özkır ise, sözlü olarak ifade vermeyeceğini belirterek 'Yazılı olarak verdiğim ifadeyi tekrarlıyorum. Ancak ifademin alınması sırasında polis tarafından baskı gördüm.' dedi. Diğer sanık Turan Hano ise 'Mehmet Sakin bana gelerek bu akşam bir soygun yapacağız. Ben biliyorum ve tanıyorum, yakalanmayız dedi. O gece kooperatife hep birlikte gittik. Mehmet Sakin 'Muhasebecileri ben oyalarken siz paraları alın' dedi. Mehmet Sakin zili çaldı. İçeridekiler onu tanıdıkları için kapıyı açtılar. Oturup çay içtik daha sonra Mehmet Sakin eldivenlerini unuttuğu için dışarıya çıktık. İkinci kez tekrar içeriye girdik. Ben paraları aldım ve çıktım. Onlar arkamdan geldiler. Bizi gördüler yakalanacağız dediğimde 'ölüler konuşamaz' dedi. Neden öldürdünüz dediğimde 'Ne yapalım şikayet edeceklerdi' dediler. Her iki maktülü de kendisinin öldürdüğünü söyledi. İşin içinde öldürmek olsaydı ben gitmezdim. Ben sabahleyin çalıştığım fırına işimin başına gittim. İçeride maktül Selçuk'un ellerinin Mehmet Sakin tarafından bağlandığını gördüm. Olayın şoku içinde polis ifademi aldı. Ne söylediğimi bile hatırlamıyorum. Hala şoktayım.' şeklinde ifade verdi.
Sanıkların sözlü olarak verdikleri ifadelerinden sonra makim, müşteki olarak duruşmayı takip eden Cenap Yapucu'nun babası İsmail Yapucu'ya söz verdi. İsmail Yapucu 'Olayı görmüş değilim. Önceki vermiş olduğum ifademi tekrarlıyorum' dedi. Diğer müşteki Selçuk Duman'ın babası İsmail Duman ise 'Olayı görmüş değilim. Her iki sanığında en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyorum.' dedi. Kooperatif Başkanı Fahrettin Baru ise verdiği ifadede, 'En ağır cezayı görmelerini istiyorum. Kendilerinden davacıyım.' dedi. Olayın görgü tanığı Ahmet Taşar ise, 'Yalnızca kooperatifden çıkarken bir karaltı gördüm. Karanlıktı, şimdi görsem tanımam. Telefonum yoktu ve her yer kapalıydı polisi arayamadım' dedi.
Müşteki avukatı olan Emin Uz, Mahkeme heyetine hitaben yaptığı savunmasında sanıkların çelişkili ifade verdiklerini belirterek, 'Manisa kamuoyunda infial yaratan bu olay ile ilgili olarak gerek Manisa Emniyet Müdürlüğü ve gerekse de Cumhuriyet Savcılığımızın yapmış olduğu tahkikat çok güzel olarak yapılmış. Buna istinaden de çok güzel bir iddianame hazırlanmış. Bu ifadelerde sanıkların samimi itirafları da mevcut. Ancak daha önce verilen ifadeler değiştirildi. Çelişkili ifadeler var. Bu ifadelerden sonra hem polis teşkilatımız hem de ifadelerinin alınması sırasında yanlarında bulunan meslektaşlarımız töhmet altında kalmıştır. Gerekirse avukatların da ifadelerinin alınmasını talep ediyorum.' dedi. İddia makamı ise, sanıkların tutukluluk halinin devamına ve müdahil avukatların istemeleri halinde tanık olarak dinlenmesini' talep etti. Hakim bu ifadelerden sonra duruşmayı maktüllere ilişkin otopsi raporunun gelmesinin beklenmesine, iki sanığında tutukluluk halinin devamına karar verirken, ikinci duruşmanın 9 Mayıs 2005 tarihine ertelendiğini belirtti.

ADLİYE KORİDORUNDA ARBEDE...
Karar sonrası sanıkların duruşma salonundan çıkarılması anında başından sonuna kadar duruşmayı sakin bir şekilde izleyen maktül yakınları sanıklara saldırdı. Duruşma salonunda kısa süreli bir arbede yaşandı. Güvenlik güçleri sanıkları maktül yakınlarının elinden zorla kurtararak adliye binasının arka kapısından çıkardı. Adliye binası dışına çıkarılan maktül yakınları taşkın hareketlerine devam etti. Geniş güvenlik önlemleri alınmasına rağmen Adliye önünde toplanan kalabalık son olarak müşteki avukatı Emin Uz ile birlikte Manisa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Fikri Özsoy tarafından sakinleştirildiler. Uz ve Özsoy 'Adalet yerini bulacak merak etmeyin' dediler. Maktül Selçuk Duman'ın eşi Neşe, ablası Gülşen, yengesi Ayşe, annesi Ayten ve babası İsmail Duman, adliye binası önünde yaşanan arbededen sonra yaptıkları açıklamalarında, 'Biz buraya hak aramaya geldik. Jop yemeye ve tartaklanmaya gelmedik. Basının bu olayları gündemde tutması gerekiyor. Bu tür olaylar arttı. Bizim canımız yandı başkasının canı yanmasın' dediler.

Haber: Aziz Gül