Barzani çok şaşkın: Nereden nereye!

Barzani, Erbil dönüşünde Diyarbakır ziyaretiyle geçmişten örnekler vererek Türkiye'nin Kürt sorunda değişen politikasını değerlendirdi.

Barzani çok şaşkın: Nereden nereye!
Barzani çok şaşkın: Nereden nereye!
GİRİŞ 20.11.2013 16:44 GÜNCELLEME 20.11.2013 18:02
Bu Habere 10 Yorum Yapılmış

 Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, Türkiye'nin Kürt sorununu çözme konusunda çok ileri bir noktaya geldiğini belirterek, "Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, gönderdiğimiz mektubu tanımadı. Süleyman Demirel, Başbakanlığı döneminde Şıvan Perwer'ın yakalanmasını istedi. O zamanlar Kürt dili, kıyafeti yasaktı. Nereden nereye" dedi.

Ziyaret öncesi Ankara-Erbil hattında yaşanan gelişmeleri anlatan Barzani, şunları söyledi:

"Bana Diyarbakır'da 300 çiftin evlenme töreni olacağı ve benim de katılıp katılmayacağım soruldu. Bu durumu gayet olumlu buldum ve 300 çiftin törenine katılmamın beni mutlu edeceğini bildirdim. Bunun aynı zamanda Türkiye'deki barış sürecine katkı olacağına inandım. Daha sonra Şıvan Perwer'ın gelmesi istendi. Tabi ilk olarak Şıvan gitmek istemedi. Ben kendisiyle birebir görüşerek katılması gerektiğine inandığımı söyledim. Birlikte gitmemiz ziyarete farklı bir renk kattı ve oraya yetişene kadar nikahı kıyılacak 300 çiftin, 360'a yükseldiği öğrendim. Kendi kendime keşke ben de Kürdistan'dan 300 çifti getirseydim dedim."

"Kürdistan bayraklarını görmek beni mutlu etti"

Barzani, Diyarbakır'da çok iyi karşılandığını dile getirerek, "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir ve diğer yetkililer, bizi çok iyi karşıladı. Tesadüfen okuldan çıkan küçük çocukların ellerinde Kürdistan bayrağını görmem beni çok mutlu etti. Bunca yıl peşmerge hayatımın ve çabalarımın boşa olmadığını gösterdi. Bir insanın böyle karşılanması gerçekten gurur vericidir" diye konuştu.

"Erdoğan'a mektup yazdım"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005 yılındaki Diyarbakır konuşmasıyla bir ilke imza attığını belirten Barzani, "Bu açıklamadan sonra kendisine bir mektup yazarak sözlerinden ve Kürt realitesini kabul etmesinden dolayı her türlü desteği vermeye hazır olduğumu bildirdim" şeklinde konuştu.

Barzani, geçmişte Kürt sorununun hiçbir şekilde kabul edilmediğini ifade ederek, Türkiye'nin kendine özgün bir askeri ve kemalist söylemi olduğunu, asker ve Kemalistlerin her şeyi kendi tekellerinde tuttuğunu savundu.

Erdoğan'ın, "Kürdistan" ifadesini ilk defa kullanmasını, "çok önemli bir gelişme" olarak değerlendiren Barzani, şöyle konuştu:

"Halkın Kürt bayrağını kaldırması ve Kürt yerel elbiseleri ile törenlere katılması Türkiye siyasetinde önemli değişimlerin olduğunu gösteriyor. Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses'in Peşmerge marşı okuması da önemlidir. Kürtlerin bu atmosfere ve sürece sahip çıkması ve akıllı bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir."

"Özal, anayasayı değiştirmek istedi, ömrü yetmedi"

Geçmişte Türkiye'deki bazı siyasetçilerle yaşadığı anıları da anlatan Barzani, rahmetli Turgut Özal'ı birkaç kez görme fırsatı olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Kürt sorununu çözmek için çok samimi bir duruşu vardı. Bir görüşmemizde mevcut anayasada kendisinin bile okuduğu zaman utandığı bazı maddelerin olduğunu ve bunların değiştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Özal, 'bu anayasayı değiştirebilirsem Türkiye'de Kürtler'in haklarını verebileceğini' aktardı. Ama bunları yapmaya ömrü yetmedi."

''Cumhurbaşkanı Sunay'a gönderdiğimiz mektup kabul edilmedi"

Barzani, babası Molla Mustafa Barzani'nin 1966 yılında Kürt köylerine yapılan baskın ve yıkımları durdurmak için Birleşmiş Milletler'e ve birçok ülkeye mektup ve köy fotoğraflarını gönderdiğini aktararak, "Bu ülkelerden bir tanesi de Türkiye'ydi ve o dönemin Cumhurbaşkanı Cevdat Sunay'dı. Mektubu Almanya'daki büromuzdan Sunay'a gönderdik ama geri geldi. Çünkü kabul edilmemişti. Zira o dönem Kürt dili, Kürt elbisesi ve Kürt bayrağı yasaktı" dedi.

Demirel, Perwer'ın yakalanmasını istedi

Süleyman Demirel dönemindeki uygulamalardan da bahseden Barzani, şunları anlattı:

"Süleyman Demirel, 1977'de başbakandı ve Diyarbakır ziyareti sırasında bölgedeki tüm askeri ve parti yetkilileri ile bir toplantı yaptı. Kendisine yeni başlayan olayların nasıl bastırılması konusunda birçok öneri yapıldı. Ancak Süleyman Demirel hepsinin sözünü keserek, sanatçı bir gencin çıktığını ve adının Şivan Perwer olduğunu belirterek, 'ben o gencin yakalanmasını istiyorum. Diğerleri ile hiç bir işim yok' dedi."

Geçmişten verdiği örneklerden sonra "işte Türkiye'nin, Kürtler'e karşı tutumu bu şekildeydi. Nereden nereye" diyen Mesut Barzani, bölge ile Türkiye ilişkilerinin AK Parti'nin iktidara gelmesinden sonra düzelme seyrine girdiğini kaydetti. Barzani, Başbakan Erdoğan'ın 2005 yılında Diyarbakır'da yaptığı konuşma ile çözüm ve barış sürecinin başladığını ifade etti.

"Keşke Erdoğan, Türkiye'de federal bir Kürt bölgesinin oluşturulacağını ilan etseydi" diyen Barzani, "Ama bunun şu durumda biraz zor olduğunu görüştüğüm Kürt partilerine aktardım. Kendilerine, çok önemli kazanımların elde edildiğini ve bunlara sahip çıkılması ve sabretmeleri gerektiğini söyledim" sözlerini kaydetti.

"PYD, beni dinlemedi"

Barzani, değerlendirmesinde Suriye'de PYD ile yaşadığı gerginliğe de açıklık getirdi. PYD'den rejim dahil hiçbir ülkeden destek almamasını istediğini belirten Barzani, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kendilerine gereken bütün yardımı sağlayacağımı bildirdim. Beni dinlemediler. Putin, Obama ve Hollande ile yaptığım görüşmelerde Kürtlerin haklarının verilmesini ve Kürt realitesinin kabul edilmesini istedim. Onlar da bu durumu kabul etti ama Suriye'nin birliği ve çatısı altında ülke parçalanmadan gerçekleşeceğini belirtiler. Ben de Suriye'nin bütünlüğü içinde bir kimlikleri bile olmayan Kürtlerin artık tanınması gerektiğini söyledim. Daha sonra uluslararası bir destek bulmaya çalıştım ve kısmen bunu başardım. Ancak PYD'nin, Esad ile işbirliği içinde olması bazı ülkeleri kaygılandırdı. Bu, bazı ülkelere güvensizlik hissi verdi. Bu yüzden Suriyeli Kürtlere uluslararası desteği bulmakta zorluk çekmeye başladık."

AA

YORUMLAR 10
  • Abdürrahim Çokgüngör 10 yıl önce Şikayet Et
    Gökhan Yılmaz, devlet-millet aynı, rejim değişti. Osmanlı devleti yok, ama var. Devlet aynı devlet, sadece rejim değişmiştir. Osmanlı bizim soyumuz. Hala Osmanlı döneminden kalan yasalarımız var. Rejimler değişir ama devlet ve millet bakidir. Kürt meselesi emperyalist tahriki sonucu oluştu. Bu soruna bir günde gelinmedi, birkaç senede de bitmez. Türkiye’nin terör sorunu var, enerji sorunu var. Bu da cari açığı körüklüyor. Son gelişmelerin bir sebebi de bu açğı kapatmak.. 600 milyarı birbirimizi öldürmek yerine imara harcasaydık milli gelir herhalde fert başına 10 bin dolar değil 18-20 bin dolar olurdu. Olaylara daima büyük resimden bakınız ve endişe etmeyiniz. Unutmayın Kürt bölgesinde AK Parti birnici parti. Bu da bölünme istenmediğinin işaretidir. Ama ailenin yarısı Türkiye’de öbür bölümü Suriye’de bir başka bölümü Irak’ta. Bunun sebebi İngiliz emperyalizmidir. Yapay sınırlarla Türkmen şehirleri Kerkük ve Halep ayrılamaz. .
    Cevapla
  • S.Gökhan YILMAZ 10 yıl önce Şikayet Et
    özetle !. terörü çözecekseniz nasıl bi vizyonunuz vardır ki iktidara geldikten 8 yıl sonra aklınıza gelen çözüm süreci ile toplum vicdanını ve özellikle milleti ayrıştırmadan çözün AKP hükümeti bakanlar kabinesinde ve TBMM deki kürt asıllı Türk Milletvekilleri sayısı örnek teşkil etsin artık ; "ülkede kürt sorunu yok terör ve sosyo-ekonomik sorun var " düsturuyla nasıl ki yemin ederek bu ülkede yaşayan herkes eşit haklara sahip ise ülke ve millet için hizmet yarışına girilsin Diyarbakır da gönül isterdi ki ülke yöneticileri , barzani ve benzer mantıktaki kişiler ile halkı selamlanacağına , bölgenin kanaat önderleri ve tüm toplum tarafından kabul gören kişiler seçilmiş olsaydı tabi keşke ile olmuyor çünkü adamların fikri neyse zikri de odur
    Cevapla
  • S.Gökhan YILMAZ 10 yıl önce Şikayet Et
    unutmayınız ki ?. 1- Osmalı Devleti yok Türkiye Cumhuriyeti var yani eskiden vilayetti deyip işi çözemezsin lakin o dönemki nüfus ve devletin idarecileri ile şimdikiler arasında dağlar kadar vatana bağlılık & samimiyet farkı var / kıyaslaman yanlış 2- K.Irak ı ,Iraktan ayıran kimdir ve kimlere hizmet etmektedir ? 3- Başbakanın ısrarla istediği eyalet / yerel yönetim şekli ile diyarbakır ve doğu - güneydoğuda seçimle gelecek eyalet valisinin osman baydemir veya barzani zihniyetinde olan birisinin olması ayrıştırdığın eyaletlerin Türkiye lehine ne kazancı olur ? 4-Kürtler dışlanıyormuşçasına reklamasyon yapanlar , erdoğan ve AKP değilmidir ? 5-Stratejiden bahsederken Kerkük ve bölünmemiş Irak tan neden bahsedemiyorsun ? 6-artık anlayın , eyalet veya federasyona bariz örnek IRAK tır ve orada da kürt kimliği kaşınarak K.Irak bölgesi ile gerek ekonomi gerek siyasi olarak savaş durumuna gelinmiş bi bölgedir
    Cevapla
  • vanlımemo 10 yıl önce Şikayet Et
    kürtlerden rahatsız olanlara. kürtleri yıllarca ezeller bu gün kürtlerin yanlarında olmaları için can atıyor bakıyorum kusura bakmayın beyler kürtler bir defa aldanır daha da aldanmazlar sayın başbakanımızın kürtlere gösterdiği ilğiden dolayı çok tşk ediyorum ama öyle anlaşılıyor ki birileri çok rahatsız olmuş başbakanım durmak yok yolaaa devammmmmmmm halkın %55 senle unutma Allah yardıncın olsunnnnnnnnnnn
    Cevapla
  • Abdürrahim Çokgüngör 10 yıl önce Şikayet Et
    Gökhan Yılmaz: O mahiler gibi olma. 1*Kürdistan yüzyıllarca yıldır var. Osmanlı’da bir eyalet ismidir. Irak Kürdistan’ı Lozan sonrası İngiliz isyan tahrikiyle elimizden alınmıştır. Orası misak-ı milli sınırları içindedir. Yani bizimdi. Kürt meselesi daha sonra İsrail kurulmadan önce Mossad’ın sonradan kurucusu olan istihbaratçı tarafından 2 yıl gezilerek ilgilenilmiş, 1950’den sonra da müttefik yapılmak istenmiştir. Uzun yıllar bunda başarılı olunamadı. AB’nin teklifine kadar. Özal AB’ye girmek isteyince ona şu teklif yapıldı: Dicle’nin doğusunu bırakın hemen alalım. Çünkü iki Kürdistan birleştirilip AB petrolü Karadeniz üzerinden AB’ye taşınacaktı. Almanya’nın Kürt işini kaşımasının bir sebebi budur. Orta Doğu’daki enerji savaşları sonunda bu ihtimal kalktı. Irak savaşından sonra Arapların Kürtlerle siyaseten araları açıldı. Kin besliyorlar. Barzani boru hattı olmasına rağmen petrolünü tankerlerle İran’a taşıyordu.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İsrail'den hadsiz paylaşım! Erdoğan'ı hedef aldılar! Türkiye'den çok sert tepki
Borsa İstanbul'dan tarihi zirve! Rekor üstüne rekor kırıldı