ABD ve İsrail'den ortak karar! Biz ayrılıyoruz

ABD ve İsrail, gece yarısı İsrail karşıtı önyargıları güçlendirdiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’dan resmi olarak ayrıldıklarını duyurdu.

UNESCO 2016 yılında, Mescidi Aksa'nın Musevilikle bir bağı olmadığı yönünde karar almış, mabedin Müslümanlarla bağlantısını vurgulamıştı. 

İsrail, geçtiğimiz yıl tarih vererek UNESCO’dan ayrılacağını bildirmişti. UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay tarafından yapılan açıklamada, “İsrail’in çıkarları karşıtı olan kararların onaylandığı” gerekçe gösterilerek İsrail hükümeti tarafından alınan kararın birlik içinde üzüntüyle karşılandığı belirtilmiş, Azoulay, UNESCO’nun ifade özgürlüğünü savunduğu ve bugüne kadar antisemitizm ve ırkçılığa karşı durduğunu ifade etmişti.

İSRAİL FİLİSTİN KARARINDAN RAHATSIZ OLDU

İsrail’in UNESCO’dan ayrılmasındaki başlıca nedenin Filistin’deki El Halil tarihi kentin Dünya Kültür Mirası listesine alınmasının ardından Filistin’e ayrı bir devlet statüsü verildiği anlamı taşıdığı ve UNESCO’nun Filistin’e tam üye statüsü çerçevesinde yaklaşım sergilediğini ileri sürmüştü.

BM Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun Filistin’i tam üye olarak kabul etmesinin ardından ABD ile ilişkileri gerilmiş, ABD, UNESCO’ya yıllık katkı payı olan 80 milyon doları ödemediği için oy hakkını kaybetmişti.

Son yıllarda ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kalan UNESCO, önemli birçok faaliyetini askıya almak zorunda kalmıştı.

KARAR NE ANLAMA GELİYOR

İsrail ve ABD'nin UNESCO'dan ayrılması, örgütün Filistin lehine aldığı kararlara tepki verme adımından daha stratejik bir hamle olarak görülüyor. İsrail, UNESCO'dan çıkarak işgal ettiği Filistin toprakları, özellikle Kudüs ve Mescidi Aksa'daki talan politikalarında uluslararası baskılara gerekçe olacak bir bağlantısını da koparmış oldu. 

YAHUDİ TAPINAĞI İÇİN STRATEJİK BİR ADIM

Kudüs'te tarihi eserlerin korunması ve aslına uygun olarak restore edilmesi için çalışmalar yürüten Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, İsrail ve ABD'nin UNESCO'dan çekilme adımını değerlendirdi. Demirci işgali altındaki Kudüs ve ve tüm Filistin topraklarında kültürel miras kapsamına giren binalar ve her konuda İsrail'in artık daha rahat hareket edeceğini söyledi.

Kararın İsrail ve destekçisi ABD için stratejik bir adım olduğunu belirten Demirci şöyle konuştu:

"102 yıldır işgal altında olan Kudüs ve Mescidi Aksa en acı yılını 1969'da yaşadı. İsrail, Mescidi Aksa'yı yaktı. İkinci büyük hüzün 2017 yılının Temmuz ayında Aksa'nın kapatılması ve ezanın yasaklanmasıydı. Kudüs üçüncü büyük acısını ise 2018 yılında yaşadı. İsrail, Mescidi Aksa'ya Müslümanların girmesinin önüne engeller koydu. Türkiye başta olmak üzere yabancı ülkelerden ziyaretçilerin gelmemesi için tur şirketlerine zorluklar çıkardı. İsrail'in aldığı kararlarla Müslümanlar Mescidi Aksa'ya giremez oldu."

EN GÜÇLÜ DESTEKLERDEN BİRİ

Bütün bunların tek bir amaca yönelik olduğunu vurgulayan Demirci, İsrail'in Mescidi Aksa'nın alanı üzerine 2019'un Mayıs ayında Yahudi tapınağı inşaa etmeyi planladığını söyledi.

Demirci bu plan doğrultusunda uluslararası adımlar Atan İsrail için önce Rusya'nın ardından da ABD'nin büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma kararı aldığına dikkat çekti. Tel Aviv ve Washington yönetiminin UNESCO'dan ayrılma kararının da bu bu sürece parelel bir hamle oduğunu söyleyen Muhammmed Demirci, "UNESCO 'Mescidi Aksa'da Yahudi tarihine ayit bir bir kalıntı yok' kararı aldı. Bu İsrail'in Aksa'nın altında yürüttüğü kazı çalışmaları ve mabet inşaa etme planına güçlü bir itirazdı. İsrail ve ABD bu karardan rahatsız oldu. Diğer ülkelerin özellikle Türkiye gibi Müslüman ülkelerin itirazlarını geçersiz kılmak için UNESCO'dan çıkma kararı aldılar. İsrail'in UNESCO'yu devre dışı bırakma adımı, ABD'nin de ayrılma kararı ile aslında stratejik bir hamleye dönüştü. Böylece Trump, Büyükelçiliği Kudüs'e taşıma kararından sonra en güçlü desteklerden birini daha verdi. Adeta Tel Aviv yönetimine yeni yıl armadığını verdi. Bu adım İsrail'in 2019 Mayıs ayında Mescidi Aksa'ya Yahudi tapınağı inşa etme planı çerçevesinde atılmıştır" dedi.

UNESCO: MESCİDİ AKSA'NIN YAHUDİLİKLE BAĞLANTISI YOK

Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 13 Ekim 2016'da 6'ya karşı 24 oyla Mescid-i Aksa'nın Musevilikle bir bağı olmadığı yönünde karar almıştı.

İsrail’in, Kudüs’teki dini ve kutsal yerleri idare etme biçimininin eleştirildiği kararda, Kudüs’ün Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler için kutsal bir kent olduğu, Mescid-i Aksa’nın ise Müslümanlıkla bağlantısı bulunduğu özellikle vurgulanmıştı. Karar oylamasına 26 üye çekimser kalırken, iki üye oylamaya katılmadı. ABD, Almanya ve İngiltere 'hayır' oyu kullanan ülkeler arasında yer aldı.