Erdoğan'dan sert çıkış! O kim ya, şarlatanın teki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversiteliler Derneği toplantısında konuştu.

GİRİŞ 07.01.2018 16:15 GÜNCELLEME 07.01.2018 17:21
Bu Habere 26 Yorum Yapılmış

Boğaziçi Üniversiteliler Derneği'nin 14. Genel Kurulu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Boğaziçi ülkemizin en prestijli yüksek öğretim kurumlarından biridir. Bu milletin değerlerine yaslanamadığı için hedeflerine tam manasıyla ulaşamamıştır"dedi. FETÖ'yle mücadeleye de değinen Erdoğan, "Bilimin olmadığı yerde sadece cehalet değil, onunla birlikte vahşet de kök salmaya başlar. FETÖ insanların zihinlerini kayıtsız şartsız itaat duygusu ile çökertirken 15 Temmuz'daki gibi vahşetlere de yöneltilmiştir. Zihnini Amerika'da yaşayan şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da Müslüman da olmaz" diye konuştu. Erdoğan, "Bir Profesör müsveddesi var. O bize şah damarından yakındır diyor. Ama profesör he. Allah'ın ayetinde bize şah damarından yakın sadece Allah'tır. Bu ifade şirktir, şirk. O kim ya? Şarlatanın teki. Bu İslami bir yöntem değildir" ifadelerini sözlerine ekledi. 

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Boğaziçi Üniversiteliler Derneği'nin 14. Genel Kurulu'nun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Pek çok yakın çalışma arkadaşımın mezun olduğu bu üniversitemizle ilgili her konuyu uzun zamandır yakından takip ediyor ve kendilerine de destek veriyorum. İş dünyasında da güçlü yeri olduğu bildiğim üniversitemizin güçlenmesi için mezunlara da görev düşüyor. Büyük birlikteliğin ve işbirliğinin sağlayacağı güç, kamunun tüm imkanlarının üzerinde bir sinerji ortaya çıkaracaktır. Büyük iddiaların sahibi Boğaziçi'ne de böyle örnek bir yaklaşıma liderlik etmek yakışır. Dünyanın köklü üniversitelerine baktığımızda gözdüğümüz bir diğer özellik de kendi toplumu ile güçlü bağlarının olmasıdır. 

Bir ayağını kendi ülkelerine ve toplumlarına sıkı sıkıya basıyor, diğer ayakları ile de tüm dünyaya, hatta tüm evrene sesleniyorlar. Esasen bu yaklaşım bizim yabancımız değildir. Bundan birkaç asır öncesine kadar dünyanın bilim ve sanat merkezi bizim coğrafyamızdı. Yenilikler, atılımlar bu coğrafyalardan çıkıyordu. İbni Sina tıp doktorluğuyla, Mimar Sinan mimari dehasıyla, Piri Reis copğrafyacılığıyla adeta birer kutup yıldızı olarak yol göstermişlerdir. Güçlü bir müktesebatımız var. Cumhuriyet döneminde de ülkemize hem kendi birikimimize sahip çıkacak hem de küresel düzeyde sahip çıkacak pek çok bilim yuvaları kurulmuştur.

HEDEFLERİNE TAM MANASIYLA ULAŞAMAMIŞTIR

Boğaziçi Üniversitesi, Galatasaray bunlardan biridir. Boğaziçi ülkemizin en prestijli yüksek öğretim kurumlarından biridir. Boğaziçi Üniversitesi bu milletin değerlerine yaslanamadığı için hedeflerine tam manasıyla ulaşamamıştır. Üniversitemizin temeli yabancı bir eğitim kurumuna dayanıyor olması bu zemine oturulmasına asla mani değildir. Çok seslilik ile kendi ülkesine yabancılık arasındaki çizgiyi doğru bilmeden de bunu yaşatamayız. 

Asıl mesele fiziken nerede olduğunuzdan ziyade zihin olarak nerede durduğunuz meselesidir. Merhum İstiklal şahidimiz Mehmet Akif'in 'Asım'ın Nesli' vaadiyle, Tevfik Fikret'in oğlu Haluk'un nesli arasındaki farkı asla unutmamalıyız. 

"BU MU ÖZGÜRLÜK?"

Açık konuşmayı severim. Çünkü kesinlikle gizli hafıza kaydım yoktur. İster yerli ister yabancı. Ne olursa olsun. İster içeride ister dışarıda... Bakınız... Eğitim öğretim özgürlüğü, düşünce özgürlüğü hep konuşulur. Acaba uygulamaya gelindiği zaman... Diyelim ki Boğaziçi Üniversitesi, buradaki hocalarımız acaba nereye kadar pergellerini açıyorlar? Belli bir fikrin savunucusu olanlara kapıyı aç, belli fikrin savunucusu değilse kapıyı kapat, bu mu özgürlük? 

BUNLARDAN BİLİM ADAMI DA MÜSLÜMAN DA OLMAZ

Bilimin olmadığı yerde sadece cehalet değil, onunla birlikte vahşet de kök salmaya başlar. Terör niye üniversitelere yerleşmiştir? Bizim yıllarımızda anarşiydi, daha sonra bu teröre dönüştü. Üniversitelerimiz bizim huzur mekanlarımız olması lazım. Oralarda kalemlerin, bilgisayarların, laptopların konuşması lazım. Ama zaman zaman bunlar çok farklı bir konuma doğru yerleşti. Selçuklu'yu yıkılışa götüren Haşhaşi dalgası, bir yanı ile cehalet bir yanı ile vahşet kokuyordu. Bugün de Türkiye benzer saldırılarla karşı karşıyadır. FETÖ insanların zihinlerini kayıtsız şartsız itaat duygusu ile çökertirken 15 Temmuz'daki gibi vahşetlere de yönetlmiştir. Zihnini Amerika'da yaşayan şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da Müslüman da olmaz. 

ASLA GÖNLÜM RAZI DEĞİL

Alim olmak başka bir şeydir, Arif olmak başka bir şeydir. Alim olabilirsin ama Arif olamazsın. Arif irtifa makamıdır. İkisi olmak başka bir şey. Hep duamız şu olsun; "Ya Rab, bizi bilgi ve hikmetle birleştir." Çünkü hikmetsiz bilgi adeta yok mesabesindedir. Karşısına İslam'ın terakkiyi emrettiğini ifade eden ne kadar ayet, hadis, örnek koyarsak koyalım bunların fikri değişmez. Bunların derdi selamlama değil, tek gayesi kurdukları tuzaklara çekebildikleri kadar insanı çekmektir. Ne olduğunu, kim olduğunu, nereden geldiğini, nereye gittiğini bilmeyen insanlar bu tuzaklara düşebilir. Biz düşmedik, düşmeyeceğiz. Hele hele bir Boğaziçilinin bu tuzağa düşmesine asla gönlüm razı gelmez. 

"PROFESÖR MÜSVEDDESİ 'O BİZE ŞAH DAMARINDAN YAKINDIR' DİYOR"

Kim ki sen düşünme, akletme diyorsa bilin ki orada bir şeytanlık vardır. Pensilvanya... Orada bir murakebe, değerlendirme, sorgulama var mı? Ne diyorlar orada olanlar? O dediyse doğrudur. Profesör müsveddesi var. O bize şah damarından yakındır diyor. Ama profesör he. Allah'ın ayetinde bize şah damarından yakın sadece Allah'tır. Bu ifade şirktir, şirk. O kim ya? Şarlatanın teki. Bu İslami bir yöntem değildir.

BU BİR UYANIŞTIR! GEREĞİNİ YAPACAĞIZ

15 Temmuz direnişi bu sorgulamanın bir neticesidir. Bu sorgulamayı benim milletin yapmamış olsaydı, F-16'ların, tankların altına yatar mıydı? Onlar o sorgulamayı yaptılar, 'bizim için tek çıkış yolu şehadettir' dediler. 15 Temmuz başlı başına bir uyanıştır, biz özüne dönüştür. Bu sürecin de öncüsü olacağız. Avrupa'nın ortalarından Afrika'nın derinliklerine kadar ulaşan devletimizin yıkılışını Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Medine müdafaasında, Kafkas müdafaasında ki bugün Sarıkamış'ın yıl dönümüdür. Benim dedem de Sarıkamış'ta şehit oldu. Neler çekmişiz ya? Birileri nelerin peşinde koşuyor, neler yapmaya çalışıyor. Artık devran değişti. Gereği neyse gerektiği yerde yapacağız. 

ERDOĞAN'DAN ÇAĞRI: DEVREYE GİRİN

Boğaziçi'nin elektrik eletronikçileri, makinecileri bir an önce devreye girin. İçinizden çıkanların bir kısmının nasıl artık devreye girdiğini biliyorum, görüyorum. Silahlı silahsız İHA üretenleri biliyorum. Ben Amerika'nın kapısına dayandığım zaman bana dedikleri şuydu: "Kongre izin vermiyor." Bizim artık onlara ihtiyacımız yok. Onlardan geri de değiliz. Şu anda 32 bin fite kadar çıkabilen bizim İHA, SİHA'larımız var.  

YORUMLAR 26
  • şaban 6 yıl önce Şikayet Et
    Sizi yaratan Allah a kurbanız "Eğitim öğretim özgürlüğü, düşünce özgürlüğü hep konuşulur. Acaba uygulamaya gelindiği zaman... Diyelim ki Boğaziçi Üniversitesi, buradaki hocalarımız acaba nereye kadar pergellerini açıyorlar? Belli bir fikrin savunucusu olanlara kapıyı aç, belli fikrin savunucusu değilse kapıyı kapat, bu mu özgürlük?"
    Cevapla
  • Mehmet 6 yıl önce Şikayet Et
    Allah yar yardımcın olsun feraset sahibi insan.
    Cevapla
  • HEMŞİRE 6 yıl önce Şikayet Et
    Sadece silah teknoloji ile olmaz. Her teknoloji de endüstriyel alanda ilerleme şart. Tabi tarım ve hayvancılık da olmazsa olmazımız olmalı.
    Cevapla
  • balıkesirli 6 yıl önce Şikayet Et
    Reis sana ailecek sevdalıyız. allaha emanet ol. Allahın koruyucu melekleri üzerinden eksik olmasın.
    Cevapla
  • DEVLET 6 yıl önce Şikayet Et
    sevgine diyeceğimiz yok amma gramer hataların gafilliğini ele veriyor...
    Cevapla
  • Recep 6 yıl önce Şikayet Et
    Kayıtsız Şartsız İtaat bütün Tarikatlarda vardır. Mürid Şeyhine Ölü Meyit gibi teslim olamalıdır derler ve öylede olurlar. KUR'AN'IN Dışında oluşan Mezhepler Tarikatlar ve Cemaatler ALLAH'IN Dinine Paralel Dinlerdir. Paralel Din Kuranlar Gücü ellerine geçirdikleri Zaman mutlaka Devleti ele geçirmeye çalışırlar.
    Cevapla
  • HACEGAN 6 yıl önce Şikayet Et
    be nasipsizler.Her işin bir ehli vardır üstadı vardır.Mevlayı ve onun gönderdiklerini,üstad olmadan ne anlayabilirsin ne yaşaya bilirsin.Haddinizi aşacak boyunuzdan böyük sözler söylerseniz.O sözün esiri olmak vardır.Unutma.
    Cevapla
  • M.Emin Arslan 6 yıl önce Şikayet Et
    İsabetli bir yorum gibi geliyor bana.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Bakan Göktaş: Evlilik kredisinde ilk ödeme 21 Mayıs'ta
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan öğretmene şiddet açıklaması