Mevlid Kandili'nde okunacak dualar

Bu gece dinimizde en önemli gecelerden birisi olan Mübarek Mevlid Kandili... Bu mübarek gecede nasıl ibadet etmeli? Hangi dualar okumalı? İşte cevabı...

Mevlid Kandili'nde okunacak dualar
Mevlid Kandili'nde okunacak dualar
GİRİŞ 23.01.2013 13:37 GÜNCELLEME 07.04.2014 16:34
Bu Habere 23 Yorum Yapılmış

Remziye Karakuş'un haberi

Bu gece Mevlid kandili... Yüce Allah'ın; ''Sen olmasaydın kainatı yaratmazdım'' diye hitap ettiği Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (S.A.V)'nin doğduğu gece...

Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramı olan Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.

İslam alemi bu gece, getirdiği mesajlar ve yaşadığı hayatla tüm insanlığın huzuruna vesile olan o yüce nebinin doğduğu geceyi kutlayacak. İnsanlar onun doğduğu gece tıpkı Hz Adem gibi dualarına onu vesile ederek, yüce Rabblerine el açıp ondan mağfiret dileyecekler.

Belki kimimiz camilerde sabaha kadar ibadet edecek, kimimiz evlerinde o yüce Rasulün yüzü suyu hürmetine edeceği duaların kabulü için secdelere kapanacak ve seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatacak. Yapılacak ibadetler, edilecek dualar ve çekilecek salavatlarla o yüce Nebi'nin sevgisinin etrafında birleşecek kalpler.

Peki bu gece en güzel şekilde nasıl idrak edilebilir? Ünlü ilahiyatçılar  Doç.Dr Mustafa Karataş,  Diyanet İşleri Eski Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan ve Sultanahmet Camii eski imamı Emrullah Hatipoğlu Mevlid Kandili'ni daha güzel geçirebilmek için şu tavsiyelerde bulunuyor.

DİYANET İŞLERİ ESKİ BAŞKAN YARDIMCISI NECMETTİN NURSAÇAN:

Bugün Peygamber Efendimizin dünyamıza teşrif edişinin ay yılı itibariyle 1442. yıldönümü...

Peygamberimiz bize ne yaptı? Allah'ı öğretti ve gönün huzurunun, aile mutluluğunun, toplumsal uzlaşmanın, barışın yollarını gösterdi. Dünyamızı bir cennet ahiretimizi ayrı bir cennet haline getirdi.

Ona karşı görevimiz ne? Onu tanımak, onu sevmek onun ahlakıyla ahlaklanmak. Ona bağlılık mektubu niteliğinde salat-u selamlar göndermek... Bu gece Allaha karşı bir nefis muhasebesi yapabiliriz. Günahlarımızdan, kusurlarımızdan istiğfar edebiliriz, sadakalar verebiliriz. Peygamber Efendimizin hayatıyla ilgili eserler okuyup ona salat-u  selamlar gönderebiliriz. Mümkünse camilere gidip yapılacak dualara iştirak edebiliriz.

Bu geceye özel yapılabilecek bir dua yok. Yüce Allah peygamberimizi bize model olarak gönderdi. Mutlu aile reisi olmak isteyen peygamberimize baksın. Başarılı öğretmen olmak isteyen ona baksın. Doğru tüccar olmak isteyen ona baksın. Muzaffer komutan olmak isteyen ona baksın. Etkin din görevlisi olmak isteyen ona baksın. Şükreden zengin olmak isteyen, sabreden fakir olmak isteyen ona baksın. Herkes için en güzel örnekler ve en beşeri münasebet modelleri vardır efendimizde. İşte bunun muhasebesini yapmalıyız onun ahlakıyla ahlaklanmalıyız.

DOÇ. DR. MUSTAFA KARATAŞ:

Bugün peygamberimizin doğduğu günün yıldönümünü kutluyoruz. Bugün özel bir ibadet günü değil. Bugüne has bir ibadet yok. Ama peygamberi hatırlamak ona salat-u selam getirmek bir ibadettir, dua yerine geçiyor.

Allah Rasulünün  hayatını yeniden hatırlamak ona salat getirmek, Allahümme Salli, Allahümme Barik dualarını okumak... Bugün onun hatırasına mevlit okutmak, onun getirdiği mesajları insanlığa iletmek bugün yapılacak güzel şeylerdir. Bugüne özel bir namaz, özel bir etkinlik dinde yok. Mevlit kandili kutlaması sonradan ortaya çıkmış bir şey. Ama bu hayra vesile oluyor diye Peygamberi yad etmek, getirdiği mesajları insanlığa iletmek için bir etkinlik olarak kutluyoruz. Peygamberin sevgisini doruk noktaya ulaştıracak zikirler, dualar ve salavatlarla onu yad etmiş oluruz inşallah.

EMRULLAH HATİPOĞLU ( Sultanahmet Camii eski imamı)

Hz Peygamberin kutlu doğumu insanlar arasında şöhreti olan tarihe mal olmuş, herhangi bir kişinin doğumu gibi değil... O hayatın merkezindedir. Allahın onunla ilgili bize sorumluluk yükleyen görevlerimiz devam ediyor. Allah (c.c);  Allah'a ve rasulüne iman edin buyuruyor. Bu iman keyfiyeti devam ediyor.

İtaat görevimiz devam ediyor. Rasulullahsız bir hayat yok. Hz Peygamberi anarken onun Allah'ın bize en büyük iyilik olduğunu bilerek anmamız lazım. Allah'ın rızasına götüren en büyük rehber O'dur. Kutlu Doğum sadece bir hatırlama değildi, yılın bir gününde anmak değildir. O hergün evimizde, aramızda... Son zamanlarda Peygambersiz İslam gibi bir paropaganda başlatıldı. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Hz Peygamberin sünnetleri yok sayılıyor. Peygambersiz bir İslam olamaz, Peygambersiz Müslümanlık olamaz.

Bu gece; Allah'a layık kul, Peygambere layık olma niyazında bulunmalıyız. Namaz  boçlarımızla ilgili Allah'a söz vermemiz lazım. Şeytanın şerrinden Allah'a sığınmalı. Kur'an okumalı. Bol bol salavat getirmeli. Allah'ı zikirle dilimizi ıslatmamız lazım. ''Kim inarak La İlahe İllallah derse cennete girecektir'' buyuruyor efendimiz. Allah'ın bize verdiği nimetleri tefekkür etmeli ve Allah'ı çokça anmalı... Bu gece İstiğfar da etmek gerekir.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 23
  • Bahar 9 yıl önce Şikayet Et
    Çok guzel dualar
    Cevapla
  • zz70 9 yıl önce Şikayet Et
    Rasulullahsız bir hayat yok. Hz. peygamberi anarken onun Allah'ın bize en büyük iyilik olduğunu bilerek anmamız lazım.
    Cevapla
  • yabuz oglu 11 yıl önce Şikayet Et
    mahmut kardeşim. malatyalı kardeşimin dediklerinden o manayı çıkarabilmek için normalilden çok farklı bir zeka seviyesinde veya art niyetli olmak lazım.artık sen hangisisin kendin karar ver.elbetteki peygamberimizde bir insandı. ama bizim gibi değil.
    Cevapla
  • ahmet ülker 11 yıl önce Şikayet Et
    takvim yaprağı... islamı takvim yapraklarından öğrendiğimiz için, kısır tartışmaya giriyoruz.. kuranı tefsiri ile, hadisi şerhi ile okuyalım..ondan sonra münazara yapın.......geceniz mübarek olsun..
    Cevapla
  • HUZEYD 11 yıl önce Şikayet Et
    hadisle hele ki zayıf bir hadisle itikad oluşturulamayacağını bilmeyen alimlere. türkiye’de de “dinin kesin bir emri ” gibi kutlanılan özel gecelerin aslında hem islam’ın iki ana kaynağı (kur’an ve sünnet) tarafından “kutsal” ilan edilmedikleri bir hakikattir. bu gecelere kandil denmesinin sebebi 2. selim zamanında minarelerde kandiller yakılarak duyurulup kutlandığı için "kandil" olarak anılmaya başlamıştır. [nebi bozkurt, “kandil” maadesi diyanet islam ansiklopedisi (dia), diyanet’in hazırladığı ansiklopedide “kandil” maddesinde bunlar yazıyor. fakat kandil gecelerini bizzat organize eden, camilerde mevlid ve dua merasimleri düzenleyen, kutlayan da yine diyanet. ilk olarak hicretten 300 yıl sonra ilk kez mısır'da, şii fatimiler döneminde mevlid; 400 yıl sonra da kudüs'te mirac, regaib ve berat geceleri kutlanmaya bu geceler camilerde toplu biçimde yapılan ibadetlerle geçirilmeye başlandı. kadir gecesi haricinde ne kur’anda ne hadislerde sahih bir bilgi vardır
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İki sektörde akıl almaz rakamlar! Devleti soymuşlar, maliye peşlerine düştü
TOKİ, 33 ilde arsa satışı yapacak