Türkçe Ezan'ın ilk plak kaydı -sesli-

Zaman zaman bazı kesimler tarafından Cumhuriyet devriminin kaybedilmiş bir yeniliği olarak gündeme getirilen 'Türkçe Ezan'ın ilk taş plak kaydını yayınlıyoruz:

Türkçe Ezan'ın ilk plak kaydı -sesli-
Türkçe Ezan'ın ilk plak kaydı -sesli-
GİRİŞ 06.10.2006 19:20 GÜNCELLEME 06.10.2006 19:20
Bu Habere 75 Yorum Yapılmış

İslam'ı Türkçeleştirme girişimin kısa tarihi:
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kurulduğu dönemde Arapça orijinalinin yerine, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile ezanın Türkçe okunmasıdır. CHP'nin tek parti iktidarı döneminde uygulamada kaldı.
1931 yılının Aralık ayında, Mustafa Kemal’in emriyle dokuz hafız, Dolmabahçe Sarayı’nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı. Kuran’ın Türkçe tercümesi ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul’da Yerebatan Camii’nde Hafız Yaşar (Okur) tarafından okundu. Bundan 8 gün sonra, 30 Ocak 1932 tarihinde ise ilk Türkçe ezan, Hafız Rifat Bey tarafından Fatih Camii’nde okundu.
3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi’nde de, Ayasofya Camii’nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okundu.

18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, ezanın Türkçe okunmasına karar verdi. Takip eden günlerde, yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi.

4 Şubat 1933 tarihinde, müftülüklere ezanı Türkçe okumalarını, buna uymayanların kati ve şedid (kesim ve şiddetli) bir şekilde cezalandırılacaklarını bildiren bir tamim gönderildi

Türkçe ezanın metni
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Şüphesiz bilirim ve bildiririm: Tanrı’dan başka yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim ve bildiririm: Tanrı’dan başka yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı’nın elçisidir Muhammed
Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı’nın elçisidir Muhammed

Haydi namaza, haydi namaza
Haydi felaha, haydi felaha
(Namaz uykudan hayırlıdır)
Tanrı uludur, Tanrı uludur
Tanrı’dan başka yoktur tapacak.
Türkçe ezan ilk olarak 1932 yılında İstanbul Fatih Camii'nde okundu.
18 sene boyunca ezan Türkçe okunmuş, daha sonra Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi ile 16 Haziran 1950'de ezanın Arapça da okunabilmesine izin verilmiştir. İlgili kararla, Türkçe ezan yasaklanmasa da, Türkçe ezan okunması tümüyle terkedilmiştir. Günümüzde, serbest olmasına karşın, camilerde yalnızca Arapça ezan okunmaktadır.

YORUMLAR 75
  • ali ün 15 yıl önce Şikayet Et
    el insaf. O türbelerdeki yatan mübarekleri istek makamı sanan varsa ve ondan medet bekleyen varsa ki bunlar hep ihtimaldir.Niye o kişiler dini yaşamı temsil eden misyon yükleniveriyolarda dinle pek işi olmayan az bilen eksik bilen hatta din karşıtı olan (en azından sizin gibi sabit fikirlileri yanlış yönlendirdikleri ve herkesi öyle sanmanızı sağladıkları için)kişiler olmuyorlar. Adalet ve hak anlayışınız bu mu. El insaf kendiniz çalın kendiniz oynayın KARA_CAHİL ler sizi....
    Cevapla
  • ali ün 15 yıl önce Şikayet Et
    kara_oğlan A. cahilin her türüne karşı olunuz.Türbede yatan bir hazret için Allah (cc) a dua eden ve o vesile ile kendi isteklerinide o türbenin mekansallığında dile getiren ile her türden sosyal sınıftan gelip saadece istek hattı gibi algılayan insanları bir kefeye koymayın.Hurafenin üyeleri sizcede din ve dini yaşamdan uzak kalanlar değilmi de oraya gelip sizce ve bizce olumsuz görünen insanları hemen yaftalama ve karşı tarafın elemanı gibi gösterme cehaletinde bulunuyorsunuz.
    Cevapla
  • kara_oglan 16 yıl önce Şikayet Et
    !!!. EDİTÖR’ÜN NOTU: Lütfen bakınız Haber7 yorumları için genel bir ikaz http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=177965 selamlar…
    Cevapla
  • Mustafa Kemal Öztürk 16 yıl önce Şikayet Et
    zorumuza gidiyor evet. ayrıca türbeler rahatsız etmiş seni demişsin.rahatsız eder tabi.dinde yer almayan ve alimlerin bas bas bağırarak böyle birşey yok bunlar şirk dediği şeyleri daha hala kutsal birşeymiş gibi izdihamla yapılması bizim zorumuza gidiyor.gider duanı okur gelirsen kimse sana birşey demez.ama sen körü körüne yanlış yaparsan bazı şeyleri tabiki bizi rahatsız eder.istismarcı insanlara tahammülümüz yok.yüz defa söyledim basmıyor kafanız galiba.tarihi emanetlerimize saygımız sonsuz.bizm derdimiz hurafeleriniz.
    Cevapla
  • Mustafa Kemal Öztürk 16 yıl önce Şikayet Et
    bu tarih anlatmakla bitmez. o kıtlık döneminde bile aş yok,iş yok,birşey yok.alman ordusu yunanistan ve bulgaristana dayanır.o zeka, o deha iti ite kurdu kurda düşürerek senin bu güne gelmeni sağlar.bu esnada avrupada çıkan gastede ne yazar biliyormusun.inönüden için tabi.bu adama dikkat.bu adam tilkiyi suya bile götürmeden kandırır.nasıl bir adamdır ki bu savaşın ortasında savaşmadı.doğru ya savaşsa da elde avuçta birşey yok.şimdi anladınmı bizler bu vatana ne yapmışız.bu halk gözü kulağı açık yaşadı o anları.fırsatçılar hariç.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Katil Netanyahu, UCM'ye meydan okudu
Hababam Sınıfı'nın efsane sahnesi gerçek oldu!