Kazım Genç: Zorunlu din dersi bitmeli

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile Eğitim Sen tarafından, "Danıştayın zorunlu din dersi kararına" ilişkin Mülkiyeliler Birliği'nde ortak basın toplantısı düzenlendi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kazım Genç, Anayasa'nın 24. maddesinde yer alan "Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve orta öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alan" hükmü nedeniyle yıllardan beri Alevi yurttaşların çocuklarına "din kültürü ve ahlak bilgisi adı altında zorunlu din dersi" olarak dini eğitim verildiğini ifade ederek, "Bu yol ile Aleviler asimile edilmektedir" görüşünü savundu.

Avrupa İnsan Haklara Mahkemesi'nde (AİHM) Hasan Zengin adına açılan davada, geçen yıl, zorunlu din dersi uygulamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılığına karar verildiğini anlatan Genç, "hükümet tarafından karara itiraz edilmediğinden AİHM'in kararının kesinleştiğini" söyledi. Genç, "9 Nisan 2008 tarihine kadar Anayasa'nın 24. maddesi ile Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 12 maddesi AİHM kararı doğrultusunda değiştirilmediği taktirde, Avrupa parlamentosu Bakanlar Komitesine başvurulacaktır" diye konuştu.

AİHM'nin kararı ile Danıştay 8. Dairesi'nin verdiği her iki kararın paralellik gösterdiğini ifade eden Genç, "her iki kararın da zorunlu din dersi uygulamasının hukuka aykırılığının altını çizdiğini" söyledi. Genç, şunları kaydetti:

"Verilmiş olan yargı kararlarına, başbakanlar da hükümetler de uymak ve gereğini yapmak zorundadır. Bu somut yargı kararları karşısında hükümeti AİHM'nin ve Danıştayın kararlarına uymaya ve zorunlu din dersi uygulamasına derhal son vermeye davet ediyoruz. Bu aşamadan sonra görev ve sorumluluk hükümet ve hükümetin başbakanına ait olacaktır."

Genç, bu konuyu Türkiye'nin sorunu olarak gören vatandaşları "zorunlu din derslerine" karşı dava açmaya davet etti.

-"BU DERSİN ZORUNLU OLMAKTAN ÇIKARILMASINI ÖNERİYORUZ"-

Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer de hükümeti eleştirerek, "Ne kadar özgürlükçüsünüz, özgürlük, demokrasi konusunda, kişi, hak ve hürriyetleri konusunda ne kadar samimisiniz, bunu ortaya koyun ve hemen Anayasa'nın 24 maddesinin değişiklik teklifini vererek, bu dersleri zorunlu olmaktan çıkarın" diye konuştu.

Kararın anlamının içeriksel bir eleştiri getirdiğini ifade eden Dinçer, "Şöyle bir anlam buradan çıkmamalıdır. 'Din Kültür ve Ahlak Bilgisi dersi olabilir ama içeriği değiştirilerek olabilir' anlamı çıkmamalıdır. Bu dersin zorunlu olmaktan çıkarılması yönünde okunmalıdır bu karar" dedi.

Dinçer, sendika olarak bu dersin zorunlu olmaktan çıkarılmasını önerdiklerini, sadece dinler tarihinin, bir öğreti olarak lise son sınıflarda sosyoloji, felsefe dersleri içerisine konulabileceğini söyledi.

-SORULAR-

Genç, bir gazetecinin "Milli Eğitim Bakanlığı '2006 yılında yapılan müfredat değişikliği ile Alevilik din derslerine konulmuştur, dolayısıyla bu kararın gerekleri ortadan kalkmıştır, bu gerekçeyle de itiraza hazırlanıyoruz' dedi. Bu noktada bu itirazın kabulü gibi bir durum söz konusu olursa tavrınız ne olacak?" sorusunu, Genç, şöyle yanıtladı:

"9. sınıf ders kitabına iki Alevi konusunun eklendiğini ve bu nedenle Aleviliğin verildiğini savunmaktadırlar. Bu konuda mahkeme kararında açıklama vardır. Danıştayın vermiş olduğu bu kararın çok önemli bir yönü vardır. Türkiye'de ilk defa bir yüksek yargı AİHM kararını bire bir değerlendirmiş ve Türkiye'de kurduğu kararına gerekçe yapmıştır. Burada önemli olan öngörülen çoğulculuğa, nesnelliğe, eşitliğe uygun olmasıdır. Siz 4. sınıftan 9. sınıfa kadar çocukların beynini bir inanç ile doldurursanız, 9. sınıfta verdiğiniz farklı bir inanç göstermelikten öteye geçmez. Bu nedenle Danıştayın vermiş olduğu bu kararda ısrarlı olacağını, böyle bir talep giderse reddedeceğini düşünüyorum."

Bir gazetecinin "vatandaşları dava açmaya davet ettiği"ni hatırlatarak, Danıştay kararının örnek teşkil edip etmediğini sorması üzerine, Genç, şunları söyledi:

"AİHM'in verdiği kararın Türkiye'deki her yurttaş için geçerli olduğunu belirterek, bunun uygulanmasının hükümetin sorumluluğunda olduğunu söyledi. Hükümet Anayasa'nın 24. maddesi 3. fıkrası ile Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 12. maddesini değiştirmek zorundadır. Değiştirmediği sürece yürürlükte olduğu için yurttaşlara uygulanmaktadır. Danıştayın verdiği karar bir emsal karardır ama dava açan kişi için bir emsal karardır. Açmayan kişilerin bu karardan faydalanma olanağı olmaz. Biz o yüzden tüm yurttaşlarımızı dava açmaya davet ediyoruz."

Öte yandan, Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı da yaptığı yazılı açıklamada, "zorunlu din dersi uygulamasının laikliği de dinin ruhuna da aykırı olduğunu" görüşünü savundu.

(aa)