İlker Başbuğ, Yüce Divan'a gidebilir

Esra Alus'un haberi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “İrticayla Mücadele Eylem Planı” davasının önceki günkü duruşmasında hakkında “gereğinin takdir ve ifası” için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına karar verilen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında soruşturma yapılacak. “İnternet andıcı”nın hazırlanmasında sorumluluğu bulunduğu yönünde karar verilirse Başbuğ hakkında iddianame hazırlanabilecek. Eğer sorumluluğu yoksa hakkında takipsizlik kararı verilecek.

“İnternet andıcı” davasının birleştirildiği “İrticayla Mücadele Eylem Planı” davasının önceki günkü 50. duruşmasında mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarıyla ilgili beyanlarında ve belgelerde adı geçen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında “gereğinin takdir ve ifası için” Beşiktaş’taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasını karara bağlamıştı.

Mahkeme heyeti ayrıca, Başbuğ da dahil, eski Genelkurmay Başkanları hakkında verilen takipsizlik kararının incelenmek üzere gönderilmesini de kararlaştırmıştı.

Karar ne anlama geliyor?

Mahkemenin yazısı doğrultusunda Başbuğ hakkında soruşturma yürütecek olan savcılık, gerekli görürse Başbuğ’un ifadesine başvuracak. Savcılık, eski Genelkurmay Başkanı’nın “internet andıcı”nın hazırlanmasında sorumluluğu bulunduğu yönünde karar verirse Başbuğ hakkında iddianame tanzim edebilecek. Savcılık Başbuğ hakkında bir suç tespit etmezse takipsizlik kararı da verebilir.

Görev suçu olursa Yüce Divan

Başbuğ hakkında soruşturmayı kimin yürüteceği ise henüz belli değil. Geçtiğimiz günlerde Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Hasdal Askeri Cezaevi’nde yatan muvazzaf askerleri ziyaret eden eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner’in de aralarında bulunduğu komutanlar hakkında soruşturma başlatmasında yaşanan süreç Başbuğ için de yaşanabilir.

Hasdal ziyareti soruşturmasında savcılık önce dosyayı görevsizlik kararı vererek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndermişti. Yargıtay görev suçu bulsaydı komutanlar Yüce Divan’da yargılanacaklardı. Ancak Yargıtay Başsavcılığı, yaptığı incelemenin ardından dosyayı görev suçu olmadığı gerekçesiyle tekrar Özel Yetkili İstanbul Savcılığı’na göndermişti. Özel Yetkili Savcı Muammer Akkaş, halen Yargıtay’dan gelen dosya üzerindeki çalışmalarını sürdürüyor.

Davetiyeyle çağırılabilir

Emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un ifadesinin alınması söz konusu olursa bu emniyet aracılığıyla gerçekleşecek. Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan avukatlardan edinilen bilgiye göre Başbuğ, daha önce yapılan uygulamalar doğrultusunda savcının talebiyle emniyet tarafından ya telefonla ya da davetiyeyle ifadeye çağırılabilir. Büyük olasılıkla da gözaltı şartları uygulanmaz. Gözaltı kararı verilmesi halinde ise Başbuğ’un emekli olması nedeniyle adresinden emniyet görevlileri alır ve adliyeye getirir.

Başsavcı nezaret eder

Soruşturma kapsamında Başbuğ’un ifade vermesine karar verilirse 01.01.2006 tarihli genelgeye göre sorgu sırasında Başsavcı ya da vekili, soruşturma savcısıyla birlikte yer alacak. Genelge ise şöyle:

“Devletin üst düzey görevlerinde hizmette bulunmuş Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Bakanlar, Yüksek Yargı Organlarının Başkanları ve Başsavcıları, Milletvekilleri, Kuvvet Komutanları gibi şahıslar hakkındaki soruşturmalar bizzat Cumhuriyet Başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet Başsavcı Vekili tarafından yapılır.”

Delildeki ‘Sn.K’a arz’

“İnternet andıcı” davasının delil klasörleri arasında yer alan 26. ve 27. klasörlerde şüphelilerin ayrıntılı ifadeleri yer almıştı. İfade metinlerinde Soruşturma savcısı Cihan Kansız’ın, şüphelilere, “Bahse konu andıcın paraf bölümünde ‘Sn.K’a arz’ şeklinde el yazması bir not olduğu görülmüştür. Kendisine arz edilmek üzere not düşüldüğü belirtilen komutan Genelkurmay Başkanı mıdır? Bu andıç komutana arz edilmiş midir? Komutan bu andıcı onaylamış mıdır?” şeklinde bir soru yönelttiği görülmüştü. Şüphelilerden bazıları “Sayın Komutan” ifadesinin karşılığının dönemin Genelkurmay Başkanı (İlker Başbuğ) olduğunu söylerken, bazı şüpheliler de bu konu hakkında bilgilerinin olmadığını ifade etmişti.

Kimler Başbuğ’u işaret etmişti?

“İnternet andıcı” davasının önceki günkü duruşmasına gelinceye kadar da sanıklardan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız, Korgeneral Mehmet Eröz ve Yüzbaşı Murat Uslukılıç, sitelerin İlker Başbuğ’un bilgisi dahilinde faaliyet yürüttüğünü iddia etmişti. Soruşturma kapsamında ifade veren Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu da, “Paraf kısmında size ait parafın da yer aldığı internet siteleri andıcı ile kapatılan internet siteleri arasındaki ilişkiyi detaylıca açıklayınız?” şeklindeki soruya şu cevabı vermişti:

“Göstermiş olduğunuz andıç isimli belge doğrudur, buradaki paraf bana aittir. Dikkat ederseniz parafın yanındaki tarih 16 Şubat 2009’u göstermektedir. Bu belge 1 Nisan 2009’da da Genelkurmay Başkanı’na arz edilmiştir” demişti.

Daha önce takipsizlik verilmişti

Adalet Platformu başkanı Adem Çevik, İlker Başbuğ’un Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi eski Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’yu Meclis’e girmemesi için aradığı haberi ve eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in internete düşen ses kaydından sonra Eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneraller Işık Koşaner, İlker Başbuğ ve Yaşar Büyükanıt’ın da aralarında bulunduğu 8 general hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Savcı Hüseyin Ayar tarafından başlatılan soruşturma ise 11 Kasım 2011 tarihinde takipsizlikle sonuçlanmıştı. Savcı takipsizlik kararında “Soruşturmamıza konu ele geçirilen belgeler içinde bu şüpheliler ile ilgili atılı suçu işlediklerine dair kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemedi” demişti.

MİLLİYET