Recep İvedik 2, kaç seyirci bekliyor

İnci Döndaş'ın röportajı

"Annem, Recep İvedik’i itici buluyor ama çok gülüyor"

Birkaç yıl önce bir televizyon kanalında izlediğimiz skeçte ‘Pencere önünde yaşayan’ adamdı. Henüz adı yoktu. Üst kattaki komşusunu camdan düşürmüştü, pişmandı. Sonra skeçlerde daha sık görülmeye başlandı ve adı da konuldu: Recep İvedik. Özgüveni çok fazla, kompleksli, sinirli, argo konuşan Recep, sonra bir filmin kahramanı oldu ve ‘gelmiş geçmiş Türk filmleri arasında en çok izlenen’ sıfatını yakasına taktı. Şimdi ise ikinci filmle huzurlarınızda; Recep İvedik 2, 13 Şubat’ta gösterime giriyor. Yönetmenliğini Togan Gökbakar’ın yaptığı filmde, Şahan Gökbakar Recep tiplemesiyle kah hostes oluyor, kah pizzacı, kah kasiyer... Şahan Gökbakar, internette yayınlanan fragmanı izlenme rekorları kıran filmiyle ilgili bakın neler anlatıyor...

YİĞİT ÖLDÜRÜLDÜ HAKKI YENDİ 

Bu filmde Recep İvedik ekonomik kriz içinde mi?

Kriz, Recep İvedik ile ninesi arasında yaşanıyor. Ninesi Recep’e çeşitli görevler veriyor ve ‘Bunları yapmadan karşıma gelirsen seni kabul etmiyorum’ diyor. Recep’in hayatında da ninesinden başka kimse yok, o nedenle ninesinin dediklerini yapmaya çalışıyor ve başına da pek çok komik olay geliyor. Filmde bu olayları izleyeceğiz. 

İlk filme yönelik pek çok eleştiri yapıldı. İkinci filmi çekerken o eleştiriler sizi etkiledi mi?

İnsan, yaptığı işin hakkının verilmesini ister; yiğidi öldür hakkını yeme. Bunu daha çok tercih ederdim. Çocuklar bu filmi izlerse merdivenden baş aşağı düşer, yeşil ışık kusar, kafası 360 derece döner gibi bir kıvama soktular işi. Recep kaba, argo konuşuyor ama hiçbirimizin de günlük hayatta ‘Lütfen efendim çok rica edeceğim’ gibi bir konuşma tarzı yok. Recep’in çok da güzel özellikleri var; delikanlı, kimsenin parasında pulunda gözü olmayacak kadar dürüst, gururlu, duygusal... Bunlarla kimse ilgilenmedi. Yani yiğidi öldürüp hakkını da yediler. İşin bu tarafı beni üzdü ama milyonlarca insan sinema salonlarına gidince kendimi iyi hissettim. 

Bu film insanların kültür seviyesini mi düşürüyor?

İnsanların kültür seviyesi bir film izlediklerinde değişecek kadar oynak bir şeyse yazık, o zaman kültür diye bir şeyden haberdar değiller. Çünkü sinema da bir kültür. Ben mesela mafya filmi izleyip de dışarı çıkıp mafya gibi dolaşmadım, Süpermen izleyip uçmaya da kalkmadım. Zamanında Kemal Sunal filmleri, Zeki Alasya-Metin Akpınar kabarelerinde, Şener Şen filmlerinde yine küfür, argo ve el hareketleri vardı. Ben çocukluğumda o filmleri izledim, ben kötü mü oldum? 

Recep İvedik oldunuz.

Bu mu oldum (gülüyor). Recep İvedik eğlendirici bir karakter, öğretici bir karakter değil.

‘ŞAHAN’ DİYE SESLENEN YOK 

Recep İvedik tiplemesinin üzerine yapışacağından endişe duyuyor musunuz? Sonuçta oyuncusunuz.

Sylvester Stallone, Rocky filmleri yaptı ve Rocky oldu. Sonra Rambo’ları çekti, Rambo oldu. Peter Sellers denildiğinde akla Pembe Panter gelir, Kemal Sunal denilince ise İnek Şaban. Her oyuncu için yaptığı iş, beraberinde taşıdığı kimlik oluyor. Bunun iyi mi kötü mü olduğunun ayrımına yapmak istediklerini yapamayacak kıvama gelirsen varabilirsin. Şu an böyle bir şey bilmiyorum ama yapıştı yapışacağı kadar, Şahan diye seslenen yok. 

Sinemada pek çok karakter var. Recep İvedik aralarından sıyrılıp neden bu kadar sevildi?

Bir kere komik. Son derece sıcak ve samimi bir karakter. Sınıfsal otokontrolü yok; garsonla da aynı şekilde konuşuyor genel müdürle de.

Sokakta saçımı çekenler var 

Hep güldürüyorsunuz, sonuçta bir insansınız ve sizin de hüzünlü zamanlarınız var. Üzgün bir halde dışarı çıktığınızda o dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Kendimi iyi hissetmediğim günlerde dışarı çıkmamaya özen gösteriyorum. İnsanların sınırsızca senden bekledikleri var. Mesela sokakta koşup, saçımı çekip ‘Aldım, saçının telini aldım!’ diyen adamlar oldu. Bunu arkadaşına bile yapmazsın. Koluma girip defalarca fotoğraf çektirip, Recep İvedik gibi gülmemi, şakalar yapmamı istiyorlar. 

Recep İvedik ile Şahan Gökbakar arasında benzerlik var mı?

Çok fazla var. Ben de genelde toplumsal zorundalıklardan hoşlanmam. Geçen gün galaya eşofmanla gittiğimi yazdı gazeteler. Benim için orası gala değildi, en yakın arkadaşlarımın yanına gittim. Bunun dışında onun gibi dürüstüm ve düşündüğümü açıkça söylerim. 

Kendinizi izlerken gülüyor musunuz?

Evet gülüyorum. Annem de ‘Recep İvedik’i izlerken Şahan diye bir oğlum olduğunu unutarak izliyorum’ diyor. Hep Recep ne yapardı, diye düşünüyorum. Aslında çok şizofrenik bir durum.

Recep ne yapsın! Tek kaşlı doğmuş 

Recep İvedik annenizin sansürüne uğruyor mu?

Annem Recep İvedik 1’e gittiğinde çok güldüğünü fakat adamın fiziksel özelliklerinin çok fazla olduğunu söyledi. ‘Çok kıllı oğlum, çok kıllı. Daha az kıllı yapamaz mısınız? En azından o göğüs kıllarını azaltsanız, çok iticiydi’ dedi. ‘Yapamayız annecim, çünkü öyle bir karakter’ dedim. ‘Peki evladım’ dedi. 

Recep İvedik hep tüylü mü olacak?

Bu, onun fiziksel özelliği, öyle doğmuş ne yapsın? Tek kaşlı, sakallı, son derece kıllı. Belki bir filmde lazer epilasyona gider de başına bir şey gelir kılsızlaşabilir. Ama geçici bir süre olacaktır. 

İki filmi de kardeşiniz Togan Gökbakar yönetti. Onunla çalışmak nasıl?

Bana ekstra bir motivasyon sağlıyor. Çalışırken gizli seyircim gibi. Bir de yönetmen olunca inanılmaz rahatlık oluyor.

Babanız yaşasaydı sizinle ilgili ne hissederdi?

Babamı sekiz yaşımdayken kaybettim. Eğer yaşasaydı benimle gurur duyardı. Babam makine mühendisiydi, belki mühendis veya doktor olmamı isterdi. Ama bu mesleği seçmeme de saygı duyardı diye tahmin ediyorum.

Gülşen nineyi tesadüfen bulduk

Filmde Recep İvedik’in ninesini oynayan kişiyi nasıl buldunuz?

Nine diye bir rol vardı, nasıl bir oyuncu aradığımızı bilmiyorduk. Bir seçme yaptık, o seçmeye ilk gün iki kişi geldi. Onlardan biri de Gülsen Özbakan’dı... İkisiyle de oynadım, kayıtları izlerken yarıla yarıla güldüğümüz bir Gülsen Abla’mız oldu.

Gülşen Özbakan kim peki?

Daha önce hiçbir oyunculuk tecrübesi olmayan, 70 yaşında, Davutpaşa’da yaşayan bir ev hanımı. Bir arkadaşı onu hasbel kader onu cast ajansına yazdırmış. O vesileyle bu seçmelere katılmıştı. Tamamen tesadüf.

Recep İvedik 2 bence birinci filmi gişede geçebilir

Filmi yaklaşık 4 buçuk milyon kişi izledi. İkincisi birinciyi geçer mi?

Ay inşallah... İki kişiyle iddiaya girdik. Rakamı söylemeyeyim ama bence birinciyi geçecek. İki filmi de değerlendiriyorum, geçmese de aynı rakama ulaşır. Recep İvedik 1, yaklaşık 4 milyon 350 bin idi, bu 4 milyon 200 bin olabilir.

Birincisi kadar izlenmezse...

4 milyon 200 bin yapsın da, birinciyi geçmesin. Çoğu film bu rakama zor ulaşır. Çünkü bu kadar seyirci yok.

Daha kaç Recep İvedik filmi olacak?

Bilmiyorum ki... Birinci filmi yaparken, ikinciyi çekeceğimi de bilmiyordum.

Recep İvedik filmi yapmayı ne zaman bırakırsınız?

Seyirci istemezse bırakırım. Bunu seyirci sayısından anlayabilirim.

Turuncu gömleği bulamayınca kumaşını dokuttuk

Recep İvedik’in gülüşünü, dans etmesini ve kıyafetini kafanızda tasarlarken kimlerden esinlendiniz?

Gülüşü Müslüm Gürses’e benziyor ama Recep daha hızlı gülüyor. Dansı ise Michael Jackson’dan, onu çok seviyor. Kostüm tamamen kendi kreasyonu...

Filmde ve reklamda giydiği o turuncu gömleği nereden buldunuz?

Birinci filmi çekerken, Eminönü’nden birkaç gömlek çeşidi geldi. Bu gömleğin bir de yeşillisi vardı, onu seçtik. Sonra kardeşim Togan ‘Turunculu çok daha iğrenç, onu seçelim’ dedi. O gömleği satın aldık ve dört tane daha ürettirdik. İkinci filmde o gömleği bulamadık meğer adam üretimi durdurmuş. Sonra kumaştan tekrar ürettirdik ve diktirdik. O gömleği o kadar kullanıyoruz ki, her gün hepsi yıkandığı için yıprandı. Yaklaşık 15 tane o gömlekten var.

Ne Okan ne Beyaz ile kişisel bir problemim var

Beyazıt Öztürk’ün programına çıkacakmışsınız ama gitmemişsiniz. Okan Bayülgen ise ‘Madem Beyaz’a gitmedi, ben de Şahan’ı programıma çağırmayacağım’ dedi. Ne diyorsunuz?

Öyle bir şeyler oldu. Benim planımda bir televizyon şovuna katılmak yoktu, şimdi de yok.

İkisinin programına da çıkar mısınız?

Öyle bir plan olursa, onlar da beni davet etmeyi düşünürlerse katılırım. Ama şimdilik öyle bir planım yok. İkisi de Türkiye’nin en büyük iki şovmeni, ikisiyle de kişisel problemim yok.

Sık sık ‘Doğa Rutkay ile evlenecek misiniz’ sorusu soruluyor, sıkılmadınız mı?

Doğa ile üç yıldır güzel bir ilişkim var. Evleneceğimiz zaman bunu duyururuz.

Hak ettiğimi kazandım BİR EV SATIN ALDIM

Şahan Gökbakar’a ‘Filmde bir gömlek bir pantolon kullandı, film otelde çekildi ve izleyici sayısı derken çok iyi kazandığınız söyleniyor. Gerçekten çok mu kazandınız?’ diye sorduğumuzda şu yanıtı veriyor: ‘Hak ettiğim kadar kazandım. O parayla bir ev satın aldım. Zaten gezip tozan, deli gibi para harcayan bir insan değilim’

(Star)