Murat Bardakçı'ya özür daveti

Emre ve Truva Yayınları'nın sahibi Sami Çelik, Tarihin Arka Odası adlı program kendisi hakkında tepki gösteren Murat Bardakçı'ya belgelerle cevap verdi. Çelik, Bardakçı'yı özür dilemeye davet etti.

Murat Bardakçı'ya özür daveti
Murat Bardakçı'ya özür daveti
GİRİŞ 15.02.2013 16:13 GÜNCELLEME 15.02.2013 16:13
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Metin Soylu'nun röportajı

09 Şubat 2013 tarihinde Habertürk TV'de yayınlanan Tarihin Arka Odası adlı programda Emre ve Truva Yayınları sahibi Sami Çelik'in gönderdiği bir e-maile çok kızarak hakarete varan sözler sarf eden Murat Bardakçı “1998 yılında “ŞAHBABA” isimli kitabımda Atatürk'ün Samsun'a gönderilmesinin belgelerini ilk kez Türkiye'de ben yayımladım. Pusulasız ve eski köhne bir gemiyle kaçarak Samsun'a gitmediğini ilk kez Türkiye'de ben ilan ettim. Samsun belgeleri çok ses getirdi ve tarih kitapları yeniden yazıldı. Hatta bu belgeleri, Kazım Karabekir'in damadı olan Faruk Özerengin'den almıştım. Eğer bu belgeleri 1998 yılından önce yayınladıysanız Hodri Meydan çıkarın gösterin. Eğer ciddi bir yayıncıysanız hadi ispat edin de göreyim, kıvırtmayın” diyerek tepki göstermişti.

Emre ve Truva Yayınları'nın sahibi Sami Çelik ise çok geçmeden Murat Bardakçı'ya 1992 yılının Eylül ayında ilk baskısı yapılan Kazım Karabekir'in,   “PAŞALARIN HESAPLAŞMASI / İstiklal Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl İdare Ettik?” adlı kitabındaki belgeleri göstererek cevap verdi.

Çelik; “Murat Bardakçı artık Tarihin Arka Odası'ndan çıkıp halkın arasına karışmalıdır. Kütüphanelere gidip araştırmalar yapmış olsaydı şimdiye kadar yayınladığım kitabı çoktan görmüş ve bu kadar büyük laflar etmemiş olurdu. Şimdi bu belgeleri görmesini ve bir cevap vermesini bekliyorum. Ayrıca şahsımdan ve Türk halkından -programında gözümünüz içine baka baka yalan söylediği için- özür dilemesini istiyorum” diyor.

Sami Çelik'e büyük ses getiren o polemiğin perde arkasını ve 1992 yılında Türkiye'de ilk kez yayımladığı o belgelere nasıl ulaştığını, haberpolitik.net'e anlattı.

- Kazım Karabekir'in İlk belgelerine ne zaman ve nasıl ulaştınız?

Sami Çelik: 1989 yılında Emre Yayınları'nı kurdum.  Daha 20 yaşındaydım. 1990 yılında tarih kitapları yayımlamaya başlayınca bir yazarım vasıtasıyla Karabekir Paşa'nın damadı Rahmetli Faruk Özerengin beyefendinin Erenköy'deki evine gittim. Tanıştık. Hatta o ilk tanışmamızda Rahmetli Faruk Bey'in misafirleri de vardı. Hatırladıklarımdan bir isim de Erol Şadi Bey'dir.

İşte o günden sonra benim için hayat ve yayıncılık çok farklı bir boyuta ulaştı. 10 yıldan fazla zaman Faruk beyefendi ile evinde sabahladık ve Karabekir Paşa'nın tüm belgelerini teker teker toparlayarak kitaplaştırdık. Yani neredeyse bir ömür verdik bu eserleri hazırlamak ve yayımlamak için…

-Tarihi değiştiren “Paşaların Hesaplaşması” adlı bu önemli eseri ne zaman yayımlamaya karar verdiniz?

Sami Çelik: Tarihi değiştiren sadece Paşaların Hesaplaşması kitabı değildir. Biz 10 yılda Paşa'nın yaklaşık 37 adet kitabını Faruk beyefendi ile birlikte belgelerden hazırlayarak yayımladık. Bazılarını da, rahmetli metinler Osmanlıca ve Paşanın el yazısı olduğu için kasete okuyor, bana veriyor, ben de yazıya döktürüp kitaplaştırıyordum.

Paşaların Hesaplaşması kitabı aslında Karabekir Paşanın yakılan kitabı olarak bilinen “İstiklal Harbimizin Esasları” isimli kitabının belgelenmiş ve belgelerin orjinalleri konularak hazırlanmış devamı niteliğinde bir kitaptır. Paşanın koyduğu asıl isim “İstiklal Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl İdare Ettik?” olan kitaba biz yayıncı olarak ve Rahmetli Faruk Beyefendi'nin de izniyle üst başlık “Paşaların Hesaplaşması” ismini verdik.

-Bu kitaptaki belgeler ilk kez 1992 yılında yayınlandığına göre, o yıllarda çeşitli zorluklar yaşamış olmalısınız.

Sami Çelik: Murat Bardakçı ‘1998 yılında belgeleri yayınladığımda, her şey bugün gibi rahat değildi. Vahdettin hain olarak bilindiği için bu tür söz ya da belge yayınlamak cesaret işiydi' dediğinde, doğru söylüyordu. Ama ben de 1992 yılından bahsediyorum. İlk yayımladığımda herkes bir şok yaşadı. Resmi tarihi yerle bir eden belgelerdi bunlar. Atatürk'ün Samsun'a Saray tarafından, dönemin en lüks gemisiyle ve İngiliz komutanlığının da mühür ve imzasıyla onaylı “olur” belgesiyle gittiği yazıldı. Yani saray tarafından gönderildiği ve İngilizlerin de boğazlardan çıkabilir belgesiyle ortaya konuldu… Kaçarak gitme hikayesini yerle bir eden belgeydi 1992 yılında yayınladığımız o belge… Beni bu süreçte manevi olarak çok destekleyen oldu. Ama gözümü korkutmak isteyen ve bana türlü zorluklar çıkaranların sayısı, bu manevi destek verenlere nazaran daha kalabalıktı…

“Murat Bardakçı Tüm Türkiye'den Özür Dilemeli”

-Peki Murat Bardakçı'nın programındaki hakarete varan sözlerine karşı siz neler söylemek istersiniz?

Sami Çelik: Murat Bardakçı artık “Tarihin Arka Odası”ndan çıkıp halkın arasına karışmalıdır. Kütüphanelere gidip araştırmalar yapmış olsaydı şimdiye kadar yayımladığım o kitabı çoktan görmüş olur ve bu kadar büyük laflar etmezdi. Şimdi bu belgeleri görmesini ve bir cevap vermesini bekliyorum. Ayrıca şahsımdan ve Türk halkından -programında gözümünüz içine baka baka yalan söylediği için- özür dilemesini bekliyorum. Tabii hiç utanmadan şahsıma yönelik olarak  sarf ettiği ‘kıvırtmayın' şeklindeki çirkin sözü için de..

Ben, canlı yayında Bardakçı'nın söylediği gibi “efendim yağmurlu bir günde fıldır fıldır bu belgelerin fotokopisini almak için dolaşmış“ olmaktan değil, 10 küsür yıl, geceli gündüzlü rahmetli Faruk beyefendi ile çalışmış olmaktan bahsediyorum.

Ben asla kıvırtmadım ve tüm zorluklara rağmen bu eserleri yayımladım. Ortada bir kıvırtma varsa, Bardakçı'nın “Tarihin Arka Odası”nda bunu ne kadar profesyonelce yaptığını, aslında tüm kamuoyu görüyor.

25 yıldır yayıncılık piyasasında olan birisiyim ve herhangi bir kişiyi, kesinlikle emin olmadan yalancılıkla suçlamanın kendime yakışmadığını bilirim.

“Nerede yayınladın kardeşim, aç göster” diye bar bar bağırdı ekranda… İşte belgeler ve o belgelerin daha da ötesi…Başka da belge istiyorsa rahmetli Faruk Özerengin beyefendinin kendi el yazısıyla bende bir belgesi var. “Kazım Karabekir ile ilgili belge vs. ne varsa, Türkiye'de ve dünyada bunu kullanma, yayma, duyurma yetkisi sadece ve sadece Sami Çelik'e aittir diye. Ben asla bunu kullanmadım ve söylemedim de. İlk defa söylüyorum … 30.12.1998'e kadar yayınlanan bu belgelerin ve eserlerin tüm haklarını rahmetli Faruk Özerengin beyefendi bana vermiştir. Murat Bardakçı, kendisine karşı gösterdiğim bütün iyi niyete rağmen, 1992 yılında yayınladığım belgeleri, “1998'de ilk olarak ben yayınladım” diye konuşabiliyor. Hatta canlı yayında, yayınevim ve yazarlarımı kastederek, ‘toplamı bile bir ŞAHBABA etmiyor' şeklinde hakaret edebiliyor. Şimdi baksın bakalım, ilk olarak bizim bastığımız ve hakları bizde olan o belgeleri ŞAHBABA'da kullanmasına nasıl göz yummuşum…

İŞTE KAZIM KARABEKİR'İN DAMADI PROF.FARUK ÖZERENGİN'İN AÇIKLAMASI

30.12.1998 tarihine kadar olan süre içerisinde Kazım Karabekir Paşa'nın notlarından hazırladğım kitapların Türkiye'de basım, yayın, film ve cd haklarını Emre Yayıncılık adına Sami Çelik'e verdim. Bu tarihten itibaren halen hazırladığım eserlerini de basma yetkisini yine Emre Yayıncılık adına Sami Çelik'e veriyorum. Yine bu tarihten itibaren ben hazırlamasam da Kazım Karabekir Paşa'nın diğer bütün eserlerini yayımlama haklarını da Sami Çelik'e veriyorum. Ve Emre Yayınları haricinde Kazım Karabekir Paşa'nın adıyla, paşanın eserlerini hiçbir yayınevinin yayımlamaya ve Kazım Karabekir Paşa'nın notlarını Türkçe harflere çevirip yayımlatmaya hiçbir kimsenin hakkı yoktur. Ben Kazım Karabekir Paşa'nın damadı ve paşanın kitaplarını hazırlayan prof.Faruk Özerengin olarak bunu böylece ilan ediyor ve bu yazıyı Emre Yayınları adına Sami Çelik'e veriyorum.

Prof.Faruk Özerengin

TELİF HAKLARI DEVREDİLEN KİTAPLAR

1) İstiklal Harbimiz

2) Paşaların Kavgası İnkılap Haeketlerimiz

3) Paşaların Hesaplaşması İstiklal Harbine Neden Girdik, Nasıl Girdik, Nasıl İdare Ettik?

4) Bir düello bir suikast

5) İstiklal Harbimizin Esasları

6)Hayatım

7) İngiltere, İtalya ve Habeş Harbi

8) Çocuk Davamız (2 vilt)

9) Çocuklara Öğütlerim

10) Ermeni Dosyası

11) İttihat ve Terakki Cemiyeti

12) Ankara'da Savaş Rüzgarları

13) Kürt Meselesi

14) Birinci Cihan Harbine Neden Girdik?

15) Birinci Cihan Harbine Nasıl Girdik?

16) Birinci Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik? Erzincan ve Erzurum'un Kurtuluşu

17) Birinci Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik? Sarıkamış, Kars ve Ötesi

18) Nutuk'a Cevaplar

-Kamuoyuna vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Sami Çelik:  Kazım Karabekir'in belgelerine 10 yıldan fazla emek verdim. Gecemi gündüzüme katarak rahmetli Faruk Özerengin beyefendinin evinde sürekli bu belgeler üzerinde çalıştım. Buna gerek Karabekir'in ailesinden olanlar ve gerekse pek çok tarihçi şahittir. Kimsenin cesaret edemediği belgeleri ve kitapları yayımlayarak Türk yakın tarihinin yeniden yazılmasına katkıda bulundum. Kimseden bir şey beklemedim ve istemedim de… Halkımızın televizyon programlarında her söylenen şeye itibar etmemesini temenni ediyor bu tip programların da RTÜK'ün yanında Türk Tarih Kurumu'nun denetimine tabi tutulması için yetkililere çağrıda bulunuyorum.

KAYNAK: HABERPOLİTİK.NET
YORUMLAR 1
  • Hiçkimse 11 yıl önce Şikayet Et
    sanmamki özür dilesin,. zira y.nuriden sonra gördüğüm en kibirli kişi kendisi.altaylının "benim google'ım" diye öve öve gaza getirmesiyle, ben bilirim sendromuna yakalanmış maalesef.insan yüzüne karşı övülmez, arkasından yerilmez.müslümanlığı hakkıyla yaşasak böyle olmalı.ne yazıkki tam tersine;yüzüne gülüp, arkasından saydırmak, atasporu haline geldi zamanımızda.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Beşiktaş'a Ernest Muci piyangosu! İngiliz devi dudak uçuklatan rakamla geliyor
İnsansız kara aracı BARKAN, yeni silahıyla sahada