Hakkı Öznur: Anaların öfkesi PKK'yı boğacak

Ülkücü fikir ve siyaset adamı yeni yayınlanan “Ortadoğu’nun Cahşları” adlı iki ciltlik kitabın yazarı Araştırmacı-Yazar merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol ve dava arkadaşı, Hakkı Öznur Diyarbakır’da annelerin başlattığı eylemlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Hakkı Öznur: Anaların öfkesi PKK'yı boğacak
Hakkı Öznur: Anaların öfkesi PKK'yı boğacak
GİRİŞ 02.10.2019 16:06 GÜNCELLEME 02.10.2019 17:06
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Terör örgütü PKK'nın yıllardır çocukları dağa kaçırdığı ve bu sorunun halen devam ettiği son olaylarla bir kez daha görülmektedir.  Çözüm süreci denilen ihanet sürecinde,  2011 – 2015  arası, 4000’ den fazla çocuk PKK tarafından zorla dağa kaçırılmıştır PKK’da çocuk militan krizi yeni değil. 2011 yılına kadar ölen PKK’lıların künyelerinde kod adı, gerçek adı, ana baba adı, doğum yeri ve yılı, örgüte ne zaman ve nereden katıldığı, ölüm tarihini yayınlardı. Son senelerde örgüt ölen gençlerin künyelerinden doğum yılını ve örgüte katılış yıllarını çıkardı. Çünkü ölenlerin büyük kısmı 15-16 yaşlarında çocuklardır. PKK'nın eleman temini için Kürtçe dil kursları ve sosyal faaliyetlerle bir araya getirdiği gençleri ve çocukları, propaganda yöntemlerini kullanarak sempatizan haline getirdiği ve suça sürükledikten sonra kuryeler aracılığıyla kırsala götürdüğü bilinen bir gerçektir.

 

 

Yaşı küçük çok sayıda çocuğun, bölgede düzenlenen festival etkinlikleri kapsamında örgütün dağ kadrosuna götürüldükleri belirlenmiştir. Öğrencilerin, eğlence, müzik ve benzeri sosyal faaliyetlere aldanarak gittikleri festival programından bir daha geri dönmediği tespit edilmiştir. Terör örgütü PKK'nın şehirdeki üyeleri de DBP/HDP vasıtasıyla hangi ailelerin askere ve devlete bilgi verdiğini öğrenip fişliyor. Ayrıca, hangi çocuklar dağa kaçırılabilir bunun tespiti yapıyorlar. Bu durumdan haberdar olan ailelere ise sessiz kalmaları için terör örgütü PKK ve HDP baskı yapmaktadır. Terör örgütü PKK’nın gençlik örgütlenmesi olan “Yurtsever Demokratik Gençlik Hareketi” (YDG – H)Diyarbakır, Batman, Bingöl, Malatya, Elazığ Tunceli vb. yerlerde gençleri örgütün dağ kadrosuna katılmaya zorlamaktadır. Terör örgütü PKK Ağustos 1992 yılında koyduğu şartı yeniden koydu. Her evden bir PKK militanı bulmak için ailelere baskı yapıp, zorla militan topluyor.

Türkiye’den dağa götürülen çocukların bir kısmının, terör örgütünün Rojava dediği (Suriye’nin batısına) götürüldüğünü herkes söylemektedir. Kaçırılan çocuklar, hem Kandil hem de Rojava’daki kamplarda silahlı eğitim alıyor. Zira her iki bölgede de PKK’nın askeri kampları var. PYD, PKK’nın bir parçasıdır, yani birdirler. Kaçırılan çocuklar silahlı eğitimden geçirildikten sonra Suriye’deki iç savaşta da kullanılmaktadır.

 

 

O­to­ri­ter, to­ta­li­ter, yö­ne­tim­ler, re­jim­ler ve ör­güt­ler için in­san­la­rın de­ğe­ri yok­tur. Terör örgütü PKK gibi ör­güt­ler içinde insanların değeri yoktur. Stalinist/ POLPOT’çu zihniyete sahip  PKK ken­di dik­ta­tör­lü­ğü, ege­men­li­ği, oto­ri­ter ya­pı­sı için bü­tün Kürt­le­ri as­ke­ri ka­bul edi­yor. Bu ne­den­le, sı­nır ve hu­kuk ta­nı­maz­lık­la ço­cuk­la­rı da­ğa çı­ka­rı­yor.

AMERİKANCI TÜRK SOLU  PKK’NIN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ

NATO’cu , HDP’nin  devlet düşmanı açıklamalarına destek verenler Diyarbakır’da  annelerin PKK terör örgütüne karşı verdikleri destansı  mücadeleyi de karalamaya çalışıyorlar. Amerikancı solcular terör örgütü PKK’nın ‘devrimci halk savaşı’ diyerek bölgeyi ateş topuna çevirmesine arka çıkmışlardır.

PKK destekçisi Türk sol çevrelerin küresel emperyalist merkezlere yönelik tek bir eleştirisi, tek bir eylemi yoktur, olamaz da. Çünkü hepsinin ipi emperyalistlerin elindedir.

Etnikçilik, mezhepçilik yapan mütareke entelleri, müstemleke demokratları Sorosçular, AB’ciler HDP’ye çalışmaktalar. Eşitlik, bağımsızlık, anti – emperyalizm, edebiyatı yapan CIA solcuları ile  “Biji, serok Obama”  “Biji Amerika” diye slogan atan Kürtçülük yapanlarla aynı yerde buluşmuşlardır.

Nişantaşı–Cihangir solcuları müstemlekeci Aydıncıklar(!) emperyalizmin solculuğuna soyunmuşlardır. Biji Trump’çu, Biji Amerikancı, CIA devrimcileri küresel emperyalizmin işbirlikçiliğini yapmaktalar.

Bebek- New York arası gezenler, yazları  Bodrum’da, kışları Alp dağlarında tatil yapanlar. Bebek’i Nişantaşı’nı, Cihangir’i  Dubai’ye, Paris’e, Londra’ya, NewYork’a benzetmek için çalışan çoğu zengin çocuğu, mutlu azınlığın mensupları, ülke ve millet derdi olmayan bu zümre, şimdi HDP/ PKK güzellemeleri yapmaktalar. 

HDP açıklamalarına destek verenler arasında Pakraduniler, kripto Ermeniler de vardır. PKK ve HDP’ye destek verenler arasında kripto Yahudilerin ve Ermenilerin olduğu bilinen bir gerçektir.

Diyarbakır annelerine provokatör diyen kızıl faşistlere, Kürt ırkçılarına PKK/ HDP’li vandallara destek vermeye devam ediyorlar. NATO’cu/ Amerikancı  HDP için cila,makyaj, ambalaj her şey yapılıyor.

Amerikancı Türk solcuları ve kartel medyası açıkça PKK silahlarına şarjör olmuşlardır. Bir NATO projesi olan dağdan yönetilen HDP’ye destek veren ilkesiz, omurgasız ve ahlaksız Amerikancı liberal sol çevreler PKK’nın kuyrukçusu olmuşlardır.

HDP önünde vicdan nöbeti tutan annelere Türkiye'de kendini sol olarak sınıflandıran Amerikancı ve batı yanlısı kesim tamamen duyarsız.

Devlet düşmanı ve devlet aleyhine eylem üstüne eylem yapan stratejik maşa PKK vb. terör örgütlerine sahip çıkan sol çevreler evlatlarını isteyen anaların onurlu isyanı karşısında tepkisiz kalmaya hatta daha da ötesi anaları provokatör olarak göstermeye kalkacak kadar  çukurlaşmışlardır.

AMERİKANCI SOLCULAR İÇİN “SAKİNE CANSIZ” OLMAK  EVLAT ACISI ÇEKEN ANNELERDEN DAHA ÖNEMLİDİR

Türk solu için PKK kurucularından vatan haini Sakine Cansız olmak Diyarbakır’daki yüreği yanan evlat hasret ile tutuşan analardan daha önemlidir.

PKK kurucularından kripto ermeni Sakine Cansız’a selam gönderen entel/ dantel Amerikancı solcular, PKK tarafından katledilen kundaktaki bebeklere, sivil insanlara geldi mi üç maymunu oynuyorlar.

PKK tarafından katledilen  Şenay, Neşe, Ayşegül, Dilay, Esma, Aynur, Nesrin, Ahmet Mehmet Mustafa, İsmail, Rüstem, Uğur,, Necmettin, Kubilay gibi öğretmenlerin  ,Eren gibi çocukların Bedirhan gibi  bebeklerin,  PKK destekçisi Türk solcular için hiçbir şey ifade etmez. Çünkü kansızlardır, vicdansızlardır,  ahlaksızlardır, namussuzlardır.

PKK, Marksist- Leninist Türk solunun önemli bir bölümünün mukaddesi olmaya devam ediyor.  PKK ve HDP destekçisi Amerikancı Türk solu bugün PKK’ya karşı bir tavır alamıyor.

totaliter teori ve pratikte, üstüne yok olan PKK diktatörlüğüne destek veren sözde aydınlar sözde akademisyenler terörizme bilinçli olarak en açık desteği veren vatan hainleridir.

2015- 2016 sürecinde hendeklerin önünde  “Keleştir silahımız, Nevruzdur bayrağımız. PKK’dır partimiz, TC’dir rakibimiz” denilerek Türkiye’ye kin kusan, devlete başkaldıran Amerikan, İngiliz, İsrail uşağı taşeron PKK terör örgütüne desten veren işte bu beşinci kol çevrelerdir.

Amerikancı sol çevreler bölücü terör örgütü PKK’yı bırakalım kınamayı, “ hendek ” eylemlerine arka çıkmışlardır.

HDP ve PKK yandaşı aydın müsveddeleri yine Türkiye düşmanlarıyla beraberler. Bunlar ABD, AB ve Rus lobilerinin uşağı, katil BAAS rejiminin gönüllü muhafızlarıdır. Sözde aydınlar terör örgütü PYD’yi değil devleti suçlamaya devam ediyorlar.

Dünyanın en kanlı sivil katliamlarını yapan terör örgütüne ‘Çiçek Çocukları’ muamelesi yapan Amerikancı Türk solcuları sözde aydınlar sözde akademisyenler kaleşnikoflarla yaptıkları köy baskınlarından  1 tonluk, 5 tonluk, 10 tonluk bombalarla merkezlerde metropollerde  hunharca katliamlar yapan  hale gelen  PKK terör  örgütüne karşı, halkı bu katliamlardan korumaya çalışan  devlete terör örgütü muamelesi yapmaktadır.

Çınar’da Ankara’da,  İstanbul’da  vb.  yerlerde   tonlarca bomba kullanılarak gerçekleşen saldırılar ve bu saldırılarda  hayatını kaybeden çocukların sivil insanların, askerlerin, polislerin, PKK destekçisi devlet ve demokrasi düşmanı bu vatan hainleri için bir önemi yoktur. Bunlar, PKK’lı katillerin, bebek katillerinin ,canilerin yasını tutar, onların  cenaze törenlerine katılır ,başrolde yer alırlar.

Apo itini, “Barış Meleği”,  Zerdüşt PKK’yı “Barışsever”, teröristleri de “Çiçek Çocukları” gibi göstermeye çalışmışlardır. Cinayet şebekesi bebek katili PKK terör örgütünü özgürlükçü ve barış yanlısı gibi bir STK gibi göstermeye kalkarak algı operasyonu yapmışlar ve meşrulaştırmaya çalışmışlardır.

TERÖRE DESTEK İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ OLARAK GÖSTERİLEMEZ!

Hendek sürecinde “Kürt kanıdır kanımız, Apo’dur başkanımız. Kürdistan toprağımız, gerilladır adımız” gibi ırkçı, faşist marşlar söyleyen söylemlerde bulunan terör propagandası yapan terör örgütünü masum göstermeye çalışan sözde  akademisyenlere kol kanat gerenler küresel emperyalizmin yerli işbirlikçileridir.
 

PKK’ya destek açıklaması yapanların  ve  teröre destek bildirilerini imzalayanların demokrasiyle, hukukla, ilimle, bilimle ilgileri yoktur. Üniversite kürsüleri onlar için birer teröre destek ve propaganda aracı olmuştur. Bunlar aydın görünümlü terör destekçileridir.

 Teröre destek vermek ifade özgürlüğü olamaz! PKK, bugün dünyanın  terör örgütü listesindedir. Bebekleri öldüren bir terör örgütü ile dayanışma içine girenler, bebek katillerine arka çıkanlar ifade özgürlüğünden bahsedemezler.

Milletten, devletten, demokrasiden, hukuktan yana olan aydınların, akademisyenlerin taraf olacağı tek yer Türkiye Cumhuriyeti’dir.

Sol tandanslı, çoğu etnik ve mezhep ayrımcılığı yapan sicilleri bozuk, soğuk savaş döneminden kalma, bir kısmı onların ardılları olan sözde akademisyenler, yine iç savaşa hizmet etmekteler, terör baronlarına, silah lobilerine, akademik lojistik sağlamaktalar.

HDP/ PKK çizgisinde yayınlanan açıklama ve bildirilerin haysiyet ve mantığı yoktur. Türkiye’yi karalayan bölücü söyleme sahip bildiriler en çok HDP ve Kandil’i ve Amerika’yı memnun etmiştir. Yapılan açıklamalar ve bildiriler PKK’ya dokunma bildirisidir.

Kandil’in çağrısı üzerine kaleme alınan PKK söylemi bildiriler ile sözde akademisyenler terör seviciliğine soyunmuşlardır.

Ruhlarını şeytana satmış sözde aydınlar sözde akademisyenler bebek katillerine hamilik yapmışlardır. İmza kampanyaları, sol–sosyalist geleneğin vazgeçilmezlerinden biridir. Amerikancı, Batıcı, Soroscu, liberal ve solcu takımının işi gücü terör örgütlerini himaye etmek,  devlete düşmanlık eden bildiriler yayınlamaktır.

PKK ve HDP sevici bildiriciler barışa değil, teröre, demokrasiye değil, demokrasi dışı arayışlara, kaosa hizmet etmişlerdir.
Bunların çoğu devletten maaş alan, devletin beslediği kişilerdir. Birçoğu da ABD, AB ve Soros’un vakıflarından maaş almaktadırlar. CIA vb. istihbarat servisleriyle ilişkili yapılarla bağlantıları vardır. Bunların yaptığı düpedüz devlet düşmanlığıdır, nüfus ajanlığıdır, beşinci kol faaliyetlerinde yer almaktır.

Karen Fogg’un çocukları olarak da bilinen sözde akademisyen sözde aydın gerçekte ise beşinci kol faaliyetleri yürüten bu çevreler için etki ajanlarının çalıştığı emperyalistlerin tescilli şubelerinde her gün cilalanarak reklamları yapılıyor.

Güya akademisyen ve araştırmacı unvanı yakıştırmış bu güruh, terör örgütünün eylemlerini hep savunmuşlardır. Bölgede elinde silahlarla halka kan kusturan PKK despotizmine karşı çıkacaklarına hak ve özgürlükler ihlal eden, devlete başkaldıran PKK terör örgütünün borazanlığını yapıyorlar. Bunların yaptığı ülkeye, vatana ihanettir. Bunun adı müstemleke zihniyetidir. Bunun adı mandacılıktır.

Şiddeti meşrulaştırılan, devletin yaptığı operasyonları katliam olarak nitelendirenler düşünce özgürlüğünden söz edemez

ANALARIN ÖFKESİ PKK’YI BOĞACAK

Anaların vicdanı ideoloji tanımaz. Analar, evlatlarının hangi ideolojiye mensup olduğuna bakmaz. Evladının canıyla hayatıyla ilgilenir.  Önceliği evladının sağ olmasıdır ve sağlığıdır.  "Evladımın ölüsüne bile razıyım' diyen annelerin masum ve insani direnişinin yanında olmak, hepimizin boynun borcudur. Annelerin gözyaşının rengi yoktur. Evlat acısı her anne için aynıdır.

Çocukları terör örgütünce kaçırılan ailelerin oturma eylemine ses çıkartmayan sözde insan hakları savunucuları, sözde STK’lar nerede? Amerikancı, AB’ci, Soros beslemesi sözde aydınlar, sözde demokratlar için anaların gözyaşlarının önemi yoktur. Onlar için önemli olan terörist başının ve terör örgütü militanlarının tahliye edilmesi ve PKK terör örgütünün bir sivil toplum örgütü gibi kabul edilmesi ve siyasi parti olarak kabul edilmesidir.

Çocuklarını dağa kaçıran PKK’nın diktatörlüğüne karşı çıkan anneler  tarihi bir çıkış yapmışlardı. Anneler teröre başkaldırıyor, PKK annelerin ayaklarının altında kalacaktır.

PKK’ya isyan eden aileler anneler, sadece dağa kaldırılan çocukların ızdıraplarını yansıtmıyorlar; son 15 yıldır dağa kaldırılan ve çatışmalarda ölüp giden çocukların hesabını soruyorlar. Durumun bölgede,  aleyhlerine döndüğünü gören PKK, DBP/ HDP algı operasyonları  yaparak süreci lehine çevirmeye çalışmaktalar.

 Dağa kaldırılan her çocuk için atılacak bir anne çığlığı, PKK ve yandaşlarının hepsinin korktuğu bir şeydir. PKK Diyarbakır da başlayan bölgeye yayılan ailelerin seslerini  kısmaya çalışıyor.

Çocukları  terör  örgütleri tarafından  kaçırılan  bütün aileler  Diyarbakır’daki  terör karşıtı  yürekli eyleme  destek  vermelidir. Bölgedeki sivil toplum  örgütleri , terör örgütü  PKK’ya karşı artık ayağa kalkmalı ve seslerini  çıkartmalıdır. Kendi çocuğunun başına bir kötülük gelene kadar susanlar, yarın yalnız kalacak olanlardır .Yarın yalnız kalmamak için bugün yalnız bırakmayın.

ANNELERİN PKK’YA KARŞI İLK EYLEMİ 19 MAYIS 2014 TARİHİNDE DİYARBAKIRDA GERÇEKLEŞMİŞTİ

PKK'nın çocuklara yönelik girişimleri, 2014 yılında 23 Nisan pikniği için Lice kırsalına götürülen bir grup çocuğun kaçırılmasının ardından ailelerin başlattığı oturma eylemleriyle ilk defa gündeme gelmişti.  Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Megam – Der tarafından 23 Nisan’da Diyarbakır’ın Lice ilçesinde piknik yapma bahanesiyle götürülen çocuklardan 5 yıldır hala haber alınamamıştır.

19 Mayıs 2014 tarihinde çocukları PKK tarafından kaçırılan yedi ailenin başlattığı yürekli eylem kısa sürede 100’e  ulaşmıştı. Eylem yapan aile sayısındaki hızlı yükseliş, koşulların hangi yönde geliştiğinin önemli bir göstergesiydi. Ailelerin ilk defa, cesaretli bir şekilde terör örgütüne tavır alışı ve çıkışı BDP/HDP’yi,  Kandil’i  tedirgin etmişti

Diyarbakır'da, çocuklarının PKK tarafından götürüldüğünü belirten aileler Dağkapı meydanından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önüne gelmişler, PKK’ya karşı tepkilerini çadır kurarak göstermişlerdir. Ailelerin PKK karşıtı eylemi kamuoyunda da yankı bulmuştur.

PKK’nın uzantısı  (BDP ) HDP /DBP  eliyle gençler ailelerinden habersiz kafileler halinde dağa çıkartılıyor. Diyarbakır’da çocuklarının BDP eliyle kendilerinden habersiz zorla dağa çıkartılmalarına, örgüte katılmalarına isyan eden aileler oturma eylemi yaparak  HDP'lilere sert tepki gösterdiler.

Terör örgütü PKK'nın baskısına ve  dönemin BDP’li  Diyarbakır Büyükşehir Belediye zabıtasının fiili saldırısına rağmen, aileler kararlı olarak eylemlerini sürdürmüşlerdi .Diyarbakır'da PKK’nın çocuklarını kaçırdığı aileler  27 Mayıs 2014 günü BDP il binasını basmışlardır. BDP'lilerle, çocukları kaçırılan aileleri arasındaki arbedeyi polis ayırmıştır. Aileler daha sonra Sur ilçesindeki Dağkapı Meydanı’nda oturma eylemi başlatmışlardır.

Ailelerin ilk defa, cesaretli bir şekilde terör örgütüne tavır alışı,çıkışı BDP/HDP’yi,  Kandil’i  tedirgin etmiştir. Örgüt ,BDP’ye aileleri belediye binası önünden uzaklaştırın talimatı vermiştir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi yapan aileler 100 – 150 kişilik BDP/PKK’lı belediye çalışanlarının saldırısına maruz kalmışlardır. Anneler,BDP’lı kızıl zorbalar tarafından dövülmüştür, tartaklanmıştır

ANNELER KANDİL AĞZIYLA KONUŞAN BDP/HDP LİLERE SERT TEPKİ GÖSTERMİŞTİR

Terör örgütünün uzantıları BDP/ HDP sözcüleri “çocuklar ken­di ira­de­le­riy­le da­ğa gitti” yalanını atmaktalar. Aileler BDP’lilerin yalanlarına sert sözlerle tepki vermişlerdir. PKK tarafından kar­de­şi ka­çı­rı­lan Se­vim Uça­kay, dönemin BDP Ge­nel Baş­ka­nı Se­la­hat­tin De­mir­ta­ş’­a “Ken­di ço­cu­ğun ne­re­de? Di­zi­nin di­bin­de. Si­zin ço­cuk­la­rı­nız Ame­ri­ka­’da eği­tim­de. Be­nim kız kar­de­şim ise dağ ba­şın­da. Ge­lip der­di­me der­man ol­sun­lar. ‘Kı­zım ne der­din va­r’ di­ye sor­sun­lar. Kız kar­de­şi­mi ba­na ge­tir­sin­le­r” di­ye ses­le­nmiştir.“HDP’­li bir ka­dın mil­let­ve­ki­li­nin ço­cuk­la­rı ka­çı­rı­lan ai­le­le­re “Gu­rur du­yun ço­cuk­la­rı­nız da­ğa çı­kı­yo­r” de­mesine  bir anne “senin çocuğun İngiltere de, Amerika da eğitim görecek, lüks yaşam sürecek bizim çocuklarımızda dağlarda ölecek öylemi?.  O kadar çocuğun ile gurur diyorsun sen gönder çocuğunu dağlara o zaman göreyim seni   “  diyerek ağzının payını vermişti

Bir başka anne ise “BDP’li mil­let­ve­ki­li ger­çek­ten ço­cuk­la­rın da­ğa gö­tü­rül­me­sin­den gu­rur du­yu­yor­sa, kı­zı­nı da­ğa gön­der­me­li. An­ne­le­rin göz­ya­şı­nı, fer­yat­la­rı­nı he­nüz BDP ve HDP yet­ki­li­le­ri hala an­la­mış de­ğiller.”  sözlerini sarfetmişti. 

HDP sözcüsü İdris Baluken 29  Mayıs  2014 günü “ "PKK'nın kaçırdığı çocuklar diye bir kavram yoktur, tam tersine devlet teröründen kaçan çocuklar gerçeği vardır Çocuklar devlet teröründen dağa çıkmışlardır” diyor. Devlet terörü olsa analar devleti protesto ederler. Analar, çocuklarının devlet baskısıyla değil, örgütün baskısıyla dağa çıktıklarını söylemekteler.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ta 3 Haziran 2014 günü İstanbul’ da   gazetecilerin dağa kaçırıldığı iddia edilen çocuklarla ilgili sorularına cevap verirken , oturma eylemi yapan ailelerle ilgili,  “Çocukların da dağa gittiği yok. Bazı çocuklar uyuşturucu şebekeleri tarafından kaçırılmış. Bazılarının hiç dağla alakası yok. Gitmemişler. Bazı aileler aldıkları paralar karşılığında o eylemi yapıyorlar” İfadelerini  kullanmıştır. 

Annelerin  terör örgütü  PKK ya  karşı sürdürdükleri “ÇOCUĞUMU İSTİYORUM” direnişi   bölücüleri telaşa düşürmüştür. Direnişi şiddetle bastıramayan PKK/BDP/HDP iftira ve yalanlarla direnişi  sabote etmeye çalışmaktalar.

Acılı annelerden  Lütfiye Bozoğlu  “Elini vicdanına koy  Demirtaş yalan  söyleme . para için buraya gelmedik. Ben oğlum için buraya geldim. Bana oğlumu verin. Para istemiyorum” diyerek BDP’li Demirtaş’a sert  tepki göstermiştir.

 O dönem BDP Eş Başkanı olan Selahattin Demirtaş   tam  bir PKK/KCK ağzıyla   konuşmuştur.   çocuklarını arayan  aileleri  “ MİT’le irtibatlar var İstihbaratla irtibatlar var .” diyerek algı operasyonu yapmaya kalkmıştı.

HDP ve KCK içinde çok sayıda istihbarat elemanı var.  Ortadoğu’daki istihbarat servisleriyle sürekli görüşen HDP yöneticilerinin bizzat kendileridir.

PKK’ya yakın bir televizyon kanalına konuşan KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu,  çocukları dağa çıkarıldığı gerekçesi ile Diyarbakır’da HDP il binası önünde  eylem yapan ailelerin buraya kasten gönderildiğini savunmuştur. 

PKK’­nın ba­şı Ab­dul­lah Öca­lan, ço­cuk­la­rın Kan­di­l’­de eği­ti­me alı­na­ca­ğı­nı daha önce defalarca söy­le­miştir. PKK sözcüleri yıllardır köylerden, kırsaldan hatta metropollerden dağa çıkışları savunmuşlardır.

Kaçırılan çocuklarla ilgili olarak terör örgütünün uzantısı HDP ise “Gerillaya katılımla alakamız yok” diyor. Kandil’den açıklama yapan PKK ise “Kaçırma değil, yaş sınırlamasına dayalı gönüllü katılım var” diyor. Bunlar terör örgütünün  her zamanki yalanlarıdır.

Türk Solu çevrelerinde  “ PKK kuyrukçusu “ ve “Ajan “olarak suçlanan Ertuğrul Kürkçü, PKK’nın kaçırdığı belirtilen çocuklarla ilgili olarak, “HDP’ye yönelik talep yoktur. Askere alma dairesi olmadığımız gibi çocukları bulma kurumu da değiliz” demişti HDP’ de kaçırılan çocuklar konusunda örgütün baskısından dolayı gerçekleri karartmaya çalışıyor.

HDP’Lİ KIZIL FAŞİSTLER YİNE ANNELERE SALDIRMIŞTIR

Oğlu PKK tarafından kaçırılan Hacire Akar, 22 Ağustos'ta HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemini ilk başlatan isim oldu. Ardından çocukları PKK tarafından kaçırılan anneler 3 Eylül'de Diyarbakır'daki HDP İl Binası önünde eyleme başladı .PKK tarafından 2015'te alıkonunan polis ve asker aileleri de eyleme destek vermeye başladı.

3 Eylül 2019 tarihinde çocukları için  eylem acılı annelere HDP’ li zorbalar fiili ve sözlü saldırılarda bulunmuşlardır. Anneler, HDP’ li faşistlerle kavga etmiştir. Çocukları dağa kaçırıldığı için eylem yapan bir annenin HDP'li yetkiliye söyledikleri ibretlikti. İşte o sözler:

Diyarbakır'da genç bırakmadınız genç... Ya cezaevinde ya toprağın altında. Başlarım sizin Kürdistan davanıza da.

Sizin çocuğunuz dağa gitsin kıyameti koparırsınız... Senin oğlun hangi özel okulda okuyor. Sen bunu desene... Fakir fukaranın çocuğu dağa bunlar koltuklarda.

Alıştınız insanları dağa göndermeye... Vermiyoruz. Size verecek çocuğumuz yok".

HDP binasının önünde oturma eylemi yapan bir başka annenin sözü ise aynen şöyleydi :

 "Yeter artık, bizim artık HDP’ye verecek çocuklarımız yok. Yeter. Bakın 30 yıldır bu sömürü, bu oyun bu düzen yeter artık. İnsanlar biraz gözünü açsın. Biz bunu diyoruz”

HDP Diyarbakır İl Başkanı Zeyyat Ceylan, beraberinde bazı HDP'li milletvekilleri ve partililerle il binası önünde yaptığı açıklamada, “çocukları kaybolan veya eve gelmeyen aileleri devlet kışkırtıyor  partimiz HDP'yi kriminalize etmektir. “ diyerek  yine  Devlet düşmanlığı yapmaya   PKK’ ya destek veremeye devam  etmektedirler.

Yüreği yanan Annelerin taleplerini yerine getirmek, onların sesine kulak vermek yerine zaman zaman ailelere saldıran HDP'liler sosyal medya üzerinden de alay edercesine paylaşımlarda bulunuyor.

Bunun son örneği de HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın yaptığı küstah paylaşım oldu. Twitter hesabından eylem yapan annelerle dalga geçen bir video paylaşımında bulunan Beştaş, "İl binamız herkese açıktır. Bekleriz :))" yazdı.

Kürt çocukları dağlara kaçırılırken bölücü terör örgütünün uzantısı BDP / HDP’nin başındakiler, milletvekilleri, belediye başkanları onların çocukları da ABD’de, Avrupa’da değişik yerlerde eğitim alıyorlar, turistik seyahat yapıyorlar.

HENDEKLERDE KURULAN “MAYINLI HAİNLİK” EYP PATLAMALARINDA 515 VATAN EVLADI ŞEHİT DÜŞMÜŞTÜR.  

ABD ve bazı AB ülkeleri tarafından Kandil ve Ayn el Arab’da silah ve bomba eğitimi alıp sonra Sur’da, Cizre’de, Silopi’de, Silvan’da, Nusaybin’de, Yüksekova’da, Ceylanpınar’da vb. yerlerde suikast silahlarıyla, döşenen mayınlarla, bombalarla 1181 vatan evladı şehit düşmüştür. El yapımı patlayıcı (EYP) saldırıları sonucu 515 güvenlik güçlerimize mensup asker ve özel hareket mensubu polisimiz şehit düşmüştür.

1978-2019 arası 41 yıl boyunca stratejik maşa  PKK terör örgütü tarafından 12 binden fazla vatan evladı hain pusularda tuzaklarda saldırılarda şehit düşmüştür.

PKK terör örgütü 1978 – 2019  arası 500 köy basmıştır. 500 köyde toplu katliam yapmıştır. Kundaktaki bebekler ( 276) dâhil öldürdüğü çocuk sayısı 1232’dir   Binlerce sivil, masum insanı katletmiştir.

41 yıldır çoluk, çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı demeden binlerce masumu öldürdüler. Bingöl, Başbağlar ,Mısır Çarşısı, Anafartalar, Güngören ,Yavi,  Vezneciler, Çankaya, Güvenpark, Elazığ, Şemdinli, Van, Adana, Beşiktaş, Kayseri en son 12 Eylül 2019 günü Kulp vb. onlarca katliam …. Bu kanlı katliamların, kanlı eylemlerin hepsini sözde akademisyenlerin sözde aydınların  destek verdiği  PKK terör  örgütü yaptı.

PKK 41 yıl öncede bebek katili idi, şimdide bebek katili… Barış, özgürlük, halkların kardeşliği gibi söylemleri ağzından düşürmeyen terör örgütünün gerçek yüzü işte bu…

YORUMLAR 1
  • Ankara Kalesi 4 yıl önce Şikayet Et
    Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu'nun yol ve dava arkadaşı kıymetli ağabeyimiz Hakkı ÖZNUR'u tebrik ediyoruz. Allah razı olsun. Kendisine ait Ortadoğu'nun Cahşları kitabını tüm kitapseverlere tavsiye ediyorum. Selamlar.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Sahil Güvenlik ekiplerinin teleferikte mahsur kalanları kurtarma görüntülerine ulaşıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar'da akaryakıt istasyonu çalışanlarını ziyaret etti