Hümeyra, Fikret Hakan’a niye kızgın?
SİYAD ödül töreninde ’En İyi Kadın Oyuncu’ ödülü alan Hümeyra, kendisinden sonra bir ödülü vermesi için Fikret Hakan sahneye çağrılınca sahneden ayrılarak yerine oturdu ve onunla yan yana gelmedi. Bu sessiz kaçışın önemli bir nedeni vardı:

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) ödül törenine 'Babam ve Oğlum' filmi aldığı 6 ödülle damgasını vururken, bir başka ilginç olay da sahnede yaşandı.
Atilla Dorsay tarafından ’En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü almak için sahneye davet edilen Hümeyra, ödülünü alıp, toplu fotoğraf çekimi için beklerken, bu kez de ’Umut Veren Sanatçı’ ödülünü vermek üzere Fikret Hakan’ın adı anons edildi. Ve Hakan sahneye gelirken, Hümeyra da sessizce gidip yerine oturdu. Gözlerden kaçan bu olayın nedeni 1971 yılına dayanıyor.
15 Kasım 1971’de İstanbul’da magazin dünyasını yakından ilgilendiren bir nikah kıyıldı. Hümeyra Şişli Evlendirme Memurluğu’nda Fikret Hakan’la nikáh masasına oturuyordu. Hümeyra, ikinci eşi Hakan’a öylesine büyük bir aşkla tutulmuştu ki, kendisini bir anda nikáh masasında buluvermişti.
Ancak evliliğin üzerinden tam bir ay geçmişti ki İstanbul’daki evlerinde müthiş bir gece yaşandı. Evde verilen partide alkol sınırını aşan Hakan, misafirler gittikten sonra Hümeyra’yı dövmeye başladı. Genç kadının ağzından oluk gibi kan geliyordu. Hümeyra’yı kaçarken merdivenlerde de kovalayan Hakan, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi hizmetçinin yaptığı kahveyi içmişti. Soluğu hastanede alan Hümeyra ise iyileşir iyileşmez boşanmak üzere mahkemenin yolunu tutmuştu. Öztürk Serengil’in deyimiyle Semiramis Pekkan’la ’mecbur kaldığı’ için evlenen, Hümeyra ile de ’burun kırdığı’ için boşanan Fikret Hakan, bu olay üzerine hiç konuşmadı. Hümeyra, o günü şöyle anlatıyordu: 'Burnum üç yerinden kırıktı. Böbreklerim fena halde ağrıyor, sağ kulağım duymuyordu. Fikret’i hiç affetmedim. Hiç hakkı yoktu böyle bir şey yapmaya. Sırf kendine reklám olsun diye böyle bir şey düşündü...'
(Hürriyet)
-
ekrem özcan 17 yıl önce Şikayet Etsol görüşlü adalet. bugünkü rektörler profösörler bilim adamları hep kendi anlayışlarında insanların bir yerlere gelmelerini sağladıkları içindir ki bugünkü yargıda milletin maneviyatına ve duygularına hitap edecek bir adam malesef yok rahmetli prof.zaim gibi hocaların çoğalması halinde tam tersi olacaktır.Beğen
-
tekin okur 17 yıl önce Şikayet Etortalık karıştırıcı 301. 301.madde ne işe yarar,genelde benim gibi sıradan vatandaşlar bunu bilmez,ama ülkemizin güzel insanlarını birbirine düşürdügünü ve toplumuzdaki aydınları böylece sindirmeye yaradıgını en azından biliyoruz.kaoslara son vermek istiyorsak miladı dolmuş olan 301\'İ kaldıralım.Beğen
-
BLUE_DRAGON 17 yıl önce Şikayet EtKARAR FARKLILIKLARI. Ben geçen sene bir yerde TCK-CMK Seminerinde bulundum.Orada çok sevgili pRof.hocamız Feridun Yenisey vardı.çeşitli olayları yorumluyordu...Bir suçu engelleme konusunda görev yapan birisi hakkında Ceza verilmeli demişti .başka bir hocamız hayır iyi yapmış diyerek suçu engelleyen görevliyi övüyondu.Demekki hukukçular ve kanunların uygulanması konusunda da çelişkiler olabiliyor.hemde işin ustaları şahışlar tarafından...Beğen
-
UyutulanNesil 17 yıl önce Şikayet EtBizdeki Adalet Sistemi iste !!!. Bu adalete gel de teslim ol. Bu karar verenlerin samimiyetine güven gelde! Basötülü kizlara karsi olunca hepsi ayaga kalkiyor, ceteler olunca da yarginin üst kademelerinden CIT yok. Kendi görüsünden saydiklari Prof.lar istedikleri kanuni sucu islesinle, ihalelere fesat karistirsinlar onlar hakkinda hic bir sorusturma acilmazken kendi alaninda calisma yapan ve fikirlerini , calismalarini paylasan bilim adamina mahkümiyet. Bunun neresi Hukuk Devleti . Ceteler Devleti dense daha dogru olur.Beğen
-
modern müslüman 17 yıl önce Şikayet EtYARGIDA TAM BAĞIMSIZLIK ŞART ARTIK. derin solun derin etkilerinden uzak, tam bağımsız bir hukuk istiyoruz artık.Beğen