Barzani Ailesi'nin gerçek yüzü

Şeyhlikten Şahlığa giden Barzaniler Yahudi mi? Nakşibendi şeyhi olarak geçinen baba Barzani'yi Atatürk mü kurtardı? Mesut Barzani Amerikancı mı? İşte çarpıcı iddialar:

Barzani Ailesi'nin gerçek yüzü
Barzani Ailesi'nin gerçek yüzü
GİRİŞ 04.11.2007 09:57 GÜNCELLEME 04.11.2007 09:57
Bu Habere 20 Yorum Yapılmış
Akşam gazetesi yazarı Rıza Zelyurt'un derledikleri...

BABA BARZANİ’Yİ ATATÜRK KURTARMIŞTI

Büyük Zap Suyu kıyısındaki Barzan Köyü’nden çıkan Mustafa Barzani; babasının Nakşibendi şeyhi olarak elde ettiği gücü, silahlı kuvvete çevirmesini bildi. Kendisi Türkiye’ye, İran’a, Rusya’ya sığındı ve Amerika’da öldü ama oğlu Mesut; şimdi Kürdistan Bölge Başkanı gibi tantanalı bir unvanla anılmaya başlandı

Barzani ailesi bugün Kuzey Irak’ın batı kesimlerini elinde tutuyor. Barzanileri, bölgede bir güç haline getiren isim de Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani’dir.

Bu aile; Barzan bölgesindeki göçebelerdendir. Yurtları da Barzan köyüdür. Barzani; Barzanlı anlamına gelir. Mustafa Barzani; molla unvanını Nakşibendi tarikatından olması yüzünden elde etmiştir. Gazeteci Lütfü Akdoğan’ın bizzat Mustafa Barzani’nin ağzından aktardığı bilgilere göre; babası Abdürrahim sofu bir insandır ve Nakşibendi’dir. Barzan köyünde bir tekkesi bulunmaktadır. Onun ölümünden sonra rolünü, en büyük oğlu Abdüsselam üstlenmiştir. Abdüsselam, Büyük Zap Suyu vadisindeki Barzan köyüne daha büyük bir tekke inşa eder ve Nakşibendi şeyhi olarak ünü yayılır. Barzan tekkesinde ayinler yapılır ve burası bölgede dinsel merkez haline gelir. Barzaniler, şeyh olarak elde ettikleri saygınlığı; çevrelerindeki köylüleri kendilerine silahlı güç yapmak için kullanırlar.

Birinci Dünya Savaşı başlayınca Barzanlılar devlete asker vermek istemezler. Osmanlı Devleti’nin Musul Valisi Süleyman Nazif Paşa isyankar şeyh Abdüsselam’ı ve diğer Kürt aşiret reislerini yakalayarak Musul Kapısı’nda astırır.

Barzan’daki Nakşibendi tekkesinin şeyhliğini bu kez Ahmed Barzani üstlenir. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Irak; petrol bölgesi olduğundan İngilizlerin elinde kalır. Bölgede İngilizlere karşı bir cephe de oluşur. Barzani kardeşler de bu cephede yer alırlar ve 1931 yılında Büyük Zap Suyu’nun sağ kanadını 1700 dolayındaki peşmerge ile ele geçirirler.

TÜRKİYE’YE SIĞINDILAR

Irak’taki İngilizler, Barzani kardeşleri yok etmek üzere harekete geçip 1932’de Ahmed, Sadık ve Mustafa Barzanileri sıkıştırırlar. Irak dağlarında ölümle burun buruna gelen üç kardeş ve 100 kadar peşmerge 23 Haziran 1932’de Türkiye’ye sığınırlar. Mustafa Barzani o günleri şöyle anlatıyor: 'Biz, Türkiye’de asılmayı bekliyorduk. Çünkü o tarihlerde İngilizlerle Türkler ve Iraklılar iyi münasebetler kurmuşlardı. Ancak biz seve seve Türkiye’de ölüme gelmiştik. Fakat Türkiye’de beklediğimiz ölüm bizi karşılamadı. Mustafa Kemal bizim himaye edilmemizi emretmişti. Nitekim orada iyi muamele gördük.'

Barzaniler; Irak’ta af çıkarılması üzerine ertesi yıl dönerler. Bir yıl sonra silaha sarılıp Ravanduz bölgesini ele geçirirlerse de hükümet kuvvetleri onları dağlara kovalar. 1943 yılına kadar sakinlik sürer.

Molla Mustafa Barzani, 1925 yılında Türkiye’de kopan Şeyh Sait İsyanı ve 1930 Ağrı İsyanı; 1937 Tunceli İsyanı gibi hareketlerle ilgilerinin bulunmadığını da belirtir.

Günümüzün Kürtçüleri ise onu; her hareketin arkasındaki kahraman gibi göstermeye çabalıyorlar.

Halbuki; Mustafa Barzani’nin de anlattığı üzere, kendisi de dahil, çevresindeki insanlar derin yoksulluk içinde yaşıyorlardı. Yağmacılıkla geçinen bu insanların resmi güçlerle başı derde giriyor, onlar da canlarını kurtarmak için dağlara kaçıyorlardı.

2. Dünya Savaşı sonunda İran’ın Mahabat kentinde Kürtler bir cumhuriyet kurdular. Mustafa Barzani kendisini general ilan etti ama bu devletçik bir yıl sürmeden 1947 yılında İran tarafından alaşağı edildi. Yöneticileri asıldı. Mustafa Barzani; 100 adamıyla birlikte Sovyetler Birliği’ne sığınarak canını kurtardı. Bu süreci anlatırken Mustafa Barzani şöyle diyor: 'Çoluk çocuklarımızı, karılarımızı Irak dağlarının yamaçlarında kaderin cilvesine terk etmiştik.'

Mustafa Barzani Sovyet sınırı içinde Kızıl Ordu’ya girdi ve kendisine orada albay rütbesi verildi.

Irak’ta rejim değişikliği üzerine Mustafa Barzani 1958 yılında memleketine döndü. Sovyetler Birliği onu Irak hükümeti üzerinde bir baskı aracı olarak kullandı. Bu süreçte İsrail de Mustafa Barzani ile ilişki kurdu. Barzani 1967 ve 1973 yıllarında İsrail’e giderek orada özel görüşmeler yaptı. Bugün İsrail, Kuzey Irak’ta bulunuyorsa; temeli işte bu özel işbirliğinde yatmaktadır.

1970’lerin başında bu kez İran; Mustafa Barzani’yi Irak’a karşı kullandı. İsyan eden Barzani’ye İran 1975’te yardımı kesince Irak ordusu Barzani peşmergelerini ezdi. Bunun üzerine Mustafa Barzani İran üzerinden Amerika’ya geçti ve 1979 yılında orada öldü.

Başlangıçta toprak bir mezarda yatan Mustafa Barzani için şimdi oğlu Mesut Barzani 10 milyon dolara bir anıtmezar yaptırmaktadır.

KÜRTÇÜLÜK AĞIR BASTI

Barzanilerin eşkıya eylemleri 1943’ten başlamak üzere artık milliyetçi bir içeriğe de kavuşur. Irak ordusundaki bazı Kürt subaylar kaçarak onun peşmerge birliklerine katılırlar.

Diyor ki: 'Birinci Dünya Harbi sıralarında Kürtlere verilmek istenen ve daha sonra büyük devletler tarafından ayaklar altına alınmak istenen Kürtlerin bağımsızlıklarını açıktan açığa biz savunuyor ve bunun gerçekleşmesini istiyorduk. Nitekim bu maksatla temaslarımız geniş çapta yabancı devletlerle oluyordu. Bazen İngiliz temsilcilerini, bazen Rus temsilcilerini, bazen Irak hükümet temsilcilerini karşımıza alıyor; bunlarla geleceğimiz hakkında tartışmalara girişyorduk. Tabii bütün ilişkilerimiz gizli oluyordu. Irak hudutları içinde kendi kendimizi idare edecek, namus ve şerefimizi koruyacak bir idare sistemini talep etmekte haklıydık.'

Barzanilerin bundan sonraki eylemleri bu amaç doğrultusunda ortaya konulmuştur. Kürt devleti kurmak...

ABD’Yİ İHANETLE SUÇLAMIŞ

Molla Mustafa Barzani, 30 yıl önce Başkan Jimmy Carter’a gönderdiği mektupta ABD ile ilk işbirliğinde nasıl hüsrana uğradığını yazmış. Barzani mektuplarında, otonomi hakkı ve sürgündeki Kürtler’in Irak’a dönebilmelerinin de sağlanmasını isterken, eski ABD yönetimini ve İran’ı kendilerine verdikleri sözleri tutmadıkları için ihanetle suçluyor. Barzani’nin bu mektuplarında Carter ve Kongre üyeleriyle görüşme talebinde bulunduğu ancak bu isteğine asla olumlu yanıt alamadığı ortaya çıkıyor.

Babası Beyaz Saray’a giremese bile oğlu Mesut orada ağırlanarak ve sırtı sıvazlanarak bu arzu Cumhuriyetçi bir Başkan olan Bush tarafından yerine getirilmiştir.

BARZANİLER YAHUDİ Mİ?

Kendisi de bir Kürt Yahudisi olan ve Los Angeles California Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan Prof. Yona Sabar’ın, 1982 yılında Yale Üniversitesi tarafından yayımlanan ‘The Folk Literature of the Kurdistani Jews: An Anthology’ (Kürdistan Yahudilerinin Halk Edebiyatı: Antoloji) isimli kitabı Barzanilerin soyu ile ilgili çarpıcı bilgiler içeriyor. Prof. Sabar’ın verdiği bilgiye göre, Kuzey Irak’ta 16 ve 17. yüzyılda Barzani ailesine mensup hahamlar Yahudi eğitim kurumları oluşturmuşlardı. Bu aileden Haham Nathanel Barzani, bölgede seçkin bir kütüphaneye de sahipti. Bu kitaplar, yine haham olan oğlu Samuel Barzani’ye miras kalmıştı. Amerikan Yahudileri tarafından tam bir yüzyıl sonra kabul edilecek olan ilk kadın haham da Samuel Barzani’nin kızı Asenath Barzani’dir.

Tarihçi Ahmet Uçar, Osmanlı arşivlerinde bölgede bir tek Barzani ailesi bulunduğuna dair kayıtların yer aldığını hatırlatarak, günümüz Barzanilerinin atalarının Yahudi olduğundan şüphe duyulamayacağını ifade etti. Ahmet Uçar’ın Osmanlı arşivinde bulduğu bir başka belge ise 1856 yılında Sallum Barzani isimli bir hahamın, Musul’dan Selanik’e, oradan da Hahambaşılığın özel ricası ile Kudüs’e sürgün edildiğini gösteriyor.

Mustafa Barzani’nin İsrail ile sıkı ilişki kurması, bu Yahudilik iddiasını daha da kuvvetlendirmektedir.

BARZANİ’Yİ TÜRKİYE DE DESTEKLEMİŞ

Lütfü Akdoğan; Adalet Partisi milletvekili ve gazeteci olarak 1967 yılında Irak’a gider.

Dönemin Irak Başbakanı Tahir Yahya kendisine özetle şunları söyler:

'Sayın Süleyman Demirel Bağdat’a geldiği zaman, bu konuda bize yardımcı olmasını ondan da rica ettim. İlgileneceğini söyledi. Aldığımız istihbari bilgilere göre, sizin ülkenizin doğusundan Barzani’ye büyük yardımlar sağlanmaktadır. Ülkenizden bol miktarda para, un ve hayvan bağışı yapılmaktadır. Şayet siz yardımı keserseniz, biz Barzani’yi ve Barzani’nin güçlerini 24 saat içinde imha ederiz. Fakat görüyorum ki hükümetiniz, halen Türkiye’nin doğusundan Barzani’ye bol miktarda yardım gitmesine göz yummaktadır. Keza Rusya’dan gelen silahlar da Türkiye üzerinden Barzani’ye ulaşmaktadır. Bunu ciddi bir şekilde önlemeniz gerekmektedir. Bu Kürt meselesini el ele halletmek mecburiyetindeyiz. (Kaynak kitap: Molla Mustafa Barzani Anlatıyor)

AMERİKANCI MESUT BARZANI

Molla Mustafa Barzani’nin yerine geçen oğlu Mesut Barzani; Kuzey Irak’ta kurulmasına çalışılan Kürdistan’ın devlet başkanlığına seçildi. ABD’nin planladığı bu gelişme Erbil’de sevinç gösterileriyle karşılandı. Mesut Barzani’nin egemenlik bölgesini Erbil, Dohuk ve Süleymaniye bölgeleri oluşturuyor.

59 yaşındaki Barzani, Farsça ve Arapçayı da çok iyi konuşuyor. 8 çocuğu olan Irak Kürdistanı Demokrat Partisi (IKDP) liderinin “Barzani ve Kürt Kurtuluş Hareketi' adlı 4 ciltlik bir kitabı bulunuyor.

Barzani etkisi bugün Güneydoğu Anadolu’da dikkat çekecek ölçüde artmış bulunmaktadır. ABD’nin Irak’ı işgal etme sürecinde bölgede bu ülke ile kayıtsız şartsız işbirliği yapan Kürtler; şimdi Mesut Barzani’nin liderliğinde, Amerikan desteği ile bir Kürt Devleti kurmanın mücadelesini veriyorlar.

Bugün yaşadığımız terör belası da işte bu sürecin eseridir.

Kürtler; daha önceleri olduğu üzere yine bir emperyalist güçle işbirliği yaparak komşu halkların düşmanlıklarını üzerlerine çekmiş bulunuyorlar. Geçmişte, masum sayılan bu işbirliği, şimdi emperyalizme maşalık yapmak olarak görülüyor. Bu durum; Kürtlerin geleceğini de tehdit eden bir etmen olarak uç veriyor.

CELAL TALABANİ

Kuzey Irak’ın İran tarafına da Talabani aşireti hakimdir. Bu egemenliği de Celal Talabani sağlamıştır.

1933’te doğan Talabani, siyasi kariyerine 1950’lerde Kürdistan Demokrat Partisi’nin (IKDP) öğrenci kanadının kurucusu ve lideri olarak başladı.

Celal Talabani; IKDP lideri Mustafa Barzani ile görüş ayrılığına düşünce Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni (KYB) kurdu. Bir yıl sonra da Bağdat hükümetine karşı silahlı mücadeleye girişti.

Bu iki oluşum aynı zamanda rekabet halinde idi. 30 yıl süren ve zaman zaman silahlı çatışmalara varan rekabet; 1. Körfez Savaşı’ndan sonra ABD’nin planları gereği sona erdirildi.

Talabani, ABD’nin Irak’ı işgal etmesinden sonra önce Irak Yönetim Konseyi’ne sonra da Irak Cumhurbaşkanlığına seçildi.

riza.zelyut@aksam.com.tr

YORUMLAR 20
  • müslüm höpükoğlu 16 yıl önce Şikayet Et
    . sa bakiyorumda bazi yorumcuların bu yazi hoşuna gitmemiş.amma barzaninin yahudi olduğu gün gibi ortada ve siz de onu savunarak yahudileşiyorsunuz.haa bu dönme sadece barzani midir?tabi ki hayir mesala Türk siyasetinde de bir sürü müslüman görünümlü yahudiler olmuştur.
    Cevapla
  • Muhammed 16 yıl önce Şikayet Et
    ***** yahudi eskiyasi *****. Daha önce yorumlarima denk gelen kardeslerim muhakkak okumustur barzani ve talabaninin yahudi olduklarini aktarmistim. 1897 yilinda isvicre´nin basel sehrinde alinan siyonist kararlar geregi Müslüman ülkeler isgal edilerek azinliklar ve özellikle de yahudiler devletlerin önemli makamlarina masonluk vb. örgütlenmelerle sizmislardir. Aci olan ise bize bizden görünenlerin bu eskiyalari korumaya almis olmalaridir. Sundan eminimki cok masumane görünen bu koruma aslinda 1897 kararlarinin bir parcasidir!
    Cevapla
  • abdusselam cicek 16 yıl önce Şikayet Et
    Cahilce yaklaşım. Barzani’yi müdafaa etmek pek beni ilgilendirmez ancak kendini Müslüman iddia edenler böyle cahilce yaklaşımları bizi üzüyor dinimize göre(eğer inanıyorsanız)bir kişi İslam’a girerse eskisinin tümünü siler. Kaldı ki biri sizin atalarınız mı çok iyi, sizin de atalarınız ateş perest idi der. Kürt nedir Türk nedir kim muttaki ise o rabbimiz yanında iyidir siz böyle olunca aranızdaki fitne daha alevlenecek.
    Cevapla
  • adem aslan 16 yıl önce Şikayet Et
    mehmedi tarikatı üyeleri. yahudilere ait olan mehmedi tarikatı duymuştum sadece kimlik bilgilerinde dinlerini isimlerini değiştirip içlerinde yahudiliği ve emellerini yaşatacaklarını zamanı geldiğinde hep birlikte mücadcele edeceklerini okumuştum bi yerden zamanında osmanlıya sığınan bu yahudiler şimdi hortlamaya başladı bizim devletimizde ve milletimizdede bunların olduğu aşinadır bizlerde oturduğumuz yerden şehitler ölmez vatan bölünmez diye duralım adamlar yetkili mercilere yerleşsinler imanlı gençler nedenüniversitelerealınmıyor
    Cevapla
  • Hasan Kindi 16 yıl önce Şikayet Et
    Yahudi Kökenli Editör. Gerçekler ağırdır. İnsanlara iftira atmak kolaydır. Hele savunmasız bir kürde iftira atmkatan daha kolay ne olabilir. Siz burnunuzun dibindeki gerçekleri göremeyecek kadar kör, yahudi tutsağısınız. Hiçbir soy ve nesebin değer ifade etmediği o mahşer günü attığınız iftiralar, iftiraları bir gerçek gibi yaymaya çalışmanızın hesabını Yüce Kudretin sahibi Allah\'a vereceksiniz. Yaptığınız hiçbir şeyi küçük görmeyin. \"O gün hiç hesap etmedikleri şeyler karşılarınıa çıkacaktır\". Yahudi gibi davranmayı bırak sayın editör.
    Cevapla
  • Haşim 6 yıl önce Şikayet Et
    Bu yazı da bazı gerçekler var bazı uydurma larde var gerçek dışı
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Fitch'ten Türkiye değerlendirmesi: Enflasyonda ciddi düşüş yaşanacak
İki sektörde akıl almaz rakamlar! Devleti soymuşlar, maliye peşlerine düştü