Bakan'dan öğretmenleri üzecek haber!

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, şubat ayında öğretmen ataması yapılmayacağını bildirdi.

Bakan'dan öğretmenleri üzecek haber!
Bakan'dan öğretmenleri üzecek haber!
GİRİŞ 08.11.2012 22:56 GÜNCELLEME 09.11.2012 08:31
Bu Habere 19 Yorum Yapılmış

Dinçer, Bakanlığının 2013 bütçesinin görüşmelerinde milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.

Bakan Dinçer, 2009'da tüm dünyada lise okullaşma oranının yüzde 88, 2011 yılında Türkiye'nin lise seviyesinde okullaşma oranının ise yüzde 67 olduğunu belirterek, ''Onun için 12 yıllık eğitimi zorunlu kılmak gerekiyordu'' dedi.

Türkiye'nin eğitim alanında doğru adım attığını ifade eden Dinçer, bu adımın kısa vadede 4, orta vadede 8, uzun vadede 12 yıl olmak üzere sonuçlarını alacaklarına inandığını söyledi.

Özel eğitim konusundaki sorunlara değinen Dinçer, bu durumdaki öğrencilerin eğitimine 23 yaşından sonra halk eğitim merkezlerinde devam edileceğini dile getirdi.

4 4 4 eğitim sistemiyle ikili eğitim uygulamasına yeniden dönüldüğü eleştirilerine karşılık Dinçer, ikili eğitim uygulamasının 2008-2009 eğitim öğretim döneminden bu yana düşüş gösterdiğini ifade etti. Dinçer, yeni yapılanmadan kaynaklanan 2 puanlık bir artış öngörüldüğüne dikkati çekti.

Birleştirilmiş sınıf uygulamalarının Türkiye'de hiçbir zaman kalkmadığını ve kalkmasının da gerekmediğini söyleyen Dinçer, ''Dünyanın pek çok ülkesinde bu uygulama yapılıyor. Önemli olan bütün öğrencilerimizin eğitiminin sağlanması'' diye konuştu. Dinçer, Türkiye'de şehirleşme arttıkça bu konuda daha fazla tedbirler alarak bu sayıyı azaltmayı hedeflediklerini belirtti.

Anadilde eğitim
Ana dilde eğitim konusuna ilişkin sorulara karşılık Dinçer, şunları söyledi:

''Bir toplumun farklı dine, farklı ırka mensup vatandaşları o toplum için bana göre zenginliktir ve onların kendi yaşamını idame etmeleri ve o bakımdan destek görmeleri benim için önemlidir. Bu açıdan bakıldığında Türkiye'de Bakanlığımızda yapılan sistemle bunu da pekiştiren uygulamalara adım attık. Özellikle seçimlik derslerle ilgili olarak biz hem bir tarafıyla çocukların ilgi ve tercihlerini karşılayan dersler koyarken öbür taraftan da toplumun farklı kesimlerinin taleplerini de karşılayacak bir uygulamaya adım attık. Bu zenginliği pekiştiren bir uygulama olarak bunun kabul görmesi gerektiği kanaatindeyim. Bunu yaparken de toplumun hukuki düzenlemelerini de göz önünde bulundurduk.

Biz şu anda Türkiye'de toplumun farklı kesimlerinin taleplerini ister dini ister dil tercihleri itibariyle bakıldığında öğretmeyi esas alan bir uygulamayı gerçekleştiriyoruz. Yani Türkiye'de farklı dillerin öğretildiği bir eğitim sistemini gerçekleştiriyoruz. Anayasadaki düzenlemelerden hareketle yeni bir politika uygulansa biz ana dilde eğitim gibi konularda Meclis'in takdirine uygun bir şekilde Bakanlıkta gerekli uygulamaları yaparız. Onun dışında bizim bu konuda başka bir uygulama yapma şansımızın olmadığını belirtmek isterim.''

''Bir önceki yıldan daha kötü olmayacak''
Bilişim teknolojilerine bağımlılık konusunda çocuklara farkındalığı aşılayan eğitim programları düzenlendiğini vurgulayan Dinçer, ''sağlıkta seçilmiş risk faktörleri''yle ilgili 3,3 milyon avro bütçeli 2 yıllık bir AB projesini uygulamaya koyduklarını anlattı.

Dinçer, gerek 66 aylık çocukların okula başlaması gerekse 12 yıllık eğitime başlanması nedeniyle okul sıkıntısı çekileceğine yönelik eleştirilere ilişkin olarak da geçen yıldan bugüne yaklaşık 22 bin 500 dersliği eğitime kazandırdıklarını ve yaptıkları hesaplamalara göre böyle bir sorun yaşanmayacağını ifade etti. Dinçer, ''Hiçbir hesaplamada bir önceki yıldan daha kötü bir sonuç çıkmayacak'' şeklinde konuştu.

Bakan Dinçer, geçen yıl dönem başında 64 bin 600, dönem sonunda 54 bin civarında, bu sene de 12 bin civarında ücretli öğretmen istihdam edildiğini belirterek, ''Ücretli öğretmen sorununu bu ülkede çözmek üzereyiz. Üstelik, bu yıl 21 tane farklı seçmelik ders koyduğumuz halde ücretli öğretmen sayısını bu kadar düşürmeyi başardık'' dedi.

Bugün için 120 bin öğretmen ihtiyacının bulunmadığını dile getiren Dinçer, şöyle devam etti:

''Bu 120 bin öğretmene olan ihtiyacımız şu iki varsayıma bağlı olarak söylenmiş bir ihtiyaçtır. Bir, Türkiye'de bütün dersliklerde 30 öğrenci olmak üzere bir düzenleme yapacağız. İkili eğitimden vazgeçeceğiz. Tekli eğitimle derslik başına 30 öğrencinin olduğu ve ilköğretim, ortaokul ve lisede bütün okullaşma oranı yüzde 100'e çıktığı bir durumda bugünkü öğretmene ek 120 bin öğretmene ihtiyaç var.''

Mevcut duruma göre çok ciddi oranda bir öğretmen açığı bulunmadığını bildiren Dinçer, atama yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine ''Şubat ayında veya herhangi bir ayda öğretmen ataması yapılmayacak. Bakanlık olarak, dönemler arasında öğretmenlerin yer değiştirmelerine ve atamalarına izin verilmeyecek'' ifadesini kullandı.

Dinçer, Anadolu liselerine ise bu sene Kasım 15'e kadar atama yapılacağını dile getirdi.

Artuklu Üniversitesi'nde Kürtçe Yüksek Lisans Programı'na ilişkin YÖK'ün öğretim elemanına orantılı olarak kontenjan ayrıldığını söyleyen Dinçer, ''O arkadaşlarımız da öngörülen kontenjanlarda öğretmenler yetiştirsinler benim gelecek sene bu öğretmenlere ihtiyacım var'' diye konuştu.

Dinçer, Erciş'te deprem sonrası yeniden yaptırılan ''Atatürk İlköğretim Okulu''nun adının değiştirildiği iddiaları üzerine de muhalefet milletvekillerine dönerek, ''İki bina var, birisi fiziki olarak daha büyük, kapasitesi de daha iyi. Siz olsanız Atatürk ismini hangisine verirsiniz'' diye sordu. Dinçer, iki okul arasındaki mesafenin 500 metre olduğuna dikkati çekerek fiziki şartları daha iyi olan diğer okula Atatürk adının verildiğini kaydetti.

Dinçer'in konuşmasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2013 bütçesi oylanarak, kabul edildi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 19
  • Atila KOÇ 11 yıl önce Şikayet Et
    bakan dan öğretmenleri üzecek haber mi. sayın bakanın görev yaptığı sürece, öğretmenleri yada adaylarını üzmeyecek, tek bir haber duymadık ki çok şükür, konuştuysa zatane biliyoruzki böğretmen ve adaylarını üzecek birşeyler söylemiştir, resmini görür görmez üzülüyoruz zaten
    Cevapla
  • ramazan sarışınboğa 11 yıl önce Şikayet Et
    ayrıca;. bakanlık makamı dert yanma makamı değildir, maliye bakanının ağzına bakarak iş yapmaya kalkarsan bu iş yürümez;bakan dediğin üretecek, fikir yürütecek, soruna çare bulacak;ben ne yapayım maliye kadro vermiyor derse zaten çözüm olmaz. uluslararası kuruluşlar bu tip sosyal projelere zaten hibe veriyor. ikö, kei, oecd, un onlarca örgüt sayabilirim.yeter ki iş bilesin. icraata karşı gelenleri ya da alternatif fikir yürütenleri ideolojik olmakla suçlamak ise demokratik olmayan bir yönetim şeklidir. sayın bakan bana hep yaşlı martı chiang'i hatırlatıyor.
    Cevapla
  • ramazan sarışınboğa 11 yıl önce Şikayet Et
    akil arkadaşıma. ben öğretmenim hem de 15 yıldır; e-okula notunu giremeyen arkadaşlar var, yazılı tarihlerini bile giremiyorlar. bunun için de mühendis olmaya gerek yok;ama giremiyorlar. bunları da geçtim, yeni yöntem ve teknikler konusunda kednini geliştirmemiş arkadaşlar var. bilgisayardan bir çıktı almak için bile bilgisayar formatör öğretmeninin yolunu gözeyenler var, .her okulda bir kaç tane böyle varsa toplam sayısını gel sen hesap et. bu arkadaşlar emekli olursa hem öğrenciler, yani çocuklarımız kurtulur,hem de atama bekleyen genç arkadaşlarımız eğitimimize taze kan katmış olur. bu konuda bir proje geliştirilirse daha iyi olur. avrupa konseyi, dünya bankası gibi uluslararası kuruluşlar ciddi miktarda hibe verebiliyorlar.
    Cevapla
  • akil aktepe 11 yıl önce Şikayet Et
    ramzan sarışınboğa arkadaşıma. hali hazırdaki tüm öğretmenler orta derece de bilgisayar kullanıyorlar. (örn. office 2003-office 2007) ileri derece de kullananları söylemiyorum bile. aklı tahtayı kullanmak için mühendis olmaya gerek yok. öğretmenlerin kendini geliştirmediğinden bahsediyorsun ama ülkemizdeki memurlardan sadece ve sadece öğretmenlerin kendilerini yenileyebildikleri gerçeğini gözden kaçırıyosun. bunları bilemezsin. meb'e katıldığında inşALLAH bunları görceksin. bu arada kendi meslektaşlarını devamlı eleştiren bir grupta sadece öğretmenlerdir. :)
    Cevapla
  • ramazan sarışınboğa 11 yıl önce Şikayet Et
    atanmayan öğretmenlere bakış açısı. ortada değerlendirilmeyi bekleyen bir maden var;bu öyle bir maden ki, altından bor-dan bile değerli:yetişmiş insan madeni. akıllı tahtaları,tabletleri kullanamayan öğretmen var ki.kendini yetiştirmemiş ve yenilememiş. hala davranışçı yaklaşımın ilkelerine göre hareket ediyorlar;yapılandırmacı yaklaşımı kanıksayamamış.bu öğretmenler kadrodayken , genç dinamik kadroların dışarıda bekliyor olması bana çok acı geliyor;bunun hesabını bu dünyada 'tarih' öbür dünyada 'ALLAH' sayın dinçer'den soracak.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Borsa İstanbul'dan tarihi zirve! Rekor üstüne rekor kırıldı
Resmen Türkiye’nin 50 milyar TL’sini çaldılar! Vergi oyununun dev faturası...