Mardin'de AK Parti Genişletilmiş İl AR-GE Başkanları Toplantısı

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker: "Kürt sorunu 1985'e kadar tek tipçi anlayışlar ile ret ve inkar politikalar ile bir yara olarak sürekli büyüdü"

Mardin'de AK Parti Genişletilmiş İl AR-GE Başkanları Toplantısı
Mardin'de AK Parti Genişletilmiş İl AR-GE Başkanları Toplantısı
GİRİŞ 15.11.2014 14:49 GÜNCELLEME 15.11.2014 14:49

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Kürt sorunu 1985'e kadar tek tipçi anlayışlar ile ret ve inkar politikalar ile bir yara olarak sürekli büyüdü" dedi.

Eker, Mardin'de bir otelde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl AR-GE Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, son 30 yıldan bu yana, terör ve şiddetin ülke gündeminde yer aldığını söyledi.

Bölgenin güzellikleriyle değil, yapılan saldırılarla, terörle ve şiddetle anıldığını belirten Eker, özellikle kadim kentler Mardin ve Diyarbakır'ın güzelliklerinin çok fazla bilinmediğini, bu tür toplantıların yapılmasının bu açıdan çok önemli olduğunu vurguladı.

Mardin'in bir yaşam modeli ve barış şehri olduğunu, daracık sokaklarında barışın dolaştığını anlatan Eker, Müslümanlar ve Müslüman olmayanların evlenmedikleri halde sosyolojik akrabalıklar geliştirdiklerini, Müslüman erkek çocuklarının gayri müslimlerin kucaklarında sünnet ettirildiğini ve kirveliğin ortaya çıkarıldığını anımsattı.

Eker, şöyle devam etti:

"Çok sayıda farklı etnik yapıyı Kürdü, Türkü, Arabı, Çerkezi, Süryaniyi, Ermeniyi bir arada barış içerisinde tutan sihirli barış formülünü ne zaman unutup tekçi bir anlayışla insanları tek kalıba tek biçime tek tip bir düzene sokmaya kalkışıldı, yönetim felsefemiz devlet anlayışımız tarihteki hikmetli şifreleri unutup modern zamanların ithal ideolojilerin ne zamanki uygulamasını başlattı o zaman işte barış, huzur, kardeşlik, komşuluk, kirvelik gitti. Millet tanzimattan beri aslında AK Parti'yi ve onun tasavvurunu bekliyordu. Sonuçta millet partisini kurdu. Bu Adelet ve Kalkınma Partisi'dir. Sadece Türkiye'de yaşayan insanlarda değil, Osmanlı topraklarının tamamında bir karşılık buldu."

Türkiye ve Ortadoğu için hep bölünme, parçalanma, dağılma, çatışma ve kavga senaryolarının yazıldığını ancak Avrupa'da her zaman entegrasyon projelerinin konuşulduğunu kaydeden Eker, özellikle 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bu projelerin üretildiğini bildirdi.

"Kürt sorunu 1985'e kadar tek tipçi anlayışlar ile ret ve inkar politikalarıyla bir yara olarak sürekli büyüdü. Aslında kanıyordu. Bu açık bir yara değildi. Onun için çok görünmüyordu. Dışarıdan görünmemesi o sorunun olmadığını göstermiyor. Bugün o sorunları üreten anlayışın temsilcileri hala TBMM'de. Elbetteki açıktan biz barışa karşıyız diyemiyorlar. Ama bizi çok haksız itham ve isnatlar ile suçlamak suretiyle bazen ayağımıza çelme takarak bazen takoz koyarak barış inşa etme sürecini sabote etmeye, engellemeye kalkışıyorlar."

İnsan hakları konusunda önemli adımlar atıldığını, Kürt kültürünün gelişmesi için çok önemli imkanlar ve fırsatlar temin ettiklerini dile getiren Eker, bu kültürün ve dilin geliştirilmesi yönünde birçok fırsat ve imkan tanıdıklarını dile getirdi.

"Silah ve şiddet ortadan kalksın"

Demokratik ve meşru yollardan ifade edilen, her türlü talebin konulması ve tartışılmasının esas olduğunu belirten Eker, silahı ve şiddeti ortadan kaldırmak istediklerini vurguladı.

Tehdit, haraç kesme ve dükkanların zorla kapatıldığı bir yerde barış ve çözümden bahsetmenin mümkün olmadığını aktaran Eker, "Bu, yeni bir tekçi anlayışı inşa etmenin aslında adıdır. Demokrasiden, barıştan, bu baskıların olduğu yerde söz etmek mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

Eker, baskı ve zulüm ile kendileri dışındaki siyasi görüşlere saldırmak, onlara hayat hakkı tanımamanın doğru olmadığının altını çizerek, bu zihniyetin geçmişteki zihniyetten bir farkı olamadığını, bu zihniyetlerin akraba olduğunu söyledi.

"Terör örgütünün ve ya uzantılarının, onları bir şekilde destekleyen, onların formunu bir şekilde ortaya çıkaran ellerinde molotofkokteylleriyle sağa sola saldıranların, o tekçi anlayışla akraba oldukları kesin. Dün başka bir forumdaydı, bugün başka bir forumda. Dolayısıyla hepimiz barışa, çözüm sürecine sahip çıkmalıyız. Ama kamu düzenine de sahip çıkmalıyız" diyen Eker, şımarıklıklarına fırsat vermeyeceklerini aktardı.

Eker, "Kim vatandaşın bir şekilde ticaretine, yatırım faaliyetine mani oluyorsa, zulüm ediyorsa, haraç kesiyorsa, eziyet ediyorsa, molotofkokteylleriyle yakıp yıkıp, ölüme sebebiyet veriyorsa biz onlara karşı duracağız. Onlarla mücadele edeceğiz. Bu bizim mutlak suretle hayata geçireceğimiz kararlı olduğumuz bir husustur. Çünkü millet baskı, zulüm istemiyor. Millet demokratikleşmeden, sivilleşmeden bunun nimetlerinden istifade etmek istiyor" diye konuştu.

Türkiye'nin kimseyle sorunu olmadığını bildiren Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim elbette ki kimseyle sorunumuz yoktu, ne dün vardı ne bugün var. Bizim sorunumuz etrafımızdaki zulümle ve yangınla. Çünkü yanı başımızda zulüm ve yangın varsa bu bir şekilde bize gelecektir. Buna sessiz kalmamız mümkün değil. IŞİD'i Kobani'ye çektiler. Kaos yarattılar. Katliam yapacaklardı. Biz kapıları sonuna kadar açtık. 180 bin insan geldi. Hesap başka. Burada da birileri, orada birşeyler olacak, biz de ayaklanalım. Yakıp yıkalım. Birileri de maalesef o haince saldırıları yaptılar. Biz buradaki zalimlerle de mücadele edeceğiz. Uluslararası platformda da medeniyet değerlerimiz, uzun vadeli hak ve menfaatlerimiz barışı tesis etmek için bu havzada Ortadoğu'da doğru bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz."

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Fitch'ten Türkiye değerlendirmesi: Enflasyonda ciddi düşüş yaşanacak
Kamikaze İHA DELİ ihracat hedefine ilerliyor