Yıldız: Türkiye'ye karşı fitne fesat peşindeler

Haber7.com'u ziyaret ederek röportaj veren Yenilik ve Adalet için Birlik Partisi (BIG) Başkanı Haluk Yıldız, sitemizin Yayın Koordinatörü Osman Ateşli'nin sorularını yanıtladı.

Almanya'da pazar günü gerçekleştirilecek seçimlerden neden çekildiklerini anlatan Yıldız, Ortadoğu'da başta ABD olmak üzere bölgede Türkiye üzerine oynanan oyunları deşifre etti.

İşte BIG Partisi Başkanı Haluk Yıldız ile yaptığımız röportajın en önemli satırbaşlıkları;

24 Eylül’de yapılacak olan seçimlere katılmama kararı aldınız. Bu kararınızın arkasındaki gerekçeyi açabilir misiniz?

İki tane ana gerekçemiz var. Birincisi, Almanya’da 3 buçuk milyon Türkiye kökenli vatandaşımız yaşıyor. 1 milyon 300 bin ile 400 bin arasında Türkiye kökenli seçmen var. Bu seçime bizim katılmamız Türkleri yanlış bir yere çekecekti. Türklerin oyları oradaki süreci ve sonuçları etkilemeyeceği gibi oylar yüzde 5’in altında kalacak. Yüzde 5’in altında kalan oylar da sandalye olarak yüzde 5‘in üzerindeki diğer partilere paylaştırılacak.

İkinci neden ise, bizimde seçime girdiğimiz Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde başka bir Türk partisinin olması. Biz bu partiye birleşme teklifi yaptık fakat kabul edilmedi. Kabul edilmeyince iki Türk partisinin aynı bölgeden seçime girmesinin doğru bulmadık çünkü oylarımız bölünecekti. Sadece oylar bölünmeyecekti, insanların kalpleri de bölünecekti. Hatta bizim tabanımız bize sitem etti, neden seçime girmiyoruz, neden kaçıyoruz diye? Hayır, biz kaçmıyoruz o çarpıştırma ortamına girmek istemiyoruz.

"ALMANYA'DA VE AVRUPA'DA BİRLİKTE HAREKETE ETMELİYİZ"

Almanya’da yaklaşık 1 milyon 300 bin civarında bir Türk seçmen var. Bu sayı totalde yüzde 3’lük bir dilime denk geliyor. Bu oy oranını daha değerli kılabilmenin bir yolu yöntemi var mıdır?

Tabiki de var. Yerel seçimlerde, eyalet seçimlerinde, Avrupa seçimlerinde var. Orada baraj yok. Bir partinin illa her topa her savaşa girecek diye kaygısı olmamalıdır. Fakat ne zaman anlamlı olur, ancak seçimlere tek parti olarak girilirse bir mana kazanır. Zaten az bir oy var, onu da iki partiye bölmenin anlamı yok. Kısacası, birlikte hareket edersek bu oylar bir mana ifade eder.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN TÜRKİYE DÜŞMANI PARTİLERE OY VERMEYİN ÇAĞRISI

Alman siyasetçilerin, seçime yönelik olduğu çok belli olan Türkiye ve Erdoğan karşıtı söylemleri vardı. Bu söylemler karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye düşmanı partilere oy vermeyin çağrısı yaptı. Sizce bu çağrının anlamı nedir, siz nasıl yorumluyorsunuz ve karşılık bulma noktasında ne bekliyorsunuz?

Bu çağrıyı ilginçtir Alman basını seçim boykotu başlığı atarak yorumladı. Alman sitelerine girin orada diyor ki 'Cumhurbaşkanı Erdoğan seçmenleri seçim boykotuna davet etti.' Seçim boykotu nasıl olur, seçime gitmemekle olur ya da seçime gidip boykot yazmakla olur. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk açıklamasında, Hristiyan Demokratlara, Sosyal Demokratlara ve Yeşillere oy vermeyin dedi. Halbuki, Sol Parti, Liberal Parti ve Almanya’nın yeni ırkçı partisi de buna dahil. Onları on an zikretmemesi onların dahil olmadığını göstermiyor. En sonunda dedi ki, oy oranına bakmayın küçük partilere verin. Bunu derken Sayın Erdoğan şunu kastediyordu. Bir oy gücümüzü gösterelim, iki Türkiye düşmanı diğer partilerin oy oranını etkileyebilmek için dedi.

ORTADOĞU'DA TÜRKİYE ÜZERİNE OYNANAN OYUN VE SERT SÖYLEMLER

Alman siyasetinde bir tıkanıklık mı var? Neden bütün söylemlerini Türkiye üzerinden yürütüyor?

Şimdi bunun arkasında birkaç neden var. Ana, görünen nedeni söyleyeyim, görünmeyen neden daha da feci. Almanya’da Alternatif Parti olmasaydı bu sert söylemler olmazdı. Alternatif partisinin ana gündemi Türkiye ve İslam düşmanlığı olduğu için, bir de mülteci göçünü malzeme yapınca herkesten oy toplamaya başladı. Yüzde 10’lara kadar çıktılar. Böyle olunca diğer partilerde bu düşmanlıklardan beslenmeye başladılar. Alman partileri şu yapabilirdi. 'Bakın böyle bir parti var, düşmanlıklar üzerinden siyaset yapıyor ve bu bizim iç ve dış politikamızı etkiler' demek yerine bu söyleme onlarda girip, destek verdiler.

DÜŞMANLIĞIN GÖRÜNMEYEN NEDENİ DEHŞETE DÜŞÜRÜYOR

Ama asıl görünmeyen nedenin, Türkiye’nin ekonomik açıdan güçlenmesi, Ortadoğu siyasetinde çok güçlü bir devlet haline gelmesi. Çünkü şunu görüyoruz, Almanya’nın Ortadoğu’da emelleri var. Senelerdir Ortadoğu’da söz sahibi olmak istiyor. Ve bunu da YPG üzerinden yapmak istiyor. Tabi burada ABD’yi dışarıda tutamayız. Biz halen daha Almanya’yı ABD’nin Avrupa’daki uydusu olarak görüyoruz. ABD’nin Almanya üzerinden belli tasarrufları var. Zamanında Almanya’nın kalkınmasına yardımcı olmuşlar, aynı zamanda yapılarını oluşturmuşlar. Bugün bakıyoruz çok büyük düşünce kuruluşlarının uzantısı Amerika’da. Dolayısıyla kamu üzerinde bir algı operasyonu var. Tabi ABD’nin Ortadoğu politikası daha hassas olduğu için Almanya’yı kullanıyorlar.

Türkiye’ye, Erdoğan’a hatta İslam’a karşı düşman söylemlerin arkasında tarihsel bir gerçek var. Bunu bugünün siyasetine bakarak yorumlayamayız. Türkiye her zaman komşularıyla sıfır sorun politikası yürütüyordu. Ancak ABD ve onun işbirlikçileri, Türkiye’nin Ortadoğu’da söz sahibi olması, İslam dünyasına liderlik ediyor olması ve ekonomik anlamda güçlenmesini engellemek adına fitne fesat çıkarmaya başladılar. Bunların başında sadece Almanya yok aslında. Fransa, İngiltere hatta ve maalesef Suudi Arabistan… Bunların hepsi Türkiye karşıtı söylemler gerçekleştiriyorlar. Peki neden? Çünkü hepsi kendi koltuklarını koruma derdindeler. Türkiye’ye karşı siyasi entrikalar içindeler. Peki siyasi söylemler nereye gider? Bu söylemler sıcak bir savaşa götürür bizi. Zaten YPG ile bizi çarpıştırıyorlar. Sınırımızda kanton bölge oluşturmaya çalışıyorlar… Şimdilik bunu kendi uyduları üzerinden yapıyorlar. Belki de kısa bir süre sonra ABD ile karşı karşıya gelebiliriz. Hatta yarın öbür gün İran üzerinden oyun planlanabilir, Rusya üzerinden bir tezgah kurulabilir. Çok dikkatli olmak gerekir.

ALMANYA'DA BU PAZAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK SEÇİM

Son olarak Almanya’da seçimden nasıl bir sonuç çıkar?

Kesinlikle Hristiyan Demokratların başını çekeceği bir koalisyon kurulacak, rakamlar onu gösteriyor. Muhtemelen Liberallerle bu koalisyon kurulacak. Kısacası, Merkel hükümeti Almanya’da devam edecek gibi görülüyor.